AnalyticaHouse

Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası

AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

4 Maddede SEO Uyumlu İçerik Nasıl Yazılır?
Eyl 3, 2022 3501 reads

4 Maddede SEO Uyumlu İçerik Nasıl Yazılır?

Organik trafiği artırmayı hedefleyen ve arama motorlarının parametrelerine uygun olarak yapılan iyileştirmelere, search engine optimization (SEO), yani arama motoru optimizasyonu adı verilir. SEO optimizasyonlarının ve arama motorlarının önceliği kullanıcılara iyi bir deneyim ve iyi bir içerik sunmaktır. Arama motorları, iyi içerik sunan websitelerini daha üst sıralarda sıralayarak bu siteleri ödüllendirir. SEO uyumlu içerik: arama motorları parametrelerine uygun olarak optimize edilmiş, bir ana anahtar kelime etrafında şekillenen, doğru hedef kitleye hitap eden, kullanıcı niyetine cevap veren, kullanıcıya fayda sağlayan, kolaylıkla okunabilir, dikkat çekici,  marka diline uygun, görseller ve infografikler ile zenginleştirilmiş,  kapsayıcı, doğal ve özgün bir içeriktir.  SEO Uyumlu İçerik Nasıl Yazılır?SEO uyumlu içerik yazılmadan önce, yazılırken ve yazıldıktan sonra dikkat edilmesi gereken adımlar bulunur. Bunlardan ilk ikisi içeriğin konusunu belirlemek ve ardından ana hatlarını oluşturmaktır.1. İçeriğin Konusunu BelirleyinSeçtiğiniz konu hedef kitlenizin kolaylıkla tüketebileceği, ilgisini çekecek, niche konular olmalıdır. İçeriğinizin websiteniz ve sunduğunuz hizmetlerle ile ilgili olması önemlidir. Arama motorları, kullanıcılara sundukların içeriklerin, kullanıcılara değer katmasına özen gösterir. Bu yüzden içerikler, güncel ve yeni bilgiler sunmalıdır. Ortak hedef kitlesine sahip olduğunuz rakipleriniz sayesinde hedef kitlenizin ilgisinin neleri çektiğini görmeniz mümkündür. Ayrıca haber sitelerini ve forumları inceleyerek hedef kitlenizin aradığı ancak cevap bulamadığı sorulara ulaşabilirsiniz.Kısacası içeriğinizin konusunu belirlerken: rakip markaların blog sayfalarını, forum ve haber sitelerini inceleyebilirsiniz. 2. Anahtar Kelimeleri Analiz Edin ve AraştırınKonuyu seçtikten sonra, konunuz ile alakalı olabilecek anahtar kelimeleri tespit etmelisiniz. Anahtar kelimeleri ana anahtar kelime ve yan anahtar kelime olarak ikiye ayırmak mümkündür.İçerikleriniz arama motorları tarafından indekslendikten sonra ilgili sorgularda sıralanır. Öncelikli olarak sıralanmak istediğiniz sorgu, sizin ana anahtar kelimeniz olacaktır. Bu anahtar kelimeyi, bir içeriğin ana konusu olarak düşünebilirsiniz. Ana anahtar kelime içeriğinizi, en doğru, bilgilendirici ve doğal şekilde özetleyen ve içeriğinizle en alakalı olan kelime öbeğidir. Ek olarak, tıpkı yan başlıklar gibi, yan anahtar kelimeler bulunur. Bu kelimeler, içerik ve ana anahtar kelime ile alakalı ve içeriği destekleyici konumda olmalıdırlar. Örneğin “arama motoru optimizasyonu” kelimesini ana anahtar kelime olarak belirlersek, “organik trafik” bir yan anahtar kelime olacaktır.İçeriğinizin doğru kişilere ulaşması için anahtar kelimeleri seçerken göz önünde bulundurmanız gereken üç temel nokta bulunur: kullanıcı niyeti, aranma hacmi ve rekabet. Seçtiğiniz anahtar kelimeler, içeriğinizin hitap ettiği kullanıcı niyetine ne kadar uygun olursa, içeriğinizin doğru kişilere ulaşması o kadar kolay olacaktır. Anahtar kelimelerin kullanıcı niyetine uyup uymadığını kontrol etmek için en iyi kaynak arama motorlarıdır. Seçtiğiniz anahtar kelimeyi aratıp arama sonuçlarının içeriğinizle ne kadar uyumlu olduğunu tespit ederek anahtar kelimenizin kullanıcı niyetine uygun olup olmadığını ölçebilirsiniz.Örneğin; içeriğiniz “dijital pazarlama trendleri” üzerine olacaksa, içeriğinizde öncelikli olarak  “dijital pazarlama” anahtar kelimesini hedeflemek yanlış olacaktır. “Dijital Pazarlama Nedir?” başlıklı içerikler bu sorguda karşımıza çıkmaktadır. Bu sorgunun, içerik konumuza göre fazla genel kaldığını söyleyebiliriz.Aranma Hacmi: Aranma hacmi, bir sorgunun ortalama olarak ne kadar arama trafiği aldığına dair verileri gösterir. Aranma hacminin yüksek olduğu sorgular, insanlar tarafından arama motorları üzerinde daha fazla aranmış ve daha fazla talep görmüştür. Ancak bu, yüksek aranma hacmine sahip kelimeleri kullanarak daha yüksek organik trafik elde edeceğiniz anlamına gelmez. Aksine, bu sorgularda rekabet daha fazladır ve bu sorgularda sıralama almak daha zor olacaktır. Rekabet: Rekabet, bir web sitesini bir sorguda en üst sıraya taşıyabilmek için gerekli olan zorluk derecelerini gösterir. Yüksek, orta ve düşük olmak üzere üç derece bulunmaktadır. Eğer web siteniz yeniyse ve henüz belirli bir ziyaretçi kitlesine sahip değilse, düşük veya orta ölçekli zorluk derecesine sahip olan anahtar kelimeleri tercih etmeniz önerilir.Anahtar kelime planlayıcı olarak adlandırılan, kelimelerle ilgili aranma hacmi ve rekabet gibi verileri size sunan ücretli ve ücretsiz bazı araçlar bulunmaktadır. Bunlardan ücretsiz olanları, Google Ads Keyword Planner (Anahtar Kelime Planlayıcı), Ahrefs Free Keyword Generator ve Answer the Public araçlarıdır. Google Ads – Keyword Planner Arama motorları, kullanıcılara en alakalı ve kaliteli içeriği sunmayı amaçladıklarından dolayı, anahtar kelimeler konusunda en güvenilir olan kaynaklardır. Statista Eylül 2021 arama motorları market payı raporu verilerine göre %86,64 market payına sahip olan Google ise, Google Ads Keyword Planner ile site sahiplerinin yeni anahtar kelime varyasyonlarını keşfetmesini sağlayan ve her anahtar kelime için ortalama aranma hacmini ve rekabet oranını belirten bir araç sunar.Keyword Planner’da verdiğiniz hizmetler veya ürününüz ile en alakalı bulduğunuz terimi girmenizi isteyen bir alan bulunur. Araç, bu alana girdiğiniz terimler ile alakalı önerilerde bulunacaktır. Bu alana birden fazla terim girebilir, sonuçları dil ve coğrafi bölgelere göre filtreleyebilirsiniz. Bu sayede, Keyword Planner ürününüzün veya hizmetinizin kapsamını daha iyi anlayarak hedef kitlenize uygun daha iyi öneriler sunar. Bunun yanı sıra, websitenizin veya rakibinizin URL’ini ekleyerek websitenizin veya rakibinizin hangi anahtar kelimelerde sıralandığını görebilir ve bu anahtar kelimelerde hedeflemeler yapabilirsiniz. “Anahtar kelimeleri hassaslaştır” alanından listelenen kelimeleri “branded” “non-branded” olarak veya ürün veya hizmete göre özelleştirerek filtrelemeniz mümkündür. Bu sayede markaya spesifik olan kelimeleri seçebilir veya seçiminizden çıkarabilir, verdiğiniz hizmete daha uygun seçeneklere ulaşabilirsiniz. “Avg. monthly searches“ alanından anahtar kelimelerin aranma hacimlerini ve “competition” alanından ise kelime bazındaki rekabeti görebilirsiniz. “Avg. monthly searches” alanında belli bir tarih aralığını seçerek anahtar kelimelerin aranma hacmi verilerini görüntüleyebileceğiniz gibi, aynı zamanda bu sorguların gelecekte nasıl performans göstereceklerine dair tahminlere de ulaşabilirsiniz.  Örneğin, yukarıdaki sonuçları inceleyerek “seo” kelimesinin Kasım 2020-Ekim 2021 ayları arasında aylık ortalama olarak 27,100 aranma hacmine ve orta düzeyde rekabet oranına sahip olduğunu görebilirsiniz.  Ahrefs Free Keyword Generator En popüler SEO araçlarından biri olan Ahrefs, Free Keyword Generator adlı aranma hacimlerinin ve anahtar kelime zorluğunun bulunduğu ücretsiz SEO aracı sunar. Tıpkı Keyword Planner’da olduğu gibi, bu araçta da coğrafi bölgelere göre filtreleme yapmak mümkündür. Örneğin, bölgeyi Türkiye seçerek anahtar kelimelerin Türkiye’deki verilerine ulaşabilirsiniz. Ahrefs, Google Ads Keyword Planner’a ek olarak, Google haricinde Bing, Amazon ve YouTube gibi arama motorlarının verilerine de ulaşmanızı sağlar.Ahrefs Free Keyword Generator aracında deyim eşleşmesi ve sorular olmak üzere iki alan bulunur. Deyim eşleşmesi girdiğiniz sorguyu barındıran kelime öbeklerini sunar.“Sorular” alanı ise, sağladığınız anahtar kelimeyle ilgili hangi soruların sorulduğunu gösterir. Hem Sorular hem de Deyim Eşleşmesi bölümlerinde görebileceğiniz KD (keyword difficulty) & Hacim alanları sırasıyla, rekabeti ve aranma hacmini gösterir. KD alanı, logaritmik aralığa sahiptir. 0-10 rekabetin az, 10-31 orta, 31-70 çok, 70-100 ise çok zor olduğunu gösterir. “Güncellenmiş” alanı, anahtar kelimeye dair verilen en son ne zaman güncellediğine dair bilgi sunar. Answer The Public Answer the Public, kullanıcıların Google üzerinden yaptığı aramaları gruplayan, anahtar kelimelerin hangi anahtar kelimelerle kombinlendiğini alfabetik olarak gösteren ücretsiz bir araçtır. Ahrefs & Google Ads Keyword Planner’dan farklı olarak Answer the Public’te kelimelerin aranma hacimlerini ve kelimelerdeki rekabeti görmeniz mümkün değildir. Answer the Public’in bir diğer dezavantajı ise, Türkçe dil desteği sunmamasıdır. Buna rağmen Türkiye üzerinden yapılan arama verilerini sunar. Bölgenizi seçtikten sonra anahtar kelimenizi girerek arama yapabilirsiniz.3. Kullanıcı Niyetini (Intent) AraştırınKullanıcı Niyeti: Kullanıcı niyeti, bir kullanıcının arama yaparken neden bu aramayı yaptığını, yani “niyetini” ifade eder. Bilgilendirici (informational), yönlendirici (navigational), ticari (commercial) ve satın alımsal (transactional) olarak dört temel başlıkta incelenebilir:Bilgilendirici Kullanıcı Niyeti: Burada kullanıcı, bir konu hakkında bilgi edinmek için arama yapar. Genellikle bu sorgular, soru formatında olur veya bu sorgulara “ne, nasıl, neden, ne zaman, nerede, kim?” gibi soru kalıpları eşlik eder. Bir kullanıcının SEO hakkında bilgi edinmek için “SEO nedir?” şeklinde yaptığı aramalar bu kullanıcı niyetine birer örnektir. Bu kullanıcı niyetine genellikle blog içerikleri cevap verir.Yönlendirici Kullanıcı Niyeti: Burada kullanıcı, bir kaynağa ulaşmayı amaçlar. Bu kaynak bir websitesi veya marka olabilir. “AnalyticaHouse”, “Google Search Console” gibi aramalar bu kullanıcı niyetine birer örnektir.Ticari Kullanıcı Niyeti: Kullanıcıların bir şeye satın almadan önce karar verirken yaptığı aramalardır. “En iyi 10 SEO Aracı”, “En ucuz uçak bileti” gibi aramalar bu kullanıcı niyetine birer örnektir. Satın Alımsal Kullanıcı Niyeti: Burada kullanıcılar, satın almaya karar vermiştir ve aramayı satın almak için yapmaktadır. “iPhone 13 satın al.” sorgusu bu kullanıcı niyetine bir örnektir.4. İçeriğinizin Ana Hatlarını Oluşturunİçeriğinizin iskeletini oluşturmak için öncelikli olarak içeriğin: uzunluğuna ve alt başlıklarına karar vermeniz gerekir. SEO uyumlu makaleniz güncel ve güvenilir bilgilerle dolu olmalıdır ve seçtiğiniz konuyu kapsamlı bir şekilde ele almalıdır. Makaleniz ile iyi bir sıralama elde etmek istiyorsanız rakiplerinizden daha kapsamlı bir içerik oluşturmanız gerekir. Alt BaşlıklarMakalenizin ana hatlarını ve kapsamını oluşturacak şey, alt başlıklardır. Bu yüzden alt başlıkları seçerken rakiplerinizin seçtiğiniz konuyla ilgili oluşturduğu blog makalelerinizi inceleyebilirsiniz. Rakiplerinizin yer verdiği konulara içeriğinizde mutlaka yer vermeli ve bu konulara ek olarak kullanıcıyı besleyecek güncel bilgiler eklemelisiniz. Bu noktada, Ahrefs Free Keyword Generator ve Answer the Public araçlarının “Sorular” kısmındaki ve Google’ın “Kullanıcılar bunları da sordu” kısmındaki sorulardan faydalanabilirsiniz. Bu sayede kullanıcıların merak ettiği konulara makalenizde yer verebilirsiniz. Alt başlıklar arasında hem yapısal, hem biçimsel, hem de anlamsal olarak bir hiyerarşi kurmanız gerekir. Bu noktada, heading etiketlerinin SEO uyumlu yazılarda doğru bir şekilde kullanılması oldukça önem taşır. Başlıklar arasındaki hiyerarşiyi genelden özele giderek kurabilirsiniz. Örneğin H1 etiketine sahip başlık ana başlık olmak üzere, H2 etiketini ikincil başlık için, H3 etiketini ise üçüncül başlık için kullanabilirsiniz. Başlık boyutları arasında da hiyerarşik düzen kurulmalıdır. Örneğin, H1 etiketli başlık, en büyük boyuta sahip olmalı ve boyut heading seviyesi düştükçe azalmalıdır.Alt başlıklarda, dolayısıyla heading etiketlerinde seo anahtar kelimesi bulundurmanız önem taşır. Bu sayede hem kullanıcılarınızı içerik içerisinde doğru bir şekilde yönlendirebilir hem de arama motorlarına içeriğinizin ne ile alakalı olduğuyla alakalı daha çok bilgi vermiş olursunuz.UzunlukBacklinko’nun 912 milyon blog içeriği üzerinde yaptığı araştırmaya göre, bir SEO uyumlu makalenin 1000 ila 2000 kelime arasında bir uzunlukta olması idealdir. Ayrıca daha uzun makaleler, daha kısa makalelere göre daha fazla backlink almaktadır. Ancak, bir içeriğin uzunluğundan çok, ne kadar bilgi aktardığı ve bu bilgilerin kullanıcılar için ne kadar kullanışlı olduğunun önemli olduğunu unutmamalısınız.5. İçeriğinizin Okunabilir Olduğundan Emin OlunKaliteli bir SEO içeriği, okunabilir, doğal ve özgün bir içeriktir. İçeriğiniz her okuyucu tarafından okunabilir olmalıdır. Yani SEO uyumlu makalenizin robotik bir dille yazılmaması, kullanıcıyla etkileşime geçmesi ve akıcı olması önemlidir. Bu yüzden:Paragraflar çok uzun veya çok kısa olmamalıdır. Yaklaşık olarak 100 ila 150 kelime bir paragrafın rahat bir şekilde okunabilmesi için idealdir. Paragrafta önemli olan ana fikri sunmak ve bunu yan fikirlerle desteklemektir. Okuyucuyu sıkmamak adına, paragraf veya içerik içerisinde tekrara düşmemek önem taşır.İçeriğinizde Görsellere Yer Verin ve Görselleri Optimize Edinİçeriğinizin anlaşılabilirliğini ve okunabilirliğini artırmak adına, içeriğinizi alakalı görsellerle, videolarla veya infografiklerle destekleyebilirsiniz. Açıklayıcı infografikler veya grafikler kullanmak konunun anlaşılmasını kolaylaştıracağı gibi aynı zamanda SEO uyumlu makaleyi zenginleştirir.Kullanacağınız görsellerin dosya isminde anahtar kelimeyi geçirmeye özen gösterin. Örneğin “2017IS232738.jpg” yerine “ay-resmi.jpg” daha iyi bir dosya ismi olacaktır.SEO Uyumlu İçeriğin Faydaları Nelerdir?SEO uyumlu makale aynı zamanda kaliteli ve güvenilir makale anlamına gelir. İçeriğinizin kalitesi, rakiplerinizin arasından sıyrılmanıza yardımcı olur. Güvenilir içerikler sunmak, kullanıcılarınızın gözünde otoritenizin artmasına yardımcı olur.SEO uyumlu içerikler birden fazla anahtar kelimede görünür olmanızı sağlar. Bu sayede organik görünürlüğünüzün artar ve potansiyel müşterileri keşfetmeniz kolaylaşır. Kısacası, SEO uyumlu içerik sayesinde markanızın: dönüşüm oranı  organik trafik marka bilinirliği marka bağlılığı artar. SEO Uyumlu İçerik ChecklistSizler için SEO uyumlu içeriklerin özelliklerini taşıyan 13 maddelik bir checklist oluşturduk: İçerik rakip içeriklerden daha kapsamlı olmalıdır.  İçerik doğru ve güvenilir bilgilere sahip olmalıdır.  İçerik konuya hâkim biri tarafından yazılmalıdır. İçerikte görsellere ve infografiklere yer verilmelidir. İçerik, açıklayıcı, aranma hacmi yüksek, orta seviyede rekabete sahip bir anahtar kelime etrafında şekillenmelidir. Ana anahtar kelimeyi destekleyecek, eş veya yan anlamlı, içerik konusuyla alakalı yan anahtar kelimeler kullanılmalıdır. Bir alt başlıkta en az bir ana fikir ve onu destekleyen yan fikirler olmalıdır. İçerikte aynı fikirler farklı cümlelerle tekrar edilmemelidir.  Ana anahtar kelime ana başlık ve alt başlıklarında kullanılmalıdır. Başlıklar arasında yapısal ve biçimsel bir hiyerarşi kurulmalıdır. Yani, başlıkların heading işaretlemeleri yapılmalı ve bu başlıklar, punto boyutu olarak bir düzen içerisinde olmalıdır. İfade dili tutarlı olmalıdır. Örneğin, “sen” diliyle yazılan bir içerikte birden “siz” diline geçiş yapılmamalıdır. Kiplerin kullanımı tutarlı olmalıdır. Örneğin, geniş zaman kullanılarak yazılan bir içerikte birden geçmiş zaman kipine geçiş yapılmamalıdır. Takip edilmesi kolay, akıcı metinler yazılmalıdır. Çok sayıda yazım ve dil bilgisi hatası olan özensiz metinler yazılmamalıdır. Kopya içerik oluşturulmamalıdır. İçerikler birden fazla platformda kullanılmamalıdır.

Yeni Bir Web Sitesi Kurulurken SEO Uyumlulukta Nelere Dikkat Edilmeli?
Eyl 3, 2022 1449 reads

Yeni Bir Web Sitesi Kurulurken SEO Uyumlulukta Nelere Dikkat Edilmeli?

Bir web sitesi yapım aşamasındayken arama motoru uyumluluğu açısından en rahat optimizasyonların ve altyapı kurulumlarının yapılacağı zamandır. Hız, görseller, canonical ve meta düzenlemesi gibi pek çok SEO metriği, web sitesi yapım aşamasındayken rahatlıkla düzenlenerek, belirli kurallar çerçevesinde kodlanabilir ve web sitesi yayına alındıktan sonra büyük kolaylık sağlar.1- Hızsal FaktörlerHız, başarılı bir arama motoru optimizasyonu ve kullanıcı deneyimi için en önemli faktörlerden bir tanesidir. Web sitelerinin büyük çoğunluğunda hızı etkileyen en belirgin faktörler arasında: Görsel & Medya İçerikleri CSS Dosyaları JS Dosyaları Sunucu Kalitesi yer almaktadır. Web sitesi hazırlanırken öncelikle sitedeki tüm görsellerin optimize olması ve verimliliği kaybettirmeyecek boyutlarda olması gerekmektedir. Bunun için görselleri WebP, JPEG2000, JPEG, SVG formatlarında kullanmak önemlidir. WebP formatı Safari tarayıcılarda görünmediği için HTML kısmında “one-error” fonksiyonu kullanılarak Safari tarayıcılarda görselin JPEG versiyonu gösterilirken diğer (Chrome, Mozilla, Opera vb.) tarayıcılarda WebP formatı gösterilebilir. Görsel ve medya içeriklerinin mümkün olabildiğince optimize olması son derece önemlidir. Görsellerin sıkıştırılarak 150 KiB altına düşürülmesi, tarayıcı açılış hızını olumlu yönde etkilemektedir. Görsel ve medya içeriklerinin bulundukları alandan daha yüksek boyutta olmamaları da önemlidir. Örneğin Ana Sayfa’da yer alan bir grid modül içerisinde ortalama 400x400 pixellik alana eklenecek görselin 400px den daha büyük olmaması gerekir. Zira görsel, tarayıcı tarafında 400px’lik alan kaplarken, yüklenme sırasında daha yüksek boyut ve çözünürlük yükleyecektir. Bu da açılış hızını olumsuz etkileyecektir.JS (JavaScript) ve CSS dosyalarında ise yapılan en belirgin hata, hazır JS ve CSS kütüphanelerinin optimize edilmeden kullanılmasıdır. Örneğin jQuery JS kütüphanesi veya Bootstrap CSS kütüphanesi, içerisinde pek çok class ve fonksiyon barındırır. Ancak web sitelerimizde genellikle bu class ve fonksiyonların pek azını kullanırız. Bu yüzden sayfaya include edilmeden önce mutlaka gereksiz class ve fonksiyonlar bu dosyalardan temizlenerek, sıkıştırma işlemleri yapılmalıdır.Web site hızını etkileyen bir diğer faktör ise sunucu kalitesidir. Bir kullanıcı web sayfasını ziyaret ettiği sırada, sayfadaki DOM ögelerinin sunucu tarafından yüklenmesi, Request isteklerinin sunucu taraflı geç yanıtlanması, sayfa performansını olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden web sitesinin işlemci, CPU ve RAM bakımından kaliteli bir sunucuda yer alması, bant genişliğinin yüksek olması önemlidir.2- Meta DüzenlemeleriBir web sayfasının olmazsa olmaz metaları bulunmaktadır. Meta title, meta description (Google harici arama motorları için meta keywords) bunlardan başlıcalarıdır. Öncelikle meta title ve description alanlarının mutlaka CMS tarafında düzenlenebilir ve özelleştirilebilir olması gerekmektedir. Ancak bir sayfanın metalarının boş olmaması gerektiğinden ve bazen bazı sayfalar gözden kaçabildiği için, eğer özel bir meta açıklamaları girilmediyse kural tanımlanarak metalar oluşturulabilir. Örneğin:Sayfa H1’i + Site Adı<pre><title>Sayfa H1’i + Site Adı</title> <meta name="”description”" content="”Sayfadaki" ilk="" paragraf="" karakteri=""></pre> Bu sayede unutulan/gözden kaçan sayfalarda meta etiketleri boş gelmek yerine bir kurala bağlı olarak standart oluşacaktır. Meta etiketleri mutlaka sayfanın etiketleri arasında yer almalıdır.3- Canonical İşaretlemesiCanonical etiketleri, bir web sayfasının tarama ve indekslenme kriterini belirten en önemli işaretlemelerden bir tanesidir. Web sitelerinde duplicate (kopya) sayfa sorunu yaşamamak, bir sayfanın aslının kendisi mi yoksa başka bir sayfa mı olduğunu belirtmek için canonical işaretlemesi kullanılmaktadır. Canonical işaretlemesi mutlaka CMS tarafında düzenlenebilir ve özelleştirilebilir olmalıdır. Ancak düzenlenmesi unutulan/gözden kaçan sayfalar olabileceği için tıpkı meta düzenlemelerinde olduğu gibi bir kural tanımlanarak tüm sayfalarda canonical işaretlemesi oluşturulmalıdır. Örneğin:Bu sayede opsiyonel olarak düzenlenmemiş tüm sayfalarda otomatik kendisini işaret eden canonical işaretlemesi yapılmış olacak. Canonical işaretlemesi mutlaka sayfanın etiketleri arasında yer almalıdır.4- H1 Başlık EtiketiH1 başlık etiketi, bir web sayfasının çatı başlığıdır. İlgili sayfanın doğrudan hedeflenen anahtar kelimesini taşımakta ve sayfada yer alan tüm içeriğin başlığını yansıtmaktadır. Her sayfada mutlaka 1 adet H1 etiketi yer almalıdır. H1 etiketleri mutlaka CMS tarafında düzenlenebilir ve özelleştirilebilir olmalıdır. Ancak meta ve canonicalda olduğu gibi, düzenlemesi unutulan sayfalarda boş gelmek yerine bir kural tanımlanabilir. Örneğin:Sayfa AdıHer sayfada en fazla 1 adet H1 başlık etiketi bulunmalıdır. Bu yüzden sayfada farklı H1 etiketlerinin yer aldığı alanlar varsa bu alanlar H1 yerine veya etiketleriyle tanımlanmalıdır.5- Robots.txt DosyasıRobots.txt dosyası, arama motoru botlarının bir web sitesinde ilk ziyaret ettikleri bir çeşit giriş navigasyonudur. Site içerisinde taranması veya taranmaması istenen sayfalar/klasörler, site haritasının yolu, robots.txt dosyasında belirtilmektedir. “Allow” komutu ile başlayan robots.txt satırı, taranabilir web sayfasını ifade ederken “Disallow” komutu ise taranması istenmeyen sayfaları ifade eder. “User-agent” komutu ise hangi botlara yönelik komut verileceğini belirtir. Örneğin bir web sitesi Google botlarına taramaya açık tutulurken screaming frog vb. tarama botlarına kapatılabilir. “*” işareti tüm botlar için komutların geçerli olacağını ifade etmektedir. Yönetici paneli olan bir web sayfası için standart robots.txt dosyası şu şekilde oluşturulabilir:User-agent: * Allow: / Disallow: /admin Sitemap: https://siteadi.com/sitemap.xmlRobots.txt’in Site İçine EtkisiBir robots.txt oluşturulduğu zaman mutlaka tarama bütçesine yardımcı olmak için burada tanımlanan komutların site içerisindeki sayfalara dinamik etkisi olmalıdır.Örneğin robots.txt dosyasında /hesabim URL’ini disallow vererek taramaya kapatıyoruz. Bu durumda arama motoru botlarına yardımcı olabilmek için site içerisinde dinamik bir şekilde /hesabim adresi verilen tüm linklere “nofollow” etiketi eklenmelidir. Aksi halde arama motoru botları robots.txt’de taramaması gereken bir sayfayı site içi linklemeleri takip ederek tarayabilir. Bu durum tarama bütçesini olumsuz etkilemektedir. Nofollow etiketinin yanı sıra yine robots.txt sayfasında disallow edilen bir sayfa varsa doğrudan bu sayfa içerisine meta robots etiketi eklenmelidir. Örnek:Robots.txt dosyasında disallow edilen sayfalar site haritasında da yer almamalıdır. Tüm bu süreç web sitesi hazırlanırken dinamik bir şekilde oluşturulmalıdır. Robots.txt tarafında disallow edilen bir sayfanın, site içerisinde yer aldığı tüm linklerin nofollow edilmesi, sayfa içine meta robots etiketinin eklenmesi dinamik olmalıdır. 6- Site Haritası – Sitemap.xmlSite haritası, web sitesini ziyaret eden arama motoru botlarına, site gezinmesinde ve taramasında kolaylık sağlayan bir çeşit navigasyon dosyalarıdır. Site haritaları manuel değil dinamik oluşturulmalıdır. Bir web sayfasının hizmet, blog, ürün gibi kullanıcıya listelenen tüm sayfaları site haritasında yer almalıdır. Elbette site haritasını dinamik oluştururken mutlaka öncelikli faktör robots.txt dosyası olmalıdır. Robots.txt dosyasında disallow eklenerek taramaya kapatılan bir sayfa/URL varsa, bu sayfa/URL’in site haritasında yer almaması gerekmektedir. Site haritaları mutlaka .xml uzantılı ve okunabilir olmalıdır. Örnek bir site haritası modeli için Google dökümanını ziyaret edebilirsiniz:https://developers.google.com/search/docs/advanced/sitemaps/build-sitemap 7- Pagination & Infinite Scroll KullanımıÖzellikle e-ticaret sitelerindeki ürün listeleme ve blog listeleme sayfalarında pagination (sayfalama) mutlaka kullanılmalıdır. Bir kategori sayfası ziyaret edildiğinde o kategoriye ait tüm ürün/içeriklerin aynı sayfada listelenmesi, tarayıcı performansını ve kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyecektir. Bu durumu önlemek ve sayfa verimliliğini arttırmak için sayfada pagination yapısı kullanılmalıdır. Birden çok pagination yapısı bulunmaktadır. Örneğin:Sayfalanarak yapılan pagination:Veya infinite scroll dediğimiz sayfa kaydırıldıkça yüklenen içerik paginationı. Bu pagination çeşitleri arasından günümüzde en yaygın kullanılanı Load More ve Infitine Scroll sayfalamadır. Zira kullanıcılar için doğrudan farklı sayfalara geçmek yerine, sayfa kaydırma işlemi yapıldıkça içeriklerin/ürünlerin yüklenmesi kullanıcı deneyimini arttırmaktadır. Günümüzde Google’da infinite scroll pagination yapısına geçmektedir ve tavsiye etmektedir. Örnek Google dökümanı:https://developers.google.com/search/blog/2014/02/infinite-scroll-search-friendly8- Dil / Hreflang EtiketleriBir web sitesinde birden çok dil seçeneği kullanılıyorsa, hem duplicate sorunu yaşamamak hem de lokasyon bazlı aramalarda daha alakalı sonuçların listelenmesini sağlamak için web sitesinde hreflang etiketi kullanılmalıdır. Bu etiketler her dil sayfasında, alternatif dil sayfalarını işaret etmelidir. Örneğin varsayılan olarak Türkçe dilinde açılan bir web sayfasının İngilizce dilinde versiyonu varsa;Türkçe sayfada yer alacak hreflang:İngilizce sayfada yer alacak hreflang:9- Yapısal Veri İşaretlemeleriStructured Data / Yapısal Veri İşaretlemeleri bir web sayfasının, arama motorları tarafından daha anlaşılabilir yorumlanmasını sağlayan bir çeşit schema işaretlemeleridir. Web sayfaları için pek çok yapısal veri işaret türü bulunmaktadır. En çok kullanılan yapısal veri işaretlemelerine örnek verecek olursak: Organization İşaretlemesiOrganization işaretlemesi web sitesinin sadece ana sayfasında yer alması gereken, web sitenin kartvizitini temsil eden işaretleme türüdür. Bu işaretlemede web sitesinin organizasyonu, iletişim bilgileri vb. yer almaktadır. Organization işaretlemesi şu şekilde yapılabilir:  {"@context": "http://schema.org", "@type": "Organization", "name": "SİTE ADI", "logo": "LOGO ADRESİ”, "url": "https://siteadi.com/", "email": "SİTE E-MAİL", "address": "ŞİRKET ADRESİ", "telephone": "İLETİŞİM TELEFONU" } Breadcrumb İşaretlemesiBreadcrumb işaretlemesi hali hazırda olan breadcrumb yapısının daha düzenli bir şekilde arama botlarına sunulmasına fayda sağlayacağından tüm sayfalarımızda hiyerarşiyi göstermek adına mutlaka kullanılmasını önermekteyiz.Tüm iç sayfalarda yer alacak breadcrumb işaretlemesi, hiyerarşik olarak kendisinden önce gelen tüm kategorileri işaret etmelidir. Örnek: { "@context": "https://schema.org", "@type": "BreadcrumbList", "itemListElement": [ { "@type": "ListItem", "position": 1, "item": { "@id": "https://siteadi.com/", "name": "Ana Sayfa" } }, { "@type": "ListItem", "position": 2, "item": { "@id": "https://siteadi.com/kategori", "name": "Kategori Adı" } }, { "@type": "ListItem", "position": 3, "item": { "@id": "https://siteadi.com/kategori/urun-adi", "name": "Ürün Adı" } } ]}Product İşaretlemesi (E-Ticaret Siteleri İçin)Product işaretlemesi, ürün sayfaları için kullanılmakta ve doğrudan ürün hakkında bilgileri içermektedir. Örnek: { "@context": "http://schema.org/", "@type": "Product", "name": "ÜRÜN ADI", "url": "ÜRÜN URL", "description": "ÜRÜN AÇIKLAMASI", "sku": "ÜRÜN SKU", "brand": { "@type": "Thing", "name": "MARKA ADI" }, "offers": { "@type": "Offer", "url": "ÜRÜN URL", "priceCurrency": "PARA CİNSİ ÖRN: TRY", "price": "ÜRÜN FİYATI", "availability": "http://schema.org/InStock", "seller": { "@type": "Organization", "name": "MARKA ADI" } } } Service İşaretlemesi (Hizmet Sayfaları İçin)Danışmanlık, eğitim vb. hizmet alanında satış yapan siteler için product yerine service işaretlemesi kullanabilir. Örnek kullanımı: { "@context": "https://schema.org/", "@type": "Service", "provider": { "@type": "Service", "name": "HİZMET ADI", "description": "HİZMET AÇIKLAMASI" }, "providerMobility": "dynamic", "url": "HİZMET URL" } BlogPosting İşaretlemesi (Blog Sayfaları İçin)Web sitesinde yer alan blog sayfaları için blogposting işaretlemesi kullanılmaktadır. Örnek kullanımı: { "@context": "https://schema.org", "@type": "BlogPosting", "mainEntityOfPage": { "@type": "WebPage", "@id": "BLOG URL" }, "headline": "BLOG ADI", "image": [ "ÖNE ÇIKAN GÖRSEL URL’İ" ], "url": "BLOG URL", "datePublished": "PAYLAŞIM TARİHİ", "dateModified": "SON GÜNCELLEME TARİHİ", "author": { "@type": "Organization", "name": "SİTE ADI" }, "publisher": { "@type": "Organization", "name": " SİTE ADI ", "logo": { "@type": "ImageObject", "url": "SİTE LOGO" } }, "description": "BLOG DESCRİPTİON" } FAQ İşaretlemesi (Sıkça Sorulan Sorular Sayfası İçin)FAQ işaretlemesi web sitelerindeki sıkça sorulan sorular sayfaları için kullanılmaktadır. Bu işaretlemenin en önemli faydası Google snippet dediğimiz arama sonuçlarında listelenmesidir. Örnek faq işaretlemesi kullanımı: { "@context": "https://schema.org", "@type": "FAQPage", "mainEntity": [{ "@type": "Question", "name": "SORU 1", "acceptedAnswer": { "@type": "Answer", "text": "CEVAP 1" } },{ "@type": "Question", "name": "SORU 2", "acceptedAnswer": { "@type": "Answer", "text": "CEVAP 2" } },{ "@type": "Question", "name": "SORU 3", "acceptedAnswer": { "@type": "Answer", "text": "CEVAP 3" } } ] } 10- Breadcrumb YapısıBreadcrumb site içerisinde gezinmeyi kolaylaştıran header navigasyon çeşididir. Kullanıcıların hangi sayfada olduğunu, ilgili sayfanın hangi kategoriye bağlı olduğunu hiyerarşik bir şekilde görerek kategoriler ve sayfalar arası gezinmesini kolaylaştıran yapıdır. Breadcrumb yapısı dinamik bir şekilde oluşturulması ve sayfanın en üstünde yer almalıdır. Örnek breadcrumb kullanımı şu şekilde olabilir:E-ticaret siteleri için bir örnek:Ana Sayfa > Kategori > Ürün AdıDaha fazla bilgi için w3 dökümanını ziyaret edebilirsiniz:https://www.w3schools.com/howto/howto_css_breadcrumbs.asp 

3 Adımda Markanızı Black Friday’e Nasıl Hazırlayabilirsiniz?
Eyl 3, 2022 864 reads

3 Adımda Markanızı Black Friday’e Nasıl Hazırlayabilirsiniz?

Büyük Kasım indirimleri başlıyor! Peki markanız Black Friday’e Hazır mı? Yazıdaki 3 adımı takip edin, ve bu karmaşık dönemde markanızından olabilecek en verimli sonuçları alın.1. Black Friday Kampanya Takviminin PlanlanmasıBlack Friday başlamadan önceki süreçte planlama aşaması büyük önem taşır. Bu aşamada ilk olarak kampanya takvimini belirleyerek hangi kitleye ne zaman nasıl bir iletişim uygulanacağına dair planlama yapmalısınız. Black Friday öncesinde, black friday döneminde ve sonrasında farklı stratejiler üzerine farklı planlar oluşturmalısınız.2. Bütçeleri ÖngörmekBu aşamada doğru bir tahmin yapabilmek için performans planlayıcı, anahtar kelime planlayıcı, Google Trends gibi araçlardan yararlanabilir, geçmiş dönemdeki Black Friday Google Analytics verilerine bakabilirsiniz. Böylelikle ortalama bir tahminde bulunmak ve bütçenizi yönetmek sizin için daha kolay bir hale gelecektir.Bütçe planı yaparken tüm dinamikleri düşünmeniz gerekir. Mecra planlaması, kanal dağılımı, maksimum görünürlük için marka ve programatik planını tam olarak çıkarmanız ve üçüncü parti kanallarını da plana eklemeniz önemlidir.3. Planları Fazlara AyırmakÖnceki dönemlerden analiz edilen verilere göre alışveriş trendinin kasım ayından önce artmaya başlayıp Black Friday haftasında zirve yaparak ilerlediğini, Black Friday sonrasında ise bir süre daha azalarak devam ettiğini görüyoruz. Bu sebeple planlamaların alışveriş dönemi öncesi, alışveriş dönemi ve alışveriş sonrası dönem olmak üzere 3 faza ayırmanız gerekiyor.a) Black Friday Öncesi DönemAlışveriş döneminde rekabet ve maliyetler arttığı için alışveriş dönemi öncesinde hem yeniden pazarlama kitlesini arttırmak hem de kullanıcılara farkındalık kazandırmak amacıyla kampanya duyurularına önceden başlamanız gerekir. Böylelikle daha az maliyet ile yeni kullanıcıları sayfanıza getirerek verilerini alıp kampanya dönemi başlayınca maliyeti daha az kanallar ile sitenize çekebilir ve reklam tarafında tekrardan hedefleme yapabilirsiniz.Alışveriş dönemi öncesinde tamamlamanız gerekenler arasında görsel ve video kreatifleri de yer alıyor. Özellikle tanıtım döneminde kullanılacak dinamik görseller oldukça önem taşıyor.Geçmiş dönemlerde online offline olarak satın alım yapmış kullanıcıları kaçırmamak için Google Ads ve Facebook tarafında müşteri bilgilerini güncel hale getirerek panelleri segmentlere ayrılmış CRM verileriyle beslemelisiniz.Alışveriş döneminde site trafiğinin zirve yaptığı günlerde kullanıcı yoğunluğu artacağı için site alt yapısında mutlaka optimizasyonlar yapmalısınız. Kampanya sırasında teknik bir problem yaşamamak için Google Tag Manager ve Google Ads’te yer alan dönüşüm kodlarının, Facebook etkinliklerinin kontrolünü alışveriş öncesi dönemde sağlamalısınız.Marka tarafında ise yine alışverişin zirve yaptığı Black Friday döneminde sıkıntı yaşamamak için stok derinliği ve ürün çeşitliliği için hazırlık yapmalısınız. En çok satan ürünlerde ve indirime girmesi planlanan ürün gruplarında yeterli sayıda ürün ve stok derinliği olduğundan emin olmalısınız.b) Black Friday DönemiGoogle Ads tarafında kampanyaların bütçeyle sınırlı uyarısına dikkat etmeniz gerekir. Hacimdeki yüksek artışlardan dolayı özellikle manuel teklif stratejileri ile ilerleyen kampanyaları yakından takip etmelisiniz. Mümkün olduğunca otomatik teklif stratejileri ile ilerlemek markanız için daha sağlıklı olacaktır.Kapsam alanını genişletmek için panellerde kullanacağınız kampanyaları çeşitlendirmeniz gerekir. Üçüncü parti kanallar, ortak kanallar, medya satın alma ve programatiğin yanı sıra Google Ads tarafında Discovery, YouTube ve dinamik arama kanallarını kullanmak ve uzantıları da çeşitlendirmek önemlidir.Facebook tarafında ise pazarlama hunisindeki farkındalık, değerlendirme ve dönüşüm kitlelerini baz alarak farklı amaçlara göre kampanya yapısı kurulmalı ve iletişimleri hedef kitleye uygun bir şekilde farklılaştırmalısınız.Düşük rekabet kategorileri önceliklendirilerek olumsuz rekabet ortamından verim alabilirsiniz. Buna ek olarak arama motoru tarafında “Black Friday”, “Efsane Cuma” gibi niyet belirtmeyen rekabeti çok yüksek olan kelimeler yerine, uzun kuyruklu anahtar kelimelere yönelmelisiniz.Google Ads ve Facebook tarafında ise yeni açılacak kampanyaların alışveriş dönemine girmeden önce açılması ve öğrenimlerini tamamlamış bir şekilde alışveriş dönemine başlaması büyük önem arz ediyor.Bütün kullanıcılara aynı iletişimlerle gitmek yerine reklamlardaki iletişimlerin ve görsellerin çeşitlendirilmesi için Facebook tarafında dinamik kreatif seçeneği kullanılabilir. Google Ads tarafında ise responsive display (duyarlı görüntülü reklamlar) ve responsive search (duyarlı arama ağı reklamları) kullanmalı, uzantıları çeşitlendirmelisiniz.Kampanya döneminde siteden alışveriş yapan kitlenin kampanya sonrasında da sitenize gelmesi çok muhtemeldir. Bu yüzden kampanya dönemi içinde siteye gelen kullanıcıları davranışlarına göre segmentlere ayırıp Google Analytics üzerinden kampanya tarihleri arasında özel kitleler oluşturmalısınız. Örnek vermek gerekirse; Black Friday sonrasındaki faz için bu dönemde gelip sepetini terk eden kitlelere özel indirimler oluşturabilirsiniz.c) Black Friday Sonrası DönemEn başta söylediğimiz gibi Black Friday sonrası dönemde alışveriş trendinin bir süre daha azalarak devam ettiğini daha önceki senelerden gözlemliyoruz. Dolayısıyla alışveriş devam ettiği için planlama aşamasında bu dönem için de strateji çalışmalısınız. Alışveriş dönemi sonrasındaki iletişim için kampanya stratejinizi ve kreatiflerinizi önceden hazırlamış olmanız gerekiyor.Bu süreçte en çok yapılan hatalardan birinin Black Friday dönemi sonrasında açık unutulan kampanyalar olduğunu görüyoruz. Bu sebeple panellerdeki açma kapama kurallarını kullanmanızı ve geçmiş dönemden kalan iletişimleri tekrardan gözden geçirmenizi öneririz.

React ve Google Analytics: GA4 React'a Nasıl Entegre Edilir?
Eyl 3, 2022 33622 reads

React ve Google Analytics: GA4 React'a Nasıl Entegre Edilir?

React ve Google Analytics’in web analist topluluğu arasında en popüler araçlardan ve kütüphanelerden biri olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Google Analytics, kullanıcılarınızı kolayca takip etmenizi ve yeniden hedeflemenizi sağlayan en yaygın kullanılan web analiz aracıdır.Google Analytics 4 (GA4), web ve mobil uygulamanızı bir araya getirerek kişiselleştirilmiş raporlar ve yapay zekâ destekli analizler gibi daha kapsamlı ölçüm yöntemleri sunar. Dahası, Universal Analytics (UA)’a kıyasla dijital pazarlama stratejileriniz hakkında daha iyi içgörüler sağlar.Hızlı ve basit olmasıyla bilinen React, web geliştirme alanında en popüler front-end JavaScript kütüphanesidir. React tabanlı web sitenizde Google Analytics kullanmanın size sağlayacağı faydalar şunlardır: Kullanıcılarınızın hangi ülkeden trafik getirdiğini ve hangi demografik özelliklere sahip olduğunu öğrenebilirsiniz. Kullanıcılarınızın hangi sayfalarda ne kadar zaman geçirdiğini görebilirsiniz. Gelişmiş E-ticaret ve özel etkinlikleri ölçebilirsiniz. React uygulamanızdaki hataları raporlayabilirsiniz. Uygulamanızda A/B testleri için kullanıcı davranışını ölçebilirsiniz. Google Analytics 4 hesabınız ve React tabanlı bir web siteniz olduğunu varsayarsak, adım adım sağlıklı bir React Google Analytics kurulumu nasıl yapılır görelim.Öncelikle mevcut Universal Analytics hesabınız içinde bir GA4 mülkü oluşturmanız gerekir. Bunun için GA4 Property Setup Assistant’ı kullanabilirsiniz. Başlat’a tıklayın, önceden herhangi bir yapılandırmaya gerek kalmadan anında kurulacaktır.Connected Property bölümünden GA4 kurulumunun başarılı olduğunu görebilirsiniz.Google Analytics 4 Ölçüm Kimliğiİşimizin yarısı bitti. Artık React tabanlı web sitemize GA4 kurulumunu tamamlayabilmemiz için en önemli parça olan, G- ile başlayan GA4 Ölçüm Kimliğini aldık.React Google Analytics EntegrasyonuDijital pazarlama dünyasında React ekosisteminde genellikle sayfa yönetimi, eklenti desteği, CMS, site hızı ve SEO uyumluluğu gibi konular için Gatsby ve NextJS gibi Statik Site Üreticileri (SSG) kullanılır.Şimdi olası entegrasyon yöntemlerine bakalım.Gtag Script EklemeÖncelikle uygulamanıza react-ga paketini kurmanız gerekir.yarn add react-gaDaha sonra react-ga paketini index.js veya app.js dosyanıza eklemeniz gerekir.import ReactGA from 'react-ga'; const TRACKING_ID = "UA-12341234-1"; // YOUR_OWN_TRACKING_ID ReactGA.initialize(TRACKING_ID);React uygulamalarında en sık karşılaşılan sorunlardan biri render yöntemlerinde ortaya çıkar, özellikle CSR (Client Side Rendering) ve SSR (Server Side Rendering). Render yöntemleri hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.SPA (Single Page Application) uygulamalarınızda, bu render sorunlarını önlemek için react-router-dom kullanarak history.listen ile etkinliklerinizi göndermeniz gerekir.import React from 'react' import { withRouter } from 'react-router-dom'; import ReactGA from 'react-ga'; const RouteChangeTracker = ({ history }) => { history.listen((location, action) => { ReactGA.set({ page: location.pathname }); ReactGA.pageview(location.pathname); }); return ; }; export default withRouter(RouteChangeTracker);Gatsby GTAG EklentisiEğer web sitenizde Gatsby motorunu kullanıyorsanız, gatsby-plugin-google-gtag eklemeniz tavsiye edilir.Öncelikle gatsby-plugin-google-gtag eklentisini kurmanız gerekir.yarn add gatsby-plugin-google-gtagDaha sonra gatsby-config.js dosyanızı şu şekilde güncellemelisiniz:Gördüğünüz gibi farklı framework’lere göre farklı Google Analytics 4 entegrasyon yöntemleri bulunmaktadır.Ancak, hangi React framework’ünü kullanıyor olursanız olun, öncelikle Google Analytics’in herhangi bir web uygulamasından verileri nasıl çektiğini anlamanız gerekir. Bu, web sitenizde olası ölçüm ve entegrasyon hatalarını önleyecektir.Google Analytics 4’ün Gtag script üzerinden nasıl çalıştığına dair kaynağa buradan ulaşabilirsiniz.

Otomatik İşlerimiz İçin Yeni Bir Araç Uyarlıyoruz: Apache Airflow
Eyl 3, 2022 1216 reads

Otomatik İşlerimiz İçin Yeni Bir Araç Uyarlıyoruz: Apache Airflow

Performans pazarlaması, reklamcılık ve yeniliği birleştirerek perakendecilerin ve bağlı kuruluşların işlerini her açıdan büyütmelerine yardımcı olur. Her perakendecinin kampanyası dikkatle hedeflenir, böylece herkesin başarı ve kazanç şansı olur. Tüm taraflardaki işlemler doğru yapıldığında, performans pazarlaması hem perakendeciler hem de bağlı kuruluşlar için kazançlı sonuçlar sunar. Biz, Tech Team olarak, yazılım mühendisliği becerilerimizle oluşturduğumuz dijital pazarlama projeleri hakkında yeni bloglar yazma kararı aldık. Farklı markalar için yeni çözümler üretiyor ve ana hedefimiz, veri analizi ve otomasyon projeleriyle performanslarını artırmak. Bu doğrultuda, projelerimizle ilgili yeni bloglar yayımlamaya karar verdik. Takım olarak neler üretiyoruz? Tech Team olarak modern performans pazarlaması anlayışını benimsedik ve bunun bir sonucu olarak müşterilerimiz için ürün raporlarını zamanlı olarak oluşturacak bir Airflow otomasyon projesi geliştirdik. Ürün raporlarımızda, benzersiz kodlar, stok durumu, indirimli fiyatlar, indirim yüzdeleri ve URL’leri ziyaret ederek elde edilen diğer özellikler gibi ürün bilgilerini topluyoruz. Ayrıca, otomasyon projelerimize izleme ve raporlama gücü katmak için Google Sheets entegrasyonu sağladık. Dağıtım aşamasındaki olası sorunlara karşı Airflow ortamını sanal olarak izole eden Docker konteyner teknolojisini de kullandık. Özetle, Airflow; farklı amaçlar için veri iş akışları (pipeline) oluşturmayı sağlayan bir otomasyon aracıdır. Cron işlerine kıyasla Airflow’un sunduğu kullanıcı arayüzü sayesinde süreçlerimizi neredeyse gerçek zamanlı izleyebiliyoruz. Platformdaki log analizi ise hataları yakalamamıza ve düzeltmemize büyük katkı sağlıyor. Ayrıca, hata oluştuğunda yapılandırma dosyası aracılığıyla e-posta bildirimleri alabiliyor, anında müdahale edebiliyoruz. Temel akışımız veri kazıma (scraping) üzerine kurulu ve ölçeklendirilebilirliği sağlamak için iş parçacıklarını (thread) paralel ve eşzamanlı çalıştırıyoruz; böylece binlerce URL’den veriyi dakikalar içinde toplayabiliyoruz. Google Cloud üzerinde birden çok sanal makine şablonu oluşturduk ve görevleri sırayla çalıştıracak şekilde yapılandırdık. En kritik kısım, veriyi rapor süreçlerine tek bir şablon üzerinden iletmek. Airflow Nedir? Airflow’un yapısını daha iyi anlamak için “Bir DAG (Directed Acyclic Graph), Görevler (Task) arasındaki bağımlılıkları ve bunların hangi sırayla yürütülüp yeniden denenmesi gerektiğini tanımlar; Görevler ise veri çekme, analiz çalıştırma veya diğer sistemleri tetikleme gibi işlemleri yapar”[1]. Aslında Airflow’u, cron işlerinin çok daha yetenekli bir versiyonu olarak düşünebiliriz. Airflow’da işleri gerçekleştiren birimlere “worker” denir. Airflow’da her şey, “DAG” adı verilen yapı içerisinde tanımlanır. Örnek: with DAG( "SirketX_Urun_Raporu", schedule_interval='@daily', catchup=False, default_args=default_arguments ) as dag: 1- Context Manager ile DAG tanımlayabiliriz. DAG, zaman çizelgesi, adlandırma ve hata durumunda yeniden deneme ayarları gibi pek çok özellik barındırır. Örneğin: default_arguments = { 'owner': 'AnalyticaHouse', 'start_date': days_ago(1), 'sla': timedelta(hours=1), 'email': ['analyticahouse@analyticahouse.com'], 'email_on_failure': True, } 2- Süreci oluşturan görevleri fonksiyonlarla ayırıyoruz. Örneğin: url_task >> scrape_task >> write_to_sheet_task >> find_path_task >> parse_message_task >> write_message_task 3- Her bir görevi, ilgili fonksiyonu çalıştıran PythonOperator ile tanımlıyoruz. Örneğin: url_task = PythonOperator( task_id='get_url_data', python_callable=get_url_data, ) Bu operatörler, görevleri sırasıyla istif mantığıyla (stack) çalıştırır. Bir görev hata verirse (exception oluşursa), tüm akış durur ve Airflow bizi bilgilendirir. Airflow Mimarisi ile Docker’ı Birleştirmek Docker, uygulamaları oluşturmak, dağıtmak ve çalıştırmak için kullanılan açık kaynaklı bir platformdur. Airflow geliştirme ortamını izole etmek ve dağıtım aşamasındaki sürüm uyuşmazlıklarını önlemek için Apache’ın resmi Docker imajını temel alarak kendi konteyner imajımızı oluşturduk[3]. Ağ yapılandırması ve port yönlendirmelerini kolayca yapabildik. Docker sayesinde geliştirme sırasında karşılaştığımız paket uyumsuzluklarını ve versiyon problemlerini konteyneri yeniden oluşturup dağıtarak hızla aşıyoruz. Avantajlar: Geliştirme aşamasındaki beklenmedik hatalarda zaman tasarrufu Ağ ve veri depolama yapılandırmalarının kolayca yönetilmesi Hataların izole ortamda yakalanıp çözümlenmesi Benzersiz konteyner yapısının her dağıtımda tutarlı olması Geliştirme Sırasında Karşılaşılan Zorluklar Projeye başlamadan önce çok sayıda beyin fırtınası yaparak kritik noktaları belirledik. İlk tasarımlarımıza ek özellikler ekledikçe yapı karmaşıklaştı. Başlangıçta Google Cloud VM üzerinde çalıştırdık; ancak birden fazla projemiz olduğunda yönetim ve dağıtım zorlaştı. Bu nedenle Docker’a geçmeye karar verdik. Ayrıca, Airflow veya sunucu hatalarında konteyneri silip yeniden dağıtarak gelişim hızını koruduk. Otomasyon projemizde hata yakalama modülleri eklemek önemliydi; çünkü müşterilerimiz günlük ürün raporu almak istiyor ve herhangi bir hata, teslimin gecikmesine yol açıyordu. Referanslar [1],[2] – https://airflow.apache.org/docs/apache-airflow/stable/concepts/overview.html [3] – https://hub.docker.com/r/apache/airflow

İçeriğinizi Kişiselleştirmenin Anahtarı: Dijital Pazarlama İçin Persona Oluşturma
Eyl 3, 2022 1088 reads

İçeriğinizi Kişiselleştirmenin Anahtarı: Dijital Pazarlama İçin Persona Oluşturma

Klasik pazarlamanın yıllar içinde nasıl kişiselleştirilmiş pazarlamaya evrildiğini merak ettiyseniz, bu blog yazısı konunun temel taşlarından birini sunuyor. Dijital çağ, pazarlama uygulamalarının sürekli geliştiği bir ortam sunuyor. Bazı markalar bu değişimlere esnek ve çevik bir şekilde ayak uydururken, bazıları adaptasyon konusunda zorluk yaşıyor. Derinlemesine incelememiz, klasik pazarlamanın nasıl kişiselleştirilmiş pazarlamaya evrildiğini açıklamakla başlayacak, ardından doğru performans göstergelerinizle uyumlu “persona”lar oluşturmanın önemini anlatacak. Klasik Pazarlama vs. Kişiselleştirilmiş Pazarlama 1928’de Edward Bernays’in Propaganda çalışmaları yayınlandığından beri, kitleleri yönetme yöntemlerini gözlemliyoruz. İnsanların ortak bir hedef etrafında harekete geçirilme yollarını detaylandıran bu fikir, dijital kavramdan çok önce klasik pazarlamanın temelini oluşturdu. Eskiden ürünler, kişiler ürünlere sahip olmadıklarında bir şeyleri kaçırdıklarına inandıran bir heyecan yaratarak sunulurdu. Fakat günümüzde sayısız ürün ve hizmet varken, tek bir tür heyecanın tüm bireyleri aynı şekilde motive etmesi mümkün mü? İşte bu noktada kişiselleştirilmiş pazarlama devreye girer. Modern toplumda, aynı ihtiyaçlarla motive olan bireyler yok denecek kadar az. Elbette farklı kişilerin ortak noktaları olabilir, ama daha önce var olmayan pek çok çeşitlilik de ortaya çıktı. İster dünya çapında tanınan bir marka olun, ister yeni başlıyor olun, şu gerçek herkes için geçerli: Markamızın çekebileceği birden çok farklı hedef kitle olduğunu kabul etmeliyiz. Sonra bu kitlelerin satın alma motivasyonlarını keşfeder, reklam kreatiflerimizi buna göre şekillendiririz. Persona Nedir? Bir “persona”, pazarlama çalışmalarında hedef kitlemizi tanımak için oluşturduğumuz kurgusal bir karakterdir. Personasını oluştururken demografik bilgiler, ilgi alanları, davranışlar, motivasyonlar, korkular ve hedefler gibi özellikleri tanımlarız. Bu özellikler, markamızın değer önerisiyle örtüşmelidir. Persona oluşturmak, kitlemize yönelik etkileşimlerimizi tasarlamak gibidir: Karşımızdakinin motivasyonunu anladıkça, ona nasıl hitap edeceğimizi de değiştiririz. Markalar da aynı şekilde, belirli persona mesajlarına uygun bir iletişim dili kullanır. Pazarlama Operasyonları için Persona Nasıl Oluşturulur? Personalar, nüfusun belli bir yüzdesini temsil eden kurgusal karakterlerdir. Ama bunları rastgele değil, araştırma ve veri toplama süreçlerine dayandırarak oluşturmalıyız. Yerleşik bir markaysanız, mevcut müşterilerinizi analiz edip belirli kriterlere göre gruplayarak başlayabilirsiniz. Ancak yeni markalar veya farklı bir kitleye ulaşmak isteyenler için en başta pazar araştırması yapmalısınız. Örneğin, ürününüz pahalıysa, öncelikle yüksek gelirli kitleye hitap edeceğini düşünebilirsiniz. Ancak herkesin, belirli hayallerini gerçekleştirmek için biriktirdiği o anlar olabilir. İşte en büyük zorluk, bu “niyet anlarını” tespit etmektir. Persona oluştururken motivasyonlar, korkular ve ilgi alanları gibi unsurlar demografiden çok daha belirleyicidir. Audiencemızın hangi anlarda ürünümüze ilgi duyacağını anlamak için web sitesi çerezleri veya genel araştırma verileri gibi kaynaklardan yararlanmalıyız. Başlamak için: Google Trends ile ilgi arama terimlerini keşfedin. Statista gibi sitelerden sektör araştırmalarına göz atın. Keyword Planner ile ilgili anahtar kelimeleri bulun. Her persona için yeterince farklı motivasyon ve korku belirlediğinizde, bunları ayrı karakter olarak tanımlayabilirsiniz. Ardından kreatif yapınızı bu personelara uygun şekilde kurmaya başlayın. Farklı Personelara Özel İletişim Nasıl Kurulur? Personalarınızı tanımladıktan sonra onlara nasıl hitap edeceğimizi planlamalıyız. Hangi görselleri kullanacağız, sorular mı soracağız, yoksa doğrudan faydalarımızı mı vurgulayacağız? Cevaplar, persona tanımlarınıza ve bu kişilerin motivasyonlarına bağlı. Örneğin Spotify, herkese müzik dinleme hizmeti sunar ama farklı premium paketleri için farklı kreatifler kullanır. Ekran görüntülerindeki her bir görsel, belirli bir motivasyona hitap eder: “Tüm Müziğin Bir Arada”—her şeyi bulabileceğiniz geniş kütüphane “Kendi Zevkine Göre”—kişisel müzik tercihlerinize vurgu “Moduna Uygun”—o anki duygu durumunuza hitap eden şarkılar “Avantajlı Fiyat”—ekonomik fayda odaklı iletişim Gün içindeki ruh halinize göre farklı görseller sizi farklı şekillerde etkiler. Kişiselleştirilmiş pazarlama, bu çeşitli motivasyon noktalarını hedefleyerek doğru mesajı doğru kişiye ulaştırır.