AnalyticaHouse

Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası

AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

Client-Side Rendering (CSR) ve Server-Side Rendering (SSR) Nedir?
Eyl 5, 2022 7878 reads

Client-Side Rendering (CSR) ve Server-Side Rendering (SSR) Nedir?

Arama motoru botlarının Javascript ile yazılmış siteleri daha iyi anlamlandırıp taraması ve indeksine eklemesi için yapılan çalışmaların tümüne Javascript SEO denmektedir. Metin, görsel ve video içeriklerinin eksiksiz taranabilirliğinin analizi SEO uzmanlarının en öncelikli konularındandır. Javascript ile yazılan web sitelerinin artması ile Javascript SEO çalışmaları da başlamıştır. Modern front-end kütüphaneleri (React JS, Vue JS, Angular JS vb.) burada yeni bir çalışmanın önünü açmıştır.Çok daha temelden gidecek olursak bildiğimiz gibi web sayfaları 3 ana parçadan oluşmaktadır.1. HTML – İnternet sitenizin iskeleti ve içerik alanı olarak düşünebiliriz. Tamamı Html’den oluşan bir sayfa size bilgi verebilir ancak ilgi çekecek bir tasarım sunmaz. 2. CSS – HTML’e görsellik ve tasarım katan alan CSS dosyalarıdır. CSS sayesinde aşina olduğumuz web sayfası tasarımına erişebiliriz.3. Javascript – Bir internet sitesindeki hareketli veya değişebilir alanların olmasını sağlayan programlama dilidir. Bir alanın üzerine geldiğinizde renginin değişmesi, ya da sayfayı kaydırdığınızda altta yeni içeriklerin yüklenmesi javascript sayesinde olmaktadır. Kullanıcının hareketine göre arkada Javascript dosyaları çalışır ve kullanıcıya gösterilmek istenen son yapı sunulur.Yazılım tarafında gerçekleşen gelişmelerle web siteleri son zamanlarda sadece JS ile kodlanmaya başlamıştır. Kod satırları HTML’de tek tek sunulmamakta direkt JS dosyaları üzerinden verilmektedir. Peki Google bu gelişmelere ne kadar uyum sağlayabilidi?Google & Javascript İlişkisiGoogle Javascript siteleri son yıllarda çok daha iyi itarayıp anlamlandırmaya başladı. Ancak direkt JS ile yazılmış siteleri taramak Google için oldukça maliyetli. Normal bir siteye göre tararken hem daha çok zaman harcıyor hem de sunucularını ekstra olarak yoruyor. Peki Google bu masrafi optimize etmek için ne yapıyor?Google Javascript ile yazılmış sayfaları taramak için 2 aşamalı tarama adında bir yöntem kullanıyor. İlk aşamada Googlebot sitenize girer HTML ve CSS’leri tarar, indeksine ekler. Buradaki Javascript dosyalarını da görür ancak onları tarayıp anlama işini 2. gelişine bırakır. Bu arada kullanıcıya ilk aşamada gördüğü kadarıyla sonuçları göstermeye de başlar. 2. dalga tarama için sitenizi kendi içerisinde bir sıraya sokar. Bu saatler veya günler de sürebilir. Sitenizin değeri ve otoritesine göre kendi öncelik sırasına göre değerlendirir. 2. dalga için geldiğinde ise Javascript dosyalarını da tarar ve indeksine ekler. Böylece kullanıcıya aslında sizin planladığınız son halini göstermeye başlar. Google İçin Javascript’in Diğer Dillerden Farkı Nedir?Kullandığımız tarayıcılar render motorları aracılığıyla HTML, CSS ve JS’i ayrıştırarak sunmaktadır. Bu yüzden mutlaka önce render edilmesi gerekmektedir. PHP, Pyhton gibi diller sunucu tarafında render edilen diller olarak öne çıkmaktadır. JS ile kodlanan dillerden Angular, React gibi alternatifler ise hem Server Side Rendering (SSR)  hem de Client Side Rendering (CSR) yöntemi ile render edilebilirler. GoogleBot Javascript Siteleri Nasıl Tarar?Javascript ile yazılmış sitelerin arama motoru botları tarafından doğru taranması ve indekslenmesi için 2 farklı yöntem bulunmaktadır. Client Side Rendering (CSR) (Dynamic Rendering Dahil)Server Side Rendering (SSR)Client-Side Rendering (CSR)Kullanıcı veya arama motorunun tarayıcısı adresinize istek yapar.Sunucu isteği kabul eder ve yanıt döner.Tarayıcı, içeriği ve beraberindeki JS dosyalarını indirir.Tarayıcı içeriği görebilmek için JS dosyalarını çalıştırır.İçerik kullanıcılar ve botlar tarafından etkileşime girebilir hale gelir.CSR'nin Artıları ve Eksileri(+) İlk sayfa yüklendikten sonra daha hızlı işlenir(+) Sunucuya daha az yük bindirir(+) Zengin site etkileşimi sağlar(+) Web sitesinde hızlı gezinme sağlar (her sayfa yüklemesi için yeniden indirilmesi gerekmediğinden, sunucuya daha az HTTP isteği yapılır.)(-) İlk sayfanın daha yavaş yüklenmesi (birden çok sayfa için gereken varlıkların yüklenmesi nedeniyle)(-) Düşük işlemciye sahip cihazlarda daha geç yüklenme.(-) İnternetin zayıf olduğu durumlarda geç yüklenme.(-) Düzgün uygulanmadığı takdirde SEO'yu olumsuz etkiler. (Sayfa açılışında Javascript kodları çalıştırılıp içerik oluşturulana kadar sayfa boş gözükecektir.)(-) Harici kütüphanelere çok sık ihtiyaç duyulur.CSR SEO RiskleriEn modern teknolojileri kullanarak hazırladığınız sayfanız Google için boş bir sayfa olarak gözüküyor olabilir. Modern Javascript kütüphaneleriyle yazılmış bir siteniz varsa Google Search Console üzerinden URL Denetimi aracındaki “Taranan Sayfayı Göster” butonu üzerinden Google’ın sitenizi nasıl anladığını sık sık kontrol edin. Eğer sayfanız hâlâ Google indeksinde değilse canlı URL üzerinden de test edebilirsiniz.Dinamik Oluşturma (Dynamic Rendering)Dinamik Rendering CSR şekilde oluşturulan web sitelerinin SEO uyumlu olması için kullanılan bir yöntemdir. Temel fark GoogleBot’a ve kullanıcılara farklı render biçimleri sunmak üzerine kuruludur. Sunucu isteği yapıldığında sunucu tarafında isteğin GoogleBot üzerinden mi yoksa kullanıcı tarafından mı yapıldığı anlaşılır. Eğer GoogleBot tarafından yapılıyorsa sunucuda render edilecek bir HTML yanıtı döner. Kullanıcılar ise sitenizi yine CSR olarak görüntülemeye devam ederler. Server-Side Rendering (SSR)Kullanıcı veya arama motorunun tarayıcısı adresinize istek yapar.Sunucu isteği kabul eder, HTML’in tamamını oluşturarak yanıtı döner.Tarayıcı oluşturulan HTML’i ve JS dosyalarını indirir.İçerik kullanıcılar ve botlar tarafından etkileşime girebilir hale gelir.SSR'nin Artıları ve Eksileri(+) Sayfaların daha hızlı yüklenmesini sağlayarak kullanıcı deneyimini geliştirir.(+) SEO açısından avantajlıdır.(+) Statik içerik sunan siteler için çok daha ideal bir yapıdır.(+) Daha az JS bağımlılığı mevcuttur.(+) Kullanıcının internet bağlantısı yavaş olduğunda da idealdir.(-) Sunucunun çok sayıda ziyaretçisi olduğunda veya site büyük olduğunda, sayfa oluşturulurken önemli yavaşlamalara neden olabilir. (TTFB süresi etkilenebilir)(-) Her gezinmede tüm sayfayı yeniden yüklemek zorunda kalır.(-) Daha yüksek performans sağlamak için sunucu maliyetleri yüksek olacaktır.

10 Adımda Google İndeks (Dizin) Kontrolü Nasıl Yapılır?
Eyl 5, 2022 3636 reads

10 Adımda Google İndeks (Dizin) Kontrolü Nasıl Yapılır?

İndeksleme; arama motoru botlarının taradıkları web sitelerinin ve web sayfalarının içeriğini analiz ederek dizine eklemesi sürecidir. Dizin işleminin bir sonraki adım olan sıralama (ranking) sürecinde, indekslenen bağlantının ilişkili olduğu sorguda listelenmesini sağlayan en önemli faktördür. Trafik hedefimiz bulunan web sayfalarımızın, daha yüksek sıralarda listelenerek trafik kazanabilmesi adına indekslenme sürecinin en verimli şekilde sonuçlanıyor olması en kritik adımlardandır. Dolayısıyla, indekslenme sorunları, doğruca ortalama konum ve trafik verilerinin kayıp yaşamasına sebep olabilir. Bu içerikte Google indeks (dizin) kontrolünün nasıl yapılacağına dair 10 ipucu paylaşacağız. 1. Google Search Console İle Tarama Durumu Takibi Search Console aracı ile erişebileceğiniz, Google mülkünüzün Tarama İstatistikleri Raporu sayesinde web sitenize gelen tarama isteklerini görüntüleyebilirsiniz. Bu rapor sayesinde tarama sürecinde arama motoru botları tarafından indirilen kaynakların (HTML, CSS & resim baytları) yoğunluğunu ve tarama isteğine sunucu taraflı dönülen ortalama yanıt süresini görüntüleyebilirsiniz. Böylece, herhangi bir tarama hatasının varlığını tespit edebilir ve indeks kontrolünün ilk adımını gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca, indeks kontrolleri kapsamında “On-Page Kaynakları Azaltıp, Yükleme Sürelerini Artırmak” maddesi için de bir önizleme sağlamış olursunuz. 2. Tarama HatalarıÇoğunlukla teknik gerekçeler nedeniyle web sitesinde bir tarama hatası durumu yaşanıyorsa bunu tespit ederek önlem almalısınız. Yaygın tarama hataları aşağıdaki nedenlerle yaşanabilir. Server (sunucu) & DNS hataları404 hatalarıİndeks Kontrolünde Server (sunucu) Hatalarıİletilen isteğe yönelik web sitesi sunucusunun;timeout, connection refused/failed/timeout,no response hatalarını iletmesi durumudur. Sunucu hataları çoğunlukla geçici hatalardır fakat tarama istatistikleri raporunda belirgin bir sunucu sorunu göze çarpıyorsa ve özellikle trafik talep edilen sayfalarda bu sorun yaşanıyorsa gerekli önlemlerin alınması gerekir. İndeks Kontrolünde 404 HatalarıBir web sitesinde 404 hatalı sayfaların yoğunlukta olması web sitesinde tarama sorununa sebebiyet vererek indeks performansının zarar görmesine neden olabilir. 404 hatalarının web sitesinde yoğunluk göstermesi, arama motoru botlarının bulunmayan sayfalara erişerek tarama bütçesinin sekteye uğramasına neden olur. Bu sebep, dolaylı olarak da web sitesinin genel indekslenme performansına zarar verebilir. 3. Mobil Dostu Sayfa KontrolüGoogle, mobil cihazların yaygın olarak kullanılmasının ardından 2017 yılında duyurduğu Mobile First Indexing’i 2019 yılında canlıya aldı. MFI güncellemesinin hayatımıza dahil olmasıyla web sitelerinin indeksleme elde edebilmeleri adına, mobil uyumluluk şart oldu. Mobil uyumluluk;Responsive bir yapı,İçeriğe viewpoint meta etiketinin dahil edilmesi,CSS, JS gibi on-pahe kaynakların küçültülmesi,Görsellerin çözünürlüğe zarar vermeden sıkıştırılması,AMP önbelleği kullanılmasıgerekliliklerini getirdi. İndeskleme kontrolleri sağlayabilmek adına öncelikle Google tarafından sunulan Mobil Uyumluluk Test Aracı ile web sitenizin mobil uyumlu olduğundan emin olmalısınız. 4. Düzenli İçerik Paylaşımı & İçeriği Düzenli Olarak GüncellemekWeb sitesinde belli bir düzen içerisinde içerik paylaşımı sağlayarak ve var olan içeriklerinizi düzenli olarak güncelleyerek arama motoru botlarının sitenizi daha verimli indekslemesini sağlayabilirsiniz. Arama motoru botları çalışma mantığı tam olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını pratik bir yöntem ile karşılamak ve sorgu niyetlerine yönelik en uygun sonucun listelenmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, düzenli olarak içerik paylaşmak web sitenizin arama motoru botlarına sürekli olarak geliştiği sinyalini iletirken, var olan içeriklerinizi düzenli olarak güncellemek ise Google’ın kullanıcılarına sunacağı aktif bilginin web sitenizde var olduğunu sinyaller. Bu sebeple, web sitenizin indeks kontrolünü gerçekleştirirken web sitenizin düzenli içerik paylaşımı ve içerik güncellemesi olmasını dikkate almalısınız. 5. Arama Motorlarına Güncel ve Dinamik Site Haritası GöndermekSite haritaları; arama motoru botlarına site yapısını anlatmak ve trafik talebimiz olan sayfaları sinyallemek konusunda, robots.txt dosyasından sonraki en önemli dosya türüdür. Google protokolüne uygun şekilde .xml formatında oluşturduğunuz site haritası sayesinde arama motoru botlarına web sitenizdeki taranma ve indekslenme talebiniz bulunan URL’leri sinyalleyebilirsiniz. İndeks kontrolleri çerçevesinde site haritalarınızın dinamik yapıda ve yalnızca 200 durum kodlu / indekslenebilir URL’lerinizin yer aldığından emin olmalısınız. 6. Site İçi Link İnşası OptimizasyonuEtkin bir site içi link inşası oluşturmak arama motoru botları tarafından sayfalarınızın keşfedilerek taranma performansınızın gelişmesine katkı sağlar. Site içerisinde, yeni oluşturduğunuz ve indekslenme talep ettiğiniz sayfaları ilgili olacakları en etkin alanlardan linklediğinizden emin olmasınız. Yeni oluşturduğunuz ve indekslenme talebimiz olan sayfaların crawl derinliğini azaltıp başlangıç URL’sine yaklaştırarak ilgili sayfaların taramada erken tespit edilip indekslenme performansına da verim katabilirsiniz. İndeks kontrolleri kapsamında, sayfalarınızın site içerisinde etkin ve manipülatif olmayacak şekilde linklendiğinden emin olmasınız.7. Backlink KazanımıWeb sitenizde yukarıdaki adımları sağlamış olmanıza rağmen URL’lerinizin taranmasına engel olan teknik bir hata söz konusuysa, indekslenme talebiniz olan bu sayfaya dış bağlantı (backlink) kazanabilirsiniz. Backlink kazanımı sayesinde, dış bağlantının (backlink’in) sahip olduğu DR otoritesi ve link juice backlink kazandığımız iç sayfamıza aktarılır. Böylece, sayfamız ile web dünyasında karşılaşan arama motoru botları, taramak için ilgili web sitesine ve sayfaya yönlenecektir. Son olarak, backlink kazandığınız bu sayfanın sahip olacağı link otoritesi sayesinde ilgili sayfanın daha hızlı bir şekilde taranmasını ve ardından indekslenmesini sağlayabilirsiniz.8. On-Page Kaynakları Azaltıp, Yükleme Sürelerini ArtırmakArama motoru botları, site tarama işlemine web sitesine HTML tarama isteği göndermesi ve elde edilen yanıt koduna göre sayfa kaynaklarının indirilip taranması ile başlar. Bu sebeple, tarama işleminin henüz başındayken arama motoru botlarını küçültülmemiş CSS dosyaları ve sıkıştırılmamış görseller ile karşılaştırmak tarama bütçesinin tükenmesine ve sitenin indeks performansına zarar verecektir. Web siteniz için indeks kontrolleri yaparken önbellekleme politikanızın olduğundan ve sayfa kaynaklarının (HTML, CSS & resim baytları) azaltılıp yükleme sürelerinin artırıldığından emin olmalısınız. 9. Taranmasını İstemediğiniz Sayfaları Taramaya KapatmakWeb sitenizdeki çeşitli varyasyonlar ile oluşabilecek parametre sayfaları ve yalnızca tek bir işlem gerçekleştirmenize sebep olan trafik talebiniz bulunmayan sayfaları taramaya kapattığınızdan emin olmalısınız.Bu durumda, tarama bütçesi optimizasyonu sağlayabilir ve arama motoru botlarının daha önemli sayfalarınızda daha uzun zaman geçirmesini sağlayarak verimli bir indeks performansına erişebilirsiniz.İndeksleme kontrolleri çerçevesinde trafik talebiniz bulunmayan sayfalarınızı taramaya kapatmak için; Noindex meta etiketi,Canonicalised,Robots.txt dosyası,gibi yardımcıları kullanabilirsiniz. 10. Duplicate İçerikleri ElemekArama motoru botlarını taklit eden SEO araçları sayesinde web sitenizde duplicate içeriğe sahip olan sayfaları tespit edebilirsiniz. Aynı içeriği farklı URL’ler ile sunduğunuz bu sayfalar, tarama bütçesi optimizasyonuna zarar vererek arama motoru botlarının sitenizde verimsiz zaman geçirmesine sebep olacaktır.Web sitenizde indeks kontrolleri yaparken, duplicate içeriğe sahip olan sayfalarınızı özgünleştirmenin yollarını bulmalısınız. Özgünleştiremeyeceğiniz duplicate içerikleri ise indekse kapattığınızdan emin olmalısınız. Böylece arama motoru botlarının sitenizde geçireceği zamanı etkin kılıp daha verimli bir indeks performansına ulaşabilirsiniz. Web sitenizde index kontrolleri sağlamaya ek olarak bu süreci verimli kılmak adına tarama bütçesi optimizasyonu ve Google index içeriklerimizi de göz atmanızı tavsiye ediyoruz!

Dijital Medya Planlamada Persona ve Funnel Oluşturmak
Eyl 5, 2022 855 reads

Dijital Medya Planlamada Persona ve Funnel Oluşturmak

Dijital pazarlamada ve özellikle e-ticarette potansiyel müşterileri tanımlamak ve onların doğru zamanda, doğru yerde karşılarına çıkmak esastır.Geleneksel pazarlamada hedef müşterileri belirlerken personalar oluşturmak ve her biri için ayrı stratejiler geliştirmek yapılması gereken ilk hamledir. Ancak bu rakiplerinizin önüne geçmeniz için yeterli değildir. Dijital pazarlamanın araçları, pazarlama dünyasına daha önce görmediği detayda ve miktarda datayı ve müşteri içgörüsünü sunmuştur.Bu ucu bucağı olmayan pazarlama datası, daha fazla alt kırılımları olan personalar oluşturma ve bu alt kırılımlara yönelik daha mikro seviyede stratejiler geliştirme mecburiyetini getirmiştir. Şüphesiz ki, günümüz pazarlama dünyasında sadece, bu veriyi en iyi şekilde okuyabilen ve öğrenimlerini güçlü stratejilerle hayata geçirebilen markalar lider konumda yer almaktadır.Veriyi okuyabilmenin ve strateji oluşturmanın yolu, verinin kaynağını, yani datasına eriştiğimiz kullanıcıyı tanımlamaktan geçer. Farklı müşteri gruplarını aynı metriklerle kıyaslamaya çalışmak yapılan ilk ve en kritik hata olacaktır.Sondan başlayarak; strateji oluşturmak yaratıcılık gerektirirken, veriyi okumak sayısal ve analitik düşünme becerisi gerektirir. Müşteriyi tanımlamak ise çoğunlukla psikoloji, felsefe ve sosyoloji gibi sosyal bilimlerden beslenen pazarlama disiplinin konusudur. 1. Müşteriyi tanımlamak için ilk adım: Persona OluşturmaMevcutta farklı yaklaşımlar olsa da, pazarlama disiplininde genel kabul edilen persona oluşturma yaklaşımı tüketim motivasyonudur. Persona denildiğinde ilk akla gelen yaş, cinsiyet gibi demografik bilgiler olduğundan, persona oluşturulurken ilk bakılacak unsurların bunlar olduğu düşünülür. Ancak bu bir hatadır.Potansiyel müşteriler öncelikli olarak onları satın almaya itecek motivasyona göre ayrıştırılmalı; sonrasında, elde edilen personaların hangi demografik unsurlara sahip olduğu araştırılmalıdır. Diğer bir deyişle, demografi sebep değil, sonuç olmalıdır.Önemli İpucu: Oluşturulan personalar birbirleri ile çakışabilir veya birbirleri arasında geçişken olabilirler. Örneğin; kırtasiye ürünleri satan bir e-ticaret platformunu yönettiğiniz senaryoda 30 yaşında, beyaz yaka çalışan, üniversite mezunu bir erkek müşteriniz, web sitenizden çalıştığı şirket için kurumsal bir satın alma yapabileceği gibi, akşam eve döndüğünde çocuğunun okulda kullanabilmesi için bir boya kalemi satın alabilir veya sadece resim çizmeyi sevdiği için hobi amaçlı bir satın alma yapabilir. Bu üç farklı satın alma motivasyonu, üç farklı stratejiyi gerektirir. Dolayısıyla, tanımlanan bir demografik grup farklı personaları içinde barındırdığı (çakışma) gibi, aynı kullanıcı aynı anda farklı personalara da ait olabilir (geçişkenlik).2. Müşteriyi tanımlamanın ikinci adımı: Huni OluşturmaPersona tanımı, hedeflediğiniz müşterinizin genel sabit bir profilini çizer. Ancak markanız ve müşteriniz arasında, atacağınız adımlar ve makro değişkenler nedeniyle sürekli değişen ve gelişen bir iletişim söz konusudur. Aynı persona içinde sizi hiç tanımayan potansiyel tüketiciler olacağı gibi, sizin sadık müşterilerinizin de olması muhtemeldir.Farklı iletişim (marka farkındalığı) seviyelerinde olan tüketicilere aynı reklamla (mesajla) veya aynı reklam kanalıyla ulaşmaya çalışmak, ilgili personadan alacağınız verimin düşmesine neden olacaktır. Bu sebeple müşterileriniz ile olan iletişim seviyelerini persona bazlı olarak belirlemeniz ve bir huni (user-funnel) yapısına oturtmanız gerekmektedir.Pazarlama çevrelerinde her ne kadar standart bir huni yapısı çizilmiş olsa da; dijitaldeki personalarınıza ait user-funnel, awareness, consideration, engagement gibi temel adımlardan daha karmaşıktır.Her şeyden önce funnel adımlarını belirlerken, potansiyel müşterilerinizi içinde bulunduğu marka iletişim sürecine göre ayırmaktansa, anlık olarak bulundukları noktaya (milestone) göre adlandırmak, daha işlevsel bir yöntem olacaktır. Hangi personada olursa olsun, hedef bir müşteriniz aşağıdaki aşamalardan (gruplardan) birinde yer alacaktır.2.1.  Yeni Kullanıcı Kazanımı (New User Acquisition)Not: Belirtilen funnel adımında yer alan kullanıcıların, sonraki adımlara ulaşmış kullanıcıları kapsamadığına dikkat ediniz.Markanızı ve logonuzu, faaliyet gösterdiğiniz sektörle bilen kullanıcılar.Sattığınız ürün, sunduğunuz hizmetle ilgili sizi rakiplerinizden ayırdığını vaadettiğiniz özellikleri bilen ve bunlara ikna olmuş kullanıcılar.Aktif olarak ürün / hizmet arayışı içinde olmayan ancak, iletişime geçtiğinizde aktif ürün arayışı içine girebilecek kullanıcılar.Aktif ürün / hizmet arayışı içine girmiş kullanıcılar.Aktif ürün / hizmet arayışı doğrultusunda dijital satış kanalınızı en az 1 defa ziyaret etmiş kullanıcılar. (Retargeting faaliyetleri bu ve sonraki adımlarda yer alan kitleler için gerçekleştirilir)Satış kanalınızda ortalamanın üzerinde bir seviyede etkileşime geçmiş (üyelik, favori listesi vs.) kullanıcılar.Dijital satış kanalınızdan 1 defa satın alma yapmış kullanıcılar (yeni müşteri).2.2.   Yeniden Pazarlama Adımları (Remarketing)Son alışverişinden memnun kalan eski müşteriler.Geçmişteki olumlu deneyimi hatırlatılan eski müşteriler.Aktif olarak ürün / hizmet arayışı içinde olmayan ancak, iletişime geçildiğinde (siz veya rakipleriniz tarafından) aktif ürün arayışı içine girebilecek eski müşteriler.Aktif olarak ürün / hizmet arayışı içinde olmayan ancak, iletişime geçildiğinde (siz veya rakipleriniz tarafından) sizden ürün arayışı içine girebilecek eski müşteriler.Geçmişte sizden alışveriş yapmış ve şu anki aktif ürün / hizmet arayışı doğrultusunda dijital satış kanalınızı en az 1 defa ziyaret etmiş eski müşteriler.Yeniden satın alma yapmış müşteriler (sadık müşteri).2.3.  Tutundurma (Engagement)Tutundurma terimi genelde henüz sizden ürün veya hizmet satın almamış kullanıcılara yönelik etkileşimi ve karşılıklı iletişimi güçlendirmeye faaliyetleri olarak tanımlansa da, esasında bununla birlikte, mevcut sadık müşterilerden de elde edilecek yaşam boyu müşteri değerinin de maksimize edilmesini konu alır.Not: Yeniden pazarlama ve tutundurma faaliyetlerinin aynı müşteriye (ilk alışverişini tamamlamış tüm kullanıcılara) yönelik olarak eş zamanlı ve paralel yürütüldüğüne dikkat ediniz. Tutundurmanın esas amacı yeniden satın aldırma değil, farklı müşteri değerleri elde etmektir.Son alışverişinden memnun kalan eski müşteriler.Olumlu alışveriş deneyimini dijital veya sosyal ortamında dışa vurmuş müşteriler.Sizden başka hiç bir markayı tercih etmeyeceğine karar vermiş müşteriler (lovemark).Buradan sonrası pazarlama ekibinizin marka vizyonuna bağlı olarak şekillenecektir.Medya planlama aşamasında yukarıda belirtilen yaklaşımı %100 oranda gerçekleştirmek, reklam platformlarının kullandığı altyapı veya sahip oldukları içerik - reklam modellerine bağlı olarak mümkün olmayacaktır. Bu sebeple, çalışmayı düşündüğünüz reklam platformlarının hedefleme, data vb. yetkinliklerini göz önüne alarak, hazırladığını funnel adımlarının neresinde konumlandıracağınıza karar vermek en sağlıklı yöntem olacaktır.

SEO Başlık Düzeni Nedir? Heading Başlık Hiyerarşisi Nasıl Olmalı?
Eyl 5, 2022 4719 reads

SEO Başlık Düzeni Nedir? Heading Başlık Hiyerarşisi Nasıl Olmalı?

Arama motoru optimizasyonu (SEO) optimizasyon çalışmalarında sıklıkla karşılaşılan metriklerden bir tanesi de başlık (heading) düzeninin nasıl olması gerektiğiyle ilgilidir. SEO'yu hiç bilmeyen yahut bu alana yeni başlayan uzmanların anlamlandırmakta güçlük çektiği sorulardan bir tanesi SEO başlık düzeninin nasıl olması gerektiğidir. SEO uyumlu bir sayfa oluştururken, heading etiketleriyle sayfada yer alan başlıklandırmalar oldukça önemlidir. Sayfa içeriğini doğru yansıtmak, kullanıcıya ve arama motoru botlarına sayfada yer alan içerik partlarını ve odak başlıkları verebilmek için heading etiket tiplerinden yararlanılmaktadır. Peki heading başlık tipleri neden bu kadar önemli? Yazımızda sizler için bu bilgilere yer verdik!Heading/Başlık Etiketleri Nedir?Arama motoru botları, herhangi bir konuda sorgu/arama yapan kullanıcıya en doğru ve zengin ve içeriğe sahip web sitelerini göstermeyi hedeflemektedir. Ancak arama motoru botları, insan olmadıkları için belli bir algoritma kuralları çerçevesinde web sitelerini tarayarak, sayfaları anlamlandırmaya çalışır. Bu anlamlandırma işlemi sırasında bir takım metrikleri baz alarak sayfa içeriğinin ne hakkında olduğu ve neyi anlattığını öğrenmeye çalışırlar.İşte heading/başlık etiketleri de, arama motoru botlarının sayfayı anlamlandırmasına yardımcı olan oldukça önemli SEO metriklerinden bir tanesidir. Heading etiketleri genellikle "" kod blogu içerisinde yazılmakta ve hiyerarşik olarak 1'den 6'ya kadar ilerlemektedir.Neden Heading/Başlık Etiketleri Kullanmalıyız?Heading etiketleri, sayfa içeriğinin hem kullanıcı hem de arama motoru botları tarafından anlamlandırılmasını sağlayan vurgulayıcı metinlerdir. Varsayılan olarak boyut, kalınlık gibi stil yapıları diğer yazı metinlerinden farklı ve belirgindir. Arama motoru botları, web sayfalarını yorumlarken, sayfaların kullanıcının okuma ve gezinme düzenine uygun hazırlanmasını istemektedir. Zira kullanıcıların ihtiyaç duyduğu bilgiye, en verimli ve pratik şekilde ulaşmasını sağlayan web sitelerini sunmak, arama motorlarının da güvenililirlik ve prestijini artırmaktadır.Bu yüzden arama motorları, sayfa içeriklerinin akademik bir yapı ve hiyerarşide oluşturulmasını istemektedir. Heading etiketleri ise bu hiyerarşinin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Zira sayfa içerisinde hiyerarşik olarak eklenen heading/başlık etiketleri; "ana konu > alt konu > alt başlık ve açıklama" düzenini anlamlandırmakta ve arama yapan kullanıcıya bu başlık düzeni içerisindeki önem sırasına göre SERP'te site sonuçlarını listelemektedir.Heading etiketlerinin kullanımı, sadece arama motorlarının sayfayı anlamlandırmasını değil aynı zamanda web sayfasını ziyaret eden kullanıcıların da ihtiyaç duydukları başlık ve bilgi metinlerine kolaylıkla ulaşmasını sağlamaktadır. Bu yüzden heading/başlık etiketlerinin kullanımı, SEO uyumlu bir web sayfası oluşturmak için oldukça önemli metriklerdendir.Heading/Başlık Etiketleri Nelerdir?Başlık etiketlerinin 1'den 6'ya kadar farklı tip ve kullanım örnekleri mevcuttur. Bu başlık tipleri, aldıkları sayıya göre boyut ve biçim olarak daha büyük ve belirgin bir stilden daha normal ve küçük puntolu stile doğru değişiklik göstermektedir. Heading/başlık tipleri şunlardır:H1: Sayfanın ana başlığıdır. Her sayfada sadece 1 adet H1 etiketi bulunmalıdır. H1 etiketi, ilgili sayfanın hangi konu hakkında bilgi/içerik sunduğunu belirten ve sayfanın SERP'te görünür olması hedeflenen ana keyword/anahtar kelimesini yansıtır.H2: Sayfanın ana başlığı (H1)'ini destekleyen konu başlıklarıdır. H2 etiketleri, sayfa içeriğindeki üst başlıkları ifade etmektedir.H3: Sayfadaki üst başlıkları destekleyen alt başlıklardır. H2 etiketi altında, o etiketle alakalı başlık ve konuları belirtmek için kullanılır.H4, H5 ve H6: Sayfa içeriğinde ihtiyaç duyulması halinde alt başlıkları belirtmek için kullanılır. Örneğin H2 üst başlığının altında kullanılan H3 başlık ve metinlerini daha fazla alt başlığa bölmek gerekiyorsa H4, H5 ve H6 başlıklardan yararlanılabilir.Heading/Başlık Etiketlerinin Hiyerarşisi Nasıl Olmalı?Bir web sayfasında heading/başlık etiketleri kullanılacaksa bu etiketlerin mutlaka konu bütünlüğünü sağlayacak şekilde hiyerarşik olarak sayfaya eklenmesi gerekmektedir. Örneğin Dijital Pazarlama başlığıyla bir web sayfası içeriği oluşturuluyorsa ve bu içerik, alt başlık ve konulara sahipse; ilgili içeriğin heading/başlık hiyerarşisi şu şekilde olabilir:H1: Dijital Pazarlama H2: Dijital Pazarlama Nedir? H2: Neden Dijital Pazarlama? H2: Dijital Pazarlamanın Avantajları ve Dezavantajları H3: Dijital Pazarlamanın Avantajlar H3: Dijital Pazarlamanın Dezavantajları H2: Dijital Pazarlama Kursları H3: Dijital Pazarlama İçin Hangi Kursu Almalıyım? H4: Udemy Dijital Pazarlama KursuHeading/başlık hiyerarşisini oluştururken önemli olan; başlıkların konu bütünlüğünü koruması ve alt başlıkların mutlaka o konuyla alakalı üst başlıklardan sonra eklenmesidir. Örneğin Dijital Pazarlama Kursları başlığında bir H2 varken, Dijital Pazarlama İçin Hangi Kursu Almalıyım? başlığı, Dijital Pazarlama Kursları başlığının alt başlığı olmalıdır. Bu yüzden H3 etiketinde bu başlık eklenmekte ve Dijital Pazarlama Kursları H2 başlığından hemen sonra bu başlığa yer verilmelidir.Heading/Başlık Etiketleri Kullanımında Sık Yapılan HatalarBirçok web sitesi, içeriklerinde heading/başlık etiketi kullanımına yer verirken konu bütünlüğü ve başlık hiyerarşisinde hatalar yapmaktadır. Bu hatalar, arama motoru botlarının sayfayı anlamlandırması ve yorumlamasını zorlaştırırken aynı zamanda kullanıcıya estetik açıdan verimsiz bir içerik sunmaktadır. Heading/başlık etiketi kullanırken sık yapılan hatalar ise genellikle şunlardır:Tüm İçerik Başlıklarını H2 Etiketiyle EklemekGenellikle sahip olduğu stil ve puntodan dolayı web siteleri içerik başlıklarında sadece H2 kullanabilmektedir. Ancak bu oldukça hatalı bir yöntemdir. Zira başlıkların (H2,H3,H4 vs.) stil ve puntoları CSS yardımıyla düzenlenebilmekte ve istenilen boyut ve vurgulayıcı tonlara getirilebilmektedir. İçerikte yer alacak başlık etiketilerinin kullanılmasının temel sebebi stil ve biçimden ziyade arama motoru botlarının sayfa hiyerarşisini anlamlandırmasına yardımcı olmaktır. Bu yüzden tüm başlıkları H2 etiketleri içerisinde kullanmak oldukça hatalı bir yöntemdir.H1'den Sonra Metin Eklemeden H2 Başlık KullanmakBirçok web sitesinin yaptığı hatalardan bir tanesi ise; sayfada kullanılan H1 etiketini sadece kullanmış olmak için sayfaya eklemeleridir. Halbuki H1 etiketi, sayfa içeriğinin ana bir keywordde yansıtan en önemli başlık etiketidir diyebiliriz. Bu yüzden H1 etiketinden sonra mutlaka 100-150 kelimelik bir metin içeriğinin yer alması gerekmektedir. Bu metin içeriği sayfa özetine ve sayfanın ana konusuna yer vererek H1 başlık etiketini desteklemektedir. Ardından H2, H3 ve diğer alt başlıklara yer verilmelidir.Tüm Alt Başlıkları İçeriğin Sonunda VermekBazı web siteleri, başlık hiyerarşisini yanlış anlamakta ve sayfa içerisinde önce H1 ardından tüm H2 başlıklar ve ardından tüm H3 başlıkları eklemektedir. Buradaki hiyerarşi yazının ve başlıkların konu bütünlüğüyle ilgilidir. Bu yüzden sayfada başlık tiplerini sırasıyla kullanmak yanlış bir hiyerarşidir. Doğru olan başlık kullanım yapısı ise yukarıda örneğini verdiğimiz gibi Üst Başlık > Varsa Üst Başlığı İlgilendiren Alt Başlık şeklinde olmalıdır. Yani sayfada H2 ardından H3 kullandıktan sonra eğer kullanılan H2 ve H3 başlığını ilgilendirmeyen farklı bir üst başlık eklenecekse yeniden H2 etiketiyle sayfaya eklenmelidir.Sayfadaki Sabit Alanlarda Heading Etiketi KullanmakGenellikle sahip olduğu biçim ve punto nedeniyle sayfalardaki pek çok sabit alanda heading başlıkları kullanılmaktadır. Örneğin headerda yer alana menü linklerinde, sosyal medya linklerinde veya footerda yer alan link ve kategori sidebarlarındaki linklemelerde heading/başlık işaretlemelerinin kullanılması, sayfa içeriğinin anlamlandırmasını bozan bir yöntemdir. Zira heading etiketleri, sayfa içeriğinin başlık hiyerarşisini ve konu bütünlüğünü sağlamak için kullanılır. Bu yüzden sayfalarda yer alan sabit alan ve linkler için heading yerine span işaretlemesi kullanılarak CSS yardımıyla biçim ve puntoları düzenlenebilmektedir.H1 Etiketini CSS Yardımıyla GizlemekBirçok web sitesinde, sahip olduğu punto ve biçimden dolayı H1 etiketi kullanılmak istenmez. Çünkü H1 etiketi sayfadaki en büyük ve belirgin fonta sahip etikettir. Bu durumda web siteleri, sayfada H1 kullanmış olmak için ekledikleri H1 etiketini CSS yardımıyla display:none veya visibility:hidden yaparak kullanıcıya gizlerler. Ancak bu yöntem eski ve hiçbir fayda sağlamayan yöntemdir. Zira arama motoru botları, sayfada görünürlüğü gizlenen metin ve başlıkları anlamlandırabilmektedir. O yüzden sayfaya eklenen H1, CSS yardımıyla gizlendiğinde ve kullanıcıya gösterilmediğinde, arama motoru botları için de görünmez kabul edilir ve sağlaması gereken faydayı sağlayamaz. Sayfaya eklenen H1 etiketini CSS yardımıyla gizlemek yerine aynı CSS kod satırında H1 etiketinin boyut ve biçimi düzenlenerek sayfa estetiğine uyumlu hale gelmesi sağlanabilmektedir.

GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonu Nasıl Yapılır
Eyl 5, 2022 976 reads

GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonu Nasıl Yapılır

Bu blog içeriğimizde yukarıdaki sorunun cevabını bulacak;  Sanal Sayfa nedir, Sanal Sayfanın avantajları ve dezavantajları nelerdir, GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonu yaparak yazılımcı desteği olmadan bu süreç nasıl yönetilebilir konularında detaylı bir öğrenim sağlayacaksınız.Sitenizde sayfa url’i değişmeden içeriğin değiştiği durumlarda zaman zaman ek sayfa ölçümlemelerine ve daha detaylı analizlere ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu gibi durumlarda detaylı funnel analizi yapabilmeniz içinde yukarıdaki sözünü ettiğim tanımların ne anlama geldiğini ve Element Visibility ile herhangi bir yazılımcı desteği olmadan GTM üzerinden nasıl kurulum yapabileceğinize bakalım.Sanal Sayfa (Single Page Application) Nedir?Sitenizin daha hızlı bir performans göstermesi konusunda avantaj sağlayan Sanal Sayfa kısaca SPA (Single Page Application), sunucudan yeni sayfaların tamamını yüklemek yerine geçerli olan sayfanın dinamik bir şekilde yeniden yazılması ile kullanıcıyla etkileşime giren web uygulamalardır.SPA (Single Page Application) olan bir sitede, siteniz açıldığında bütün kaynak kodları aynı anda bir kere yüklenir ve bu tek bir kere yüklenen kaynak kodları kullanıcılara yeni sayfalar gösterilirken ön yüzdeki kodlar çalıştırılarak gösterilir. Buradaki avantaj ise kullanıcının farklı bir sayfaya geçiş yaptığında bu kodların tekrar yüklenmesini beklememesidir. Özetle,  Sanal sayfa site hızının artmasını sağladığı için kullanıcı deneyimi açısından oldukça önemlidir.Örneğin, bir e-ticaret web sitesinde gezindiğinizi ve gezindiğiniz sayfalar içerisinde bulunan ürünlerin her birini açıp incelediğinizi düşünelim. Burada her defasında farklı bir sayfa açarak sunucuya yeni bir istek gönderiyorsunuz ve sunucu size yanıt olarak görüntülemek istediğiniz tüm sayfaları yeniden size gönderiyor. Bu senaryo da her ne kadar her şey olması gerektiği gibi gözükse de, site trafiğinizin yoğun olduğu bir dönemde site hızınız açısından ciddi sorunlar yaratabilir. Bu örneği SPA açısından düşünecek olursak, tüm kaynak kodları en başından yükleneceği için sizin site içerisinde gezinirken alacağınız aksiyonlar gelen isteğe göre şekilleceğinden dolayı site hızınızı olumsuz etkilemez. Bir sayfaya tıkladığınız zaman sayfa değişir ancak yeniden yüklenmez.Ancak elbetteki artan site hızının yanında sanal sayfaların siteniz üzerinde olumsuz bir etkisi de vardır. SPA sitelerinde kaynak takibinin bozulması söz konusu olabilir ve bu duruma rogue referrer ismi verilmektedir. Referrer kaydı, web sitenizde gelen kullanıcıların hangi kaynaktan geldiklerini, ne kadar kaldıklarını saptayabilmek ve analiz edebilmek için oldukça önemlidir.Buna ek olarak SPA uygulamaları, SEO açısından da bir dezavantaja dönüşebilmektedir. Şöyle ki SPA uygulamaları tek bir sayfa gibi gözüktüğünden sitenizin gerektiği şekilde indekslenmesini engelleyerek sayfa sıralamanızın düşmesine sebebiyet verebilmektedir.Yukarıda sözünü etmiş olduğumuz avantaj ve dezavantajları özetlemek gerekirse;SPA (Single Page Application) ‘nın Avantajları:Hız / Performans: Daha önce de belirtmiş olduğum gibi SPA kullanımınında kullanıcı ile etkileşime giren web uygulaması tüm sayfayı her seferinde yeniden yüklemek yerine dinamik bir şekilde sayfayı yüklemeden içeriği güncellediği için kullanıcının site içerisinde hızlı bir şekilde aksiyon almasını sağlar.UX (Kullanıcı Deneyimi): SPA uygulamaları, sayfalar arasında kullanıcı deneyiminin kesintiye uğramasını engelleyerek mobil uygulamalara yakın bir deneyim sağlar. Bu sayede kullanıcıya etkili ve pratik bir süreç sunar.Caching (Önbellek): SPA’lar geliştiricilerin cache dediğimiz önbelleğin çok daha hızlı bir şekilde oluşturulmasına izin verir. Böylelikle lokal veriler ve bağlantı akışı SPA uygulamalarında etkili bir şekilde kullanılabilmekte, herhangi bir internet kopması ya da yavaşlaması durumunda dahi kullanıcının siteyi kullanabilmesini sağlamaktadır. SPA (Single Page Application) ‘nın Dezavantajları:Rogue Referrer: SPA uygulamalarında, kaynak takibinin bozulması sebebiyle referrer olarak gelen kullanıcıların saptanması zorlanabilir. Bu durum detaylı funnel analizini engelleyebilir.SEO açısından: SPA uygulamaları, SEO açısından değerlendirilecek olunursa sitenizdeki sayfanın tek bir sayfa olarak gözükmesi sebebiyle indekslenmesini engelleyebilmektedir.GTM üzerinden kurgulanan All Pages triggerı her sayfa yüklenmesi durumunda tetiklendiği için için Sanal Sayfa Entegrasyonu olan web sitelerinde Analytics tarafından ölçümlenemez. Bu durum ise detaylı funnel analizi yapmak istediğimizde karşımıza bir engel olarak çıkar. Bu durumun önüne geçebilmek için önce, Sanal Sayfaların sitemizde kullanıldığı alanlara ve ardından Sanal Sayfa Entegrasyonu Nasıl Yapılır, GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonu konularına bakalım.Sanal Sayfaların Kullanıldığı AlanlarSanal Sepet Sayfaları: Sanal sepet sayfaları sepet adımına gitmeden önce sağ veya sol tarafta yandan açılan Sepet & Sipariş Özeti sayfalarıdır.Lead Generation Sayfaları: Sitenizde yer alan SMS ve onay pop-uplarında genellikle sanal sayfalar kullanılmaktadır.Sanal Sayfanın Kullanıldığı Bazı Önemli Örnekler:GmailFacebookTwitterGoogle DriveGoogle MapsNetflixSanal Sayfa Entegrasyonu Nasıl Yapılır?Sanal Sayfa Entegrasyonu yapmanın birkaç yolu vardır. Bu yollardan ilk akla geleni yazılımcı desteği ile native veya GTM üzerinden event pushlanmasıdır. Her ne kadar bu seçenek daha kolay ve pratik gibi gelse de sizi yazılımcıya bağlı kılacağı için işlerin yavaşlamasına ya da herhangi bir problem durumunda ilgili evente doğrudan müdahale edemeyeceğiniz için hızlı aksiyon alamamanıza sebebiyet verebilir.Bir diğer yöntem ise birazdan detaylıca anlatacağım GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonudur. GTM üzerinden kurulacak element visibility triggerı ile yazılımcı desteğini senaryodan çıkararak daha hızlı sonuçlar alabilir ve detaylı funnel analizleri yapabilirsiniz. GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa EntegrasyonuYukarıda sözü geçen Sanal Sepet Sayfası ve Lead Generation için bu yazımızda Sanal Sayfa entegrasyonu için GTM seçeneğini kullanacağız. GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonu yapabilmeniz için öncelikle web sitenizde GTM kodunun ekli olması gerekmektedir. Ardından GTM’in bize sunmuş olduğu Element Visibility triggerı ile gerekli kurulumlara başlayabiliriz. Ancak öncesinde gelin Element Visibility triggerını daha iyi anlayalım ve bu triggerın hangi durumlarda ve ne şekilde tetiklendiğini görelim. GTM üzerinde Trigger > New Trigger dediğimizde öncelikli olarak karşımıza aşağıdaki ekran çıkmaktadır.Trigger Configuration alanına tıkladığımızda ise GTM bizden trigger type seçmemizi ister.Trigger type olarak Element Visibility seçeneğini seçtiğimizde ise bizi aşağıdaki ekran karşılamaktadır.Burada sayfadaki sıralamaya göre gidilecek olunursa ilk önce Selector Method alanından kullanacağımız selector methodunu seçmemiz gerekiyor. Eğer ID kullanacaksak ilgili sayfada bulunan elementin ID’sini buraya yazmak yeterli olacaktır. Ancak ID dışında CSS seçeceksek element selector bilgisini yazmamız gerekiyor. (Bu arada ID seçtiğimizde de yine CSS seçip bu inputa #id şeklinde yazabilmekteyiz.)Element Visibility triggerı 3 şekilde tetiklenmektedir:Once per page ile Element Visibility triggerımız sayfada sadece bir kere tetiklenecektir. Bu sayede kullanıcının bir pop-up gördüğünde Analytics’e her seferinde hit göndermesi yerine sadece bir kere gönderilmesi sağlanmaktadır.Once per element seçtiğimizde ise element başına trigerrımızın tetiklenmesini sağlarız. Eğer kullanıcının bir SMS onay pop-up’ında bilgilerini yanlış girip tekrar pop-up’un açılmasını sebebiyet verdiği bir durumda yeniden sayfa sayımı yapmak istiyorsak bu seçeneği seçmek akıllıca olacaktır.Every time an element appears on screen seçeneğinde ise kullanıcının her seferinde en az % minimum percent visible alanına girdiğimiz değer kadarını gördüğümüzde tetiklensin demekteyiz. Percent visible, triggerımız etkinleştiğinde seçili öğenin ne kadarının görünür olduğunu belirten sayısal bir değerken; minimum percent visible ise, seçilen öğenin yüzdelik olarak en az ne kadarının görüntülendiğinde tetiklenmesini istediğimiz alandır. Burada farklı bir yüzdelendirme yapılabileceği gibi varsayılan olarak, tetikleyicinin etkinleşmesi için öğelerin en az %50’si ekranda olmak zorundadır. Bu noktada Advanced ayarlar içerisinde minimum on screen duration alanını seçerek de kullanıcıların ilgili öğeyi (selektörü) seçtiğimiz alanın sayfada en az 1 saniye gördükten sonra tetiklenmesini de seçebiliriz. 1 saniye değer cinsini ise 1000 ms değerinden yazmak gerektiğini de belirtelim.Son olarak eğer seçtiğimiz selektör sayfada sonradan ortaya çıkıyorsa observe DOM changes özelliğini seçmeliyiz ki, sayfa yüklendikten sonra istediğimiz alan tetiklensin. Eğer görüntülenmesini istediğimiz öğe sayfanın başından beri sayfada bulunuyorsa bu seçeneği seçmemize gerek olmamaktadır. Element Visibility’nin genel olarak nasıl çalıştığını öğrendikten sonra gelin sanal sayfaların kullanıldığı alanlardan olan sanal sepet sayfaları ve lead generation sayfalarında GTM Element Visibility ile entegrasyonu nasıl yapacağımıza bakalım.Sanal Sepet Sayfaları için GTM Element Visibility EntegrasyonuYukarıda anlatılanlardan yola çıkarak öncelikle bir selector seçmemiz gerekmektedir. Bunun için görüntülenen alanın üzerine tıklayarak Inspect> Elements alanına tıklamalıyız. Yukarıdaki örnekte belirli bir ID bilgisi ver almadığı için class üzerinden giderek, sitedeki olası bir değişikliği de göz önüne alarak en sade olan selectorü seçmeliyiz. Burada kullanacağımız selector aşağıda box-flex classı altındaki cart-summary olacak.document.querySelector("box-flex. cart-summary") . . . Seçtiğimiz selectorün doğruluğundan, sayfada tek olduğunu ve sanal sepet sayfasında görüntülendiğinden emin olabilmek aşağıdaki şekilde concole üzerinden bir arama gerçekleştirip Lenght değerinin 1 olduğundan emin olduktan sonra GTM üzerinden kuruluma devam edebiliriz. `document.querrySelector(“box-flex. cart-summary”)` `NodeList [div.cart-summary.cart-summary-container.cart-summary-sticky]` `> 0: div.cart-summary.cart-summary-container.cart-summary-sticky` `Length: 1` `__proto__: NodeList`Trigger’ın kurulumunu tamamladıktan sonra Tag kurulumuna geçebilir ve kuracağımız tagı sayfa sayımı olarak PageView hitinde seçerek Analytics’e verilerimizi pushlayabiliriz. Ancak Analytics’te page değerlerimizin sayfa URL’inden gitmemesi için More Settings > Field to Set override etmeyi unutmamalıyız. Burada kendi istediğimiz isimlendirme ile sayfanın isim ve başlığı page ve title olarak gönderebiliriz.Lead Generation Sayfaları için GTM Element Visibility EntegrasyonuLead Generation sayfalarında bazen SMS onayı farklı bir sayfada değil pop-up olarak kullanıcıya gösterilebiliyor. Bu gibi durumlarda sayfa sayımı yapılmadığı ve pop-up takip edilmediği için kullanıcıların SMS funnelını ne zaman terk ediyor ya da terk ediyor mu, bu adımda ne kadar aksiyon alan kullanıcılar ve bunları kaçırabiliyoruz. Burada da GTM Element Visibility ile SMS modelini kullanıcı görüntülediği zaman page view olarak Analytics’e pushalayabiliyor ve bu sayede detaylı funnel analizi yapabiliyoruz. Böylece yukarıdaki örneklerden yola çıkarak Sanal Sepet sayfası olan ya da pop-up şeklinde lead generation sayfasına sahip markalarınızda yazılımcı desteği olmadan GTM Element Visibility ile Sanal Sayfa Entegrasyonu yaparak bu sayfaların performanslarını daha iyi ölçümleyip analiz yapabileceksiniz.Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle…

Blog Yazılarında Dikkat Edilmesi Gerekenler Listesi
Eyl 5, 2022 2556 reads

Blog Yazılarında Dikkat Edilmesi Gerekenler Listesi

Kullanıcının arama niyetine yönelik oluşturduğunuz içeriklerde organik trafiğinizi artırmak için blog yazılarında dikkat edilmesi gerekenler listesine mutlaka göz atmalısınız.Sizin için 13 maddede ele aldığımız bu konu ile hem arama motorlarının içeriğinizi anlamasını sağlayabilir hem de kullanıcılara iyi bir deneyim yaşatabilirsiniz.İçerik pazarlamasında en önemli kanallardan biri de blog yazılarıdır. SEO uzmanları ve içerik yazarları tarafından söylenen şu sözlere kulaklarınız aşinadır. “Arama motorları için değil, kullanıcılar için içerik üretin”“Google, her zaman yüksek kaliteli içerikleri ödüllendirir”Sizlere sunacağımız 13 tavsiye ile içeriklerinizi hem arama motoru hemde kullanıcılar tarafından istediğiniz saygıyı kazanabilirsiniz.Blog Yazılarında Dikkat Edilmesi Gerekenler ListesiWeb sitenizde yer alan yazılarınızı dikkatli bir şekilde kontrol etmelisiniz. Blog yazılarınız ile daha fazla anahtar kelimede görünürlük ve tıklama almak istiyorsanız, belli başlı noktaları göz önünde bulundurmalısınız. Temel seviyede bir blog yazısında dikkat etmeniz gerekenleri kontrol etmeli ve daha sonrasında SEO çalışmalarınızı derinleştirmelisiniz.İlgi Çeken İçerik KonularıSEO Dostu URL YapısıYazar Profili Oluşturunİçindekiler BölümüDikkat Çekici Güçlü BaşlıklarGiriş Metninizi Optimize Edinİçerik Başlıklarıİdeal İçerik UzunluğuGörsellerin Gücünden Faydalanınİçeriğinizi ToplayınDahili Bağlantının GücüYapısal Veri İşaretlemeleriDiğer İçeriklerin Gösterimi1. İlgi Çeken İçerik KonularıBlog yazılarınız, hedef kitleniz için ilgi çeken içerik konuları olmalıdır. Hedef kitlenizin merak ettiği konulara yer verdiğinizde, kullanıcıların dikkatini çeker ve sitenizi önemserler. Hedef kitle için ilgi çeken içerik konuları belirleme yöntemleri:Google Analytics'te site arama terimleri ve açılış sayfalarınız size yardımcı olacaktır.Hedef kitleniz ile en yakın temasta olan satış pazarlama ekibinize en çok hangi tür sorular ile karşılaştığını sorun.Sosyal medya kanallarında sektörünüz ile alakalı konuşulan konuları dinleyin.İlgi çeken içerik konuları belirlemek için tavsiye ettiğimiz yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Ayrıca Ahrefs gibi SEO araçları yardımıyla, rakip web sitelerinin en iyi açılış sayfalarını analiz edebilirsiniz. Bu sayede hedef kitlenizin tüketmeyi sevdiği içerik konusunu belirleyebilirsiniz2. SEO Dostu URL YapısıWeb sitenizde yer alan tüm sayfalarınız için mutlaka basit, kısa ve akılda kalıcı bir SEO dostu URL yapısı kullanmanızı tavsiye ederiz.SEO için URL yapılarında, tarih ve yıl gibi kullanımlar URL yapısında uzun ve karmaşık bir yapı oluşturduğundan akılda tutulması oldukça zordur. Ayrıca çok uzun URL yapıları, tarama motorlarının istekte bulunduğunda sunucunun geç yanıt vermesine ya da vermemesine neden olabilir.Tavsiye Edilmeyen URL Yapısı: “https://www.example.com/index.php?id_sezione=360&sid=0108mb202233ah4234”Tavsiye Edilen URL Yapısı:“https://www.example.com/seo”SEO dostu URL yapısı SERP'te da sizi ön plana çıkaracak ve bağlantıya tıklamak isteyen kullanıcıya karşısında ki sayfanın konusu hakkında kısa bilgi verebilir.URL yapılarında ayrıca büyük ve küçük harf kullanımına dikkate etmeniz gerekmektedir. Örneğin, siteadi[.]com/url-kucuk-harf kullanımı ile siteadi[.]com/URL-BUYUK-HARF kullanımı oldukça farklıdır. Her iki URL aynı içeriğe sahip olsa da Google tarafından farklı iki sayfa olarak değerlendirilir.3. Yazar Profili OluşturunWeb sitenizde yer alan blog gönderileriniz için yazar profili oluşturun. Yazar profili E-A-T için oldukça önemli bir konudur. E-A-T ile Google sitenizde yer alan yazılarının kalitesini değerlendirme kullanabilir.Blog yazılarında içeriği yazan yazarın adına yer vermek, hatta ona ait bir profil sayfası oluşturmak kullanıcıların yazarın diğer içeriklerine daha kolay ve rahat bir şekilde erişmesini sağlar. YMYL (Your Money Your Life) kalite standartları için yazar profili olması, insan sağlığını ve finansal durumunu etkileyecek konularda içeriğinize güven duyulmasını sağlar.4. İçindekiler BölümüBlog yazılarınızda, açılış sayfasının sağında, solunda veya üst kısmında yer alan ilgili yazı ile alakalı içindekiler bölümüne yer vermenizi tavsiye ederiz. İçindekiler bölümü, arama motoru botlarına ve kullanıcılara ilgili içerikteki konu başlıklarına hızlıca erişmesine ve gezinmesini sağlarBlog yazılarınızda özellikle içerikler tablosuna yer vermeniz, sayfanızı ziyaret eden kullanıcıların merak ettiği konu başlıklarına hızlıca erişmesini sağlayarak içeriğinizin tüketilmesini sağlar.Wordpress web sitelerinde blog yazıları için içindekiler tablosu özelliğin olan TOC eklentilerinden herhangi birini kurabilirsiniz. Kurulum yapacağınız eklentiyi seçerken yorum ve indirme sayısını mutlaka kontrol ediniz.İçindekiler tablosuna yer vermeniz sitenizin bazen Google SERP tarafında zengin sonuçlar ile ödüllendirilmesini sağlayabilir. Arama motoru sonuç sayfalarında ilgili içeriğin altında yer alan site bağlantı metinlerinin gösterilmesini etkileyebilir.5. Dikkat Çekici Güçlü Sayfa BaşlıklarıWeb sayfalarında dikkat çekici güçlü sayfa başlıkları yani meta title içerisinde yer alan başlık, SERP’te sayfanızı gören hedef kitlenizin tıklama oranını artırır.Sayfa başlıkları hem arama motorları tarafından önemsenmekte, hem de kullanıcıların dikkatini çekmektedir. Sayfanın konusu ile alakalı oluşturacağınız başlıklarda SEO performansına olumlu katkısı olacaktır.Sayfa başlığı oluştururken şunlara dikkat etmeliyiz:Google arama motoru sonuç sayfalarını inceleyin,Marka isimlerine yer verin,Kullanabiliyorsanız sayılara yer verin,Arama motorları için optimize edin, kullanıcılar için oluşturun,Tıklama getirmeyen sayfalarınız için meta title optimizasyonu düşünün,Soru başlıkları ile dikkat çekin ve merak uyandırın6. Giriş Metninizi Optimize EdinOptimize edilmiş meta title, yani sayfa başlık etiketleri SERP’te kullanıcıların sitenize tıklaması için ikna edici rolü üstlenmektedir. Fakat sitenizi ziyaret eden kullanıcının dönüşüm yapması için giriş metninizi optimize etmelisiniz.Blog içeriğinin konusunu en baştan okuyucuya net olarak aktarmalıyız. Kullanıcıya bu içeriği neden okuması gerektiğini ve ona nasıl bir fayda sağlayacağını söylemelisiniz. İstatistiklere yer vermeniz her zaman kullanıcıların dikkatini çekecektir. Mutlaka giriş metninde hedeflediğiniz anahtar kelimeye yer verin. 7. İçerik BaşlıklarıWeb sayfasında yer alan tüm içeriklerde mutlaka başlık etiketlerine yer vermeniz gerekmektedir. Başlık etiketleri bir içeriğin konusu hakkında arama motorlarına ve kullanıcılara bilgi sağlamaktadır.İçerik başlık etiketleri yani H1, H2, H3, H4, H5 ve H6 etiketlerinden en az bir kaçına hiyerarşik bir şekilde içeriklerde yer vermeniz gerekmektedir. H1 etiketi en önemli bir sayfa içeriği başlık etiketi iken H6 daha az önemli olarak tanımlanmaktadır.Başlık etiketlerinde mutlaka hedeflediğiniz anahtar kelimelere, doğal olarak ve anlamlı olacak şekilde yer vermenizi tavsiye ederiz.8. İdeal İçerik UzunluğuBlog içeriklerinizin üst sıralarda yer alması için içerik uzunluğundan çok daha önemli konular bulunmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz unsurları mutlaka dikkate almalısınız. 2022 yılı için en iyi blog içeriği uzunluğu ortalama 1.500 ile 3.000 kelime arasında olması tavsiye edilmektedir. İnsanlar kısa içerikler tüketmeyi çok seviyor fakat Google tarafında ne yazık ki işler o şekilde ilerlemiyor. Blog gönderilerinin en az 300 kelimeden oluşmasını tavsiye ederiz. Fakat 300 kelime ile bir konuyu derinlemesine ele almanız pek mümkün değildir.İçerik uzunluğu asıl belirleyen faktörler konu ve hedef kitlenin demografik özellikleridir. Hedef kitleniz iyi okuyuculardan oluşuyor ise blog gönderilerinizde oldukça detaya inmelisiniz. Fakat hedef kitleniz hızlı içerik tüketimi sağlıyorsa, o noktada da kısa içeriklere yer verebilirsiniz. Kısa içerikler oluştururken mutlaka zayıf içerik olup olmadığına dikkat ediniz.Hedef kitlenizin içerik tüketmeyi sevip sevmediğini anlamak için en basit yöntem, “daha fazla oku” bağlantılı olan akordiyon menülere yer verebilirsiniz. Farklı A/B testleri için kitlenizin içeriğinizin ne kadarını tükettiğini öğrenebilir, içerik stratejinizi ve ideal içerik uzunluğunu ona göre belirleyebilirsiniz.9. Görsellerin Gücünden FaydalanınBlog yazılarınızda mutlaka görsellere yer vermeniz gerekmektedir. İnsanlar bazen uzun yazılar okumak yerine infografikler ile istedikleri bilgiyi almak istiyorlar. Bazen içeriklerinizde yer alan bazı kısımları metin yardımı ile anlatmak çok karışıklık yaratabilmektedir. Bu noktada zengin medya içerikleri kurtarıcı olarak imdadımıza yetişmektedir. 10. İçeriğinizi ToplayınTıpkı edebiyat derslerinde de öğretildiği gibi, bir konu hakkında blog yazarken giriş, gelişme ve sonuç bölümleri yer almalıdır. Yazacağımız bu konu ister dijital ortamda yayınlansın ister bir kitapta ya da dergide yayınlansın, mutlaka kullanıcının dikkatini çekecek bölümler yer almalıdır.Oluşturduğunuz içeriklerde mutlaka yazının sonunda bir sonuç kısmı olmasına dikkat ediniz. Sonuç bölümde konuyu özetlemeli ve çıkarımları ele almalısınız. Sonuç kısmına kadar gelmiş olan bir kullanıcı içeriğinizi beğenmiştir. Bu noktada onun bir dönüşüm sağlaması için harekete geçirici metinlere yer verilebilir.Bu harekete geçirici mesajlar bazen e-posta bültenine kayıt olma iken, kime zamanlarda ürün ve hizmet göz atması gerektiği gib mesajlar yer alabilir.11. Dahili Bağlantının GücüDahili bağlantılar, sadece blog yazılarında değil web sitesi genelinde oldukça güçlü bir terimdir. Kullanıcıların ve arama motoru botlarının web sayfasında iyi bir deneyim yaşamasını ve diğer içerikleri kolayca tüketmesini sağlamaktadır. Dahili bağlantılar yardımı ile SEO çalışmalarınızda performansınızı oldukça iyi noktalara çıkartabilirsiniz. En çok trafik alan sayfanızdan diğer önemli ve az taranan sayfalara link vermeniz SEO çalışmalarını olumlu yönde etkileyecektir.Web sitenizde yer alan tüm sayfaları bir örümcek ağı gibi birbiri ile dolaylı ya da direkt yoldan olacak şekilde bir bağlantı yapısı oluşturmanız gerekir.12. Yapısal Veri İşaretlemeleriYapısal veri işaretlemeleri, arama motoru botlarına ilgili açılış sayfası hakkında ön bilgi sağlayan bir sözlüktür. Yapısal veri kullanımı, bazen Google SERP’te sayfalarınızın görünümünün ödüllendirilmesini ve kullanıcıların dikkatini çekmeyi sağlamaktadır.Yapısal veri işaretlemeleri için en çok kullanılan sözlük schema.org adresinde yer alan işaretleme yöntemidir. Bu veriler, ürün sayfaları, kategori sayfaları, hizmet sayfaları gibi sitemizde yer alan tüm sayfalarda yer almalıdır.Blog yazılarında, BlogPosting ve Article gibi yapısal veri işaretlemelerinden birini tercih edebilirsiniz. Ayrıca yine FAQ, Howto, Breadcrumbs, Recipe gibi diğer türlerden de içeriğinizin konusuna göre ekleme yapabilirsiniz.13. Diğer İçeriklerin Gösterimiİlgili blog yazılarınızda kullanıcıyı ikna ederek ve dikkatini çekerek içeriğinizi tüketmesini sağladınız. Fakat kullanıcının karşısına konu ile alakalı kullanıcının dikkatini çekebilecek  diğer içeriklerin gösterimi sağlanmalıdır.Kullanıcı eğer ilgili içeriği tükettikten sonra başka bir siteyi ziyaret etmesini istemiyorsanız ve hemen çıkma oranının artırmak istemiyorsanız mutlaka konu ile alakalı içeriklere yer verebilirsiniz.İçeriğinizin alt kısmında web sitenizde yer alan konu ile alakalı en fazla 3 adet içeriğin gösterilmesini sağlayınız. Bu sayede diğer içeriklere bağlantı vererek dahili bağlantı sorunu çözmüş olacaksınız.SonuçBu içeriğimizde sizler için blog yazılarında dikkate edilmesi gerekenleri 13 maddede sizin için ela aldık. Önerdiğimiz tavsiyeleri uygulamanız durumunda arama motoru botları tarafından içeriğiniz daha iyi anlaşılacak ve kullanıcı tarafında da optimizasyon sağlamış olacağız.Blog yazılarında dikkat edilmesi gerekenler içeriğimiz gibi SEO hakkında daha fazla içerik için merak ettiğiniz konulara yer vermemiz gerektiğini bize bildirin. Ayrıca içeriğimizi beğendiyseniz sosyal medya platformlarında paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz.