Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası
AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

On-Page SEO Nedir?
On-Page SEO Nedir?On-Page SEO, web sitesi içeriğinin ve HTML kodlarının arama motorları için optimize edilmesi sürecidir, kullanıcı deneyimini artırırken arama sonuçlarında daha iyi sıralamalar elde etmeye yardımcı olur. Doğru yapılandırılan On-Page SEO çalışmaları, sitenin görünürlüğünü ve organik trafik potansiyelini doğrudan etkiler. Sayfa başlıklarından iç bağlantı yapılarına kadar her detay, bu sürecin bir parçasıdır.On-Page SEO’nun Temel Unsurları Nelerdir?On-Page SEO çalışmaları, bir web sayfasının iç yapısını iyileştirmeye odaklanır. Bunun için en temel unsurlar arasında başlık etiketleri (title tag), meta açıklamalar, H1-H6 başlık hiyerarşisi, URL yapısı ve içerik optimizasyonu yer alır. Doğru anahtar kelime kullanımı ve içerik özgünlüğü de bu sürecin olmazsa olmazlarındandır. Örneğin, içeriğin ilk 100 kelimesinde hedef anahtar kelimenin yer alması, arama motorları için güçlü bir sinyal oluşturur.Ayrıca, kullanıcı deneyimini artıran unsurlar da önemlidir. Sayfa yüklenme hızı, mobil uyumluluk ve iç bağlantı yapıları, hem ziyaretçilerin sitede daha uzun süre kalmasına hem de arama motorlarının siteyi daha iyi taramasına katkıda bulunur. Yapılan araştırmalara göre, mobil uyumlu ve hızlı yüklenen siteler %53 oranında daha yüksek dönüşüm oranı sağlamaktadır.SEO Uyumlu Başlık ve Meta Açıklama Nasıl Yazılır?Başlık etiketleri (title tag), sayfanın arama motorlarında nasıl görüneceğini belirler ve On-Page SEO’nun en kritik unsurlarındandır. Başlıkta mutlaka hedef anahtar kelime yer almalı ve başlık 60 karakteri geçmemelidir. Bu, hem kullanıcıların dikkatini çeker hem de arama motorlarının başlığı tam olarak görüntülemesini sağlar. Örnek olarak: "On-Page SEO: Başarılı İçerik Optimizasyonu İçin İpuçları" gibi bir başlık etkili olabilir.Meta açıklama ise 155-160 karakter uzunluğunda, kullanıcıyı tıklamaya teşvik eden kısa bir özet olmalıdır. Anahtar kelimeyi içermeli, ancak doğal bir dil kullanılmalıdır. Örneğin: "Web sitenizin arama sonuçlarında üst sıralarda yer almasını sağlayacak en etkili On-Page SEO tekniklerini keşfedin." şeklinde bir açıklama kullanıcıya değer sunar.İçerik Optimizasyonu ve Anahtar Kelime Yoğunluğuİçerik optimizasyonu, sayfa içeriğinin arama motorları ve kullanıcılar için değerli ve okunabilir hale getirilmesini kapsar. Bu aşamada hedef anahtar kelimenin %1-2 oranında doğal bir şekilde içerikte yer alması önemlidir. Aşırı anahtar kelime kullanımı (keyword stuffing), hem kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler hem de arama motorları tarafından cezalandırılabilir.Ayrıca, içeriğin uzunluğu ve derinliği de sıralamaları etkileyen faktörlerdendir. Yapılan analizlere göre, arama sonuçlarının ilk sayfasında yer alan içeriklerin ortalama uzunluğu 1500-2000 kelime arasında değişmektedir. Bu, konunun derinlemesine ele alındığını ve kullanıcılara değer sağlandığını gösterir. İçerikte ayrıca ilgili alt başlıklar ve madde işaretli listeler kullanmak okunabilirliği artırır.URL Yapısının SEO’ya EtkisiURL yapısı, On-Page SEO’da sıklıkla göz ardı edilen ama oldukça önemli bir unsurdur. Arama motorlarının bir sayfanın içeriğini anlamasına ve kullanıcı deneyimini artırmaya yardımcı olur. SEO dostu bir URL kısa, okunabilir ve anahtar kelime içermelidir. Örneğin, www.ornek.com/on-page-seo-nedir gibi bir yapı tercih edilmelidir. Çok uzun ve anlamsız karakterlerden oluşan URL’ler hem kullanıcıların hem de arama motorlarının sayfanızı anlamasını zorlaştırabilir.Google’ın yaptığı analizlere göre, anahtar kelime içeren URL’ler, %45 daha yüksek tıklanma oranına sahiptir. Ayrıca URL’nin dizin yapısında fazla derin olmaması da önerilir (örneğin: domain.com/kategori/alt-kategori/sayfa yerine daha sade bir yapı kullanılabilir). Bu tür sade ve anlaşılır URL yapıları, sayfa otoritesini artırmaya yardımcı olur.Görsel Optimizasyonu ve Alternatif Metin (Alt Text)Görseller, web sitenizin kullanıcı deneyimini güçlendirirken SEO performansına da katkıda bulunur. Ancak, görsellerin optimize edilmeden yüklenmesi, sayfa hızını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, yüklenen tüm görsellerin dosya boyutunun küçültülmesi ve uygun formatta (örneğin, WebP veya JPEG 2000) kaydedilmesi gereklidir.Bunun yanında, alternatif metin (alt text) kullanımı SEO açısından büyük önem taşır. Alt metin, arama motorlarının görselin ne hakkında olduğunu anlamasını sağlar ve görsel aramalarda sıralama şansını artırır. Örneğin: alt="On-Page SEO için optimize edilmiş web sitesi görseli" şeklinde anlamlı ve anahtar kelime içeren bir açıklama kullanılmalıdır. Yapılan araştırmalara göre, optimize edilmiş görseller, sayfa yüklenme süresini %30’a kadar hızlandırabilir.İç Bağlantılar (Internal Links) Kullanımının Önemiİç bağlantılar (internal links), kullanıcıları web sitenizde daha fazla zaman geçirmeye teşvik ederken arama motorlarına da sitenizin yapısını anlatır. Doğru bir iç bağlantı stratejisi, diğer sayfaların otoritesini artırabilir ve arama motorlarının siteyi daha iyi taramasına olanak tanır. Örneğin, "On-Page SEO teknikleri" başlıklı bir makalede "teknik SEO nedir?" veya "backlink nasıl alınır?" gibi konulara bağlantılar eklemek faydalı olacaktır.Ayrıca, site genelinde mantıklı bir bağlantı yapısı oluşturmak, ziyaretçilerin bilgiye kolayca ulaşmasını sağlar. Yapılan araştırmalar, güçlü iç bağlantı yapısına sahip sitelerin, %40 oranında daha yüksek organik trafik aldığını göstermektedir. Bu nedenle, her sayfada en az 2-3 iç bağlantı bulundurmak, SEO performansını artırır.Sayfa Yüklenme Hızı ve SEO PerformansıSayfa yüklenme hızı, hem kullanıcı deneyimi hem de arama motoru sıralamaları için kritik bir faktördür. Google’ın araştırmalarına göre, yüklenmesi 3 saniyeden uzun süren sayfalarda hemen çıkma oranı %32 oranında artmaktadır. Hızlı yüklenen sayfalar, ziyaretçilerin daha uzun süre sitede kalmasını sağlarken, dönüşüm oranlarını da olumlu yönde etkiler.Sayfa hızını artırmak için görsellerin ve multimedya içeriklerinin sıkıştırılması, tarayıcı önbelleklemenin aktif edilmesi ve gereksiz JavaScript ve CSS dosyalarının azaltılması gereklidir. Bunun yanı sıra, kaliteli bir hosting altyapısı kullanmak ve içerik dağıtım ağı (CDN) uygulamak da sayfa hızını önemli ölçüde iyileştirir.Mobil Uyumlu Tasarımın SEO’ya KatkısıMobil uyumluluk, modern SEO stratejilerinde olmazsa olmaz bir kriterdir. Google’ın “mobile-first indexing” politikası gereği, sitelerin mobil versiyonu, sıralamalarda öncelikli olarak değerlendirilir. Mobil uyumlu bir site, farklı cihazlarda sorunsuz görüntülenir ve kullanıcı deneyimini artırır.2024 yılı verilerine göre, dünya genelindeki internet trafiğinin %58’i mobil cihazlardan gelmektedir. Bu nedenle responsive tasarım kullanmak ve mobil performansı optimize etmek, SEO başarısında doğrudan rol oynar. Ayrıca, mobil uyumlu siteler daha hızlı yüklenir ve bu da SEO performansını güçlendirir.

Reklamcılıkta 2025 İlk Çeyrek Gelişmeleri: Reklam Kurulu Kararları Işığında Sektörel Bir Bakış
Reklamcılıkta 2025 İlk Çeyrek Gelişmeleri: Reklam Kurulu Kararları Işığında Sektörel Bir Bakış1. Giriş: Reklamcılıkta Güncel Denetimler ve İşletmeniz İçin ÖnemiTicaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelikler uyarınca ticari reklamları ve haksız ticari uygulamaları titizlikle denetlemeye devam etmektedir. Bu denetimlerin temel amacı, tüketicilerin doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesini sağlamak, onları aldatıcı veya yanıltıcı uygulamalara karşı korumak ve piyasada adil bir rekabet ortamının sürdürülmesine katkıda bulunmaktır. 2025 yılının ilk çeyreğinde alınan kararlar da bu genel çerçeveye hizmet etmekte olup, tüm sektörlerdeki işletmeler için dikkate değer dersler ve önemli ipuçları barındırmaktadır. Reklam Kurulu'nun denetim sıklığı ve kararlarının çeşitliliği, reklamcılık alanındaki "gri alanların" giderek daraldığını ve mevzuata uyumun artık bir tercih değil, kesin bir zorunluluk haline geldiğini açıkça ortaya koymaktadır. Her ay onlarca kararın alındığı ve bu kararların dijital platformlardan basılı yayınlara, sosyal medyadan influencer pazarlamasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığı görülmektedir. Bu durum, Kurul'un geniş bir alanda aktif denetim yaptığını ve reklamverenlerin mevzuata aykırı uygulamalarının "fark edilmeme" olasılığının oldukça düşük olduğunu göstermektedir.Reklam Kurulu kararlarını düzenli olarak takip etmek, işletmelerin sektörlerindeki güncel eğilimleri, Kurul'un yorumlarını ve özellikle hassasiyet gösterdiği konuları anlamaları açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu bilgiler ışığında reklam stratejilerini mevzuata uygun bir şekilde planlayan işletmeler, olası idari yaptırımlardan (reklamı durdurma, düzeltme, idari para cezası gibi) korunmanın yanı sıra, tüketici nezdindeki güvenilirliklerini ve marka itibarlarını da güçlendirme fırsatı yakalarlar. Kurul kararlarının Ticaret Bakanlığı'nın resmi internet sitesi üzerinden basın bültenleri aracılığıyla kamuya açıklanması, bu kararların yalnızca ilgili taraflar için değil, tüm sektör paydaşları için birer "emsal" ve "öğrenme" kaynağı niteliği taşımasını sağlamaktadır. Bu sayede, hangi tür uygulamaların mevzuata aykırı bulunduğuna dair somut örnekler üzerinden genel bir farkındalık oluşmakta ve diğer reklamverenlerin benzer hataları tekrarlamasının önüne geçilebilmektedir. Bu yazının temel amacı da, 2025 yılının ilk çeyreğinde alınan Reklam Kurulu kararlarından hareketle, özellikle finans, e-ticaret ve perakende gibi sektörlerde faaliyet gösteren siz değerli partnerlerimiz için öne çıkan hususları sunmaktır..2. 2025 İlk Çeyrek Reklam Kurulu Kararlarında Öne Çıkan Sektörel Değerlendirmeler2025 yılının ilk çeyreğine ait Reklam Kurulu kararları incelendiğinde, çeşitli sektörlerde reklam ve ticari uygulamalara yönelik önemli değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir.2.1. Finansal Hizmetler ve Bankacılık ReklamlarıFinansal hizmetler ve bankacılık sektöründeki reklamlarda, özellikle kredi kampanyalarının koşulları, "özel" tekliflerin niteliği ve çevresel beyanların doğruluğu konularında Kurul'un hassasiyet gösterdiği anlaşılmaktadır.Kredi ve Kampanya Koşullarında ŞeffaflıkReklam Kurulu, finansal ürün ve hizmetlere ilişkin tanıtımlarda, tüketicilerin yanıltılmasına veya eksik bilgilendirilmesine yol açabilecek ifadelere karşı dikkatli bir tutum sergilemektedir. Herkese Açık Olmayan 'Özel' Kredi Teklifleri: Şubat 2025'te Kurul, bir bankanın belirli bir telekomünikasyon şirketi müşterilerine "özel" olarak sunduğunu belirttiği "%0 faizli ihtiyaç kredisi" kampanyasını incelemiştir. Kurul, tanıtımlarda yer alan ‘...’lilere özel’ ifadesine karşın,... müşterisi olmayan tüketicilerin de söz konusu kampanyadan faydalanabildiğini tespit etmiş; bu durumun ortalama tüketicileri aldatıcı/yanıltıcı nitelikte olduğu ve dürüst rekabet ilkelerine aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmiştir. Bu tür kararlar, "özel" veya "avantajlı" gibi sübjektif iddiaların, eğer bu iddiaların somut koşulları net bir şekilde ve ana vaatte belirtilmiyorsa, Kurul tarafından doğrudan yanıltıcı olarak değerlendirilme riskini artırdığını göstermektedir. Finansal kuruluşların bu tür ifadeleri kullanırken, tüm koşul ve istisnaları reklamın kolayca görülebilir bir yerinde ve anlaşılır bir dille belirtmesi büyük önem taşımaktadır. Zira bu tür ifadeler tüketicide belirli bir beklenti yaratmakta, bu beklenti karşılanmadığında veya koşullar gizlendiğinde tüketici yanıltılmış olmaktadır. Kurul'un, ana vaadin istisnalarının açıkça belirtilmemesini yanıltıcı bulması, finansal ürünlerin karmaşıklığı ve tüketicinin finansal kararlarının önemi göz önüne alındığında daha da hassas bir konu haline gelmektedir. Koşulları Belirsiz 'Para Puan' Kampanyaları: Yine Şubat 2025'te bir bankanın "Şimdi Katılın,... TL Para Puan Kazanın!" şeklindeki kampanyası ele alınmıştır. Kurul, söz konusu tanıtımlarda yer alan ‘... TL Para Puan’ ifadesinin yanında, bu kampanyadan yararlanmak için belirli koşulların (örneğin, ilk kez kredi kartı başvurusunda bulunmak ve belirli harcama tutarına ulaşmak gibi) gerektiği yönünde yeterli ve açık bilgilendirme yapılmadığını tespit etmiş ve bu durumun reklamın ortalama tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.Koşulları Belirsiz Kripto Varlık Ödül Kampanyaları: Mart 2025'te ise bir kripto varlık işlem platformunun "Hazine Avı" kampanyası gündeme gelmiştir. Kampanyada vaat edilen "Macbook Pro, IPhone 16, PlayStation 5..." gibi ödüllerin adet ve niteliklerinin belirtilmemesi, "... Ürünü ve USDT Ödülü" gibi muğlak ifadeler kullanılması Kurul tarafından eleştirilmiştir. Kurul, "Yapılan incelemede, vaat edilen mal ve hizmetlerin adetlerine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmediği, ‘... Ürünü ve USDT Ödülü’ şeklindeki ifadenin ise muğlak olduğu, bu haliyle reklam kurgusunun tüketicilerin karar verme süreçlerini manipüle edici nitelikte olduğu, dolayısıyla aldatıcı olduğu ve dürüst rekabet ilkelerine aykırılık teşkil ettiği" değerlendirmesinde bulunmuştur. Kripto varlıkların volatilitesi ve karmaşıklığı, tüketiciler için yüksek risk taşıdığından, bu alandaki reklamlarda risklerin ve ödül mekanizmalarının şeffaflığı kritik öneme sahiptir. Kurul, bu risklerin yeterince vurgulanmadığı veya ödüllerin yanıltıcı şekilde sunulduğu reklamları hedef almaktadır. Çevresel Beyanlarda (Greenwashing) Dikkat Edilmesi GerekenlerÇevresel duyarlılığın arttığı günümüzde, "yeşil reklam" veya "greenwashing" olarak da bilinen, ürün veya hizmetlerin çevreye etkileri konusunda yanıltıcı beyanlar içeren reklamlar da Kurul'un gündemindedir. Kanıtlanamayan 'Çevreci Kredi' İddiaları: Ocak 2025'te, birden fazla bankanın "Çevreci Taşıt Kredisi", "Çevreci Ev Kredisi" gibi isimlerle sundukları kredilere ilişkin tanıtımlar incelenmiştir. Kurul, "...söz konusu tanıtımlarda yer alan ‘Çevreci Taşıt Kredisi, Çevreci Ev Kredisi’ şeklinde ifade edilen kredilerin çevre üzerinde gerçekte olduğundan daha olumlu etkisi olduğu yönünde bir izlenim oluşturduğu, kredinin esaslı unsuru olarak değerlendirilen faiz oranının ve ayrıcalıklı koşulların reklamda belirtilmediği... çevre konusundaki duyarlılıklarının ve bilgi eksikliklerinin istismar edildiği" değerlendirmesini yapmıştır. Bu tür kararlar, "greenwashing" olarak adlandırılan çevresel duyarlılıkların istismarının, finans sektöründe yeni ve önemli bir denetim alanı olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Kurul, sadece "çevreci" demenin yeterli olmadığını, bu iddianın somut, ölçülebilir ve kanıtlanabilir verilere dayanması gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Tüketicilerin çevre bilincinin artmasıyla birlikte, bu tür iddiaların reklamdaki etkisi de artmakta ve Kurul, bu etkinin kötüye kullanılmasını engellemeye çalışmaktadır. Finansal kuruluşların sundukları "yeşil" ürünlerin çevresel faydalarını şeffaf ve doğrulanabilir bir şekilde iletmeleri gerekmektedir.2.2. E-Ticaret ve Perakende Reklamları (Giyim, Ayakkabı, Genel Perakende Dahil)E-ticaret ve perakende sektöründe, özellikle indirim kampanyalarının sunumu, ürün bilgilerinin doğruluğu ve tüketici yorumlarının yönetimi konularında dikkat çekici kararlar alınmıştır.Aldatıcı İndirim Uygulamaları ve Fiyat Şeffaflığıİndirimli satışlar, tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyen önemli bir faktör olmakla birlikte, bu indirimlerin sunuluş biçimi Kurul tarafından yakından incelenmektedir. "Son 30 Gün En Düşük Fiyat" Kuralına Uyulmaması: Şubat 2025'te bir perakende zincirinin bir buzluk ürününde yaptığı indirimde, indirim öncesi fiyatın son 30 gün içindeki en düşük fiyat olmaması nedeniyle Kurul, "...ürünün indirimli satışa konu edildiği, ancak indirim öncesi fiyatının Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin ilgili maddesinde yer alan ‘indirimli satışa konu edilen mal veya hizmetin indirimden önceki satış fiyatının tespitinde indirimin uygulandığı tarihten önceki otuz gün içinde uygulanan en düşük fiyat esas alınır’ hükmüne aykırı olduğu" değerlendirmesinde bulunmuştur. "Son 30 gün en düşük fiyat" kuralı, indirimli satış reklamlarında Kurul'un en çok üzerinde durduğu ve en sık ihlal edilen konulardan biridir. Bu kurala uyum, özellikle büyük indirim dönemlerinde kritik önem taşımaktadır. E-ticaret platformlarının dinamik fiyatlandırma stratejileri bu kurala uyumu zorlaştırsa da, bu durum bir mazeret olarak kabul edilmemektedir.Belirsiz ve Yanıltıcı İndirim Oranları: Mart 2025'te bir giyim markasının web sitesindeki "%40'a Varan İndirim" kampanyası incelenmiştir. Kurul, "...%40 oranında indirim yapılan ürün sayısının toplam ürün sayısının yalnızca %5’ini oluşturduğu, bu durumun ortalama tüketicinin makul beklentisinin altında olduğu... ‘ne kadar indirim uygulanacağı hususlarında anlam karışıklığına yol açarak tüketicileri yanıltabilecek veya gerçekte olduğundan daha fazla indirim uygulanıyormuş izlenimi oluşturacak ifade veya görüntülere yer verilemez.’ hükmüne aykırılık teşkil ettiği" sonucuna varmıştır.Satıştan Sonra Fiyat Artışı: Yine Mart 2025'te, bir e-ticaret sitesinde, tüketicinin sipariş verdiği bir mikrodalga fırın yedek parçasının "tedarik sorunu" gerekçesiyle iptal edilip, hemen ardından daha yüksek fiyattan satışa sunulması durumu ele alınmıştır. Kurul, "...tüketicinin... TL bedel ile verdiği siparişin ‘tedarik edilemediği’ gerekçesiyle iptal edildiği, akabinde ise aynı ürünün... TL bedel ile satışına devam edildiği, firmanın Bakanlığa gönderdiği savunma yazısında ise söz konusu fiyat artışına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı tespit edilmiş olup, anılan reklam ve ticari uygulamanın... aldatıcı ve yanıltıcı nitelikte olduğu" değerlendirmesini yapmıştır.Ürün Bilgileri ve Garanti Sürelerinde DoğrulukTüketicilere sunulan ürün bilgilerinin ve garanti koşullarının doğru ve eksiksiz olması, aldatıcı reklamların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.Yanıltıcı Garanti Süresi Beyanı: Ocak 2025'te, bir e-ticaret platformunda satılan bir ana kucağı ürününün reklamlarında "5 yıl garantili" olarak tanıtılmasına rağmen, tüketiciye teslim edilen garanti belgesinde "2 yıl garanti" yazması üzerine Kurul, "...ürün görselinde ürünün ‘5 yıl garantili’ olduğu bilgisine yer verilmesine karşın tüketiciye teslim edilen ürüne ait garanti belgesinde ‘2 yıl garantili’ olduğu bilgisinin yer aldığı... dolayısıyla gerçeği yansıtmayan söz konusu reklamların tüketicileri aldatıcı ve yanıltıcı nitelikte olduğu" değerlendirmesinde bulunmuştur.Ürün İçeriği Bilgisinin Gizlenmesi: Mart 2025'te, bir ayakkabı markasının Türkçe web sitesinde satılan ayakkabıların içeriğinde domuz derisi kullanıldığı bilgisinin yer almaması, ancak aynı ürünlerin uluslararası sitede bu bilgiyle satılması durumu incelenmiştir. Kurul, "...uluslararası internet sitesinde ‘pigskin suede and synthetic overlays’ (domuz derisi süet ve sentetik katmanlar) şeklinde ürün içeriğine ilişkin bilgilere yer verildiği, ancak anılan firmanın Türkiye internet sitesinde satışa sunulan aynı ürünlere ilişkin Türkçe tanıtımlarda ise ‘süet ve sentetik kaplamalar’ şeklinde ifadelere yer verildiği... toplumun genel dini hassasiyetlerine aykırı bir bileşenin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılması halinde, bu hususun reklamlarda açıkça belirtilmesi gerektiği hükmüne aykırılık teşkil ettiği" değerlendirmesini yapmıştır. Ürün içeriğiyle ilgili (özellikle domuz derisi gibi hassas konularda) eksik veya yanıltıcı bilgi vermek, sadece tüketiciyi aldatmakla kalmamakta, aynı zamanda markanın itibarını da ciddi şekilde zedeleyebilmektedir. Kurul'un bu konuda verdiği kararlar ve özellikle tekrar eden ihlallerde artan yaptırımlar, konunun ciddiyetini göstermektedir.5 Tüketici Yorumları ve E-ticaret Platformlarında Haksız UygulamalarE-ticaret platformlarındaki tüketici yorumlarının şeffaflığı ve platformların genel işleyişindeki dürüstlük, Kurul'un dikkatle izlediği alanlardır. Olumsuz Tüketici Yorumlarının Yayınlanmaması: Ocak 2025'te bir e-ticaret platformunda, bir tüketicinin satın aldığı ürünle ilgili yazdığı olumsuz yorumun "kriterlere uygun olmadığı" gerekçesiyle yayınlanmaması üzerine Kurul, "...internetin genel kullanıma açık bir ortam olması ve tüketicilerin mal veya hizmetlere ilişkin değerlendirmelerini yayınlayabildikleri platformlarda bu değerlendirmelerin olumlu ya da olumsuz ayrımı olmaksızın yayınlanması gerektiği... dolayısıyla olumsuz olduğu gerekçesiyle tüketici yorumunun yayınlanmayarak haksız ticari uygulamada bulunulduğu" değerlendirmesini yapmıştır.E-ticaret Metriklerini Manipüle Etmeye Yönelik Hizmet Reklamları: Şubat 2025'te, çeşitli web siteleri ve haber ajansları üzerinden, e-ticaret platformlarındaki satıcıların takipçi, beğeni, favori sayılarını ücret karşılığında artırmayı vaat eden hizmetlerin reklamı yapılması incelenmiştir. Kurul, "...reklam veren tarafından çeşitli bedeller üzerinden... sistemi üzerinden gerçekleştirilen favori/beğeni/soru/takipçi vb. sayılarının manipüle edilerek ilgili ürünlerin sıralamalarda ön plana çıkartılacağı vaatlerinde bulunulduğu, bu durumun tüketici değerlendirmeleri başta olmak üzere Ticari Reklam mevzuatına aykırı olduğu" değerlendirmesinde bulunmuştur. E-ticaret platformlarının, kendi sattıkları ürünler kadar, platformlarındaki üçüncü taraf satıcıların uygulamalarından da dolaylı olarak etkilenebileceği ve hatta bazı durumlarda sorumlu tutulabileceği (özellikle tüketici yorumlarının yönetimi, yanıltıcı bilgilerin kaldırılması gibi konularda) bir eğilim gözlenmektedir. Bu durum, platformların satıcılarını denetleme ve eğitme sorumluluğunu da beraberinde getirmektedir.2.3. Ödeme Sistemleri ReklamlarıÖdeme sistemleri ve yeni nesil finansal teknolojilere ilişkin reklamlarda, özellikle risklerin ve vaatlerin net bir şekilde ifade edilmesi önem kazanmaktadır.Kripto Varlık Yatırım Reklamlarında Risk Uyarısı Eksikliği: Şubat 2025'te bir ödeme ve elektronik para kuruluşunun mobil uygulamasında yer alan "Yatırım Yapmaya Başla" gibi ifadelerle kripto varlık alım satımına yönlendirme yapılması, ancak kripto varlıkların riskleri konusunda yeterli ve açık bir uyarıya yer verilmemesi durumu ele alınmıştır. Kurul, "...söz konusu tanıtımlarda kripto varlık alım satımına yönelik yönlendirme yapıldığı, ancak kripto varlıkların doğasında bulunan oynaklık, kayıp riski gibi önemli hususlarda tüketicileri yeterince ve açıkça bilgilendiren bir uyarıya yer verilmediği tespit edilmiş olup, bu durumun reklamın tüketicilerin bilgi eksikliğini istismar ederek yanıltıcı nitelikte olduğu" değerlendirmesini yapmıştır. Finansal hizmetlerin dijitalleşmesi ve yeni yatırım araçlarının popülerleşmesiyle birlikte, Reklam Kurulu'nun bu alandaki denetimlerinin artması beklenmektedir. Özellikle risklerin net bir şekilde ifade edilmesi ve yanıltıcı getiri vaatlerinden kaçınılması kritik olacaktır. 3. Genel Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik İpuçlarıReklam Kurulu'nun 2025 yılının ilk çeyreğinde aldığı kararlar, reklamverenler için önemli dersler içermekte ve gelecekteki reklam stratejilerine ışık tutmaktadır. Bu kararlar incelendiğinde, özellikle indirimli satış kampanyalarının şeffaflığı (son 30 gün en düşük fiyatı, kampanya süresi, stok miktarı, indirim oranının netliği), e-ticarette sunulan bilgilerin doğruluğu (ürün özellikleri, garanti, teslimat, tüketici yorumları, ürün içeriği) ve finansal hizmet reklamlarında yanıltıcı vaatlerden kaçınılması konularında yoğun bir denetim faaliyeti olduğu görülmektedir. Kurul kararlarında, yapılan iddiaların (özellikle "en", "tek", "lider" gibi üstünlük belirten veya özel avantaj vaat eden ifadelerin) somut verilerle desteklenmesi gerektiği ve ispat külfetinin reklamverende olduğu prensibi bir kez daha teyit edilmiştir.Bu doğrultuda, işletmelerin reklam kampanyalarını yayına almadan önce detaylı bir hukuki ön kontrolden geçirmeleri, yanıltıcı veya eksik bilgi içermediğinden emin olmaları büyük önem arz etmektedir. Özellikle indirim kampanyalarında, fiyat geçmişi kayıtlarının düzenli tutulması ve kampanya koşullarının tüketicinin kolayca anlayabileceği şekilde açık ve net bir biçimde belirtilmesi gerekmektedir. E-ticaret sitelerinde tüketici yorumlarına müdahale edilmemesi, ürün bilgilerinin (özellikle içerik ve garanti koşulları) eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, platformların itibarı ve tüketici güveninin tesisi için elzemdir. Dijitalleşmenin hız kesmeden devam etmesiyle birlikte, Reklam Kurulu'nun denetimlerinin daha da artarak sürmesi beklenmektedir. Algoritmik reklamcılık, kişiselleştirilmiş teklifler ve tüketici verilerinin kullanımı gibi yeni teknolojilerin getirdiği reklam uygulamalarının da gelecekte Kurul'un gündemine daha sık gelmesi muhtemeldir. Zira kararların büyük çoğunluğunun dijital mecralardaki reklamlarla ilgili olması ve tüketicilerin alışveriş ile bilgi edinme alışkanlıklarının giderek dijitale kayması, bu alandaki yanıltıcı uygulamaların etki alanını genişletmektedir. Reklam Kurulu kararları genellikle şikayet üzerine 2 veya resen inceleme ile alınsa da, işletmelerin sadece olası bir yaptırımdan kaçınmak için değil, aynı zamanda marka itibarlarını korumak ve tüketiciyle şeffaf, dürüst bir ilişki kurmak adına proaktif bir mevzuata uyum yaklaşımı benimsemeleri, uzun vadede sürdürülebilir başarı için kritik bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Yanıltıcı reklamlar yalnızca idari yaptırımlara yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda tüketici güvenini sarsmakta ve marka imajını olumsuz etkilemektedir. Günümüzün bilinçli tüketicisi bilgiye daha kolay ulaşabildiğinden, şeffaf ve dürüst iletişim kuran markalar uzun vadede sadık bir müşteri kitlesi oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, mevzuata uyum bir maliyet kalemi olarak değil, markanın geleceğine yapılan bir yatırım olarak görülmelidir.Önemli Kararlar:Reklam Kurulu, 13.02.2025 tarihli 2025/517 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.02.2025 tarihli 2025/549 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.03.2025 tarihli 2025/35 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 16.01.2025 tarihli 2025/7947 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.02.2025 tarihli 2025/694 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.03.2025 tarihli 2025/1152 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.03.2025 tarihli 2025/528 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 16.01.2025 tarihli 2024/6203 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.03.2025 tarihli 2024/1149 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 16.01.2025 tarihli 2024/7278 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.02.2025 tarihli 2025/700 Numaralı Kararı.Reklam Kurulu, 13.02.2025 tarihli 2025/32 Numaralı Kararı.Reklam Kurulu, 16.01.2025 tarihli 2024/6578 Numaralı Kararı. Reklam Kurulu, 13.02.2025 tarihli 2024/7463 Numaralı Kararı.

Yapay Zeka ile ASO Stratejileri Nasıl Oluşturulur?
AI destekli ASO stratejileri, mobil uygulamaların mağaza içi görünürlüğünü artırmak, doğru kullanıcıya ulaşmak ve dönüşüm oranlarını optimize etmek için yenilikçi çözümler sunar. Kullanıcı davranışı, anahtar kelime tahmini, görsel testler ve performans analizi gibi alanlarda yapay zeka büyük rol oynar, bu da manuel ASO süreçlerinin ötesine geçilmesini sağlar.Yapay Zeka ASO Sürecini Nasıl Dönüştürüyor?ASO (App Store Optimization), geleneksel yöntemlerle uygulama mağazalarında görünürlüğü artırmaya yönelikti ancak yapay zeka bu süreci tamamen yeniden şekillendirmeye başladı. Artık kullanıcı davranışları anlık olarak analiz edilebiliyor, hangi başlıkların veya açıklamaların daha fazla etkileşim getirdiği tahmin edilebiliyor. Bu da geliştiricilere yalnızca geçmiş verilere değil, öngörülere dayalı olarak optimizasyon yapma imkânı sunuyor. AI ayrıca zamandan tasarruf sağlarken hataları da minimize eder. AI destekli ASO’nun önemli bir avantajı da ölçeklenebilirliğidir. Örneğin binlerce farklı anahtar kelime varyasyonunu manuel olarak test etmek haftalar sürebilirken, bir AI algoritması bu işlemi dakikalar içinde tamamlayabilir. Ayrıca farklı ülkelerdeki kullanıcı davranışlarını analiz ederek lokalizasyon süreçlerinde de ciddi avantaj sağlar. Böylece sadece daha fazla indirme değil daha kaliteli kullanıcı kazanımı da sağlanmış olur.AI Destekli Uygulama İçin Anahtar Kelime StratejileriAnahtar kelime optimizasyonu, ASO'nun en kritik bileşenlerinden biridir ve AI burada büyük fark yaratır. Yapay zeka, kullanıcıların arama alışkanlıklarını analiz ederek gelecekte en çok aranabilecek kelimeleri tahmin edebilir. Bu sayede yalnızca şu anda popüler olan değil, birkaç hafta ya da ay içinde yükselişe geçebilecek kelimeler için içerik hazırlığı yapılabilir. Örneğin, fitness uygulamaları için kullanıcıların “evde 5 dakikalık egzersiz” gibi uzun kuyruklu aramalar yapmaya başladığını tespit eden bir AI sistemi, geliştiriciye bu kelimeleri hedeflemesini önerebilir. Ayrıca yapay zeka, benzer uygulamalarda en çok hangi kelimelerin işe yaradığını analiz eder. Örneğin rakip bir meditasyon uygulamasında “stress relief sounds” kelimesi yüksek dönüşüm sağlıyorsa, sizin uygulamanızda da bu kelimenin benzer fayda sağlayıp sağlamayacağını öngörebilir. AI ayrıca kelimeleri yalnızca frekanslarına göre değil, LTV (Lifetime Value) veya ROAS (Return on Ad Spend) gibi metriklere göre de önceliklendirebilir.Kullanıcı Davranışına Dayalı Anahtar Kelime TahminiGeleneksel keyword araçları genellikle arama hacmi ve rekabet skorları sunar. Ancak AI destekli araçlar, kullanıcı davranışlarını analiz ederek hangi arama terimlerinin kullanıcıları uygulama içi aksiyona yönlendirdiğini belirler. Örneğin, "meditasyon" kelimesi çok aranabilir ama "uykuya dalma rehberi" kelimesi dönüşüm oranı açısından daha etkili olabilir. AI, kullanıcıların hangi kelimeleri yazdıktan sonra hangi uygulamalara yöneldiğini ve bu uygulamaları ne kadar süreyle kullandığını analiz ederek içgörü sağlayabilir. Bu sistemler, arama terimlerinin uygulama yüklemeleriyle olan ilişkisini modellemeyi sağlar. Bu da özellikle organik büyüme hedefleyen markalar için altın değerindedir. Ayrıca kullanıcı segmentlerine göre farklı keyword varyasyonları önerilebilir. Buna örnek olarak, genç kullanıcılar “odaklanma müziği” yazarken, kurumsal çalışanlar “verimlilik artırıcı sesler” arıyor olabilir. AI bu farkları ayırt edip stratejiyi segmente edebilecek kadar eğitilebilir.Rakip Bazlı Otomatik Keyword ÖnerileriYapay zeka, doğrudan rakip uygulamaların mağaza içi performansını analiz ederek hangi anahtar kelimelerin onlara trafik sağladığını tespit edebilir. Bu analiz, genellikle scraping teknikleri ve NLP (Natural Language Processing) algoritmaları ile yapılır. Örneğin, aynı kategorideki uygulamaların açıklamalarında sıkça geçen ve yüksek dönüşüm sağlayan kelimeler belirlenebilir. Bu kelimeler hem Apple App Store hem de Google Play Store’daki algoritmalar için değerli ipuçları sunabilir. Ayrıca AI sistemleri, rakiplerin anahtar kelime pozisyonlarındaki değişimleri gerçek zamanlı takip ederek hangi kelimelerin düşüşte ya da yükselişte olduğunu gösterebilir. Bu sayede geliştirici, sadece kendi performansını değil, sektör genelindeki trendleri de görerek stratejisini sürekli güncelleyebilir. Örneğin bir kelime rakiplerde düşüşe geçmişse, bu boşluk değerlendirilip hızla pozisyon alınabilir.Long-Tail ve Lokasyon Bazlı AnalizYapay zeka destekli ASO stratejileri içerisinde long-tail anahtar kelimeler (örneğin: “uykusuzluk için rehber uygulaması”) kullanıcı niyeti açısından en güçlü sinyalleri verir. Bu uzun anahtar kelimeleri manuel tespit etmek zor olabilir ancak AI bu yapıları hem kullanıcı aramalarına hem de uygulama içi davranışlara göre kolaylıkla belirleyebilir. Özellikle uygulamanın niş hedef kitlesine ulaşmak istendiğinde, long-tail yapılar sayesinde daha düşük rekabetle yüksek etkileşim sağlanabilir. Lokasyon bazlı analizlerde ise AI, farklı bölgelerdeki kullanıcıların arama eğilimlerini karşılaştırarak yerelleştirilmiş anahtar kelime stratejileri sunabilir. Örneğin İstanbul’daki kullanıcılar “ücretsiz meditasyon uygulaması Türkçe” gibi aramalar yaparken, Berlin’de “sleep sounds kostenlos app” daha öne çıkabilir. Bu farklılıklar, uygulama metadata’sında yapılacak mikro düzenlemelerle bile ciddi indirme farkları yaratabilir.Uygulama Metadata ve Açıklama Optimizasyonunda AI KullanımıAI, uygulama başlıkları (title), alt başlıklar ve açıklama (description) alanlarında etkili metinler oluşturmak ve optimize etmek için gelişmiş dil modellerini kullanır. Yapay zeka, keyword yoğunluğu, karakter sınırı, CTA (Call to Action) yapısı gibi birçok unsuru bir arada analiz ederek yüksek dönüşüm potansiyeli olan açıklamalar üretir. Ayrıca platformların (Google Play vs. App Store) metadata kuralları farklılık gösterdiğinden, AI bu platformlara özgü yapılandırmaları da otomatik olarak önerebilir. Bir diğer önemli katkı, açıklama alanında yapılacak varyasyonlar için A/B test senaryolarının AI tarafından oluşturulabilmesidir. Örneğin, iki farklı açıklama versiyonunun dönüşüm oranlarını tahmin eden yapay zeka modelleri, minimum manuel eforla maksimum fayda sağlanmasını mümkün kılar. Bu testler geleneksel yöntemlere göre yüksek oranlarda daha iyi performans gösterebilir.Uygulama Başlık ve Açıklamalarda A/B Test OtomasyonuASO sürecinde başlık ve açıklama alanında yapılan A/B testleri, dönüşüm oranlarını artırmak için kritik rol oynar. Yapay zeka sayesinde bu testlerin hem varyasyon oluşturma hem de analiz süreçleri otomatikleştirilebilir. Örneğin AI, “uygulama içi alışveriş” kelimesinin farklı bağlamlarda (alışveriş rehberi, alışverişte sadakat kazanımı vb.) nasıl performans gösterdiğini test edebilir ve en yüksek CTA oranına sahip versiyonu belirleyebilir. AI destekli A/B test süreçlerinde, kullanıcı segmentasyonları da entegre edilebilir. Örneğin genç kullanıcılar için oluşturulan bir başlık versiyonu ile daha kurumsal hedef kitleye hitap eden bir versiyon aynı anda test edilip, performans farklılıkları ölçülebilir. Bu yaklaşım hem zamandan tasarruf sağlar hem de daha isabetli kararlar alınmasına olanak tanır.AI ile Açıklama Metni Yazımı ve Keyword Yoğunluğu ÖlçümlemesiYapay zeka, açıklama metni üretirken hem dilin doğallığını korur hem de ASO odaklı yapılarla içeriği optimize eder. Özellikle LLM (Large Language Model) tabanlı sistemler, keyword yoğunluğu, başlık uyumu ve cümle uzunluğu gibi kriterleri dengeli biçimde entegre ederek yüksek okunabilirliğe sahip, algoritmalara uygun açıklamalar oluşturabilir. Bu sayede kullanıcı deneyimi bozulmazken mağaza algoritmaları da hedeflenmiş olur. AI ile yazılmış metinlerde anahtar kelime tekrar oranları, semantik çeşitlilik ve metin uzunluğu gibi metrikler sürekli ölçülerek ideal denge sağlanır. Örneğin, “kilo verme uygulaması”, “diyet planı uygulaması”, “kalori takibi app” gibi kelimelerin doğal şekilde harmanlandığı bir açıklama hem görünürlük hem de dönüşüm anlamında öne çıkar.Platform Bazlı (iOS/Android) Metadata FarklılıklarıiOS ve Android platformları, ASO süreçlerinde farklı kriterlere sahiptir. Google Play, açıklama içeriğindeki anahtar kelimeleri sıralama faktörü olarak hesaba katarken, App Store daha çok başlık, alt başlık ve keyword field alanlarına odaklanır. AI, bu farklılıkları öğrenerek her platforma özel optimize edilmiş metadata önerileri sunabilir. Örneğin Android’de açıklama içeriği ASO açısından büyük rol oynarken, iOS'ta bu alan arama algoritmasında doğrudan kullanmayabilir. AI bu farkı göz önünde bulundurarak iOS için daha kısa, etkili ve brand-oriented açıklamalar üretirken; Android için daha anahtar kelime yoğunluklu, detaylı içerikler oluşturur. Bu farklı yapıların doğru şekilde yönetilmesi, uygulamanın hem görünürlüğünü hem de dönüşüm oranını artırır.AI İle App Görsel ve Medya OptimizasyonuGörsel optimizasyon, ASO stratejisinde kullanıcıyı etkilemenin en güçlü yollarından biridir. Yapay zeka, kullanıcıların ekran görüntüleri, simgeler ve videolar üzerindeki tıklama davranışlarını analiz ederek hangi tasarım unsurlarının daha çok dikkat çektiğini belirler. Bu analizler sonucunda Yapay zeka ile renk kombinasyonu, yazı tipi büyüklüğü, görsel sıralaması gibi birçok konuda öneri sunabilir. Örneğin, “indir” butonunun sola mı sağa mı yerleştirildiği gibi detaylar dahi analiz edilebilir. Görsel A/B test süreçlerinde de AI ciddi avantajlar sunar. Aynı screenshot setinin farklı versiyonları test edilerek hangi versiyonun daha fazla yüklemeye yol açtığı ölçülür. AI, bu verileri işleyerek yeni varyasyon önerileri de oluşturabilir. Bu da özellikle kullanıcı tabanı geniş olan uygulamalarda yüksek oranda daha fazla dönüşüm getirebilir.Tıklama Oranlarını Artıran Görsel SeçimiYapay zeka, kullanıcıların uygulama mağazasında bir uygulama kartına tıklayıp tıklamayacağını tahmin edebilmek için görselleri analiz edebilir. Renk kontrastı, görsel hiyerarşi, ikon tasarımı gibi unsurların kullanıcıya nasıl etki ettiği, geçmiş tıklama verileriyle eşleştirilerek değerlendirilir. Örneğin, yüksek kontrastlı arka plan kullanılan ikonların, sade tasarımlı ikonları karşılaştırarak hangisinin daha fazla tıklama aldığı gösterebilir. Ayrıca AI, doğru promptları kullanarak hedef kitleye göre görsel önerilerde bulunabilir. Genç kullanıcılar için dinamik ve renkli ekran görüntüleri önerilirken, profesyonel segment için daha sade ve işlevsel görsellerin öne çıkması sağlanabilir. Bu tarz kullanıcı bazlı kişiselleştirmeler, görsellerin yalnızca güzel görünmesini değil, dönüşüm odaklı çalışmasını da mümkün kılar.Video Önizleme Performans TestleriApp Store ve Google Play, uygulamalar için video önizleme (preview video) kullanımına izin verir. Bu videoların içeriği, süresi ve ilk 5 saniyesi dönüşüm açısından kritik önemdedir. Yapay zeka, video içeriklerinin hangi bölümlerinin izlenip hangilerinin atlandığını analiz ederek ideal yapıdaki videoları modelleyebilir. Örneğin bir fitness uygulamasında, antrenman animasyonlarının ilk 3 saniyede gösterilmesi tıklama oranlarını belirli oranda artırabilir. AI ayrıca, farklı senaryolarda kullanılacak video versiyonlarını önceden test ederek kullanıcıya göre en uygun içeriği önerebilir. Özellikle oyun uygulamalarında “gameplay preview” ile “tutorial preview” videoları arasında dönüşüm farkı oldukça yüksektir. Bu farkı tespit eden AI sistemleri, mağaza sayfasının doğru videoyla yapılandırılmasını sağlarGörsel A/B Testlerinde AI KullanımıGörsellerin farklı versiyonlarının test edilmesi, en çok dönüşüm sağlayan seçeneği bulmak için temel bir ASO yöntemidir. Ancak manuel olarak A/B testi yapmak, zaman alıcı ve maliyetlidir. AI burada devreye girerek otomatik varyasyon üretir, test planları oluşturur ve sonuçları yorumlar. Örneğin, aynı ikonun mavi, kırmızı ve yeşil tonlarında üç versiyonu AI tarafından test edilebilir ve en yüksek CR (Conversion Rate) sağlayan versiyon önerilebilir. Üstelik bu testler yalnızca tasarımsal değil, içerik bazlı da olabilir. AI, ekran görüntüsünde yer alan metinlerin dilini, boyutunu ya da sırasını değiştirerek varyasyon üretir. Sonuçlar, istatistiksel anlamlılık eşiklerine göre değerlendirilir ve insan müdahalesi olmadan kazanan varyasyon belirlenebilir.Kullanıcı Segmentine Göre Screenshot & Icon ÖnerileriHer kullanıcı kitlesi farklı görsel tercihlere sahiptir. AI ile yaş, cinsiyet, cihaz modeli gibi segmentasyon verilerini kullanarak her segment için en etkili görsel kombinasyonları belirlenebilir. Örneğin, genç kullanıcılar için emoji kullanılan screenshotlar daha etkiliyken, kurumsal kullanıcılar için sade ikonlar daha çok tercih edilebilir. Bu öneriler yalnızca öneri düzeyinde kalmaz, elde ettiğiniz verileri AI üzerinden paylaşarak bu varyasyonları gerçek kullanıcı verileriyle test ederek hangi segmentin hangi görsele daha çok tıkladığı konusunda analiz sağlayabilir. Bu veriler sadece görsel optimizasyonu değil, aynı zamanda hedefleme stratejilerini de şekillendirir.AI Tabanlı App Review & Rating Analizi Nasıl Yapılır?Kullanıcı yorumları, uygulama mağazalarında en etkili geri bildirim kaynaklarındandır. Ancak binlerce yorumu manuel incelemek mümkün değildir. AI burada devreye girerek sentiment analizi ile olumlu, olumsuz ve nötr yorumları sınıflandırabilir. Özellikle LLM tabanlı modeller, ince metin ayrıntılarını dahi anlayarak derinlemesine içgörü üretir. Bu analizler sayesinde hangi özelliklerin memnuniyet yarattığı, hangilerinin sorun oluşturduğu kolaylıkla tespit edilir. Ayrıca bu veriler sadece ASO değil, ürün geliştirme süreçlerinde de kullanılabilir. Örneğin kullanıcılar sıkça "uygulama yavaş" şeklinde yorum yapıyorsa, bu durum sadece ASO optimizasyonunu değil, teknik iyileştirmeleri de beraberinde getirir. Bu analiz süreci sürekli hale getirildiğinde, kullanıcı memnuniyetini artıracak çevik aksiyonlar alınabilir.LLM ile Otomatik Geri Bildirim AnaliziBüyük dil modelleri (LLM), kullanıcı yorumlarını yalnızca olumlu veya olumsuz olarak sınıflandırmakla kalmaz, aynı zamanda yorumlardan hangi özelliklerin öne çıktığını ve hangi cümlelerin teknik aksiyon gerektirdiğini de ayıklar. Örneğin, “Son güncellemeden sonra uygulama açılmıyor” yorumunu hem teknik soruna hem de versiyon etkisine göre sınıflandırabilir. Bu analizler sayesinde geliştirici ekipler, yüzlerce yorumu birkaç dakika içinde anlamlı özetlere dönüştürerek kararlarını bu içgörülere göre şekillendirebilir. Bu süreç, müşteri hizmetleri süreçlerinin de otomatikleştirilmesini sağlar.Kullanıcı Yorumu Bazlı Ürün Geliştirme İçgörüleriYapay zeka, kullanıcı yorumları sadece analiz etmekle kalmaz, aynı zamanda ürün yol haritası için öneriler de oluşturabilir. Örneğin “ekstra karanlık mod gelsin” şeklinde sık tekrar eden bir yorum dizisi, doğrudan bir özellik talebine dönüşür. AI bu talepleri gruplar, yoğunluğunu ölçer ve önceliklendirir. Bu sayede ürün yöneticileri sadece tahminlere değil, kullanıcı verisine dayalı gerçek taleplerle roadmap oluşturabilir. Aynı zamanda kullanıcıya değer verildiğini gösteren güncellemeler yapılırsa, kullanıcı bağlılığı ve puanlama oranı da artış gösterir.Negatif Geri Bildirileri Önceden Tahmin EtmeYapay zeka, kullanıcı davranışlarını ve önceki yorumları analiz ederek olumsuz yorum yapma olasılığı yüksek kullanıcıları belirleyebilir. Bu kullanıcılar için uygulama içi özel yönlendirmeler (ör. destek ekranına yönlendirme) yapılabilir. Böylece yorumlar olumsuz hale gelmeden önce müdahale edilir. Örneğin bir kullanıcı uygulamada belirli bir fonksiyonda 3 defa başarısız oluyorsa, AI bu kullanıcıyı negatif geri bildirim riski yüksek olarak işaretleyebilir. Hemen ardından sistem tarafından yardım ekranı tetiklenerek bu risk azaltılabilir.Lokalizasyon Süreçlerinde AI KullanımıUygulamanın farklı ülke ve dil pazarlarında başarılı olabilmesi için lokalizasyon (yerelleştirme) süreci kritik bir rol oynar. Geleneksel yöntemlerde bu süreç zaman alıcı, maliyetli ve hata riski yüksek olabilirken, AI teknolojileri lokalizasyonu daha hızlı, doğru ve kültürel açıdan uyumlu hale getirir. AI destekli çeviri sistemleri yalnızca kelime çevirisi yapmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel bağlamı da göz önünde bulundurarak daha doğal metinler üretir. Ayrıca yapay zeka, uygulamanın farklı pazarlardaki başarısını analiz ederek hangi ülkede hangi varyasyonların daha iyi performans gösterdiğini öngörebilir. Böylece geliştiriciler, sınırlı kaynaklarla en verimli lokalizasyon stratejisini uygulayabilir. Örneğin, İngiltere'deki kullanıcılar için “mindfulness” kelimesi etkili olurken, Hindistan pazarında “yoga breathing app” gibi kültürel olarak daha uygun ifadeler tercih edilebilir.Otomatik Çok Dilli Metadata ÜretimiAI, uygulama açıklamaları, başlıklar ve anahtar kelimeler gibi metadata alanlarını otomatik olarak çok dilliye çevirebilir. Bu çeviriler, geleneksel otomatik sistemlerden farklı olarak bağlama duyarlı çalışır. Örneğin, “track your fitness” ifadesi Almanca’ya doğrudan çevrilmek yerine hedef kitleye uygun şekilde “Trainingsfortschritte verfolgen” gibi daha anlamlı bir biçimde aktarılır. Bu bağlamsal çeviri, dönüşüm oranını artırabilir. Bu sistemler, uygulama içi metinleri de tarayarak genel iletişim tonuna uygun çeviri önerileri üretir. Böylece farklı ülkelerde kullanıcılar, ana diliyle konuşan bir markayla etkileşime giriyormuş hissi yaşar. Özellikle 5’ten fazla dilde hizmet veren uygulamalar için bu süreç, manuel efora kıyasla daha fazla zaman tasarrufu sağlar.Kültürel Uyumlu Görsel & Metin Öneri SunmasıHer ülkenin tasarım dili ve görsel beklentisi farklı olabilir. AI, hedef ülkenin kullanıcı alışkanlıklarına göre görsel önerileri optimize edebilir. Örneğin Japonya’da yoğun metinli, bilgi veren screenshot’lar daha çok tercih edilirken, İskandinav ülkelerinde sade ve görsel ağırlıklı ekran görüntüleri daha etkili olabilir. AI bu kültürel verileri analiz ederek lokalizasyon sürecini sadece dil değil, görsel iletişim anlamında da güçlendirir. Benzer şekilde, bazı kelimeler veya ifadeler farklı kültürlerde yanlış anlaşılabilir ya da etkisiz olabilir. AI, bu riskleri önlemek için semantik analiz yaparak kültürel olarak uygun metinleri önerir. Bu yaklaşım sayesinde uygulamanızın yerel pazarda itibar kazanması ve App Store’daki yorumlarda pozitif yansımalar elde etmesi daha olası hale gelir.Regional Store Performans TahminlemeAI, farklı ülke veya bölgelere özel uygulama mağazası performansını önceden tahmin edebilir. Bu sistemler; kullanıcı demografisi, cihaz kullanımı, internet alışkanlıkları ve benzer uygulamaların yerel başarısını analiz ederek size en iyi yatırım yapılabilecek pazarları işaret eder. Ayrıca, yayınlanmış lokal sürümlerin organik büyüme potansiyelleri de sürekli olarak takip edilebilir. Bu analizler sayesinde pazarlama bütçeleri daha verimli kullanılır, sadece yüksek potansiyelli bölgelere özel ASO stratejileri oluşturulabilir. Bu öngörüler, ROI’yi maksimize ederken global genişleme stratejinize de yön verir.Yapay Zeka Tabanlı ASO Stratejisi Oluşturma Riskleri Nelerdir?Yapay zekanın ASO süreçlerinde sunduğu avantajlara rağmen, bazı riskler de barındırmaktadır. Öncelikle AI sistemleri yanlış veya eksik veriyle eğitildiğinde, hatalı stratejiler önerme riski taşır. Ayrıca her uygulama kategorisinin dinamiği farklı olduğundan, tek tip AI çözümü her zaman doğru sonuçlar vermez. Bu durum uygulamanın görünürlüğünü artırmak yerine düşürebilir. Bir diğer risk, AI tarafından otomatikleştirilen içeriklerin mağaza politikalarıyla çelişme ihtimalidir. Örneğin App Store, bazı ifadeleri “manipülatif” olarak değerlendirip reddedebilir. Bu nedenle AI çözümleri ne kadar gelişmiş olursa olsun, sonuçların uzman ASO ekipleri tarafından kontrol edilmesi gerekir. Aksi halde uygulama listelenme sorunları, yanlış yönlendirmeler veya itibar zedelenmesi gibi olumsuzluklarla karşılaşılabilir.

Karne Günü Kampanyalarında Google Ads ve Meta Reklamlarında Hedef Kitle Nasıl Segment Edilmeli?
Karne Günü Kampanyalarında Google Ads ve Meta Reklamlarında Hedef Kitle Nasıl Segment Edilmeli?Yılın en motive edici günlerinden biri olan Karne Günü, özellikle çocuklar ve gençler için büyük bir anlam taşır; markalar için ise ailelerin karne hediyesi alma eğilimlerinin arttığı özel bir kampanya dönemidir. Bu dönem oyuncak, elektronik, kitap, eğitim materyalleri ve moda kategorilerinde ciddi bir potansiyel sunar. Ancak bu potansiyeli doğru değerlendirmek için yalnızca promosyonlara güvenmek yeterli değildir. Hedef kitle segmentasyonunu doğru yapmak, karne kampanyasının etkisini katlayacak en kritik adımlardan biridir.Bu yazıda, Karne Günü kampanyalarınızı daha verimli hale getirmek için Google Ads ve Meta reklamları üzerinden nasıl stratejik segmentasyon yapılabileceğini adım adım ele alıyoruz.1. Ödüllendirme Kararı Veren Aileleri Odağa AlınKarne kampanyalarının görünürdeki hedefi çocuklar olsa da, satın alma kararlarını veren asıl kullanıcılar ebeveynlerdir. Reklam mesajları, onların ihtiyaç ve içgörüleriyle örtüşmeli ve duygusal bağ kuracak şekilde yapılandırılmalıdır. 30–50 yaş arası ebeveynler Aile temalı içeriklere ilgi gösteren kullanıcılar Çocuk ve genç ürünleri satın alma geçmişi olan CRM segmentleri Stratejik İçgörü: Google Ads’te “karne hediyesi”, “çocuğuma ne alabilirim”, “karne dönemi fırsatları”, “karne dönemi alışverişi”, “çocuk için hediye fikirleri”, “karne hediyesi fikirleri” gibi arama niyetlerini içeren özel kitle segmentleri oluşturun. Meta’da “parents with preteens” ve “recent purchasers in children’s apparel” gibi hedefleme seçenekleriyle ebeveyn profiline ulaşın. Ayrıca, CRM’de çocuk ürünleri geçmişi olan kullanıcıları yeniden hedefleyin.2. Dijital Davranışlara Göre Motivasyon Bazlı Segmentasyon YapınKarne döneminde kullanıcıların satın alma kararları farklı duygusal ve pratik motivasyonlara dayanır. Bu nedenle segmentleri sadece klasik kategorilere göre değil, dijital davranışlara göre de kurgulamak gerekir: Akademik başarıyı ödüllendirenler: Eğitim setleri, kitaplar ve online kurslar gibi ürünlere yönelir. Kişisel ilgi alanlarına göre seçim yapanlar: Çocuğun hobisine uygun (resim, müzik, STEM oyuncakları) ürünleri tercih eder. Online oyunlara ilgi gösteren çocuklar için alışveriş yapan ebeveynler: Oyun aksesuarları, kulaklık gibi teknoloji ürünlerini araştırır. Fırsat odaklılar: Erken alışveriş yapar ve indirimleri takip eder. Stratejik İçgörü: Meta’da promosyon duyarlılığı yüksek kullanıcılar için “sales & discounts” temalı içerikler üretin; duygusal bağ kurmak isteyen ebeveynler için hikâyeleştirilmiş videolar kullanın. Google Ads’te “karne hediyesi önerileri” ve “çocuk için ödül” gibi yüksek niyetli aramalar üzerinden özel kitle segmentleri oluşturun. Bu kitleleri, YouTube’da “karne hediyesi fikirleri” videolarını izleyen kullanıcılarla genişleterek farkındalık seviyesini artırın.3. Ürün-Kullanıcı Eşleşmesini Optimize EdinÜrün önerilerinin hedef kitlenin profiliyle örtüşmesi, dönüşüm başarısını artırır. Bu dönemde kullanıcıya neyi neden önerdiğiniz net olmalıdır: Ürün Kategorisi Hedef Alıcı Profili Oyuncak ve oyun setleri 6–12 yaş çocuklara hediye alacak ebeveynler Elektronik ve aksesuarlar Lise çağındaki gençleri motive etmek isteyen ebeveynler Eğitim materyalleri Akademik başarısı güçlü çocukları olan aileler Moda ve kırtasiye ürünleri Hediye ve ihtiyaç birleşimi sunan kategoriler Stratejik İçgörü: Ürün feed’inizde “Karneye Özel”, “Başarıya Ödül” ve “Çocuğun İçin Seçtiklerimiz” gibi etiketler tanımlayın. Google Shopping kampanyalarında bu etiketlere özel kampanya yapıları oluşturun. Meta’da ise bu kategorileri katalog reklamlarında ayrı reklam setleri olarak çalıştırın. Arama hacimlerinin büyük kısmı markasız gerçekleştiğinden, “karne hediyesi ne alınır” gibi long-tail anahtar kelimeler ve SEO/SEA kombinasyonları ile bu koleksiyonları destekleyin.4. Geri Dönen Kullanıcılarla Zamanlamayı Öne ÇekinKarne kampanyalarında en yüksek hacim, okulların kapanmasına yakın son bir haftada gerçekleşir; ancak kullanıcıların karar verme süreci daha erken başlar. Geçmiş verileri kullanarak önceden temas kurmak kritik bir avantaj sağlar. Geçmiş karne kampanyalarına ilgi göstermiş kullanıcılar Son 90 gün içinde çocuk ve genç ürünleriyle etkileşime geçmiş kullanıcılar Bir yıl önce hediye kategorilerinden alışveriş yapmış ancak yeniden etkileşime geçmemiş kullanıcılar Stratejik İçgörü: Google Ads’te RLSA (Remarketing List for Search Ads) listelerini “karne hediyesi” gibi dönemsel aramalarla eşleştirin. Meta’da, önceki satın alma davranışı gösteren kullanıcıları dinamik ürün reklamlarıyla yeniden hedefleyin. CRM üzerinden erken erişim, teslimat garantisi veya kampanyaya özel ayrıcalıklar sunan kişiselleştirilmiş e-posta ve push mesajları göndererek kullanıcıyı erken aşamada yakalayın.Sonuç Satın alma kararını veren ebeveynleri merkeze almak, kampanya mesajının etkisini artırır. Dijital davranışlara dayalı segmentasyon, daha bağlamsal ve dönüşüm odaklı iletişim sağlar. Ürün–kitle uyumu optimize edildiğinde kampanya yatırımlarının geri dönüşü yükselir. Geçmiş verilerin stratejik kullanımı, maliyetleri düşürüp müşteri sadakatini artırır. Unutmayın: Karne Günü kampanyaları yalnızca çocukları değil, onların emeğini takdir eden ve mutlu görmek isteyen ebeveynleri de hedefler. Doğru kişiye, doğru anda, doğru mesajı iletmek, marka değerini gerçek bir deneyime dönüştürmenin anahtarıdır.

Google Cloud Kullanarak E-Ticaret Markaları İçin RFM Tabanlı Otomatik Hedef Kitle Segmentasyonu
Google Cloud Kullanarak E-Ticaret Markaları İçin RFM Tabanlı Otomatik Hedef Kitle SegmentasyonuDijital pazarlamanın hızla değişen dünyasında, müşteri verilerinden aksiyona dönüştürülebilir bilgiler elde etmek artık bir lüks değil, bir zorunluluk. Pazarlamacılar olarak, yüksek değerli müşterileri belirlemeli, potansiyel müşteri adaylarını beslemeli ve pasif alıcıları etkili bir şekilde yeniden hedeflemeliyiz. Bu hedefe ulaşmak için veri odaklı bir yöntem olan RFM analizine yöneldik. GA4, BigQuery ve Meta Ads gibi araçlarla entegre çalışarak, her ay güncellenen RFM segmentlerini reklam platformlarına otomatik olarak aktaran bir yapı oluşturduk.Bu yazıda, Google Cloud, Python ve CRM verilerini kullanarak e-ticaret müşterilerimiz için nasıl tekrarlanabilir ve ölçeklenebilir bir RFM segmentasyon süreci geliştirdiğimizi anlatacağım.RFM Nedir ve Neden Önemlidir?RFM, Recency (Son Alışveriş Tarihi), Frequency (Alışveriş Sıklığı) ve Monetary Value (Harcanan Tutar) kavramlarının baş harflerinden oluşur. Bu üç temel metrik sayesinde müşterileri davranışlarına göre sınıflandırabiliriz. Hibernating: Uzun süredir alışveriş yapmayanlar About to Sleep: Yakın zamanda alışveriş yapmış ama düzenli değil At Risk: Daha önce aktif olan ama artık azalanlar Promising: Potansiyeli olan, teşvik edilmesi gerekenler Potential Loyalists: Sadık hale gelme yolundaki müşteriler Need Attention: Teklif veya ilgiyle yeniden aktifleşebilecekler New Customers: Yeni müşteriler, sadakat için kritik grup Loyal Customers: Düzenli alışveriş yapan, markaya bağlı müşteriler Champions: En çok harcayan ve en sık alışveriş yapan elit grup Bu segmentler sayesinde pazarlamacılar kampanyaları özelleştirebilir, mesajlarını kişiselleştirebilir ve reklam bütçelerini daha verimli kullanabilir.Zorluk: CRM Verilerini Otomatik Segmentlere DönüştürmekÇoğu e-ticaret markası büyük hacimli müşteri verisi toplar ancak bu veriler çoğu zaman stratejik içgörüye dönüşmez. Bizim çözmemiz gereken noktalar şunlardı: CRM verilerini sürekli güncel şekilde analiz edebilmek Güvenilir, tutarlı RFM skorları ve segmentleri üretmek Bu segmentleri doğrudan reklam platformlarına (örneğin Meta Ads) aktarmak Kullanılan Teknolojik Altyapı Veri Kaynağı: CRM veri tabanı Veri Ambarı: Google BigQuery Hesaplama: Python ve Cloud Functions Otomasyon: Cloud Scheduler Aktivasyon: Meta Ads entegrasyonu Adım Adım: RFM Segmentasyon Süreci CRM Verisinin BigQuery’ye Alınması: ETL süreciyle veriler analiz için hazırlanır. RFM Skorlarının Hesaplanması: Python scriptleriyle Recency, Frequency, Monetary metrikleri hesaplanır. Cloud Functions ile Otomasyon: Cloud Scheduler her ay başında otomatik olarak süreci başlatır. Sonuçların BigQuery’ye Kaydedilmesi: Her ayın verileri arşivlenir, trend takibi yapılır. Meta Ads’e Aktarım: Segmentler dinamik olarak dışa aktarılır ve hedefli kampanyalarda kullanılır. Müşterilerimize Sağladığı Faydalar Detaylı Hedefleme: Gerçek müşteri davranışlarına dayalı segmentasyon Verimli Harcama: En değerli kitlelere odaklanarak bütçe optimizasyonu Ölçeklenebilirlik: Veritabanı büyüse bile süreç otomatik işler Sürekli Gelişim: Her ay güncellenen verilerle strateji geliştirme imkânı Öğrendiklerimiz ve Gelecek Planlarımız Modüler Yapı: Süreçlerin ayrılması yönetimi kolaylaştırıyor İzleme & Kayıt Tutma: Hataları erkenden tespit etme ve müdahale imkanı Bulut Tabanlı Araçlar: Zamandan ve kaynaklardan tasarruf Gelecek adımlarımız: GA4 gibi ek veri kaynaklarını entegre etmek Meta dışındaki platformlara da yayılmak Gelecekteki davranışları öngörmek için tahmine dayalı modellemeler kullanmak SonuçRFM segmentasyonu uzun süredir müşteri analizinde önemli bir rol oynuyor. Ancak biz bu yöntemi Google Cloud, Python otomasyonu ve reklam platformlarına doğrudan entegrasyonla dinamik bir pazarlama gücüne dönüştürdük. Bu sayede e-ticaret markaları verilerini stratejik şekilde kullanarak daha hedefli, verimli ve kârlı kampanyalar yürütebiliyor.
