AnalyticaHouse

Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası

AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

3 Adımda Markanızı Black Friday’e Nasıl Hazırlayabilirsiniz?
Eyl 3, 2022 864 reads

3 Adımda Markanızı Black Friday’e Nasıl Hazırlayabilirsiniz?

Büyük Kasım indirimleri başlıyor! Peki markanız Black Friday’e Hazır mı? Yazıdaki 3 adımı takip edin, ve bu karmaşık dönemde markanızından olabilecek en verimli sonuçları alın.1. Black Friday Kampanya Takviminin PlanlanmasıBlack Friday başlamadan önceki süreçte planlama aşaması büyük önem taşır. Bu aşamada ilk olarak kampanya takvimini belirleyerek hangi kitleye ne zaman nasıl bir iletişim uygulanacağına dair planlama yapmalısınız. Black Friday öncesinde, black friday döneminde ve sonrasında farklı stratejiler üzerine farklı planlar oluşturmalısınız. 2. Bütçeleri Öngörmek Bu aşamada doğru bir tahmin yapabilmek için performans planlayıcı, anahtar kelime planlayıcı, Google Trends gibi araçlardan yararlanabilir, geçmiş dönemdeki Black Friday Google Analytics verilerine bakabilirsiniz. Böylelikle ortalama bir tahminde bulunmak ve bütçenizi yönetmek sizin için daha kolay bir hale gelecektir.Bütçe planı yaparken tüm dinamikleri düşünmeniz gerekir. Mecra planlaması, kanal dağılımı, maksimum görünürlük için marka ve programatik planını tam olarak çıkarmanız ve üçüncü parti kanallarını da plana eklemeniz önemlidir. 3. Planları Fazlara AyırmakÖnceki dönemlerden analiz edilen verilere göre alışveriş trendinin kasım ayından önce artmaya başlayıp Black Friday haftasında zirve yaparak ilerlediğini, Black Friday sonrasında ise bir süre daha azalarak devam ettiğini görüyoruz. Bu sebeple planlamaların alışveriş dönemi öncesi, alışveriş dönemi ve alışveriş sonrası dönem olmak üzere 3 faza ayırmanız gerekiyor. a) Black Friday Öncesi Dönem Alışveriş döneminde rekabet ve maliyetler arttığı için alışveriş dönemi öncesinde hem yeniden pazarlama kitlesini arttırmak hem de kullanıcılara farkındalık kazandırmak amacıyla kampanya duyurularına önceden başlamanız gerekir. Böylelikle daha az maliyet ile yeni kullanıcıları sayfanıza getirerek verilerini alıp kampanya dönemi başlayınca maliyeti daha az kanallar ile sitenize çekebilir ve reklam tarafında tekrardan hedefleme yapabilirsiniz. Alışveriş dönemi öncesinde tamamlamanız gerekenler arasında görsel ve video kreatifleri de yer alıyor. Özellikle tanıtım döneminde kullanılacak dinamik görseller oldukça önem taşıyor. Geçmiş dönemlerde online offline olarak satın alım yapmış kullanıcıları kaçırmamak için Google Ads ve Facebook tarafında müşteri bilgilerini güncel hale getirerek panelleri segmentlere ayrılmış CRM verileriyle beslemelisiniz. Alışveriş döneminde site trafiğinin zirve yaptığı günlerde kullanıcı yoğunluğu artacağı için site alt yapısında mutlaka optimizasyonlar yapmalısınız. Kampanya sırasında teknik bir problem yaşamamak için Google Tag Manager ve Google Ads’te yer alan dönüşüm kodlarının, Facebook etkinliklerinin kontrolünü alışveriş öncesi dönemde sağlamalısınız. Marka tarafında ise yine alışverişin zirve yaptığı Black Friday döneminde sıkıntı yaşamamak için stok derinliği ve ürün çeşitliliği için hazırlık yapmalısınız. En çok satan ürünlerde ve indirime girmesi planlanan ürün gruplarında yeterli sayıda ürün ve stok derinliği olduğundan emin olmalısınız.  b) Black Friday DönemiGoogle Ads tarafında kampanyaların bütçeyle sınırlı uyarısına dikkat etmeniz gerekir. Hacimdeki yüksek artışlardan dolayı özellikle manuel teklif stratejileri ile ilerleyen kampanyaları yakından takip etmelisiniz. Mümkün olduğunca otomatik teklif stratejileri ile ilerlemek markanız için daha sağlıklı olacaktır. Kapsam alanını genişletmek için panellerde kullanacağınız kampanyaları çeşitlendirmeniz gerekir. Üçüncü parti kanallar, ortak kanallar, medya satın alma ve programatiğin yanı sıra  Google Ads tarafında Discovery, YouTube ve dinamik arama kanallarını kullanmak ve uzantıları da çeşitlendirmek önemlidir.Facebook tarafında ise pazarlama hunisindeki farkındalık, değerlendirme ve dönüşüm kitlelerini baz alarak farklı amaçlara göre kampanya yapısı kurulmalı ve iletişimleri hedef kitleye uygun bir şekilde farklılaştırmalısınız. Düşük rekabet kategorileri önceliklendirilerek olumsuz rekabet ortamından verim alabilirsiniz. Buna ek olarak arama motoru tarafında “Black Friday”, “Efsane Cuma” gibi niyet belirtmeyen rekabeti çok yüksek olan kelimeler yerine, uzun kuyruklu anahtar kelimelere yönelmelisiniz. Google Ads ve Facebook tarafında ise yeni açılacak kampanyaların alışveriş dönemine girmeden önce açılması ve öğrenimlerini tamamlamış bir şekilde alışveriş dönemine başlaması büyük önem arz ediyor. Bütün kullanıcılara aynı iletişimlerle gitmek yerine reklamlardaki iletişimlerin ve görsellerin çeşitlendirilmesi için Facebook tarafında dinamik kreatif seçeneği kullanılabilir. Google Ads tarafında ise responsive display (duyarlı görüntülü reklamlar) ve responsive search (duyarlı arama ağı reklamları) kullanmalı, uzantıları çeşitlendirmelisiniz. Kampanya döneminde siteden alışveriş yapan kitlenin kampanya sonrasında da sitenize gelmesi çok muhtemeldir. Bu yüzden kampanya dönemi içinde siteye gelen kullanıcıları davranışlarına göre segmentlere ayırıp Google Analytics üzerinden kampanya tarihleri arasında özel kitleler oluşturmalısınız. Örnek vermek gerekirse; Black Friday sonrasındaki faz için bu dönemde gelip sepetini terk eden kitlelere özel indirimler oluşturabilirsiniz. c) Black Friday Sonrası DönemEn başta söylediğimiz gibi Black Friday sonrası dönemde alışveriş trendinin bir süre daha azalarak devam ettiğini daha önceki senelerden gözlemliyoruz. Dolayısıyla alışveriş devam ettiği için planlama aşamasında bu dönem için de strateji çalışmalısınız.  Alışveriş dönemi sonrasındaki iletişim için kampanya stratejinizi ve kreatiflerinizi önceden hazırlamış olmanız gerekiyor. Bu süreçte en çok yapılan hatalardan birinin Black Friday dönemi sonrasında açık unutulan kampanyalar olduğunu görüyoruz. Bu sebeple panellerdeki açma kapama kurallarını kullanmanızı ve geçmiş dönemden kalan iletişimleri tekrardan gözden geçirmenizi öneririz.

React ve Google Analytics: GA4 React'a Nasıl Entegre Edilir?
Eyl 3, 2022 33622 reads

React ve Google Analytics: GA4 React'a Nasıl Entegre Edilir?

React ve Google Analytics, web analistleri topluluğu arasında en popüler araç ve kütüphanelerden biri olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Google Analytics, kullanıcılarınızı kolayca izleyip yeniden hedeflemenize yardımcı olan en yaygın kullanılan web analiz aracıdır.Google Analytics 4 (GA4), web ve mobil uygulamanızı bir araya getirerek özelleştirilmiş raporlar ve akıllı analizler gibi daha kapsamlı ölçüm yöntemleri sunar. Ayrıca Universal Analytics (UA)'a kıyasla dijital pazarlama stratejilerinize dair daha iyi içgörüler sağlar.React, hızlı ve basit olmasıyla tanınan, web geliştirme alanındaki en popüler ön yüz JavaScript kütüphanesidir. React tabanlı web sitenizde Google Analytics kullanmak şu faydaları sunar: Kullanıcı trafiğinizin hangi ülkeden geldiğini ve demografik bilgilerini öğrenebilirsiniz. Kullanıcılarınızın hangi sayfalarda ne kadar süre harcadığını görebilirsiniz. Gelişmiş E-Ticaret ve özelleştirilmiş etkinlikleri ölçebilirsiniz. React uygulamanızdaki hataları raporlayabilirsiniz. Uygulamanızda A/B testleri için kullanıcı davranışlarını ölçebilirsiniz. Bir Google Analytics 4 hesabınız ve React tabanlı bir siteniz olduğunu varsayarsak, sağlıklı bir React–Google Analytics entegrasyonunu adım adım nasıl kurabileceğinizi görelim.Öncelikle mevcut Universal Analytics hesabınız içinde bir GA4 mülkü oluşturmanız gerekir. Bunun için GA4 Mülk Kurulum Asistanını kullanabilirsiniz. “Başlat”a tıklayın; herhangi bir ön yapılandırma olmadan anında kurulum gerçekleşir.Bağlı Mülk bölümünde GA4 kurulumunun başarılı olduğunu görebilirsiniz:Google Analytics 4 Ölçüm Kimliği (Measurement ID)İşin yarısı tamamlandı. Artık G- ile başlayan GA4 Ölçüm Kimliğinizi alarak React tabanlı sitenize GA4 entegrasyonunu tamamlayabilirsiniz.React–Google Analytics EntegrasyonuReact ekosisteminde, sayfa yönetimi, eklenti desteği, CMS, site hızı ve SEO uyumluluğu için genellikle Gatsby ve Next.js gibi Statik Site Oluşturucular (SSG) kullanılır.Şimdi olası entegrasyon yöntemlerine geçelim.Gtag betiğini eklemekÖnce uygulamanıza react-ga paketini yükleyin:yarn add react-gaSonra index.js veya app.js içine:import ReactGA from 'react-ga'; const TRACKING_ID = "G-XXXXXXXXXX"; // Kendi Ölçüm Kimliğiniz ReactGA.initialize(TRACKING_ID);SPA’larda CSR ve SSR’den kaynaklanan sayfa görüntüleme sorunlarını önlemek için react-router-dom’daki history.listen ile her rota değişiminde şu kodu çalıştırın:import React from 'react'; import { withRouter } from 'react-router-dom'; import ReactGA from 'react-ga'; const RouteChangeTracker = ({ history }) => { history.listen((location) => { ReactGA.set({ page: location.pathname }); ReactGA.pageview(location.pathname); }); return null; }; export default withRouter(RouteChangeTracker);Gatsby için gatsby-plugin-google-gtagGatsby kullanıyorsanız gatsby-plugin-google-gtag eklentisini tercih edebilirsiniz:yarn add gatsby-plugin-google-gtagArdından gatsby-config.js’e:module.exports = { plugins: [ { resolve: `gatsby-plugin-google-gtag`, options: { trackingIds: ["G-XXXXXXXXXX"], gtagConfig: { anonymize_ip: true, cookie_expires: 0, }, pluginConfig: { head: false, respectDNT: true, }, }, }, ], };SSR nedeniyle özel etkinlikleri şöyle tetikleyebilirsiniz:typeof window !== "undefined" && window.gtag("event", "click", { /* ... */ });Next.js’te GTAG betiği ekleme.env.local dosyanıza:NEXT_PUBLIC_GOOGLE_ANALYTICS=G-XXXXXXXXXXSonra _document.js içinde:import Document, { Html, Head, Main, NextScript } from 'next/document'; export default class MyDocument extends Document { render() { return ( {/* Global Site Tag (gtag.js) - Google Analytics */} ); } }Özel etkinlikler için bir yardımcı fonksiyon:export function trackEvent({ action, params }) { window.gtag('event', action, params); }Doğrulama ve Test GA4 DebugView veya Gerçek Zamanlı raporlarında sayfa görüntülemeleriyle etkinliklerin gelmesini kontrol edin. Her rota değişiminde, her etkinlik çağrısında verinin GA4’e ulaştığından emin olun. Tüm React çerçevelerinde temelde aynı gtag.js çalışma mantığı geçerlidir. Kurulumdan önce Google Analytics’in web uygulamanızdan veriyi nasıl çektiğini anlamak; entegrasyon ve ölçüm hatalarını önlemede kilit rol oynar.GA4’ün gtag.js ile nasıl çalıştığını Google’ın resmi dokümanından inceleyebilirsiniz: Buraya tıklayın.

Otomatik İşlerimiz İçin Yeni Bir Araç Uyarlıyoruz: Apache Airflow
Eyl 3, 2022 1216 reads

Otomatik İşlerimiz İçin Yeni Bir Araç Uyarlıyoruz: Apache Airflow

Performans pazarlaması, reklamcılık ve yeniliği birleştirerek perakendecilerin ve bağlı kuruluşların işlerini her açıdan büyütmelerine yardımcı olur. Her perakendecinin kampanyası dikkatle hedeflenir, böylece herkesin başarı ve kazanç şansı olur. Tüm taraflardaki işlemler doğru yapıldığında, performans pazarlaması hem perakendeciler hem de bağlı kuruluşlar için kazançlı sonuçlar sunar.Biz, Tech Team olarak, yazılım mühendisliği becerilerimizle oluşturduğumuz dijital pazarlama projeleri hakkında yeni bloglar yazma kararı aldık. Farklı markalar için yeni çözümler üretiyor ve ana hedefimiz, veri analizi ve otomasyon projeleriyle performanslarını artırmak. Bu doğrultuda, projelerimizle ilgili yeni bloglar yayımlamaya karar verdik.Takım olarak neler üretiyoruz?Tech Team olarak modern performans pazarlaması anlayışını benimsedik ve bunun bir sonucu olarak müşterilerimiz için ürün raporlarını zamanlı olarak oluşturacak bir Airflow otomasyon projesi geliştirdik. Ürün raporlarımızda, benzersiz kodlar, stok durumu, indirimli fiyatlar, indirim yüzdeleri ve URL’leri ziyaret ederek elde edilen diğer özellikler gibi ürün bilgilerini topluyoruz. Ayrıca, otomasyon projelerimize izleme ve raporlama gücü katmak için Google Sheets entegrasyonu sağladık. Dağıtım aşamasındaki olası sorunlara karşı Airflow ortamını sanal olarak izole eden Docker konteyner teknolojisini de kullandık.Özetle, Airflow; farklı amaçlar için veri iş akışları (pipeline) oluşturmayı sağlayan bir otomasyon aracıdır. Cron işlerine kıyasla Airflow’un sunduğu kullanıcı arayüzü sayesinde süreçlerimizi neredeyse gerçek zamanlı izleyebiliyoruz. Platformdaki log analizi ise hataları yakalamamıza ve düzeltmemize büyük katkı sağlıyor. Ayrıca, hata oluştuğunda yapılandırma dosyası aracılığıyla e-posta bildirimleri alabiliyor, anında müdahale edebiliyoruz.Temel akışımız veri kazıma (scraping) üzerine kurulu ve ölçeklendirilebilirliği sağlamak için iş parçacıklarını (thread) paralel ve eşzamanlı çalıştırıyoruz; böylece binlerce URL’den veriyi dakikalar içinde toplayabiliyoruz. Google Cloud üzerinde birden çok sanal makine şablonu oluşturduk ve görevleri sırayla çalıştıracak şekilde yapılandırdık. En kritik kısım, veriyi rapor süreçlerine tek bir şablon üzerinden iletmek.Airflow Nedir?Airflow’un yapısını daha iyi anlamak için “Bir DAG (Directed Acyclic Graph), Görevler (Task) arasındaki bağımlılıkları ve bunların hangi sırayla yürütülüp yeniden denenmesi gerektiğini tanımlar; Görevler ise veri çekme, analiz çalıştırma veya diğer sistemleri tetikleme gibi işlemleri yapar”[1]. Aslında Airflow’u, cron işlerinin çok daha yetenekli bir versiyonu olarak düşünebiliriz. Airflow’da işleri gerçekleştiren birimlere “worker” denir.Airflow’da her şey, “DAG” adı verilen yapı içerisinde tanımlanır. Örnek:with DAG( "SirketX_Urun_Raporu", schedule_interval='@daily', catchup=False, default_args=default_arguments ) as dag:1- Context Manager ile DAG tanımlayabiliriz. DAG, zaman çizelgesi, adlandırma ve hata durumunda yeniden deneme ayarları gibi pek çok özellik barındırır. Örneğin:default_arguments = { 'owner': 'AnalyticaHouse', 'start_date': days_ago(1), 'sla': timedelta(hours=1), 'email': ['analyticahouse@analyticahouse.com'], 'email_on_failure': True, }2- Süreci oluşturan görevleri fonksiyonlarla ayırıyoruz. Örneğin:url_task >> scrape_task >> write_to_sheet_task >> find_path_task >> parse_message_task >> write_message_task3- Her bir görevi, ilgili fonksiyonu çalıştıran PythonOperator ile tanımlıyoruz. Örneğin:url_task = PythonOperator( task_id='get_url_data', python_callable=get_url_data, )Bu operatörler, görevleri sırasıyla istif mantığıyla (stack) çalıştırır. Bir görev hata verirse (exception oluşursa), tüm akış durur ve Airflow bizi bilgilendirir.Airflow Mimarisi ile Docker’ı BirleştirmekDocker, uygulamaları oluşturmak, dağıtmak ve çalıştırmak için kullanılan açık kaynaklı bir platformdur. Airflow geliştirme ortamını izole etmek ve dağıtım aşamasındaki sürüm uyuşmazlıklarını önlemek için Apache’ın resmi Docker imajını temel alarak kendi konteyner imajımızı oluşturduk[3]. Ağ yapılandırması ve port yönlendirmelerini kolayca yapabildik. Docker sayesinde geliştirme sırasında karşılaştığımız paket uyumsuzluklarını ve versiyon problemlerini konteyneri yeniden oluşturup dağıtarak hızla aşıyoruz.Avantajlar: Geliştirme aşamasındaki beklenmedik hatalarda zaman tasarrufu Ağ ve veri depolama yapılandırmalarının kolayca yönetilmesi Hataların izole ortamda yakalanıp çözümlenmesi Benzersiz konteyner yapısının her dağıtımda tutarlı olması Geliştirme Sırasında Karşılaşılan ZorluklarProjeye başlamadan önce çok sayıda beyin fırtınası yaparak kritik noktaları belirledik. İlk tasarımlarımıza ek özellikler ekledikçe yapı karmaşıklaştı. Başlangıçta Google Cloud VM üzerinde çalıştırdık; ancak birden fazla projemiz olduğunda yönetim ve dağıtım zorlaştı. Bu nedenle Docker’a geçmeye karar verdik. Ayrıca, Airflow veya sunucu hatalarında konteyneri silip yeniden dağıtarak gelişim hızını koruduk. Otomasyon projemizde hata yakalama modülleri eklemek önemliydi; çünkü müşterilerimiz günlük ürün raporu almak istiyor ve herhangi bir hata, teslimin gecikmesine yol açıyordu.Referanslar [1],[2] – https://airflow.apache.org/docs/apache-airflow/stable/concepts/overview.html [3] – https://hub.docker.com/r/apache/airflow

İçeriğinizi Kişiselleştirmenin Anahtarı: Dijital Pazarlama İçin Persona Oluşturma
Eyl 3, 2022 1088 reads

İçeriğinizi Kişiselleştirmenin Anahtarı: Dijital Pazarlama İçin Persona Oluşturma

Klasik pazarlamanın yıllar içinde nasıl kişiselleştirilmiş pazarlamaya evrildiğini merak ettiyseniz, bu blog yazısı konunun temel taşlarından birini sunuyor. Dijital çağ, pazarlama uygulamalarının sürekli geliştiği bir ortam sunuyor. Bazı markalar bu değişimlere esnek ve çevik bir şekilde ayak uydururken, bazıları adaptasyon konusunda zorluk yaşıyor. Derinlemesine incelememiz, klasik pazarlamanın nasıl kişiselleştirilmiş pazarlamaya evrildiğini açıklamakla başlayacak, ardından doğru performans göstergelerinizle uyumlu “persona”lar oluşturmanın önemini anlatacak.Klasik Pazarlama vs. Kişiselleştirilmiş Pazarlama1928’de Edward Bernays’in Propaganda çalışmaları yayınlandığından beri, kitleleri yönetme yöntemlerini gözlemliyoruz. İnsanların ortak bir hedef etrafında harekete geçirilme yollarını detaylandıran bu fikir, dijital kavramdan çok önce klasik pazarlamanın temelini oluşturdu. Eskiden ürünler, kişiler ürünlere sahip olmadıklarında bir şeyleri kaçırdıklarına inandıran bir heyecan yaratarak sunulurdu. Fakat günümüzde sayısız ürün ve hizmet varken, tek bir tür heyecanın tüm bireyleri aynı şekilde motive etmesi mümkün mü? İşte bu noktada kişiselleştirilmiş pazarlama devreye girer.Modern toplumda, aynı ihtiyaçlarla motive olan bireyler yok denecek kadar az. Elbette farklı kişilerin ortak noktaları olabilir, ama daha önce var olmayan pek çok çeşitlilik de ortaya çıktı. İster dünya çapında tanınan bir marka olun, ister yeni başlıyor olun, şu gerçek herkes için geçerli: Markamızın çekebileceği birden çok farklı hedef kitle olduğunu kabul etmeliyiz. Sonra bu kitlelerin satın alma motivasyonlarını keşfeder, reklam kreatiflerimizi buna göre şekillendiririz.Persona Nedir?Bir “persona”, pazarlama çalışmalarında hedef kitlemizi tanımak için oluşturduğumuz kurgusal bir karakterdir. Personasını oluştururken demografik bilgiler, ilgi alanları, davranışlar, motivasyonlar, korkular ve hedefler gibi özellikleri tanımlarız. Bu özellikler, markamızın değer önerisiyle örtüşmelidir. Persona oluşturmak, kitlemize yönelik etkileşimlerimizi tasarlamak gibidir: Karşımızdakinin motivasyonunu anladıkça, ona nasıl hitap edeceğimizi de değiştiririz. Markalar da aynı şekilde, belirli persona mesajlarına uygun bir iletişim dili kullanır.Pazarlama Operasyonları için Persona Nasıl Oluşturulur?Personalar, nüfusun belli bir yüzdesini temsil eden kurgusal karakterlerdir. Ama bunları rastgele değil, araştırma ve veri toplama süreçlerine dayandırarak oluşturmalıyız. Yerleşik bir markaysanız, mevcut müşterilerinizi analiz edip belirli kriterlere göre gruplayarak başlayabilirsiniz. Ancak yeni markalar veya farklı bir kitleye ulaşmak isteyenler için en başta pazar araştırması yapmalısınız.Örneğin, ürününüz pahalıysa, öncelikle yüksek gelirli kitleye hitap edeceğini düşünebilirsiniz. Ancak herkesin, belirli hayallerini gerçekleştirmek için biriktirdiği o anlar olabilir. İşte en büyük zorluk, bu “niyet anlarını” tespit etmektir. Persona oluştururken motivasyonlar, korkular ve ilgi alanları gibi unsurlar demografiden çok daha belirleyicidir. Audiencemızın hangi anlarda ürünümüze ilgi duyacağını anlamak için web sitesi çerezleri veya genel araştırma verileri gibi kaynaklardan yararlanmalıyız.Başlamak için: Google Trends ile ilgi arama terimlerini keşfedin. Statista gibi sitelerden sektör araştırmalarına göz atın. Keyword Planner ile ilgili anahtar kelimeleri bulun. Her persona için yeterince farklı motivasyon ve korku belirlediğinizde, bunları ayrı karakter olarak tanımlayabilirsiniz. Ardından kreatif yapınızı bu personelara uygun şekilde kurmaya başlayın.Farklı Personelara Özel İletişim Nasıl Kurulur?Personalarınızı tanımladıktan sonra onlara nasıl hitap edeceğimizi planlamalıyız. Hangi görselleri kullanacağız, sorular mı soracağız, yoksa doğrudan faydalarımızı mı vurgulayacağız? Cevaplar, persona tanımlarınıza ve bu kişilerin motivasyonlarına bağlı. Örneğin Spotify, herkese müzik dinleme hizmeti sunar ama farklı premium paketleri için farklı kreatifler kullanır. Ekran görüntülerindeki her bir görsel, belirli bir motivasyona hitap eder: “Tüm Müziğin Bir Arada”—her şeyi bulabileceğiniz geniş kütüphane “Kendi Zevkine Göre” —kişisel müzik tercihlerinize vurgu “Moduna Uygun” —o anki duygu durumunuza hitap eden şarkılar “Avantajlı Fiyat” —ekonomik fayda odaklı iletişim Gün içindeki ruh halinize göre farklı görseller sizi farklı şekillerde etkiler. Kişiselleştirilmiş pazarlama, bu çeşitli motivasyon noktalarını hedefleyerek doğru mesajı doğru kişiye ulaştırır.

Markanızın Sosyal Medya Varlığını Geliştirmek İçin Yapılacak En İyi 10 Şey
Eyl 3, 2022 1178 reads

Markanızın Sosyal Medya Varlığını Geliştirmek İçin Yapılacak En İyi 10 Şey

Markanızın dijital pazarlama faaliyetlerinin temellerinden biri olduğu tartışmasız bir gerçek olan sosyal medya varlığını doğru kullanıyor muyuz? Seçebileceğimiz bu kadar çok sosyal medya kanalı varken strateji oluştururken kendimizi kaybediyor muyuz yoksa sadece en popüler platformlarda var olmaya mı çalışıyoruz?Kabul edelim, sosyal medyada içerik kirliliği de söz konusu olabilir. Her bireyin söyleyecek bir şeyi olduğu bir dünyada, markalar nasıl daha yüksek sesle konuşabilir? Gen-Z, seçiciliği ve yaratıcı içerik üretimiyle çevrimiçi varlığını dinamik olarak domine ederken, markalar da zorluklarla karşılaşıyor. İşte markanızın sosyal medya varlığını iyileştirmek için yapmanız gereken 10 adım. Unutmayın, bu 10 faktör bir nevi yatırımdır ve istediğiniz sonuçları almak zaman gerektirir!1) Kanal SeçimiŞaşırtıcı olmasa da, markanızın her sosyal medya platformunda hesabı olması gerekmez. Bir kanalı seçmek, içerik üretimine hangi kanalda tüm çabalarınızı yatıracağınızı belirler; bu yüzden yatırımınıza değmelidir. Önce markanızın görsel duruşunu tespit edin: Görsel ağırlıklı mı? İllüstratif bir yaklaşım mı benimsiyorsunuz? Video varlıklarınız var mı? Estetik içerik üretimine ne kadar uygunsunuz? Örneğin bir giyim markasıysanız Instagram olmazsa olmaz görünebilir. Ancak bu, hedef kitlenize ulaşmak için Pinterest SEO’yu gözden kaçırmanız gerektiği anlamına gelmez. Hedef kitlenizi iyi tanıyın ve hangi platformlarda bulunduklarını belirleyin.2) İçerik KarışımıMarkanız çeşitli kanallarda var olmak istese de, her mecrada aynı içeriği paylaşmak yanlış olur. Her kanalın kendi algoritması vardır ve buna uygun içerik üretmemek, o kanalı markanız için verimsiz kılabilir. Bu nedenle, girmek istediğiniz her kanal için bir “içerik karışımı” hazırlayın. Hangi içerik türünün hangi kanalda paylaşılacağını planlayın. Örneğin bir etkinlik ajansı, Meta’da duyuru yapıp, Instagram’da etkinlik fotoğraflarını paylaşırken, TikTok’ta canlı yayın ile tanıtım yapabilir.3) Gönderi SıklığıTüm sosyal medya algoritmalarının ortak noktası: Daha sık paylaşım yapan hesapları desteklemek. Kısacası, ne kadar çok paylaşırsanız, markanız o kadar çok kişi tarafından görülür. Bu elbette kolay bir iş değil; her platform için önerilen gönderi sıklığı farklılık gösterir. Pinterest’te bu daha az karmaşıkken, Instagram’da hikâye, Reels ve statik gönderi sıklıkları ayrı ayrı önem taşır. Günde yalnızca bir gönderi ve bir hikâye paylaşmak, yüksek organik erişim beklemenizi pek gerçekçi kılmaz.4) Takipçilerin Aktif Olduğu ZamanlarMarkaların en çok merak ettiği konulardan biri de ne zaman paylaşım yapmaları gerektiğidir. Bunun en iyi cevabı: Takipçilerinizin en aktif olduğu zamanlar. Platform analitiklerine bakarak kitlenizin hangi saatlerde çevrimiçi olduğunu tespit edin ve paylaşımlarınızı bu zamanlara denk getirin.5) Video İçerik VurgusuTikTok neden 2021’in en çok indirilen uygulaması oldu? Sadece Gen-Z mi, yoksa video içerik ihtiyacı mı? Aslında 24–35 yaş arasındaki kullanıcılar da TikTok’ta büyük paya sahip. Video içerikler, static içeriklere göre çok daha fazla etkileşim alıyor. Araştırmalar, videonun ilk 3–4 saniyesinin izlenip izlenmeyeceğine karar verildiğini gösteriyor. YouTube bile “YouTube Shorts” ile kısa videolara ağırlık verdi. Markanız için de videoyu tercih edin: Mesajınızı ilk saniyelerde net şekilde verin.6) Kullanıcı Üretimli İçerikKullanıcı üretimli içerik (UGC), takipçilerinizin sizin markanızı tanıtan özgün içeriklerini paylaşmasıdır. Trendleri yakalayarak doğal içerikler üretebilir, kitlenizin paylaşımlarını repost ederek topluluğunuzun sesini duyurabilirsiniz. Bu, marka yaşam döngüsünü uzatır ve kullanıcı bağlılığını artırır.7) Influencer PazarlamaInfluencer pazarlama hâlâ en çok tercih edilen yöntemlerden biri ancak yanlış anlaşılmaları da var. Sadece tıklama odaklı iş birlikleri eskisi kadar etkili değil; insanlar influencer’ların her ürünü gerçekten kullandığına inanmıyor. Bilinirliği artırmak için, influencer iş birliklerinizi organik ve samimi kılacak modeller seçin, tek seferlik değil sürdürülebilir kampanyalar planlayın.8) Görsel ve Yazılı İletişimSosyal medyada markanızı tanınır kılmak için tutarlı bir tasarım dili şart. Renk paletiniz, font seçiminiz ve tasarım öğeleriniz her paylaşımda tekrarlansın. Aynı şekilde yazılı iletişimde de tek bir ton kullanın (resmi veya samimi) ve bu dili her mecrada koruyun.9) Hashtag KullanımıHashtag sayısı ne kadar fazla o kadar iyi diye bir kural yok. Çok yüksek yoğunluk güvenilirliği azaltır, çok düşük yoğunluk bulunmayı güçleştirir. Hedef kitlenize uygun 5–10 hashtag seçin ve bunları düzenli kullanın. Ayrıca markanıza özel benzersiz bir hashtag oluşturun ve paylaşımlarınızı bu etiket altında toplayın.10) Analitik ve İzleme AraçlarıHiçbir strateji sabit kalmaz; algoritmalar ve trendler sürekli değişir. Hangi adımların işe yaradığını görmek için düzenli olarak sosyal medya analitiklerinizi kontrol edin. Geniş perspektif için Sociality, Brandwatch, Social Blade veya Monday gibi izleme araçlarıyla raporlamanızı otomatikleştirerek, hızlıca aksiyon alın.İşte markanızın sosyal medya varlığını güçlendirmenin 10 adımı! Başlangıç seviyesi olun veya etkileşimde tıkanma yaşayın, stratejinizi bu rehbere dönüp değerlendirerek sosyal medyada bir sonraki seviyeye taşıyabilirsiniz.

SEO Rakip Analizi Adım Adım Nasıl Yapılır?
Eyl 3, 2022 2696 reads

SEO Rakip Analizi Adım Adım Nasıl Yapılır?

SEO rakip analizi, diğer bir deyişle SEO rekabet analizi, SEO stratejilerinizi geliştirmek için rakiplerinizin anahtar kelimeleri, içeriği, bağlantıları, kullanıcı deneyimi ve daha fazlasını incelediğiniz bir süreçtir. SEO rakip analizi; organik trafiğinizi ve web sitenizin sıralamasını, rakiplerinizi geride bırakarak iyileştirmenizi sağlar.SEO şirketleri için yapılan rakip analizi, rakiplerinizin güçlü ve zayıf yönlerini anlamanıza yardımcı olur. SEO stratejinizi tahminlere dayandırmak yerine, rakiplerinizi tanıyarak gerçekçi bir plan oluşturabilirsiniz.Dolayısıyla SEO rakip analizi, rakiplerinizin en iyi ve en kötü uygulamalarını analiz edip karşılaştırarak web sitenizin performansını nasıl artırabileceğiniz konusunda size yol gösteren bir stratejidir. Rakip Analizi SEO İçin Neden Önemli?Rekabet analizine dalmadan önce, bu sürecin işiniz için neden kritik olduğunu netleştirelim. SEO rakip analizi yapmak önemlidir çünkü size: Sektörünüzü daha iyi anlama imkânı verir: Rakiplerinizin birden fazla farklı stratejisi olabilir. Hangi stratejilerin işe yaradığını ve hangilerinin yaramadığını keşfetmek, sizden daha iyi hangi SEO taktiklerine odaklanmanız gerektiğini belirlemenizde fayda sağlar. Rakiplerinizin güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmenizi sağlar:  Rakiplerinizin güçlü ve zayıf yanlarını bilmek, sizin neyi iyi yaptığınızı ve nerelerde eksik kaldığınızı görmenize yardımcı olur. Böylece web sitenizle rakip siteler arasındaki farkları belirleyip bu boşlukları kapatacak yeni stratejiler geliştirebilirsiniz. SEO stratejinizi yeniden önceliklendirmenize yardımcı olur:  Rakiplerinizin SEO stratejilerinin olumlu etkilerini tespit ettikten sonra, var olan ve yeni taktiklerinizi buna göre yeniden planlayabilirsiniz. SEO Rakip Analizi Nasıl Yapılır?Adım 1–) Organik Arama Rakiplerini BelirleyinRekabet analizinin ilk adımı, gerçek rakiplerinizi belirlemektir; çünkü rakiplerinizi tanımadan hiçbir karşılaştırma yapamaz ve strateji geliştiremezsiniz. Sektördeki en büyük isimler üst düzey rakibiniz gibi görünse de, bu siteler organik aramada aynı kelimeler için üst sıralarda olmayabilir.Örneğin, aynı semtte vintage kıyafet satan bir mağaza gerçek dünyada rakibiniz olabilir; ancak bu mağaza “kırmızı vintage elbise” kelimesinde ilk sayfada yer almıyorsa organik arama rakibiniz değildir. Bu durumda o anahtar kelime için rekabet ettiğiniz rakipler, SERP’in ilk sayfasındaki diğer siteler olacaktır. Dolayısıyla organik arama rakipleriniz, hedef anahtar kelimeleriniz için SERP’in ilk sayfasında yer alan sitelerdir ve bunlar gerçek dünyadaki rakiplerinizle örtüşmeyebilir. Ayrıca, birden fazla farklı hizmet sunduğunuzda her kategori için ayrı rakip listeleri oluşturmanız gerekebilir. Peki arama motoru rakiplerinizi nasıl bulacaksınız? İki yöntem vardır: Google’da manuel arama yapmak veya SEO araçlarından yararlanmak. Öncelikle sunduğunuz her hizmet için en önemli anahtar kelimelerinizi seçin. Ardından bu kelimeleri Google’da arayıp, SERP’in ilk sayfasındaki siteleri inceleyin ve rakiplerinizi belirleyin. Tüm anahtar kelimeler için bu işlemi tekrarlayarak kategori bazında rakip listenizi oluşturabilirsiniz. Bu sürecin en büyük dezavantajı manuel çalışmanın vakit almasıdır. Eğer onlarca farklı hizmetiniz varsa bu yöntem uzun sürecektir. Bu yüzden Ahrefs, Semrush, Ubersuggest gibi SEO araçları kullanmak zaman kazandırır. Yine de, SERP’i manuel kontrol ederek hangi içerik tipinin—örneğin blog yazısı mı videolar mı—daha popüler olduğunu anlamayı ihmal etmeyin.Adım 2–) Rakip Sayfa Analizi YapınRakiplerinizi belirledikten sonra, bir sonraki adım sayfa analizi yaparak onların performansını kavramaktır. Rakiplerinizin en çok trafik alan ve en üst sıralarda yer alan sayfalarını inceleyerek kendi SEO performansınızla karşılaştırın. Bunu yapmanın en kolay yolu, Semrush, Ahrefs veya Moz gibi SEO araçlarında şu metrikleri kontrol etmektir: Domain otoritesi ve rating Alexa sıralaması Organik trafik hacmi Sayfa gösterimleri Sıralama pozisyonu Sıralanan anahtar kelime sayısı Referans (referring) alan adları Bu metrikleri inceleyerek rakiplerinizin güçlü ve zayıf yönlerini belirleyin. Unutmayın, rakiplerinizin metrikleri sizinkinden ne kadar yüksekse onları geride bırakmanız o kadar zorlaşır.Adım 3–) İçerik (Keyword) Boşluk Analizi YapınRakiplerinizin güçlü ve zayıf yanlarını tespit ettikten sonra, içerik boşluk analizi (keyword gap analysis) yapın. Bu analiz, rakiplerinizin sıralandığı ancak sizin yer almadığınız yüksek arama hacmine sahip anahtar kelimeleri bulmanızı sağlar. Böylece bu kelimelerde de sıralanarak yeni fırsatlar yakalayabilirsiniz. İçerik boşluk analizi manuel yapmak zordur; Ahrefs’in Content Gap aracı gibi SEO araçları bu işte size büyük kolaylık sağlar. Aşağıdaki soruları kendinize sorun: Rakiplerim hangi anahtar kelimelerde sıralanıyor? Ben bu kelimelerde neden sıralanmıyorum? Onlar neleri farklı veya ekstra yapıyor? Organik trafiği neden onlara gidiyor? Rakiplerimi geride bırakmak için ne yapmalıyım? Analizi tamamladıktan sonra mevcut sayfalarınızı ve yeni içeriklerinizi bu anahtar kelimelerle optimize edin.Adım 4–) On-Page SEO ve İçerik Analizi YapınRakiplerinizin on-page SEO stratejilerini inceleyin ve kendi sitenizle kıyaslayın. Aşağıdaki öğeleri kontrol edin: Sayfa başlığı (title tag) Meta açıklama (meta description) Başlık etiketleri (H1, H2, …) İçerik (konu, medya türü, uzunluk, stil, anahtar kelimeler, yayın/güncelleme tarihleri) Dahili bağlantılar, breadcrumbs ve şema işaretlemeleri (schema markup) URL yapısı Bu öğeleri analiz ederek sitenizdeki eksikleri tespit edebilir, sayfalarınızı rakiplerden daha iyi hale getirebilirsiniz.Adım 5–) Backlink Analizi YapınBacklink, Google için önemli bir sıralama faktörüdür. Rakiplerinizin yüksek kaliteli backlink profillerine sahip olup olmadığını inceleyin. Aşağıdaki noktalara odaklanın: Kalite—miktardan önce kaliteye önem verin. Link türü—dofollow bağlantılar önemli ancak nofollow bağlantılar da trafik ve marka bilinirliği için değerli olabilir. Rakipleriniz backlink kazanmak için hangi siteleri kullandığına bakın ve benzer sitelerden bağlantılar elde etmek için strateji geliştirin.Adım 6–) Web Tasarım ve Kullanıcı Deneyimi (UX/UI) Analizi YapınGoogle, sayfa hızı, mobil uyumluluk ve zengin sonuçlar (rich snippets) gibi kullanıcı deneyimine dair sinyallere giderek daha fazla önem veriyor. Rakiplerinizden daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için aşağıdaki kriterleri gözden geçirin: Mobil ve masaüstünde tam uyumlu responsive tasarım Hızlı sayfa yükleme süreleri (PageSpeed Insights skorları) Anlaşılır ve düzenli site yapısı ve navigasyonu Kullanıcı niyetine uygun içerik sunumu Temel ama akıllı tasarımlı sayfalar Bu alanlarda rakiplerinizin önüne geçerseniz, hem kullanıcı memnuniyetini hem de SEO performansını artırabilirsiniz.SonuçSEO rakip analizi, sektörünüze ve iş kapsamınıza bağlı olarak ayda bir kez tekrarlanması gereken sürekli bir süreçtir. Temel iyileştirmelerin bile SEO’da büyük fark yarattığını unutmayın. Rakip analizi veya SEO konusunda yardıma ihtiyacınız varsa, ekibimizle iletişime geçmekten çekinmeyin!