Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası
AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.
Agile Proje Yönetimi ve Scrum Metodu Neden Önemlidir?
Scrum yöntemi, Agile proje yönetim yöntemlerinden biri olarak neden önemli olduğunu anlamak için öncelikle agile proje yönteminin ne olduğunu, tarihçesini analiz etmek, dolayısıyla yöntemlerden biri olan scrum yöntemine olan ihtiyacı anlamak ve tekniğin gereksinimlerini, nerede önemli olduğunu kavramak gerekir.Agile proje yönetiminin ve scrum yönteminin önemini uygulama yeri ve zamanına göre değerlendirmek en iyisi olacaktır. Bu proje tabanlı yöntemler doğru zamanda ve doğru yerde uygulandığında altın gibi çalışacak ve bireylerin ve kurumların gelişen dünyada güncel kalmalarının yolunu açacaktır. Bu, projelerin kalitesini artıracak ve bu projelerde çalışan kişiler ile kurumları ciddi şekilde geliştirecektir.Agile Proje Yönetimi Nedir?Agile proje yönetimi, proje yaşam döngüsünün tamamını küçük parçalara bölerek uygulanan, proje yaşam döngüsünün ilk adımından son adımına kadar iterasyon tabanlı ve her adımda yeniden planlama ve kontrol yapmayı içeren bir proje yönetimi yaklaşımıdır.Bu birbirine bağlı ve iteratif yaşam döngüleri, projelerde hız ve verimliliği artırmayı hedefler. Özellikle yazılım geliştirme projelerinde sık kullanılan Agile proje yönetimi, tarihsel proje yönetiminin aksine doğrusal bir yol izlemez ve her proje adımında değişiklik ve düzenleme yapma yetkisi tanır. Bu yöntemin temeli, hataları ve zaman kaybını önlemede karşılıklı güven, iş birliği isteği, ileri düzey yetki becerileri ve esnek olabilme yeteneğine dayanır.Planlama, uygulama, kontrol, geri bildirim, gözden geçirme ve devreye alma adımlarının sırasıyla uygulandığı Agile proje yönetimi, aşağıdaki resimde görüldüğü gibi, birbirine bağlı yaşam döngüleri üzerine kurulu iterasyon sistemi ile klasik proje yönetimi uygulamalarından ayrılır. Devreye alınan projenin yaşam döngüsü, proje devreye alındığında bitmez; yaşam döngüsü bir sonraki projeye bağlıdır ve eski proje ile aynı adımları izler.Bu yöntemin ne kadar iyi çalıştığını blogumuzun sonraki bölümlerinde ele alacağız. En azından, bu yöntemin işleyişinden Agile proje yönetiminde sürekli bir kontrol mekanizması olduğu, proje yaşam döngülerinin birbirine bağlı olduğu, daha az hata yapıldığı veya yapılan hataların sonuçlarının yaşam döngüsü adımlarında kolayca geri alınabildiği söylenebilir.Scrum Yöntemi Nedir?Peki, Agile proje yönetim yöntemlerinden biri olan scrum metodolojisi nedir? Hemen cevaplayalım. Dünyanın hızlı ve sık gelişmesiyle, özellikle büyük ve hantal şirketlerin yeni düzene ayak uydurması zorlaştı, müşteri beklentileri arttı ve projelerin kapsamı ile hedefleri genişledi. Sonuç olarak, proje yönetimi zorlaştı ve projelerde başarısızlıklar meydana geldi. İşte o zaman birkaç kahraman ortaya çıktı.1990'ların başında Ken Schwaber ve Jeff Sutherland tarafından geliştirilen scrum metodolojisi, verimliliği tartışılmaya başlanan proje yönetimine yeni bir soluk getirdi. Elde edilen verilerden de anlaşılacağı gibi, Agile proje yönetimi ve scrum yönteminin geliştirilmesinin ardından projelerde başarı oranı hızlanmış ve artmıştır.Scrum metodolojisi, 3 temel felsefeye dayanır: Şeffaflık: Projelerin sorunsuz ilerleyebilmesi için hatalar ve gerçekler herkes tarafından net şekilde görülebilir İzleme: Düzenli kontrol Uyum: Yapılan değişikliklerin uyumlu olmasını sağlamak Scrum metodolojisinin ilk uygulandığı zamanlara kısa bir yolculuk yapmak istersek, bu metodolojinin çoğunlukla bilgi sistemlerinde ekiplerin proje tabanlı çalışmalarını optimize etmek için kullanıldığını görürüz. Dünyada kullanılan en klasik proje yönetimi tekniği olan waterfall yöntemi ile karşılaştırıldığında, scrum metodolojisinin önemi net şekilde görülebilir. Bu farkın en büyük nedeni, dünyadaki proje tanımlarının daha karmaşık hale gelmiş olmasıdır. Scrum metodolojisi, doğası gereği karmaşık ve belirsiz gereksinimlere sahip projeler için daha anlamlıdır. Ayrıca, piyasa koşulları nedeniyle şirketlerin karlılığını artırmada ve değişen teknolojilere ayak uydurmada sağladığı esneklik, scrum yöntemini waterfall yöntemine üstün kılar.Yukarıdaki grafikte görülebileceği gibi, 2013 ile 2017 yılları arasında waterfall ve Agile scrum sistemlerinde büyük, orta ve küçük ölçekli projelerin başarı oranları arasında ciddi farklar vardır. Özellikle proje büyüdükçe ve daha karmaşık hale geldikçe, scrum metodolojisinde elde edilen başarı, scrum metodolojisinin karmaşık yapılarda ne kadar başarılı çalıştığının bir göstergesidir.Agile Proje Yönetimi Scrum Metodolojisi Nasıl Çalışır?Agile proje yönetimi scrum metodolojisinin başarılı olabilmesi için, ürün sahibi olarak tanımlanan müşterinin konuyu iyi bilmesi ve scrum metodolojisini uygulayacak geliştirme ekibi yani ekiplerle iş birliği içinde bir tutum sergilemesi gerekir.Takım üyeleri arasında hiyerarşik bir yapı olmadan, herkesin fikirlerini eşit şartlarda ifade edebileceği ve eşit ölçekte değerlendirileceği ortamlar yaratılmalıdır. Tüm rollerde, kişiler sorumluluk almalı ve fikirleriyle fark yaratmak istemelidir. Toplantılar düzenli olarak yapılmalıdır. Fikirler ve projenin amacı müşterilere hızlı ve sürekli olarak iletilmelidir. Bu şekilde, projenin her adımında geri bildirim alınarak projenin gerçek amacına hizmet edilmesi kolaylaştırılmalıdır. Adımlar genel olarak aşağıdaki gibi tanımlanır. Ancak elbette scrum metodolojisinin doğası gereği burada da sürekli değişim ve gelişim olmuştur.Scrum metodolojisinde, ürün sahibi, ürün kapsamının yönetiminden sorumludur - Scrum metodolojisinin ilk aşaması olan ürün backlogu olarak adlandırılan ilk kısım - bu görev nedeniyle ürün sahibi bir kişidir, bir grup değil. Scrum metodolojisinin ilk aşaması olan ürün backlogundaki maddeler, projenin sağlıklı ilerlemesi için ürün sahibi tarafından net şekilde ifade edilmelidir.Scrum metodolojisinde, bu maddelerin öncelik sırası belirlenmeli ve gerekli bilgilendirmeler ekiplerine bu öncelik sırasına göre iletilmelidir. Sonraki aşamalarda çalışacak geliştirme ekibindeki kişiler, ürün sahibinin yönlendirmesiyle hareket eder. Bu nedenle sorumluluk her durumda ürün sahibindedir. Çünkü günün sonunda, ürün sahibi scrum metodolojisinde projenin çıktısını onaylayan kişi olarak konumlanır. Scrum metodolojisinin aşamalarından biri olan sprint backlogundaki görev, kimin bu görevden sorumlu olduğunu ve ekibin/ekiplerin bu görevi tamamlamak için ne kadar çaba harcaması gerektiğini belirlemektir.Agile scrum metodolojisinde, diğer kişiye katkınızın maksimum seviyede olması beklenirken, verimliliğiniz kademeli olarak artmalıdır. Agile, proje yönetim sisteminin bir alt dalı olan scrumdan daha esnek olarak nitelendirilebilir. Liderlik ekipleri başarıya ulaşmaları için desteklenir.Scrum yöntemi ise tüm çapraz fonksiyonlu ekipleri harekete geçirerek tüm ekiplerden maksimum verim ve başarı elde etmeyi amaçlar. Elbette, bu sistem kurallarına uygun şekilde başarıyla işletilmelidir. Aksi takdirde sistem çöker ve bu sistemin çökmesi şirketler için kaosa yol açabilir.Bu nedenle, scrum yöntemini uygulayan kişilerin görevlerinden biri de bu sistemi doğru anlamayan şirketleri yönlendirmektir. Çünkü yukarıda gördüğümüz gibi, scrum metodolojisini, işlevlerini ve nasıl çalıştığını anlayarak geliştirebileceğiniz projeler, eski temel proje yönetim sistemleri ile geliştirebileceğiniz projelere göre çok daha iyi olacaktır. Ayrıca zaman bazlı bir çalışma yöntemi olduğu için, çalışanların zamanı en etkili ve doğru şekilde planlanacak ve hem müşteri hem de çalışan memnuniyeti artacaktır.Sonuç olarak, scrum metodolojisi, proje kapsamını dikkate alarak, müşteri ihtiyaçlarının değişken veya gösterme olasılığı olan proje ekipleriyle ve ekiplerin yetkinlik açısından kendilerini organize edebildiği durumlarda, projeyi parçalara bölerek hatasız sonuçlar elde etme sanatıdır. Bu yöntemin en iyi yanı, geçmişle uğraşmak değil, mevcut koşullar ve değişen dünya dinamikleri içinde yapılması gerekenleri bir ekip olarak planlamak ve gerçekleştirmektir. Sonuçta, en yeni telefon varken, kim 1990 model bir telefonu kullanmak veya satın almak ister ki?
Lazy Load: Web Sitesinin Yüklenme Performansı Artırın
Web sitesinin yüklenme hızını artırmak için, Google tarafından önerilen ve mutlaka kullanılması gereken lazy-loading (tembel yükleme) konusunu ele alacağız. Site performansını artırmak için, sayfadaki resimlere ve/veya videolara uygulanacak yöntem sayesinde, ilk sayfa yüklenmesini ve yüklenme süresini azaltan lazy load özelliği kullanılmalıdır.Bu içerikte, "Lazy load nedir?", "Avantajları ve dezavantajları nelerdir?", "Neden tercih edilmelidir ve nasıl uygulanabilir?" gibi soruların yanıtlarını bulacaksınız.Lazy Load Nedir?Lazy load, web sayfası yüklenirken kritik olmayan resimlerin ve videoların sonradan yüklenmesini sağlayan teknik bir yöntemdir. Kritik olmayan kaynaklar, ihtiyaç duyulduğunda veya sırası geldiğinde yüklenir. Lazy loading isteğe bağlıdır ve doğru kullanıldığında web sayfası üzerinde hiçbir olumsuz etkisi yoktur.Eğer PageSpeed Insights aracını kullandıysanız, web sayfanızın mobil ve masaüstü cihazlardaki performansını iyileştirmek için size bazı öneriler sunduğunu görmüşsünüzdür. PageSpeed Insights, analiz ettiğiniz sayfanın performansını artırmak için fırsat önerileri sunar. Bu öneriler arasında bazen "kritik olmayan" veya "ekran dışındaki görsellerin" ertelenmesi gerektiğine dair uyarılar da yer alır.Bu noktada, PageSpeed Insights web sitesindeki görseller için lazy load tekniğinin kullanılmasını belirtir. Eğer herhangi bir web sitesini ziyaret ederken aşağıdaki durumlarla karşılaştıysanız, büyük olasılıkla lazy load kullanılan bir sayfa görmüşsünüzdür. İşte lazy load kullanımının bazı belirtileri: Ziyaret ettiğiniz sayfada aşağı kaydırdıkça içerik geliyorsa, Ekranı kaydırdıkça görsel bulanık bir şekilde geliyor ve ardından gerçek görsel yükleniyorsa, Opsiyonel lazy load ile eklenen görseller, sırası geldiğinde aniden çıkıyorsa. Özellikle e-ticaret siteleri başta olmak üzere tüm web siteleri görsellerin geç yükleme tekniğini kullanır.Medium web sitesinde, orijinal görsel yerine daha küçük bir görselin eklendiği ve ekran kaydırılmaya başlandığında orijinal görselin yerini aldığı placeholder tekniği kullanılmaktadır.SEO İpucu: Lazy-loading, ekranda ilk açıldığında görünen görsellere değil, ekran dışında kalan görünmeyen görsellere uygulanmalıdır.Web Sayfalarında Lazy Load Neden Kullanılır?Lazy load, sitenin geç yüklenmesini önlemek ve performansı artırmak için web sayfalarındaki görsellerin veya videoların yüklenmesi sırasında kullanılır. Lazy load kullanım amaçları şunlardır: Lazy load kullanılmadığında, bir web sayfası yüklenirken kullanıcıların hiç görmeyeceği görsellerin indirilmesi gereksiz veri tüketimine yol açar. Sunucu istekleri azalacaktır. Web sayfasındaki her kaynak için sayfa yüklenirken sunucuya boş yere istek gönderilir. Bu durumda site performansı olumsuz etkilenir. Web sayfasında lazy load kullanılmazsa, tarayıcının kod içeriğini anlaması, çözümlemesi ve görseli içeriğe yerleştirmesi donanım kaynaklarını boşa harcar. Web sitesinin performansını artırmak için, görsellerin ve videoların lazy load yöntemiyle yüklenmesi, istek sayısının azaltılması, kaynak tüketimi ve veri boyutunun düşürülmesi performansı olumlu etkileyecek faktörler arasındadır.Lazy Load Kullanmanın Avantajları Web sitenizdeki görsel içerikleri optimize etmek istediğinizde, lazy loading kullanmak bellek kullanımını azaltır ve iyi bir kullanıcı deneyimi sağlar. Web sayfasındaki gereksiz kod çalıştırılmasının önüne geçilir. Çünkü içerik sırası geldiğinde yüklenir. Web site sahipleri için, sunucuya yapılan istekler azaldığı için kaynak maliyeti düşebilir. Lazy Load Kullanmanın Dezavantajları Web sitesi kurulduktan sonra görsellere lazy load eklemek için yazılacak kod satırları, kodu yorumlarken sizi zorlayabilir. Yanlış kullanım, içeriğinizin arama motorlarında görünmesini engelleyebilir. Görsellere ve Videolara Lazy Load Nasıl Uygulanır?Web sayfasındaki görsellere lazy-loading özelliğini uygulamak için farklı yöntemler vardır. Modern web tarayıcıları, web sayfalarındaki görselleri ve videoları tarayıcı düzeyinde lazy-load edebilir. Eski tarayıcılarda ise lazy load tekniğini kullanmak için yardımcı javascript kütüphaneleri vardır.Tarayıcı Düzeyinde Lazy Loading Nedir?Web sayfaları için tarayıcı düzeyinde lazy loading, modern tarayıcıların arka planda lazy loading özelliğini kodlamış olmasıdır. Chrome, Firefox, Edge ve Chromium destekli Opera gibi modern tarayıcılarda aktif olarak kullanılmaktadır.Örneğin, modern tarayıcılarda görünüm alanının (viewport) altındaki görsellerin daha düşük öncelikte yüklenmesini sağlamak için img ve iframe etiketlerine yalnızca loading özelliğini eklemeniz yeterlidir.Yukarıdaki loading özelliği sayesinde, modern tarayıcılar için web sitenizin kaynak koduna ekstra bir kütüphane eklemenize gerek kalmaz.Görseller İçin Lazy Load KullanımıHTML’de, bir web sayfasına görsel eklemek için iki yöntem kullanılır. Görseller, web sayfalarına CSS ile arka plan resmi olarak veya element olarak yüklenir. Lazy load özelliğinin her iki görsel yükleme yönteminde nasıl uygulandığını inceleyelim.Image (Resim) Elementi İçin Lazy Load KullanımıHTML’de inline elemente lazy load özelliği eklerken, modern tarayıcı düzeyinde lazy load veya JavaScript kütüphanelerinden faydalanabilirsiniz. Tarayıcı düzeyinde kurulum örneğimizi önceki başlıkta verdik. Daha eski tarayıcılar için JavaScript kütüphaneleri kullanılabilir.Arka Plan Görseli İçin Lazy Load KullanımıBazı web sitelerinde, bazı görseller CSS yardımıyla arka plan resmi olarak kullanılır. Bu durum SEO açısından önerilmese de, dolaylı SEO çalışmalarında dikkate alınması gereken bir durumdur.Bu durum için en iyi çözüm, sırası gelene kadar arka plan görseli yerine çok daha küçük boyutlu bir görsel yüklemektir. Sırası geldiğinde orijinal görsel ile değiştirilecektir.Videolar İçin Lazy Load KullanımıGörsel medyada olduğu gibi, videoların da geç yüklenmesi sağlanabilir. Bu yöntem için en iyi kullanım şekli, videoların kullanıcı tarafından etkinleştirilmesidir.Google’ın Lazy Load Konusundaki GörüşüGoogle, web sayfasında ekran dışındaki görsellerin geç yüklenmesi konusunda lazy-loading kullanımının performans ve kullanıcı deneyimini artırmak açısından en iyi uygulamalar arasında olduğunu belirtir. Ancak, yanlış kullanıldığında bu tekniğin Google’da içeriğin gizlenmesine neden olacağını da söyler. Googlebot’un web sayfasındaki tüm içeriği görebilmesi için, içeriğin görüntülendiğinde ekranda bulunmasına dikkat edin.WordPress Web Siteleri İçin Lazy Load Eklenti ÖnerisiWordPress web sitesi sahipleri için, Google tarafından yayınlanan yerel lazy load eklentisini kullanmanızı öneririz. Eklentiyi web sitenize ekledikten sonra herhangi bir ek işlem yapmanıza gerek yoktur. Web sitenizdeki tüm img ve iframe etiketlerine loading="lazy" özelliği otomatik olarak eklenir.Bu basit ve kullanışlı eklenti sayesinde, Googlebot web sitenizdeki lazy load edilmiş görselleri sorunsuz bir şekilde dizine ekleyebilecektir.Lazy Load Nasıl Kurulur?Lazy load kurulumu, web sitenizin altyapısına göre değişiklik gösterir. Eğer WordPress tabanlı bir web siteniz varsa, ekran dışındaki görseller için Lazy Load kurulumunu aşağıdaki adımları takip ederek yapabilirsiniz. WordPress yönetici paneline giriş yapın Eklentiler > Yeni Ekle butonuna tıklayın "Native Lazyload" ifadesini "Eklenti ara..." alanına yazın Eklentiyi kurmak için "Şimdi Kur" butonuna tıklayın Kurulum tamamlandıktan sonra "Etkinleştir" butonuna tıklayın Kurulum işte bu kadar kolay! WordPress web sitesini optimize etmek için kurduğunuz bu eklenti her şeyi sizin için otomatik olarak halledecektir.Eğer CMS olmayan bir web siteniz varsa, kullanmak istediğiniz lazyload kütüphanesinin JS dosya URL’sini sitenizin etiketleri arasına ekleyin. Daha sonra görsellerinize sadece "lazyload" sınıfını yazmanız yeterlidir.SonuçLazy load özelliği dikkatli ve doğru bir şekilde kullanıldığında, lazy load edilmiş görseller ve videolar, ilk web sayfası yüklenme süresi sırasında ve sayfa içi yüklemelerde indirilen dosya boyutunu azaltabilir.Web sitesini ziyaret eden kullanıcılar bazen içerikte alt sayfalara kaydırma yapmadan siteden ayrılabilirler. Lazy load, ekranın altında kalan görsellerin kullanılmayan sayfalarda indirilmesiyle hem ağ talebine hem de kaynak kullanımına yol açar.Eğer web sayfasında çok fazla görsel varsa, lazy load web sitenizin PageSpeed Insights tarafında performansını artırmak için çok iyi bir tekniktir.
E-Ticarette Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik, e-ticarette göz ardı edilebilecek bir faktör değildir—olmamalıdır da. Çevresel sürdürülebilirlikteki yükselen trend, kapitalizmin yıkıcı “büyü ya da yok ol” zorunluluğuna karşı insanlığın refleksidir. E-ticarette sürdürülebilirlik, iş modellerinden ambalaj malzemelerine kadar geniş bir yelpazeye yayılabilir ve genç nesillerin giderek öne çıkmasıyla önümüzdeki yıllarda daha da önemli hale gelecektir.Çevre sorunları ve sürdürülebilirlik bilinci uzun süredir küresel e-ticarette bir trenddir. Artan tüketici taleplerini başarılı bir şekilde karşılamak için çevrim içi perakendeciler, kurumsal sosyal sorumluluk ve tedarik zincirlerinde çevre dostu yaklaşımlar gibi konulara odaklanmaktadır.Bu yazıda şunları ele alacağız: Sürdürülebilirlik Nedir? E-Ticaret Sektöründe Sürdürülebilirlik Yeni Neslin Sürdürülebilirliğe Bakışı Örnek Markalar Sürdürülebilirlik Nedir? (Yeniden) Son yıllarda giderek daha fazla duymaya başladığımız “sürdürülebilirlik” kavramı, adından da anlaşılacağı üzere, dünyadaki tüm canlıların süresiz olarak varlığını sürdürebilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Nihai hedef, bugünün yaşam standartlarından ödün vermeden, gelecek nesillerin de eşit şekilde faydalanabileceği, kaynakların kontrollü bir biçimde kullanıldığı ve herkesin sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşayabileceği bir dünya inşa etmektir. E-ticaretteki girişimler de dahil olmak üzere her çaba doğayla uyumlu olmalıdır. Hiçbir bireysel ya da kurumsal eylem ekolojik dengeyi bozmamalı; aksine, doğrudan veya dolaylı olarak uzun vadeli istikrara katkı sağlamalıdır. A. E-Ticarete BaşlangıçE-ticaret, 1990’lardan bu yana dünya genelinde hızla yayılmıştır. Türkiye’de ise son 20 yılda özellikle popüler hale gelmiştir. Doğal olarak, çevrim içi alışverişteki bu patlamayla birlikte atık malzemeler de artmıştır. Kargo kutuları, plastik torbalar, kargo firmalarının logolu plastik sargıları vb. geri dönüştürülebilir veya geri dönüştürülemeyen atıklar halinde yığılmaktadır. Bu durumda, e-ticarete yönelen geleneksel işletmeler çevre dostu uygulamalara daha fazla odaklanmaya başlamış ve sürdürülebilirlik konusunda giderek daha dikkatli olmak zorunda kalmıştır.B. Dünyada SürdürülebilirlikBilim insanları ve uluslararası kuruluşlar, insanlığı doğayı korumaya ve dünyada sürdürülebilir bir yaşam sağlamaya çağıran geniş çaplı çağrılar ve uyarılar yapmıştır. Bu çağrılar, daha fazla çevresel zarardan kaçınmak için köklü değişiklikler ve acil önlemler alınmasını gerektirmektedir. Sürdürülebilir yaşamı sağlamak ve desteklemek, uluslar için kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu nedenle, ekonomik kalkınmayı sürdürürken, ülkeler çevreye zarar veren eylemlerden kaçınmalı ve sürdürülebilir kalkınma için stratejik planlar geliştirmelidir. Sürdürülebilir kalkınmanın aciliyeti her geçen gün artmaktadır. Birçok uluslararası kuruluş sürdürülebilirlik konusunda aktif olarak çalışmaktadır. Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi kurumlar, sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek için çeşitli stratejiler ve politikalar geliştirmiştir. Avrupa Komisyonu, Avrupa 2020 stratejisi kapsamında üç ana büyüme önceliği tanımlamış, bunlardan biri de “daha fazla kaynak verimliliğini, daha yeşil ve daha rekabetçi bir ekonomiyi teşvik etmek” olmuştur. Bu arada Birleşmiş Milletler daha kapsamlı bir adım atmıştır. BM, 2000 yılında Binyıl Kalkınma Hedefleri’ni (MDG’ler) belirlemiş ve 2015 yılında bunları Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SDG’ler) genişletmiştir. SDG’ler, ülkelerin sürdürülebilir kalkınmayı başarmaları için en kapsamlı eylem planı olarak kabul edilmektedir. Bu hedefler Dünya Bankası Grubu (2017) ve Uluslararası Para Fonu (IMF, 2020) tarafından finansal olarak desteklenmiştir. Eylül 2015’te BM, 17 SDG’yi 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin temel bileşenleri olarak kabul etmiştir—2015 sonunda sona eren MDG’lerin genişletilmiş versiyonlarıdır. Tüm BM üye devletleri, çevresel, sosyal ve ekonomik olmak üzere kalkınmanın üç boyutunu kapsayan sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi taahhüt etmiştir.C. Karbon Ayak İzini AzaltmaLojistik—özellikle kamyon veya uçakla yapılan taşımacılık—yoğun şekilde fosil yakıtlara dayanmaktadır, bu da karbon emisyonlarını artırmaktadır. Karbon ayak izini azaltmak, küresel ısınmayı yavaşlatmaya ve hafifletmeye yardımcı olur. Türkiye’de karbon ayak izini azaltmada öncülük eden şirketlere örnek olarak Yemek Sepeti gösterilebilir. Günlük milyonlarca siparişi yöneten şirket, tek kullanımlık plastik çatal-bıçakları kaldırarak plastik atıkları büyük ölçüde azaltmıştır. Bir diğer dikkat çekici örnek, karton ambalajlarını çoklu kullanım için yeniden tasarlayan Koton’dur; böylece karbon ayak izini azaltmıştır. LC Waikiki, kargo kutularını çocuklar için oyuncaklara dönüştürme projesi başlatmış ve sürdürülebilirliği daha da teşvik etmiştir.LC Waikiki, web sitesinde bu girişimi şöyle açıklamıştır:“LC Waikiki, yeni projesiyle çocukların kalbini kazanmaya hazırlanıyor. E-ticaret Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş’in LinkedIn paylaşımına göre, markanın kargo kutuları artık oyuncak olacak.”Henüz geliştirme aşamasında olan bu girişim, atıkları azaltma ve müşteri etkileşimini artırma konusunda yaratıcı bir yaklaşıma işaret etmektedir.D. Yeni Nesil1970’lerin hippi hareketi, çevreye saygı ve sürdürülebilirlik konularını geniş kitlelere tanıtmıştır. 1990’larda e-ticaretin küresel ölçekte yayılmasıyla birlikte, çevrim içi perakendede sürdürülebilirlik tartışmaları ciddiyetle başlamıştır. 1980’ler ve 1990’larda doğan Y kuşağı (Millennials), önceki nesillere (Baby Boomers ve X kuşağı) kıyasla genellikle daha bilinçli ve duyarlıdır. Ekonomik krizler ve çevresel felaketler (örneğin Amazon ormansızlaşması, eriyen buzullar, Avustralya ve diğer bölgelerdeki orman yangınları) Z kuşağını sürdürülebilirlik konusunda daha da dikkatli hale getirmiştir. İnternet çağında doğan Z kuşağı, genellikle çevrim içi alışverişi doğal bir şekilde yapmakta, hatta bazen çevrim dışı alışverişten daha çok tercih etmektedir. Onlar için e-ticarette sürdürülebilirlik kritik önemdedir. Bunu bilen hem köklü perakendeciler hem de sadece çevrim içi faaliyet gösteren e-ticaret girişimleri, sürdürülebilirlik uygulamalarını hem bir iş stratejisi hem de çevreye saygının bir göstergesi olarak benimsemektedir.E. Türkiye’de Sürdürülebilir E-TicaretE-ticaret Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir var olmasına rağmen, internete duyulan ilk güvensizlik büyümeyi yavaşlatmıştır. Son beş yılda, özellikle COVID-19 pandemisi sırasında satışlar küresel trendlere paralel olarak hızla artmıştır. E-ticaret Türkiye’de birçok diğer ülkeden daha geç geliştiği için, hem çevrim içi ortama geçen geleneksel perakendeciler hem de yeni e-ticaret girişimleri, tüketici beklentilerini karşılamak için hızla uyum sağlamakta ve yenilik yapmaktadır.Örnek MarkalarSürdürülebilir e-ticarette öncü olan bazı Türk şirketleri şunlardır:E-BebekE-Bebek, Türkiye’de sürdürülebilirlik denince akla ilk gelen markalardan biridir. Sertaç Doğanay’ın bir Instagram paylaşımına göre, büyük mağazalarında “deterjan dolum merkezleri” kurmuşlardır. Müşteriler kendi kaplarını getirerek deterjanlarını perakende fiyatlardan daha düşük fiyatlara doldurabilmekte, bu da tek kullanımlık plastik atıklarını azaltmakta ve çevre dostu bir ticaret modeli oluşturmaktadır. MaviMavi, tek kullanımlık plastik kargo poşetlerinden tekrar kullanılabilir, açılıp kapanabilen poşetlere geçiş yaparak plastik kullanımını en aza indirmiştir. Ayrıca “Mavi Dönüşüm” projesiyle 593.750 geri dönüştürülmüş PET şişeyi yüksek kaliteli denime dönüştürmüştür. CEO Cüneyt Yavuz şu açıklamayı yapmıştır: “İnovasyon ve teknolojiyi kullanarak denimi dönüştürüyoruz ve 2030 yılına kadar %100 sürdürülebilir All Blue ürünlerine ulaşmayı hedefliyoruz.”LC WaikikiLC Waikiki’nin çevre dostu, organik giyim ürünlerinden oluşan “Yeşil Koleksiyon”u, markanın sürdürülebilirliğe olan bağlılığını göstermektedir. Ayrıca, E-ticaret Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş’in LinkedIn’de belirttiği gibi, kargo kutularını oyuncaklara dönüştürme planlarını da duyurmuşlardır.Boyner GrupBoyner Grup, sürdürülebilirlik ve KSS çalışmalarını dört temel başlık altında öne çıkarmaktadır: Sosyal Etki, Çevresel Etki, İş Yeri Demokrasisi ve Değer Zincirimiz. 2008’den 2020’ye kadar yayımladıkları sürdürülebilirlik raporları ile çevre dostu girişimlerini ve sürdürülebilir bir geleceğe bağlılıklarını şeffaf bir şekilde ortaya koymaktadır.E-ticarette sürdürülebilirlikle ilgili bu blog yazısını faydalı bulduysanız, başkalarının da faydalanabilmesi için lütfen sosyal medyada paylaşın!
Kullanılmayan CSS'leri Kaldırın Uyarısının Çözümü
Arama motoru algoritmalarındaki güncellemeler daha başarılı bir kullanıcı deneyimi sağlamak için pek çok metriği ve teknik altyapıyı önemli hale getirmiştir. 2015 yılından 2022 yılına kadar geçen süreçte kullanıcıların mobil ve tablet kullanımları önemli ölçüde artış gösterirken, masaüstü ve laptop kullanımları azalmıştır. Bu durum özellikle yüksek boyutlu sayfa kaynağına sahip sitelerde başarısız kullanıcı deneyimlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.Örneğin, mobil cihazlardan web sitesini ziyaret eden kullanıcılar yüksek boyutlu görsel, kullanılmayan CSS ve JS dosyalarının yer aldığı web sitelerini yüklerken, aşırı bir kaynak tüketimi ve vakit kaybı yaşamaktadır. Zira bu gibi web sitelerinin açılma süreleri ve site hızları kullanıcılara yetersiz bir deneyim yaşatmakta ve kullanıcı ilgili siteye arama motorundan eriştiği için, arama motorlarının da imaj kaybı yaşamasına neden olmaktadır.Bunun farkında olan arama motorları, algoritmalarındaki son güncellemelerle beraber, web sitesinin hızına ve kaynak tüketimine önemli ölçüde dikkat etmeye başlamıştır. Web site sahipleri ise bu durumu optimize edebilmek için, Pagespeed ve GTMetrix gibi ölçüm araçlarıyla, web sitelerinin hızlarını ve kaynak tüketimlerini analiz ederek, optimizasyonlarını bu minvalde güçlendirmişlerdir.Pagespeed Sayfa Hızı AnaliziWeb sitesini optimize ederken kullanılan en önemli performans araçlarının başında, hiç şüphesiz Pagespeed ve GTMetrix araçları gelmektedir. Özellikle Pagespeed, Google tarafından geliştirilen ve web sitelerinin başarılı bir kullanıcı deneyimi önünde engel teşkil eden hız metriklerini bizlerle paylaşmaktadır.Pagespeed tarafında yapılan analizlerde web site sahiplerinin sıklıkla karşılaştığı ve çözümü konusunda çoğu zaman başarısız oldukları metriklerden bir tanesi ise kullanılmayan CSS dosyalarının kaldırılmasıdır.Ne yazık ki Pagespeed ve GTMetrix araçları, kullanılmayan CSS dosyalarında hangi satırların aktif bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını bizlerle paylaşmamakta, sadece tahmini tasarruf oranlarını ve dosyaları bizlere sunmaktadır. Bu uyarı ise, tek başına bu problemi çözmek için yeterli olmamaktadır.Kullanılmayan CSS Dosyaları Nedir?Günümüz modern web programcılığı teknolojilerinde, birçok developer sıfırdan HTML & CSS kodlamak yerine, hazır kütüphaneleri tercih etmektedir. Boostrap, Tailwind gibi kütüphaneler bu yapılara örnektir. Hazır CSS kütüphanelerinin farkı ise; pek çok buton, navbar, grid yapı, görsel ve tasarımsal komutu, belirli classlar altında tek bir kütüphanede toplamalarıdır. Bu sayede web site geliştiricileri, her bir yapı ve modül için ayrı ayrı CSS komutu yazmak yerine, ilgili HTML elemanına class vererek tüm stil ve CSS düzenlemelerini rahatlıkla kullanabilir. Örneğin bir butona çeşitli renk ve radius stilleri, hover efektleri vermek için pek çok satır CSS kodu yazmak gerekirken, ilgili komut ve satırlar hazır kütüphanede yer aldığı için tek bir class vererek istenilen stil düzenlemeleri elde edilebilir.Her ne kadar hazır CSS kütüphaneleri, geliştiriciler için oldukça pratik olsa da web sitesindeki sorgu ve kaynak tüketimlerini artırdığı için SEO taraflı düzenlemelerde bazı sorunlara yol açabilmekte. Örneğin bootstrap kütüphanesini web sitenize dahil ettiğinizde, içerisinde yer alan 16 farklı buton stilinden sadece 1 veya 2 tanesini aktif olarak web sitenizde kullanabilirsiniz. Bunun dışında kalan 14 buton stili, aktif bir şekilde kullanılmadığı halde CSS dosyasında yer almaya ve sayfanın kaynak tüketimini artırmaya devam eder.İşte bu durumlarda PageSpeed gibi hız ölçümü yapan performans araçları, web sitesinde aktif bir şekilde kullanılmayan CSS dosyalarının yer aldığını bizlere bildirir ve bununla ilgili optimizasyonları yapmamızı ister.Kullanılmayan CSS Dosyaları Nasıl Tespit Edilir?Web sitesinde yer alan ve kullanılmayan CSS satırlarını tespit etmenin birkaç farklı yolu bulunmaktadır. Bunun için purgeCSS gibi modüller kullanabilir veya manuel olarak sayfa incelemesinden bu satırları görebilirsiniz.Kullanılmayan CSS dosyalarını tespit etmek için öncelikle yapmanız gereken, sayfaya sağ tıklayarak "İncele/Inspect" seçeneğine tıklamanızdır.Ardından açılan pencerenin sağ tarafında bulunan üç noktaya tıklayarak More Tools > Coverage seçeneğine tıklayınız.Aşağı tarafta açılan kısımda bir record butonu göreceksiniz. Bu butona tıklayarak sayfayı CTRL + F5 veya Command + F5 ile yenileyiniz. Sayfa yenilendikten sonra aşağıya pek çok CSS ve JS dosyasının geldiğini göreceksiniz.Bu kısımda sağ tarafta yer alan oranlar, ilgili CSS dosyasında sayfa yüklendiği anda kullanılmayan oranı göstermektedir.Herhangi bir CSS dosyasının üzerine tıkladığınızda ise ilgili dosya pencerede açılmakta ve yine kullanılmayan CSS satırlarını kırmızı renkte, aktif şekilde kullanılanları ise mavi renkte görüntüleyebilirsiniz.Bu kısımda önemli olan detay, hangi kodun farklı sayfalarda kullanılıp kullanılmadığı, hangi satırların ise mobil ve tablet cihazlarda aktif olduğunu belirlemektedir.Kullanılmayan CSS Dosyaları Nasıl Kaldırılır?Web sitesinde yer alan ve kullanılmayan CSS satırlarını nereden görebileceğimizi öğrendik. Ancak burada önemli olan kısım, hangi CSS satırının gerçekten kullanılıp kullanılmadığını iyi analiz edebilmektedir. Çünkü bazı CSS satırları, mobil ve tablet cihazlarda yer alabileceği gibi farklı sayfalar için yazılan CSS satırları tek bir dosyada toplanmış olabilir.Bu yüzden öncelikli olarak CSS satırlarındaki hazır kütüphane kodlarından kullanılmayınları bir kenara kopyalayarak, ardından sitenin hizmet/servis, kategori, ürün, iletişim gibi sayfalarına gezmeli ve her sayfada yukarıda paylaştığımız coverage işlemini gerçekleştirmelisiniz.Bu işlemin yanı sıra inspect kısmında yer alan cihaz seçim alanından web sitenizin mobil ve tablet görünümlerine geçiş yapmalı ve yine aynı şekilde tüm sayfaları ziyaret ederek, kullanılmayan CSS satırlarını bir kenara kopyalamalısınız.Son aşamada ise kopyaladığınız tüm CSS satırları içerisinde ortak olan ve aktif bir şekilde kullanılmayan CSS satırlarını temizleyebilirsiniz.Not: Tüm bu işlemleri web sitenizin test sürümünde yapmanız ve temizlik sonrası kontrolleri gerçekleştirerek, herhangi bir sorun görülmediği taktirde ana sürüme taşımanız tavsiye edilir.
Google Search Console Nedir? Google Search Console Nasıl Kullanılır?
Google Search Console, web sitesine sahip olan herkesin kullanabileceği ücretsiz bir Google Webmaster aracı olarak tanımlanabilir. Elbette, bu tanım oldukça genel. Daha doğru bir şekilde ifade etmek gerekirse, Google Search Console, site sahiplerinin web sitelerinin Google üzerindeki görünürlüğünü kontrol etmelerine ve optimize etmelerine olanak tanıyan bir araçtır.Bu makalede, Google Search Console ile ilgili sık sorulan birçok soruyu yanıtlayacağız.Google Search Console Nedir?Yukarıdaki genel tanımın ötesine geçerek Google Search Console’un ne olduğunu daha yakından inceleyelim.Google Search Console, web üzerinde Google ile herhangi bir ilişkiye sahip olan herkes için faydalı ücretsiz bir Google hizmetidir. Eskiden Google Webmaster Tools olarak bilinen bu hizmet, her aracın özelleşmesiyle günümüzdeki Search Console hâline gelmiştir. Google tarafından sunulan bir diğer faydalı ücretsiz araç ise Google Analytics’tir. Search Console ve Google Analytics önceden doğrudan entegreydi.Google Search Console ile Google’ın sitenizi nasıl gördüğünü görebilirsiniz. Ayrıca, hangi sorguların ne kadar organik trafik sağladığı veya hangi sayfaların hangi anahtar kelimeler için sıralandığı gibi detaylı performans verilerine erişebilirsiniz.Search Console yalnızca site sahipleri için değil; içerik üreticileri için de faydalıdır. Teknik hatalardan kaynaklanan sıralama sorunları, değerli içeriğin arama sonuçlarında doğru şekilde görünmesini engelleyebilir. Search Console, bu tür sorunları hem tekil sayfalar hem de tüm site genelinde tespit edip düzeltmeye yardımcı olur.Google Search Console’u kullanmak için bir Google hesabınız olmalıdır. Sadece https://search.google.com/search-console/ adresine gidip Google hesabınızla giriş yapmanız yeterlidir.İlk ziyaretinizde, yukarıdaki ekranda göreceğiniz gibi, sahip olduğunuz siteleri Search Console hesabınıza ekleyebilirsiniz.Search Console’a Site EklemeHesabınızı oluşturduktan sonra, sahipliğinizi doğrulamak için sitenizi Search Console’a eklemeniz gerekir. Adımlar şunlardır:Burada iki seçeneğiniz vardır. “Domain” seçeneği, bir alan adı altındaki tüm alt alan adlarını ve protokolleri tek bir mülkiyet olarak doğrular. “URL prefix” ise yalnızca belirttiğiniz tam URL’yi doğrular. Bazı siteler için https:// ve http://’nin ayrı ayrı eklenmesi gerekebileceğinden, çoğaltılmış mülkiyetlerden kaçınmak için “URL prefix” tercih edilebilir.Site Doğrulama YöntemleriSearch Console, sitenizin size ait olduğunu doğrulamak için birkaç yöntem sunar. Tüm yöntemler, Search Console erişimi talep eden kişinin site kodu veya dosyaları üzerinde kontrol sahibi olduğunu kanıtlamasını sağlar. Her durumda ya bir dosya yüklemeli ya da yalnızca site yöneticisinin ekleyebileceği bir kod eklemelisiniz.HTML Dosyası YüklemeSite URL’nizi girip doğrulama yöntemini seçtikten sonra, Google’dan benzersiz bir HTML dosyası indirebilirsiniz. Bu dosyayı sitenizin kök dizinine (genellikle public_html) yükleyin ve ardından “Verify” butonuna tıklayın.Google dosyayı çekebildiğinde “Ownership verified” mesajını göreceksiniz. Dosyayı daha sonra silerseniz, doğrulama süresi sona erer ve Search Console erişimini kaybedersiniz.HTML Meta TagSite doğrulamasını ayrıca ana sayfanızın bölümüne bir meta etiketi ekleyerek de yapabilirsiniz.Google’ın benzersiz doğrulama kodunu bölümüne yapıştırın, “Verify”e tıklayın ve erişim hemen aktif olacaktır.Diğer doğrulama yöntemleri şunlardır: Google Analytics: Eğer Analytics izleme kodu kuruluysa doğrulama yapabilirsiniz. Google Tag Manager: GTM kapsayıcı kodunuzu kullanarak doğrulayın. Domain sağlayıcısı: Alan adınızın kayıtçısına DNS TXT kaydı ekleyin. Doğru Mülkiyeti EklemekYaygın bir hata, hem https://analyticahouse.com hem de https://www.analyticahouse.com gibi mülkiyetleri eklemektir. Teknik olarak bunlar farklı URL’lerdir. Kanonik sürüm kullanılmalı veya tüm varyantları kapsayacak şekilde domain mülkiyeti eklenmelidir.Search Console TerimleriAraştırma Sorgusu Nedir?Arama sonuçlarında sitenizi getiren her anahtar kelime araması bir sorgu olarak sayılır. Search Console, sitenizin hangi sorgular için göründüğünü ve performans metriklerini gösterir.Gösterimler (Impressions)Bir URL, bir kullanıcının arama sonuçlarında göründüğünde bir gösterim sayılır. Kullanıcının aşağı kaydırmasına gerek yoktur; listede görünmesi yeterlidir.Tıklamalar (Clicks)Bir tıklama, kullanıcının arama sonuçlarından sayfanıza gitmesidir. Aynı oturumda tekrarlanan tıklamalar sayılmaz; farklı oturumlarda veya başka bir sonuca tıkladıktan sonra yapılan tıklamalar tekrar sayılır.Ortalama Konum (Average Position)Bu, sayfalarınızın belirli bir sorgu veya sorgular grubu için ortalama sıralama pozisyonudur. Örneğin, bir sayfa “Google Algoritması” için 7., “Algoritma Güncellemeleri” için 5. sıradaysa, ortalama konumu 6 olur.Tıklama Oranı (CTR)CTR, tıklamaların gösterim sayısına bölünmesiyle yüzde olarak ifade edilir. Örneğin, 100 gösterimden 50 tıklama alırsanız CTR’niz %50 olur.Search Console’daki Önemli FiltrelerArama Türü (Search Type)Performansı arama türüne göre filtreleyin: Web, Görsel, Video veya Haber. Ayrıca iki arama türünü yan yana karşılaştırabilirsiniz.Tarih Aralığı (Date Range)Verileri tarih aralığına göre filtreleyin—son 7 gün, son 28 gün, son 3 ay gibi—veya iki aralığı trend analizi için karşılaştırın.Sorgu, Sayfa, Ülke, Cihaz“Yeni” sekmesi altında belirli sorgulara, sayfalara, ülkelere veya cihazlara (masaüstü, mobil, tablet) göre filtreleme yapabilirsiniz.Index Coverage RaporuBu rapor, Google’ın hangi sayfaları başarıyla indekslediğini, hangi sayfalarda hata olduğunu ve hangilerinin hariç tutulduğunu (ör. kanonik etiketler nedeniyle) gösterir.Gönderilen Site Haritaları (Submitted Sitemaps)Gönderdiğiniz site haritalarını ve Google’ın bunları başarıyla okuyup okuyamadığını kontrol edin.Search Console Verisinin Yaygın Kullanım AlanlarıSearch Console verilerini SEO için en sık kullanılan yollar şunlardır: En çok organik tıklama alan sayfaları belirleme En yüksek CTR’e sahip sorguları bulma CTR trendlerini zaman içinde izleme Gösterim sayısını zaman içinde takip etme En yüksek sıralamaya sahip sayfaları keşfetme Düşen sıralamalara sahip sayfaları tespit etme Sıralama artışları veya düşüşlerini gözlemleme En fazla trafik getiren sorguları bulma Masaüstü, mobil ve tablet performansını karşılaştırma Kaç sayfanın indekslendiğini ve hangi sayfalarda indeksleme sorunları olduğunu kontrol etme Mobil kullanılabilirlik sorunlarını tespit etme Toplam backlink sayısını görme En çok backlink alan URL’leri belirleme Googlebot’un belirli bir URL’yi nasıl çektiğini inceleme En Çok Organik Tıklama Alan SayfalarPerformans → Sayfalar menüsüne gidin, tarih aralığını seçin (ör. son 12 ay), yalnızca Tıklamalar metriğini işaretleyin ve azalan şekilde sıralayın.En Yüksek CTR’e Sahip SorgularPerformans → Sorgular bölümünde, tarih aralığını seçin, yalnızca CTR’yi işaretleyin ve azalan şekilde sıralayın.Zaman İçinde CTR TakibiPerformans bölümünde, CTR çizgi grafiğini inceleyerek ani düşüşleri veya artışları tespit edin; bu değişiklikler sıralamalarda veya gösterim hacminde değişikliklerin göstergesi olabilir.Zaman İçinde Gösterimleri Takip EtmeAynı şekilde, Gösterim grafiği daha fazla anahtar kelime için görünürlük kazanıp kazanmadığınızı veya kayıp yaşayıp yaşamadığınızı gösterir.En Yüksek Ortalama Konuma Sahip SayfalarPerformans → Sayfalar, tarih aralığı son 28 gün, yalnızca Ortalama Konum’u işaretleyin ve artan şekilde sıralayın.En Düşük Ortalama Konuma Sahip SayfalarAynı adımlar, ancak Ortalama Konum’u azalan şekilde sıralayarak düşük performanslı sayfaları bulabilirsiniz.Sıralama Değişikliklerini Tespit EtmePerformans → Sorgular bölümünde tarih karşılaştırmasını kullanarak iki dönem arasında yükselen veya düşen anahtar kelimeleri tespit edin.En Çok Trafik Getiren SorgularPerformans → Sorgular, tarih aralığını seçin, Tıklamaları işaretleyin ve azalan şekilde sıralayın.Cihaz KarşılaştırmasıPerformans → Cihazlar, tüm metrikleri işaretleyerek masaüstü, mobil ve tablet performansını yan yana karşılaştırın.İndekslenen vs. Hatalı SayfalarKapsam (Coverage) bölümünde kaç sayfanın geçerli (indekslenmiş) ve kaç sayfanın hatalı (indekslenmemiş) olduğunu görün.Mobil Kullanılabilirlik SorunlarıMobil Kullanılabilirlik bölümünde mobil hatası olan sayfaları görüntüleyin.Toplam BacklinklerBağlantılar (Links) → Dış Bağlantılar, “Daha Fazla”ya tıklayarak toplam backlink sayısını görün.En Çok Bağlanan SayfalarAynı raporda “En Çok Bağlanan Sayfalar”ı azalan link sayısına göre sıralayın.URL İncelemesiÜstteki URL inceleme kutusunu kullanarak Googlebot’un belirli bir URL’yi nasıl çektiğini ve indekslenip indekslenmediğini görün.SonuçGoogle Search Console, bir sitenin Google araması ile etkileşimini teşhis etmek ve iyileştirmek için temel bir SEO aracıdır. En yaygın kullanım alanlarını ele aldık, ancak Search Console çok daha fazlasını sunmaktadır. Google bu aracı geliştirmeye devam ettikçe, Search Console bilgisi dijital pazarlama veya web geliştirme alanında çalışan herkes için artık zorunlu hâle gelmektedir.
SEO Performansı Açısından Log Dosyası Analizi
SEO performansı açısından, log dosyası analizi—özellikle sunucunun erişim loglarını incelemek—arama motoru botlarının sitemizi taradıktan sonra nasıl davrandığını bize tam olarak gösterir.Bu makalede, “SEO için detaylı log dosyası analizi nasıl yapılır?” ve “Log analizi yapmanın faydaları nelerdir?” sorularını çeşitli senaryo tabanlı örneklerle cevaplayacağız.Log Dosyası Nedir?Log dosyaları, sitenize kimin, ne zaman, hangi IP’den ve hangi URL’leri talep ederek eriştiğini kaydeder.“Ziyaretçiler” sadece insan kullanıcıları değil, Googlebot ve diğer arama motoru tarayıcılarını da içerir.Web sunucunuz bu logları sürekli yazar ve belirli bir süre sonra döndürür veya üzerine yazar.Log Dosyası Hangi Verileri İçerir?Tipik bir erişim log girişi şöyle görünür:27.300.14.1 – – [14/Sep/2017:17:10:07 -0400] “GET https://allthedogs.com/dog1/ HTTP/1.1” 200 “https://allthedogs.com” “Mozilla/5.0 (compatible; Googlebot/2.1; +http://www.google.com/bot.html)”Sunucu yapılandırmanıza bağlı olarak, yanıt boyutunu veya istek gecikmesini de loglayabilirsiniz. Ana alanların açıklaması: IP adresi isteği yapanın Zaman damgası isteğin zamanı Metod (GET veya POST) Talep edilen URL HTTP durum kodu (bkz. HTTP durum kodları) User-Agent stringi, istemci veya bot türünü gösterir Googlebot IP Adres ListesiKasım 2021’de Google, web sitelerini taramak için kullandığı tüm IP aralıklarının listesini yayınladı. JSON dosyasına buradan ulaşabilirsiniz:https://developers.google.com/search/apis/ipranges/googlebot.jsonLog Dosyalarınızı Nerede Bulabilirsiniz?Loglar web sunucunuzda veya bazı durumlarda CDN’nizde bulunur. Onlara nasıl erişeceğiniz, sunucu altyapınıza (nginx, Apache, IIS) ve kontrol panelinize bağlıdır. Örneğin:cPanel: /usr/local/apache/logs/ veya “Raw Access Logs” özelliği üzerindenPlesk: /var/www/vhosts/system/your-domain.com/logs/Log Analizi SEO İçin Neden Önemlidir?Logları analiz etmek, botların hangi URL’leri gerçekten talep ettiğini ve hata ile karşılaşıp karşılaşmadığını tam olarak gösterir.Screaming Frog veya DeepCrawl gibi araçların aksine, botlar sadece linkleri takip etmez; daha önce gördükleri URL’leri tekrar ziyaret eder. Eğer bir sayfa iki gün önce mevcutken şimdi 404 veriyorsa, sadece loglar bu uyumsuzluğu ortaya çıkarır.Log analizi size şunları gösterebilir: Botların en çok hangi sayfaları taradığı (ve hangilerini görmezden geldiği) Botların 4xx veya 5xx hatalarıyla karşılaşıp karşılaşmadığı Hala taranan bağlantısız (orphan) sayfalar Log Dosyası Analizi İçin AraçlarPopüler log analizi araçları şunlardır: Splunk Logz.io Screaming Frog Log File Analyser (1.000 satıra kadar ücretsiz) Semrush Log File Analyzer GSC Crawl Stats ve LoglarGoogle Search Console’un Crawl Stats raporu bazı üst düzey tarama verilerini gösterir, ancak ham loglar kadar detaylı değildir.Raporu açmak için: Settings > Crawling > Open report.Tarama İstatistiklerini Yorumlama Hepsi iyi: Son 90 gün içinde tarama hatası yok Uyarı: Hata 7 günden daha önce meydana gelmiş Kritik: Son 7 gün içinde hata tespit edildi Rapor ayrıca durum kodu, dosya türü ve bot türüne (masaüstü, akıllı telefon, AdsBot, ImageBot vb.) göre ayrım yapar.Log Analizinizi Nasıl Yorumlarsınız?Loglarla şunları cevaplayabilirsiniz: Botlar sitemin yüzde kaçını gerçekten tarıyor? Hangi bölümler hiç taranmıyor? Botlar site içinde ne kadar derine gidiyor? Güncellenmiş sayfaları ne sıklıkla tekrar ziyaret ediyorlar? Yeni sayfalar ne kadar hızlı keşfediliyor? Site yapısı değişikliği tarama düzenini etkiledi mi? Kaynaklar (CSS, JS) hızlı bir şekilde sunuluyor mu? 7 Örnek Senaryoİşte log analizi ile SEO stratejinizi bilgilendirebileceğiniz yedi pratik yol:1. Tarama Davranışını AnlayınBotların en sık hangi durum kodlarını gördüğünü ve hangi dosya türlerini talep ettiğini kontrol edin. Örneğin, Screaming Frog log raporunda: HTML/CSS/JS üzerindeki 2xx kodları idealdir—sayfalar başarıyla yüklenir. 4xx kodları, kırık linkler veya kaldırılmış sayfaları gösterir—bu, tarama bütçesini boşa harcayabilir. 3xx kodları yönlendirmeleri gösterir—yalnızca gerekli yönlendirmelerin kaldığından emin olun. 2. En Önemli Sayfalarınızı BelirleyinBotlar, daha fazla iç veya dış linke sahip sayfalara daha fazla tarama bütçesi ayırır. Örneğin, bir İngilizce alt dizinde aşırı tarama görüyorsanız, navigasyon veya iç linklemeyi ayarlayabilirsiniz.3. Tarama Bütçesini Optimize EdinDaha küçük siteler bile israfı ortadan kaldırmaktan fayda sağlar. Logları kullanarak gereksiz parametreli URL taramalarını, sık 301 yönlendirmelerini veya robots.txt hatalarını tespit edin. Sitemap ve iç linklerden parametreli URL’leri kaldırın. Statik varlıklar için uzun Cache-Control başlıkları belirleyin. Çoklu yönlendirmeleri tek zincirde birleştirin. Robots.txt yazım hatalarını düzeltin, böylece botlar tarama kurallarınıza uyar. 4. Tarama Hatalarını Tespit EdinYüksek miktarda 4xx/5xx yanıtı, botların taramayı yavaşlatmasına veya durdurmasına neden olabilir. 2xx ve hata oranlarını karşılaştırın ve kırık sayfaları hızlıca düzeltin.5. Tarama Yapılabilir Ama İndekslenmemiş Sayfaları Bulunİndekslemeye uygun ancak nadiren taranan sayfaları, düşük tarama sıklığı filtreleyerek bulabilirsiniz—ör. “XX hafta önce.”Bu sayfaları sitemap’e ekleyin, iç link verin ve içeriklerini güncelleyin.6. Orphan Sayfaları KeşfedinBağlantısız (orphan) sayfalar hala loglarda görünebilir. Sıfır iç referansı olan 200-OK HTML URL’leri için logları filtreleyin. Ardından iç link ekleyin veya gerekli değilse kaldırın.7. Site Taşımalarına Yardım EdinTaşıma sırasında, en çok taranan URL’ler loglarda gösterilir; böylece yönlendirme yollarını korumaya öncelik verebilirsiniz. Taşımadan sonra loglar, botların artık bulamadığı URL’leri ortaya çıkarır.Log Analizini SEO Düzeltmeleri İçin KullanınLoglardan elde edilen bilgilerle şunları yapabilirsiniz: Sitemap’ten 200 olmayan URL’leri kaldırın Düşük değerli sayfaları noindex veya disallow yapın Canonical etiketlerin önemli sayfaları vurguladığından emin olun Stratejik sayfalara iç link ekleyerek tarama sıklığını artırın Tüm iç linklerin indekslenebilir URL’lere işaret ettiğinden emin olun Yeni ve güncellenmiş içerikler için tarama bütçesini serbest bırakın Kategori sayfalarının düzenli tarandığını doğrulayın SonuçLog dosyası analizi, gizli SEO sorunlarını keşfetmek ve tarama stratejinizi iyileştirmek için güçlü bir yoldur. Bu rehberi faydalı bulduysanız, başkalarının da faydalanabilmesi için sosyal medyada paylaşın!