Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası
AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

GA4 Custom Definitions ve Kullanım Alanları
Analytics’in son sürümü olan GA4, hem web sitesi hem de mobil uygulamada müşterilerin yaşam döngüsünü daha eksiksiz anlayabilir. GA4, Universal Analytics ile hala benzer birçok özelliğe sahip olsa da bu sürümde oldukça ilgi çekici değişiklikler de bulunuyor. Bunun en büyük örneği ise özel tanımlamalar. Elbette dimension ve metrik yapısını ilk defa GA4 ile görmeyeceğiz. Uzun bir süredir Analytics kullanıyorsanız, muhtemelen özel boyutlara zaten aşinasınızdır.Google Analytics'e bir hit gönderdiğinizde, bazı veriler otomatik olarak toplanacaktır. Toplanan veriler, kullanıcı tanımlayıcı bilgiler (kullanıcı kimlikleri vs) ve cihaz bilgileri gibi bilgileri içerir. Ayrıca, kullanıcının hangi içerikle etkileşimde bulunduğunu ve sitenizdeki/mobil uygulamalarınızdaki davranışlarını kaydeder.GA4 Dimension Kullanmanın FaydalarıAncak, web sitenize veya mobil uygulamalarınıza özel, toplamak istediğiniz başka veriler de olabilir. Burada dimensionlar devreye girer. Dimensionı basitçe tanımlamak gerekirse, verilerin bir parametresi veya özelliğidir. Bir ürünün, etkinliğin, kullanıcının, web sitesinin vb. bir özelliği olabilir. Ne olduğunu, nerede olduğunu, ne zaman olduğunu vb. daha iyi tanımlamamıza ve anlamamıza yardımcı olur.Örnek vermek gerekirse:Bir web sitesinde bir işlem gerçekleştiğinde bazı dimensionlar şunlar olabilir:İşlem KimliğiKupon KoduEn son trafik kaynağı Bir kullanıcı bir web sitesinde oturum açar ve olay giriş bilgilerini Google Analytics'e göndeririz. Bu etkinliğin dimensionları şunlar olabilir:Giriş yöntemiKullanıcı kimliği Bir ürün satın alınır. Dimensionları şunlar olabilir:Ürün adıÜrün KategorisiÜrün çeşidiÜrün boyutu Oturum açmış bir kullanıcı hesabını açar. Bir kullanıcının dimensionları şunlar olabilir:Kullanıcı kimliğiKayıt ülkesiGA4 Scope'larıFiyatlandırma planı GA4 property içinde, metrikleri de yapılandırabileceğinizi fark edeceksiniz. Dimension ve metrikler birbirine çok benzer, ancak bir fark vardır: Bir dimension ya event scope ya da user scope olarak bulunur ama metrik her zaman event scope olarak bulunur. Universal Analytics’ten aşina olduğumuz scope çeşidi azaltılmış olup, genel yapı event scope üzerine yoğunlaşmıştır. Öncelikle tüm bu scope’ların neler olduğunu inceleyelim. HitYalnızca (dimenisonın gönderildiği) belirli olay/hit için geçerlidir. Örneğin, Universal Analytics'e "trial başladı" etkinliğini gönderebilir ve bununla birlikte ek bir "fiyatlandırma planı" parametresi ekleyebilirsiniz. Bu dimension yalnızca "trial başladı" etkinliğine uygulanacaktır.Session Belirli bir oturumun tüm hitlerine uygulanır. Örneğin, oturum kimliği dimensionı gönderebilirsiniz ve bunu oturumun son olayı ile gönderseniz bile, önceki tüm olaylar (aynı oturumun) değeri alır. Bu, Google Analytics'in arka ucunda yapılır.UserBir kullanıcının tüm hitlerine uygulanır (hit bazlı bir etkinlik, sayfa görüntüleme, vb.). Örneğin, Kullanıcı kimliğini dimension olarak gönderirseniz, söz konusu oturumun tüm hitlerine ve o kullanıcı tarafından gönderilen gelecekteki tüm hitlere uygulanacaktır (GA çerezi aynı kaldığı sürece).ProductYalnızca belirli bir ürün için geçerlidir (Geliştirilmiş E-ticaret işleviyle izlenir). Aynı işlemle birden fazla ürün gönderseniz bile, her ürünün ürün kapsamındaki dimensionlarda farklı değerleri olabilir. Örneğin; “ürün boyutu”, “ürün rengi” vb. veriler için geçerlidir.GA4'te session ve hit scopeları artık mevcut değil ama Google, gelecekte GA4'e session scope ekleyeceklerini söyledi.Belirli bir sessionın tüm olaylarına bir dimension uygulamak istiyorsanız, o dimensionı her olayla birlikte göndermelisiniz (bu, kod (gtag) düzeyinde veya GTM'de yapılabilir). Ve uygulama, ilk etapta bu verilere nerede sahip olduğunuza bağlıdır. Bir çerezde, veri katmanında veya başka bir yerde olabilir.GA4'teki user scope dimensionlar, Universal Analytics'teki user scope dimensionlara benzer şekilde çalışır ancak bazı farklılıklar vardır:Universal Analytics'te, aynı sessiondaki her olaya (dimension ayarlanmadan önce bir olay gerçekleşmiş olsa bile) user scope bir dimension uygulanır. GA4'te User Property, tüm olaylara ancak o andan itibaren ileriye doğru ayarlanır. Aynı sessionın geçmiş olayları değiştirilmeyecektir.GA4'te user scope dimensionın nasıl yapılandırıldığı süreci değişti.Tek bir GA4 property içinde artık 25 adede kadar user scope dimension ekleyebilirsiniz.Bir parametreyi GA4 arayüzünde kullanmak istiyorsanız, o zaman dimensionı GA4 arayüzüne kaydetmeniz gerekir. Bu durumda yapmanız gerekenler şunlardır:Bir parametreyi custom definition olarak kaydedin ve istediğiniz olaylarla özel parametreler göndermeye başlayın.Burada sıranın önemi yok. Ama bunu hemen hemen aynı anda yapmalısınız. Parametreyi Google Analytics 4'e göndermeye başlar ve yalnızca dimension olarak kaydederseniz, örneğin 1 hafta sonra, raporlarınızda bu 1 haftalık veri eksik olacaktır. Çünkü ,dimensionın kaydı geriye dönük değildir. Ancak, ham veriler (ör. BigQuery'ye akış) bu parametreyi düzgün bir şekilde içerecektir.Öyleyse, “Dimension nasıl tanımlanır?” merak ediyorsanız, panelde bu dimension tanımlamalarını nasıl yaptığımıza bakalım.GA4 Dimension Nasıl Tanımlanır?GA4'te dimension tanımlamak için aşağıdaki adımları izleyebiliriz:Var olan GA4 hesabınızda “Configure” alanında bulunan “Custom Definitions” kısmına tıklıyoruz. Açılan sayfada “Create custom dimension” alanına tıklıyoruz.Oluşturmak istediğimiz dimension adını “Dimension name” alanına ekliyoruz.Kullanıcıya ait bir bilginin olmadığı, bir eventin parametresini tanımladığımız için scope Event olarak kalabilir.“Description” alanına tanımladığımız dimension için bir açıklama ekleyebiliriz.Son olarak “Event parameter” alanına dimension olarak ekleyeceğimiz parametreyi seçiyoruz.Bu tanımlamaları yapıp kaydettiğimizde, artık bu parametre için toplanan verileri oluşturduğumuz dimension ile raporlayabileceğiz.Ayrıca metrik tanımlamalarını da bu şekilde yapabiliriz:Custom definitions ekranından seçeceğimiz “Custom metrics” alanına tıkladığımızda “Create custom metrics” butonuna tıklıyoruz.Oluşturmak istediğimiz metrik adını ekliyoruz:Dimension tanımlamalarının aksine, burada scope seçemiyoruz. “Description” alanına tanımladığımız metriğin açıklamasını ekliyoruz:Daha sonra “Event parameter” alanına buraya hangi verinin akacağını ekleyeceğimiz bir parametre seçiyoruz.Ve son olarak, “Unit of measurement” alanında bu metriğin alacağı veri türünü seçiyoruz:Alacağınız tür, seçtiğiniz metriğe göre değişiklik gösterebilir. Bu metriği kaydettiğimizde artık verileri bu metrik adı ile raporlayabileceğiz.Unutmamak gerekir ki burada dimension ve metrik eklemek GA360 olmayan hesaplar için oldukça sınırlı. Tanımlayacağınız verileri doğru seçmek her zaman daha iyi analizler yapmanızda destek olacaktır.

Agile Proje Yönetimi ve Scrum Metodu Neden Önemlidir?
Agile proje yönetimi ve metodlarından birisi olan scrum metodunun neden önemli olduğunu anlayabilmek için ilk önce agile proje yönteminin ne olduğunu, tarihini ve buna bağlı olarak metodlarından birisi olan scrum metoduna duyulan ihtiyacı iyi analiz etmek, metodun gerekliliklerini ve nerede önem arz ettiğini anlamak gereklidir.Agile proje yönetimi ve scrum metodunun önemini uygulandığı yere ve zamana göre değerlendirmek en doğrusu olacaktır. Proje bazlı uygulanan bu yöntemler doğru anda ve doğru yerde uygulandığı zaman altın kıymetinde işler çıkmasına yarayacak ve kişilerin , kurumların gelişen dünyada güncel kalmasının önünü açacaktır. Bu da sadece yapılan projelerin kalitesini arttırmayacak aynı zamanda o projelerde çalışan kişi ve kurumları ciddi anlamda geliştirecektir.Agile Proje Yönetimi Nedir ? Agile proje yönetimi, proje yaşam döngüsünün ilk adımdan en son adıma kadar iterasyonu baz alıp tüm yaşam döngüsünü küçük parçalara bölerek ve bu adımların her birinde yeniden planlama ve kontrol yapılarak uygulanan bir proje yönetimi yaklaşımıdır. Birbirine bağlı ve iterasyonlu bu yaşam döngüleri yapılan projelerde hız ve verimliliği arttırmayı esas alır. Özellikle yazılım geliştirme projelerinde sıklıkla kullanılan agile proje yönetimi tarihsel proje yönetimlerinden farklı olarak doğrusal bir yol izlemez ve her proje adımında size değişiklik ve düzenleme yetkisi verir. Hataları ve zaman kayıplarını önleyen bu yöntemin temelinde karşılıklı güven, işbirliği isteği, yetkilendirme becerilerinin gelişmiş olması ve esnek olabilme, esnek kalabilme becerileri yatar. Alttaki görseldeki gibi sırasıyla planlama, uygulama, kontrol etme, geri bildirim alma, gözden geçirme ve devreye alma adımları uygulanan agile proje yönetimi, klasik proje yönetim uygulamalarından birbirine bağlı yaşam döngüleri olan ve iterasyonu baz alan sistemiyle ayrışır. Devreye alınan projenin yaşam döngüsü devreye alındığı gibi bitmez, yaşam döngüsü sıradaki projeye bağlanarak eski proje ile aynı adımları izler.Blogumuzun ileriki kısımlarında bu yöntemin ne kadar işe yaradığından bahsedeceğiz. Ama en azından agile proje yönetiminde sürekli bir kontrol mekanizması olmasından ve projelerin yaşam döngülerinin birbirine bağlanmasından , hataların daha az olduğunu veya yapılan hataların sonuçlarının yaşam döngüsü adımlarında kolayca geri döndürülebileceğini bu yöntemin işleyişinden söylemek mümkün.Scrum Metodolojisi Nedir? Peki agile proje yönetimi metodlarından birisi olan scrum metodolojisi nedir? Hemen cevaplayalım. Dünyanın sık ve hızla gelişmesiyle birlikte özellikle büyük ve hantal yapıdaki firmaların yeni düzene ayak uydurması zorlaşmış, müşteri beklentileri artmış, projelerin kapsamları ve amaçları genişlemişti. Buna bağlı olarak proje yönetimi zorlaşmış ve projelerde başarısızlıklar meydana gelmişti. Sonra birkaç kahraman ortaya çıktı. Ken Schwaber ve Jeff Sutherland tarafından 1990’ların başında geliştirilen scrum metodolojisi verimliliği tartışılmaya başlanan proje yönetimine yeni bir soluk getirmiştir. Elde edilen verilerden de fark edilebileceği gibi projelerdeki başarı oranı agile proje yönetimi ve scrum metodunun geliştirilmesinden sonra ciddi ivmelenerek artışa geçmiştir. 3 temel felsefe üzerine inşaa edilen scrum metodolojisinde bu felsefeler:Şeffaflık, projelerin düzgün ilerlemesi adına herkes tarafından hataların ve doğruların açıkça görülmesi anlamına gelmektedir. Gözlemleme, düzenli kontrol etmek ve Uyarlama ise yapılan değişikliklerin uyumlu olmasını sağlamak anlamına gelir. Scrum metodolojisinin ilk uygulandığı zamanlara kısa bir yolculuk yapmak istersek, bu metodoloji daha çok bilişim sistemlerindeki takımların proje bazlı işlerini optimize etmek için kullanılmıştır. Aşağıda dünyada kullanılan en klasik proje yönetim tekniği olan waterfall ile karşılaştırıldığında scrum metodolojisinin ne kadar önemli olduğu görülebiliyor. Bu farkın en büyük sebebi dünyadaki proje tanımlarının artık daha karmaşıklaşmış olmasıdır. Çünkü scrum metodolojisi kendi doğası gereği karmaşık ve belirsiz gereksinimlerin olduğu projeler için daha anlamlıdır. Ayrıca piyasa koşulları nedeni ile şirketlerin karlılığının arttırılmasında scrum metodolojisinin sağladığı faydalar ve değişen teknolojilere ayak uydurmaktaki esneklikler, scrum metodunu waterfall metodlara karşı üstün kılar. Üstteki grafikte görülebileceği gibi 2013 - 2017 yılları arasında büyük, orta ve küçük ölçekli projelerin waterfall ve agile scrum sistemlerindeki başarıya ulaşma oranları arasında ciddi farklar vardır. Özellikle proje boyutu büyüdükçe ve proje karmaşıklaştıkça scrum metodolojisinde yaşanan başarı scrum metodolojisinin karmaşık yapılarda ne kadar başarılı çalıştığının göstergesidir.Agile Proje Yönetimi Scrum Metodolojisi Nasıl İşler ve Nasıl Başarılı Olur?Agile proje yönetimi scrum metodolojisinin başarıya ulaşması için product owner olarak tanımlanan müşteri, konusuna hakim olmalı ve geliştirme ekibi yani scrum metodolojisini uygulayacak ekipler ile işbirlikçi bir tutum sergilemelidir. Takım üyeleri arasında hiyerarşik bir yapı olmadan herkesin fikirlerinin ve düşüncelerinin eşit şartlarda söylenebildiği ve eşit terazilerde tartıldığı ortamlar oluşturulmalıdır. Tüm rollerde kişiler sorumluluk sahibi olmalıdır ve fikirleri ile birlikte fark yaratmak istemelidir. Toplantıları düzenli olarak yapılmalıdır. Hızlı ve sürekli olacak şekilde müşterilerin önüne fikirler ve projenin geldiği nokta iletilmelidir. Bu şekilde projenin her adımında feedback alarak projenin gerçek amacına hizmet etmek kolaylaştırılmalıdır. Adımları genelde aşağıdaki gibi tanımlanır. Fakat tabi ki burada da scrum metodolojisinin kendi doğası gereği sürekli değişme ve gelişme olmuştur.Scrum metodolojisinde product owner görevi gereği ürün kapsamının - ki product backlog diye belirtilen ilk kısım- yönetiminden sorumludur. Product owner bir grup değil, bir kişidir. Scrum metodolojisinin ilk aşaması olan product backlog'taki maddeler projenin sağlıklı ilerlemesi için product owner tarafından net şekilde ifade edilmelidir. Scrum metodolojisinde bu maddeler için öncelik sırası belirlenmeli ve bu öncelik sırasına göre ekiplere gerekli briefler iletilmelidir. Sonraki aşamalarda çalışacak olan geliştirme ekibindeki kişiler product owner’ın yönlendirmesi ile hareket eder. Bu sebeple her ne olursa olsun sorumluluk product ownerdadır. Çünkü günün sonunda product owner scrum metodolojisinde projenin çıktılarını onaylayan kişi olarak konumlanır. Scrum metodolojisinin aşamalarından olan sprint backlog'taki görevi ise görevin kimin sorumluluğunda olduğunu ve o görevi tamamlamak için ekibin / ekiplerin ne kadar efor harcaması gerektiğini belirlemektir. Agile scrum metodolojisinde karşınızdakine katkınızın maksimumda olması beklenirken verimliliğiniz ise gitgide yükselmesi gerekmektedir. Agile proje yönetim sisteminin alt dalı olan scruma göre daha esnek olduğu söylenebilir. Başarıya ulaşmak için liderlik ekipleri desteklenir. Scrum metodu ise tüm işlevler arası takımları harekete geçirerek tüm takımlardan maksimum verim ve başarıyı almak ister. Tabi ki bu sistem başarılı ve kurallarına uygun bir şekilde işletilmelidir. Yoksa sistem çöker ve bu sistemin çökmesi şirketler adına kaos ile sonuçlanabilir. Bu nedenle scrum metodunu uygulayan kişilerin görevleri aynı zamanda bu sistemi doğru kavrayamayan şirketlere yol göstermektir. Çünkü yukarıda da gördüğümüz gibi scrum metodunu, işlevlerini, nasıl işlediğini kavrayarak geliştirebileceğiniz projeler eski temel proje yönetim sistemleri ile geliştirebileceklerinizden kat kat daha iyi olacaktır. Ayrıca süreye bağlı bir çalışma metodu olduğundan, çalışanların zamanları en efektif ve doğru şekilde planlanacak hem müşteri hem çalışan mutluluğu yükselecektir. Sonuç olarak scrum metodolojisi, müşteri ihtiyaçlarının değişiklik gösterdiği ya da gösterme ihtimali olduğu, ekiplerin yetkinlik anlamında kendi kendilerini organize edebildiği proje takımlarıyla, projenin kapsamı ele alınarak parçalara bölünmesi ve her parçanın ilmik ilmik işlenmesi ile hatasız sonuçlar ortaya çıkarabilme sanatıdır. Bu metodun bence en güzel tarafı ise geçmiş ile ilgilenmeyip mevcut koşullarda ve değişen dünya dinamiklerinde ne yapılması gerekiyorsa ekipçe planlanıp yapılmasıdır. Sonuçta kim son model telefon varken, 1990 model telefonu kullanmak ya da satın almak ister ki? Agile Proje Yönetimi ve Scrum Metodu Neden Önemlidir? konusunda yayınladığımız blog içeriğimizi faydalı bulduysanız, diğer insanlarında erişebilmesi için sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz.

Lazy Load: Web Sitesinin Yüklenme Performansı Artırın
Web sitesinin yüklenme hızını artırmak için, Google tarafından tavsiye edilen ve mutlaka kullanılması gereken lazy-loading konusunu ele alacağız. Site performansını artırmak için, sayfanın içerisinde yer alan resimlere ve/veya videolara uygulanacak yöntem sayesinde, ilk sayfa yükünü (initial page payload) ve yüklenme süresini (load time) azaltan lazy load özelliği kullanılmalıdır.Bu içerikte "Lazy load nedir?", "Avantajları ve dezavantajları nelerdir?" ve "Neden lazy load tercih edilmeli ve nasıl uygulanabilir?" gibi pek çok soruya yanıt bulacaksınız.Lazy Load Nedir?Türkçe karşılığı tembel yükleme olan lazy load, web sayfası yüklenirken kritik olmayan görsellerin ve videoların sonradan yüklenmesini sağlayan teknik bir yöntemdir. Kritik olmayan kaynaklar ihtiyaç olduğu zaman ya da sırası geldiğinde yüklenir. Tembel yükleme isteğe bağlı olarak yapılmakta ve doğru kullanıldığında web sayfasına olumsuz etkisi bulunmamaktadır.PageSpeed Insights aracı, web sayfanızın mobil ve masaüstü cihazlarda performansını artırmak için size bazı önerilerde bulunmaktadır. Bu öneriler arasında bazen “kritik olmayan” (non-critical) veya “ekran dışı görseller”in (off-screen) ertelenmesi gerektiğine dair uyarılar sayılabilir. İşte PageSpeed Insights tam bu noktada web sitesinde yer alan görsellere lazy load tekniğinin kullanılması gerektiğini belirtmektedir.Herhangi bir web sitesini ziyaret ettiğinizde aşağıda yer alan olaylar ile karşılaştıysanız yüksek ihtimalle lazy load kullanılan bir sayfayı ziyaret etmişsinizdir.Ziyaret ettiğiniz sayfada kaydırma yaptıkça içerik geliyorsa,Ekranı kaydırdıkça görüntü netleşiyor ve gerçek görüntü yükleniyorsa,İsteğe bağlı tembel yükleme kullanılan görsel sırası geldiğinde aniden ortaya çıkıyorsa.Resimlerin geç yüklenme tekniğini özellikle başta e-ticaret web siteleri olmak üzere birçok web sitesi kullanmaktadır. Medium web sitesinde, yer tutucu tekniği kullanılmakta, bu teknikte asıl görselin yerine boyut olarak daha düşük bir görsel ekleniyor ve ekran kaydırmaya başladığında asıl görsel yerini alıyor.SEO İpucu: Lazy-loading özelliğinin, ekran açıldığında yer alan ilk görsellere değil, ekranın dışında yer alan görünmeyen görsellere uygulanması gerekmektedir. Web Sayfalarında Neden Lazy Load Kullanılır?Web sayfalarında yer alan resimler ya da videoların sayfanın geç yüklenmesine neden olmasını önlemek ve performansı iyileştirmek için lazy load kullanılır. Lazy load kullanılmasındaki amaç:Bir web sayfası yüklenirken gereksiz yere veri tüketilmesini ve kullanıcının belki de hiç görmeyeceği görsellerin indirilmesini önlemek.Web sayfasında yer alan her kaynak için sayfa yüklenirken tekrardan sunucu isteğinde bulunulmasını ve site performanının düşmesini önlemek. Tarayıcının kod içeriğini anlaması, çözmesi ve içeriğe görseli yerleştirmesi için gereken donanımsal kaynakların boşa harcanmasını önlemek.Lazy load kullanmanın avantajları:Web sitenizde görsel içeriklerinizi çevrimiçi olarak optimize etmek istediğinizde tembel yükleme kullanmak bellek kullanımını azaltır ve iyi bir kullanıcı deneyimi yaşatır.Web sayfasında gereksiz yere kod yürütülmesinden kaçınılır. Sebebi ise içeriğin sırası geldiğinde yüklenecek olmasıdır.Web site sahipleri için sunucuya yapılan istek azaldığından kaynak maliyetini azalır.Lazy load kullanmanın dezavantajları:Web sitesi kurulduktan sonra görsellere lazy-loading uygulamak için eklenecek kod satırları kodu yorumlarken kafanızı karıştırabilir.Yanlış kullanımı içeriğinizin arama motorlarında yer almasını engelleyebilir.Resimlere ve Videolara Lazy Load Nasıl Uygulanır?Web sayfasında yer alan görsellere lazy-loading özelliğinin uygulanması için farklı yöntemler bulunmaktadır. Modern web tarayıcıları, web sayfalarında yer alan görsellere ve videolara tarayıcı düzeyinde lazy-loading işlemi uygulanır. Eski tarayıcılarda lazy load tekniğini kullanmak için yardımcı javascript kütüphaneleri bulunmaktadır.Tarayıcı Düzeyinde Tembel Yükleme Nedir?Web sayfaları için tarayıcı düzeyinde tembel yükleme, modern tarayıcıların arka planda yerleşik olarak tembel yüklenme özelliğinin kodlanmış olması anlamına gelir. Modern tarayıcılar, chromium destekli olan Chrome, FireFox, Edge ve Opera gibi tarayıcılarda aktif olarak kullanılmaktadır.Örneğin, modern tarayıcılarda görünüm alanının altında yer alan görsellerin daha düşük bir önceliğe sahip olarak yüklenmesini sağlamak için, img ve iframe elementlerine loading özelliğini eklemeniz yeterli olacaktır.Yukarıda yer alan loading özelliği ile modern tarayıcılar için web sitenizin kaynak koduna fazladan bir kütüphane eklemenize gerek kalmıyor.Resimler İçin Lazy Load KullanımıHTML’de görüntülerin web sayfasında yer alması için iki yöntem kullanılır. Resimler web sayfalarına CSS ile background-image ya da image elementi ile yüklenir. Her iki görsel yükleme yöntemi için lazy load özelliğinin nasıl uygulandığını inceleyelim.İmage Elementi İçin Lazy Load KullanımıHTML’de satır içi olarak geçen elemente lazy load özelliği eklenirken, modern tarayıcı düzeyinde lazy load ya da lazy load için JavaScript kütüphanelerinden faydalanabilirsiniz. Eski tarayıcılar için ise JavaScript kütüphanelerinden faydalanabilirsiniz.Background İmage İçin Lazy Load KullanımıBazı web sitelerinin bazı görselleri CSS yardımıyla arka plan resmi olarak kullanılır. Bu durum SEO açısından pek tavsiye edilmemektedir ve SEO çalışmalarında dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Bu durum için en iyi çözüm arka plan resminin yerine, sırası gelince orjinal resim ile yer değiştirmek üzere, boyut olarak çok daha küçük bir görselin yüklenmesidir.Videolar İçin Lazy Load KullanımıGörsel medyalarda olduğu gibi video içeren web sayfalarında da videoların geç yüklenmesi sağlanabilir. Bu yöntem için en iyi kullanım yöntemi, videoların kullanıcılar tarafından aktif edilmesidir. Google’ın Lazy Load'a Bakış AçısıGoogle, web sayfasında ekran dışında kalan görsellerin geç yüklenmesine çözüm olarak lazy-loading kullanımının performans ve kullanıcı deneyimini artırma konusunda en iyi uygulamalar arasında yer aldığını söylüyor. Fakat bu teknik yanlış kullanıldığında içeriğin Google’da gizlenmesine sebep olacağı da söylenmektedir.Googlebot’un web sayfasındaki tüm içeriği görebilmesi için, içeriğin görüntülenme sırası ekrana geldiğinden emin olunuz.WordPress Web Siteleri İçin Lazy Load Eklenti ÖnerisiWordPress web site sahipleri için Google tarafından yayınlanan native lazy load (yerel tembel yüklenme) eklentisini kullanmanızı tavsiye ederiz. Eklentiyi web sitenize ekledikten sonra ek bir işlem yapmanıza gerek yoktur. Web sitenizde yer alan tüm görsellere ve iframe’lere otomatik olarak loading=”lazy” özniteliği eklenecektir.Bu basit ve kullanışlı eklenti sayesinde, Googlebot’un web sitenizde yer alan ve lazy-loading uygulanmış görsellerin sorunsuz olarak dizine eklenmesi sağlanacaktır. Lazy Load Nasıl Kurulur?Lazy load kurulumu web sitenizin alt yapısına göre değişiklik göstermektedir. WordPress web sitesine sahipseniz, ekran dışındaki resimleri ertelemek için Lazy Load'u aşağıdaki adımları izleyerek kurabilirsiniz.WordPress yönetim paneline giriş yapın,Eklentiler > Yeni Ekle butonuna tıklayın,"Eklentileri ara..." alanına "Native Lazyload" yazınEklentiyi yüklemek için "Şimdi Yükle" butonuna tıklayın,Kurulum tamamlandıktan sonra, "Etkinleştir" düğmesine tıklayın.İşte kurulum bu kadar kolay! Wordpress web sitesini optimize etmek için kurduğunuz bu eklenti, sizin yerine her şeyi otomatik olarak halledecektir.Web sitesi CMS altyapılı değilse, lazyload kurulumu yapmak için sitenizin etiketleri arasında kullanmak istediğiniz lazyload kütüphanesinin JS dosya URL'ini ekleyiniz. Daha sonrasında görselinizin class'ına "lazyload" yazmanız yeterlidir. SonuçLazy load özelliği dikkatli ve doğru kullanıldığı zaman, lazy-loading uygulanmış resimler ve videolar, web sayfasının ilk yüklenme süresinde ve sayfa yüklenirken indirilen dosya boyutunu azaltabilir. Web sitesini ziyaret eden kullanıcılar, içerikte bazen alt sayfalara kadar kaydırmadan siteyi terk edebilir. Tembel yüklenme kullanılmayan sitelerde ekranın aşağısında kalan görsellerde indirildiğinden, gerek ağ isteği ve kaynak kullanımına yol açar.Web sayfasında çok fazla görsel yer alıyorsa, web sitenizin PageSpeed Insights tarafında performansını iyileştirmek için lazy load kullanımı oldukça iyi bir tekniktir.Lazy load nedir? konusunda yayınladığımız blog içeriğimizi faydalı bulduysanız, diğer insanlarında erişebilmesi için sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz.

E-Ticarette Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik, e-ticaret için de göz ardı edilebilir bir faktör değildir, olmamalıdır. Çevresel sürdürülebilirliğin artan eğilimi, insanlığın kapitalizmin “büyü ya da öl” emrinin yıkıcı doğasıyla savaşma refleksidir. E-ticarette sürdürülebilirlik kavramı iş modellerinden ambalaj ürünlerine kadar değişebilir ve bu durum yeni nesilin daha çok rol üstlenmesi ile birlikte önümüzdeki yıllarda giderek daha önemli hale gelecektir.Çevre ve sürdürülebilirlik bilinci, global e-ticarette uzun zamandır bir trend olmuştur. Tüketicilerinden gelen artan sürdürülebilirlik taleplerini başarıyla karşılamak amacıyla, online perakendeciler bir süredir kurumsal sosyal sorumluluk ve tedarik zincirinde çevre dostu yaklaşımlar gibi konular üzerinde kafa yoruyorlar.Bu yazıda şunları ele alacağız:Sürdürülebilirlik Nedir?E-Ticaret Sektöründe SürdürülebilirlikYeni Nesilin Sürdürülebilirliğe BakışıÖrnek MarkalarSürdürülebilirlik Nedir?Son yıllarda giderek daha fazla duymaya başladığımız kavram olan “sürdürülebilirlik”, isminden de anlaşılacağı üzere tüm dünyada bütün canlıların sürekli var olabilmesini sağlamayı amaçlıyor. Yani nihai hedef, bugünkü yaşam konforumuzdan ödün vermeden ve gelecek kuşakların da en az bizim kadar istifade edebileceği, kaynaklarını kontrollü bir şekilde kullanabileceği, içinde sağlıklı ve mutlu yaşayabileceği bir dünya inşa etmektedir. Bunun için de yapılan her çalışmanın doğa ile uyumlu olması esastır. Bu çalışmalara E-Ticaret’te dahildir. Bireysel ve kurumsal düzeydeki hiçbir çalışma, doğanın dengesinin bozulmasına sebebiyet vermemeli; aksine bu dengenin kalıcı olmasına doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunmalıdır. A. E-Ticarete BaşlarkenE-Ticaret 90’lı yıllardan itibaren Dünya genelinde hızla yaygınlaşmıştır. Türkiye’de ise, özellikle son 20 yıldır popüler hale gelmiştir. Haliyle bunun getirisi olarak büyük bir alışveriş sirkülasyonu olduğu için atık maddelerde de artış olmuştur. Kargo kutuları, sarılan plastik poşetler, kargo firmalarının kendilerine özel bastırdıkları plastik paketler vs., bunlar büyük bir çöp yığını olarak geri dönüş sağlamaktadır. Böyle bir durumda klasik ticaret yapıp da e-ticarete dönen firmalar artık doğa dostu E-Ticaret konusuna daha fazla eğilim göstermiş, sürdürülebilirlik konusunda daha da temkinli olmaya başlamak durumunda kalmışlardır.B. Dünya Genelinde SürdürülebilirlikDoğayı korumak ve Dünya'da sürdürülebilir yaşamı sağlamak için insanlığa bilim insanlarından geniş katılımlı bazı çağrılar ve uyarılar olmuştur. Bu çağrılar ve uyarılar, insanlığı doğaya zarar vermemek için köklü değişiklikler yapmaya ve acil önlemler almaya çağırıyor. Sürdürülebilir yaşamı sağlayabilmek ve destekleyebilmek uluslar açısından kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu nedenle uluslar, ekonomik kalkınmayı sürdürürken çevreye zarar verecek eylemlerden kaçınmalı ve sürdürülebilir kalkınma için stratejik planlar geliştirmelidir. Sürdürülebilir kalkınmanın aciliyeti tüm dünya için her geçen gün daha çok artış göstermektedir. Birçok uluslararası kuruluş da sürdürülebilirlik konusunda çaba göstermektedir. Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi bazı uluslararası kuruluşlar, ulusların sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için harekete geçmiş ve çeşitli stratejiler ve politikalar geliştirmişlerdir. Avrupa 2020 stratejileri kapsamında Avrupa Komisyonu üç ana büyüme önceliği belirlemiştir. Bu büyüme önceliklerinden biri de "Daha verimli, daha yeşil ve daha rekabetçi bir ekonomiyi teşvik eden sürdürülebilir büyüme." olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler (BM) tarafından daha kapsamlı bir adım atılmıştır. BM, 2000 yılında Binyıl Kalkınma Amaçları'nı (MDG- Millennium Development Goals) belirlemiş ve 2015'te bu hedefleri Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDG – Sustainable Development Goals) olarak genişletmiştir. SDG'ler, ulusların sürdürülebilir kalkınmayı başarmaları için en kapsamlı eylem olarak kabul edilmektedir. Bu amaçlar, Dünya Bankası (The World Bank Group, 2017) ve Uluslararası Para Fonu (IMF, 2020) tarafından da finansal olarak desteklenmektedir. Eylül 2015'te BM, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin (Agenda for Sustainable Development) temel bileşenleri olarak 17 SDG'yi kabul etmiştir. Bu SDG'ler, 2015 yılının sonunda sona ermiş olan Binyıl Kalkınma Hedeflerinin genişletilmiş versiyonlarıdır. BM'nin tüm üyeleri SDG'leri kabul ederek sürdürülebilir kalkınmanın üç boyutunu (çevresel, sosyal ve ekonomik kalkınma) da içeren sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için harekete geçmeyi kabul etmiştir.C. Karbon Ayak İzinin AzaltılmasıÖzellikle de tedarik ve kargoların taşınması sürecinde (araba ya da uçakla taşındığı için) fazlasıyla fosil yakıt kullanılmaktadır. Fosil yakıtların kullanımı da karbon ayak izinin artmasına sebep olmaktadır. Karbon ayak izinin azaltılması küresel ısınmanın durdurulmasına ve azaltmasına da ön ayak olur. Karbon ayak izinin azaltılmasına ön ayak olan firmalara, daha doğrusu Türkiye’deki firmalara verilebilecek en iyi örnek belki de Yemek Sepeti’dir. Her gün neredeyse milyonlarca sipariş alan, neredeyse milyonlarca satış yapan bu Web sitesi plastik çatal ve kaşığı kaldırmıştır. Böylece büyük çapta oluşan plastik çöpün önüne geçilmesi sağlanmıştır. Karbon ayak izini azaltmaya yönelik önemli adımlardan birini atan bir diğer firma ise Koton’dur. Koton, karton kutuları çeşitli doğa dostu ve sürdürülebilir şekilde kullanmaya çalışmıştır. Bu da karbon ayak izinin azaltılmasına sebep olmuştur. LC Waikiki ise karton kutuları çocuklar için oyuncağa dönüştürme projesini başlatmıştır. Kendi Web sitelerinden naklen;‘’LC Waikiki yeni projesiyle çocukların gönlünü kazanmak için hazırlanıyor. Firmanın E-ticaret Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş’in LinkedIn hesabından yaptığı paylaşıma göre, LC Waikiki kargo kutuları artık oyuncağa dönüşecek.Yaptığı projelerle çocuklar başta olmak üzere müşterilerinin gönlünü kazanmış olan LC Waikiki, yeni kampanyası ile çocukları sevindirmeye hazırlanıyor. Dikkat çekici e-ticaret kampanyalarına imza atan marka, kargo kutularını çocuklar için birer oyuncağa dönüştürüyor.Şu an konuyla ilgili bir detay bulunmasa da LC Waikiki E-Ticaret Genel Müdürü Ömer Yiş, LinkedIn hesabından yaptığı paylaşımda projeyle ilgili bazı ipuçları vermekte.D. Yeni Nesil 70’lerde Hippi akımının etkisiyle doğaya karşı saygılı olma, sürdürülebilirlik konuları yavaş yavaş insanlar arasında yayılmaya ve duyulmaya başlamıştır. 90’larda ise E-Ticaretin Dünya genelinde yaygınlaşmasından sonra e-ticarette sürdürülebilirlik konusu hakkında da konuşulmaya başlanmıştır. 90’larda doğan Y kuşağı kendinden önceki kuşaklardan (Baby Boomer ve X kuşaklarından) daha bilinçli ve hassasiyetlidir. Sonrasında gelişen ekonomik krizler, doğa katliamları (bkz. Amazon ormanlarının tahribatı, küresel ısınmadan ötürü eriyen buzullar, Avusturalya ve diğer ülkelerde çıkan yangınlar vs. vs.) Z kuşağının sürdürülebilirlik konusunda daha da dikkatli olmasını sağlamıştır. Ayrıca internetin- tabiri caizse- içinde doğan Z kuşağı için internetten alışveriş normal alışverişin yerini tutmaya hatta ondan daha da önde olduğu için e-Ticarette sürdürülebilirlik oldukça önemli bir hale gelmiştir. Bu yüzden gençlerin sürdürülebilir e-ticaret yapan firmaları tercih etmeleri daha olasıdır. Bunu bilen ve klasik ticaretten e-ticarete yönelen veya direkt e-ticaretle başlayan firmalar sürdürülebilirliğe yönelmişlerdir. Bu hem ticari bir hamle, hem de doğaya saygının göstergesidir.E. Türkiye’de Sürdürülebilir E-Ticaret Türkiye’de E-Ticaret Yaklaşık 20 küsur yıldır var olagelmiştir. Ama insanların başlangıçta ‘’internete güvenmemesinden’’ ötürü çok fazla geliştiğini söyleyemeyiz. E-ticaret Türkiye’de yaklaşık son 5 yıldır gelişmiş ve satışlar artmış durumdadır. Özellikle Korona Virüs ile gelen Pandemi ile tüm Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de satışlar pik noktasına ulaşmıştır. Dünya’da uzun süredir var olan ve Türkiye’de nispeten daha yavaş gelişmiş olan e-Ticaret, Türkiye’de daha geç gelişmeye başladığı için e-Ticarete atılan klasik ticaret yapan firmalar ya da yeni açılıp e-Ticaret yapan firmalar bu duruma hızla uyum sağlamaya ve gelişmeye çalışıyorlar.Örnek MarkalarTürkiye’deki sürdürülebilir e-Ticarete örnek olan bazı firmalar şöyle sıralanabilir:E-BebekTürkiye’de sürdürülebilirlik dendiği zaman akla gelen ilk firmadır desek yanılmış olmayız. Çünkü Türkiye’de sürdürülebilirliğin öncülerindendir, hatta ilk yapan firmadır.Sertaç Doğanay’ın Instagram’da yaptığı paylaşıma göre firma ‘’deterjan dolum merkezleri’’ ile ilgi çekiyor. Sistem şöyle işliyor; öncelikle büyük mağazalara içi deterjan dolu büyük kutu benzeri sistemler geliyor. Dediğimiz gibi içleri deterjan dolu ve isteyen müşteriler deterjan kutularını ile gelip buralardan deterjan doldurup gidebiliyor. Hem de marketlerde satılanlardan daha uygun fiyatlara. Böylelikle hem insanlar deterjan ihtiyaçlarını uygun fiyata karşılamış oluyor, hem sürekli aynı deterjan kutusunun doldurulup kullanılması sebebiyle daha fazla plastik deterjan kutusu üretilip de doğaya zarar verilmemesi sağlanıyor, hem de sürdürülebilir ve doğa dostu bir ticaret anlayışıyla konumuza da uygun hale geliyor. Mavi Mavi ise sürdürülebilirlik konusunda yeni bir adım atarak iade edilen ürünleri yeni poşete koymak yerine yapıştırılabilen alanı olan poşete geçmiştir. Bu şekilde poşet kullanımını en aza indirerek sürdürülebilirliğe bir adım atmıştır. Ayrıca Mavi sürdürülebilir bir gelecek için ‘Mavi Dönüşüm’ projesine başladı. Geri dönüştürülmüş şişeler Mavi’nin otuz yılı aşkın uzmanlığıyla Jean oldu. Mavi, iki yıl önce hayata geçirdiği All Blue sürdürülebilirlik stratejisini ‘Mavi Dönüşüm Başladı’ söylemiyle ileriye taşıdı. Marka, sürdürülebilir bir gelecek için doğaya saygılı ürünler geliştirmeye devam ederken, plastik şişelerin geri dönüştürülmesiyle elde edilen Repreve karışımlı kumaşlarla Mavi Sport koleksiyonunu tasarlayarak devrim niteliğinde bir çalışmaya imza attı. Mavi, Jean’in hikâyesini yeniden yazarak tam 593.750 pet şişeyi Jean’e dönüştürdü. Jean’lerin her birinde toplam 8 adet pet şişe kullanıldı. Üstelik bu Jean’ler son derece üstün kalitede.Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz: ‘İnovasyon ve teknolojiden güç alarak denimi dönüştürüyor ve 2030 yılına kadar tüm denim koleksiyonumuzun sürdürülebilir All Blue ürünlerinden oluşmasını amaçlıyoruz. Doğaya saygılı, sürdürülebilir, kaliteli ve döngüsel ekonomi odaklı ürünler tasarlayarak oluşturduğumuz All Blue koleksiyonumuz ile değişen tüketici taleplerine yanıt veriyor ve aynı zamanda tüketim alışkanlıklarının değişmesine de öncülük ediyoruz. Denimde yarattığımız inovasyonun en iyi temsilcisi olan All Blue koleksiyonunda daha az enerji, su, kimyasal kullanıyor; organik, geri dönüştürülmüş ve ileri dönüştürülmüş malzemeler tercih ediyoruz.’ söylemiyle, markanın sürdürülebilirliğe son derece önem verdiğini kanıtlamıştır. Sürdürülebilirlik konusunda öncü duruşunu kanıtlamış Mavi’nin gördüğümüz bir yeniliği de kargo poşetlerinde oldu. Firma gönderdiği ürünleri iade etme ihtimalinin olduğunu bildiği için poşetleri tekrar kullanılabilir hale getirmiş ve ayrı bir kapama yeri eklemiş. Bu sayede ürününüzü iade etmek istediğinizde aynı poşete koyup sanki yeni bir poşetmiş gibi kolaylıkla kapatabiliyorsunuz. LC WaikikiLC waikiki ise bir diğer sürdürülebilirlik yöntemlerini deneyen firmadır. Kendi Web sitelerinde geçen ‘’Doğa dostu, organik ve sürdürülebilir Green Koleksiyonu’’ ismindeki koleksiyonlarıyla sürdürülebilirlik yolunda emin adımlarla ilerlediklerini ve yerlerini aldıklarını göstermişlerdir. İyi giyinmek kadar iyi ve temiz bir havanın solunmasının, temiz ve kaliteli suya ulaşımın, iyi koşullarda çalışmanın herkesin olduğunun ne kadar önemli olduğunu da belirterek devam etmişlerdir. ÇEVKO kapsamında da çeşitli çalışmalar yaparak doğayla iç içe olduklarını belirtmişlerdir. Aynı zamanda insanlar kadar hayvanlara da değer verdiklerini göstermek adına ürünlerini hayvan dostu olarak üretmiş ve bu konuyla ilgili sertifikalar da almışlardır. Marketing Türkiye’nin yaptığı son habere göre kargo kutularını oyuncağa çevirmeyi hedeflediklerini öğrendik. Şu an konuyla ilgili bir detay bulunmasa da LC Waikiki’nin E-ticaret Genel Müdürü Ömer Barbaros Yiş‘in LinkedIn hesabından yaptığı paylaşım, projeyle ilgili bazı ipuçları veriyor.Boyner GrupDiğer örnek verebileceğimiz marka ise Boyner’dir. Kendi Web sitelerinde doğa dostu sürdürülebilirliğin ne kadar önemli olduğunu, insan onuruna yakışan iş ortamını Boyner Grup bünyesinde çalışan her çalışana sağladıklarını vb. gibi konulara değinmişlerdir. Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Sosyal sorumluluk faaliyetlerini 4 ana başlık altında toplamışlardır. Bunlar; ‘’Toplumsal Etki, Çevresel Etki, İşyerinde Demokrasi, Değer Zincirimiz’’ olarak sıralanmaktadır. Web Sitesinde naklen; ‘’İnsan onuruna yakışan iş ortamları, iş yerinde demokrasinin tesisi, çevre dostu uygulamalar, sürdürülebilir tedarik zinciri, topluma yatırım ve müşteri mutluluğu ana başlıkları altında topladığımız sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi, iç ve dış paydaşlarımızın, sürdürülebilirlik politika ve uygulamalarımıza katılımını sağlayacak, katkı ve değerlendirmelerini alacak platformlar yaratarak gerekse üye olduğumuz platformlar üzerinden diyaloğa geçerek planlıyor ve uyguluyoruz. Sürdürülebilirliği tüm değer zincirimizde yaygınlaştırmak için 2013 yılından bu yana tedarik zincirimizde de farkındalık yaratan eğitimler, danışmanlık hizmeti, denetim faaliyeti ve düzenleyici aksiyon planları ile etkimizi yaygınlaştırıyoruz.’’ şeklinde bir yazıyla sürdürülebilirliğe son derece önem verdiklerini göz önüne sermişlerdir. Ayrıca web sitesinin ilgili bölümlerinde 2008 yılından 2020 yılına kadar olan sürdürülebilirlik raporlarını da ekleyerek ne derece şeffaf olduklarını göstermişleridir.E-ticarette sürdürülebilirlik konusunda yayınladığımız blog içeriğimizi faydalı bulduysanız, diğer insanların da erişebilmesi için sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz.

Kullanılmayan CSS'leri Kaldırın Uyarısının Çözümü
Arama motoru algoritmalarındaki güncellemeler daha başarılı bir kullanıcı deneyimi sağlamak için pek çok metriği ve teknik altyapıyı önemli hale getirmiştir. 2015 yılından 2022 yılına kadar geçen süreçte kullanıcıların mobil ve tablet kullanımları önemli ölçüde artış gösterirken, masaüstü ve laptop kullanımları azalmıştır. Bu durum özellikle yüksek boyutlu sayfa kaynağına sahip sitelerde başarısız kullanıcı deneyimlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.Örneğin, mobil cihazlardan web sitesini ziyaret eden kullanıcılar yüksek boyutlu görsel, kullanılmayan CSS ve JS dosyalarının yer aldığı web sitelerini yüklerken, aşırı bir kaynak tüketimi ve vakit kaybı yaşamaktadır. Zira bu gibi web sitelerinin açılma süreleri ve site hızları kullanıcılara yetersiz bir deneyim yaşatmakta ve kullanıcı ilgili siteye arama motorundan eriştiği için, arama motorlarının da imaj kaybı yaşamasına neden olmaktadır.Bunun farkında olan arama motorları, algoritmalarındaki son güncellemelerle beraber, web sitesinin hızına ve kaynak tüketimine önemli ölçüde dikkat etmeye başlamıştır. Web site sahipleri ise bu durumu optimize edebilmek için, Pagespeed ve GTMetrix gibi ölçüm araçlarıyla, web sitelerinin hızlarını ve kaynak tüketimlerini analiz ederek, optimizasyonlarını bu minvalde güçlendirmişlerdir.Pagespeed Sayfa Hızı AnaliziWeb sitesini optimize ederken kullanılan en önemli performans araçlarının başında, hiç şüphesiz Pagespeed ve GTMetrix araçları gelmektedir. Özellikle Pagespeed, Google tarafından geliştirilen ve web sitelerinin başarılı bir kullanıcı deneyimi önünde engel teşkil eden hız metriklerini bizlerle paylaşmaktadır.Pagespeed tarafında yapılan analizlerde web site sahiplerinin sıklıkla karşılaştığı ve çözümü konusunda çoğu zaman başarısız oldukları metriklerden bir tanesi ise kullanılmayan CSS dosyalarının kaldırılmasıdır.Ne yazık ki Pagespeed ve GTMetrix araçları, kullanılmayan CSS dosyalarında hangi satırların aktif bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını bizlerle paylaşmamakta, sadece tahmini tasarruf oranlarını ve dosyaları bizlere sunmaktadır. Bu uyarı ise, tek başına bu problemi çözmek için yeterli olmamaktadır.Kullanılmayan CSS Dosyaları Nedir?Günümüz modern web programcılığı teknolojilerinde, birçok developer sıfırdan HTML & CSS kodlamak yerine, hazır kütüphaneleri tercih etmektedir. Boostrap, Tailwind gibi kütüphaneler bu yapılara örnektir. Hazır CSS kütüphanelerinin farkı ise; pek çok buton, navbar, grid yapı, görsel ve tasarımsal komutu, belirli classlar altında tek bir kütüphanede toplamalarıdır. Bu sayede web site geliştiricileri, her bir yapı ve modül için ayrı ayrı CSS komutu yazmak yerine, ilgili HTML elemanına class vererek tüm stil ve CSS düzenlemelerini rahatlıkla kullanabilir. Örneğin bir butona çeşitli renk ve radius stilleri, hover efektleri vermek için pek çok satır CSS kodu yazmak gerekirken, ilgili komut ve satırlar hazır kütüphanede yer aldığı için tek bir class vererek istenilen stil düzenlemeleri elde edilebilir.Her ne kadar hazır CSS kütüphaneleri, geliştiriciler için oldukça pratik olsa da web sitesindeki sorgu ve kaynak tüketimlerini artırdığı için SEO taraflı düzenlemelerde bazı sorunlara yol açabilmekte. Örneğin bootstrap kütüphanesini web sitenize dahil ettiğinizde, içerisinde yer alan 16 farklı buton stilinden sadece 1 veya 2 tanesini aktif olarak web sitenizde kullanabilirsiniz. Bunun dışında kalan 14 buton stili, aktif bir şekilde kullanılmadığı halde CSS dosyasında yer almaya ve sayfanın kaynak tüketimini artırmaya devam eder.İşte bu durumlarda PageSpeed gibi hız ölçümü yapan performans araçları, web sitesinde aktif bir şekilde kullanılmayan CSS dosyalarının yer aldığını bizlere bildirir ve bununla ilgili optimizasyonları yapmamızı ister.Kullanılmayan CSS Dosyaları Nasıl Tespit Edilir?Web sitesinde yer alan ve kullanılmayan CSS satırlarını tespit etmenin birkaç farklı yolu bulunmaktadır. Bunun için purgeCSS gibi modüller kullanabilir veya manuel olarak sayfa incelemesinden bu satırları görebilirsiniz.Kullanılmayan CSS dosyalarını tespit etmek için öncelikle yapmanız gereken, sayfaya sağ tıklayarak "İncele/Inspect" seçeneğine tıklamanızdır.Ardından açılan pencerenin sağ tarafında bulunan üç noktaya tıklayarak More Tools > Coverage seçeneğine tıklayınız.Aşağı tarafta açılan kısımda bir record butonu göreceksiniz. Bu butona tıklayarak sayfayı CTRL + F5 veya Command + F5 ile yenileyiniz. Sayfa yenilendikten sonra aşağıya pek çok CSS ve JS dosyasının geldiğini göreceksiniz.Bu kısımda sağ tarafta yer alan oranlar, ilgili CSS dosyasında sayfa yüklendiği anda kullanılmayan oranı göstermektedir.Herhangi bir CSS dosyasının üzerine tıkladığınızda ise ilgili dosya pencerede açılmakta ve yine kullanılmayan CSS satırlarını kırmızı renkte, aktif şekilde kullanılanları ise mavi renkte görüntüleyebilirsiniz.Bu kısımda önemli olan detay, hangi kodun farklı sayfalarda kullanılıp kullanılmadığı, hangi satırların ise mobil ve tablet cihazlarda aktif olduğunu belirlemektedir.Kullanılmayan CSS Dosyaları Nasıl Kaldırılır?Web sitesinde yer alan ve kullanılmayan CSS satırlarını nereden görebileceğimizi öğrendik. Ancak burada önemli olan kısım, hangi CSS satırının gerçekten kullanılıp kullanılmadığını iyi analiz edebilmektedir. Çünkü bazı CSS satırları, mobil ve tablet cihazlarda yer alabileceği gibi farklı sayfalar için yazılan CSS satırları tek bir dosyada toplanmış olabilir.Bu yüzden öncelikli olarak CSS satırlarındaki hazır kütüphane kodlarından kullanılmayınları bir kenara kopyalayarak, ardından sitenin hizmet/servis, kategori, ürün, iletişim gibi sayfalarına gezmeli ve her sayfada yukarıda paylaştığımız coverage işlemini gerçekleştirmelisiniz.Bu işlemin yanı sıra inspect kısmında yer alan cihaz seçim alanından web sitenizin mobil ve tablet görünümlerine geçiş yapmalı ve yine aynı şekilde tüm sayfaları ziyaret ederek, kullanılmayan CSS satırlarını bir kenara kopyalamalısınız.Son aşamada ise kopyaladığınız tüm CSS satırları içerisinde ortak olan ve aktif bir şekilde kullanılmayan CSS satırlarını temizleyebilirsiniz.Not: Tüm bu işlemleri web sitenizin test sürümünde yapmanız ve temizlik sonrası kontrolleri gerçekleştirerek, herhangi bir sorun görülmediği taktirde ana sürüme taşımanız tavsiye edilir.

Google Search Console Nedir? Google Search Console Nasıl Kullanılır?
Google Search Console, internet sitesi olan herkesin kullanımına açık olan ücretsiz bir Google Webmaster aracı olarak tanımlanabilir. Tabii ki bu çok genel bir tanım olacaktır. Genel anlamda Google Search Console'u, site sahiplerinin web sitelerinin Google’daki durumlarını kontrol ve optimize edebilecekleri, bir araç olarak tanımlayabiliriz. Bu yazımızda Google Search Console ile ilgili merak edilen pek çok hususa yanıt vermeye çalışacağız. Google Search Console nedir? Yukarıda çok genel hatlarıyla tanımladığımız Google Search Console’un ne olduğuna gelin daha detaylı bakmaya çalışalım. Google Search Console aslına bakılırsa internet ortamında Google ile bir şekilde ilişkisi olan herkesin işine yarayacak ücretsiz bir Google aracıdır. Önceki ismi Google Webmaster Araçları olan Google Search Console, sonrasında bu araçların her birinin özelleştirilmesiyle birlikte bugünkü halini aldı. Google’un internet ortamında kullanımına müsaade ettiği bir diğer kullanışlı araç da Google Analytics aracıdır. Google Analytics ile Google Search Console daha önceden bir arada kullanılıyordu. Google Search Console kullanılarak bir web sitesinin Google tarafından nasıl göründüğü tespit edilebilir. Bununla birlikte takibi yapılan web sitesinin arama sonuçlarındaki performansına ait detaylar hangi arama sorgusundan ne kadar organik trafik aldığı gibi tüm veriler, Google Search Console ile ulaşılabilen veriler arasındadır. Google Search Console’u sadece internet sitesi sahipleri değil, bu siteler için içerik üreten kişilerin kullanmasında da fayda vardır. Zira içeriklerin Google’da nasıl sıralandığı, sayfada yaşanan teknik bir sorundan kaynaklı olarak içeriğin sıralaması etkilenebilmektedir. Bu nedenle çok kıymetli içeriklerin bu sorunlar nedeniyle doğru sıralanamadığı görülmektedir. İşte Google Search Console kullanılarak bir web sitesinin herhangi bir sayfasına ya da sitenin tümüne yönelik optimizasyon hamleleri yapılabilmektedir. Google Search Console kullanabilmek için elbette bir hesabınızın olması gerekmektedir. Google Search Console hesabınızı Google hesabınız ile açabilirsiniz. Bunun için Google Search Console panelinin giriş sayfasına gitmeniz yeterli olacaktır. Search Console hesabınızı açtığınız ilk anda karşınıza yukarıdaki gibi bir ekran gelecektir. Bu kısmı kullanarak sahibi olduğunuz web sitelerini Google Search Console paneline ekleyebilirsiniz. Google Site Ekleme - Search ConsoleSearch Console hesabı kurulduktan sonra sahibi olduğunuz web sitesinin kontrolünü sağlamak için Search Console paneline eklenmesi gerekmektedir. Google Search Console’a site eklemek için sırasıyla şu adımlar takip edilmelidir. Search Console’a giriş yaptığınız ilk anda karşınıza gelen ekran aşağıda gösterilmiştir. Burada yer alan iki seçeneği kullanarak da site ekleme işlemi gerçekleştirilebilir. Bu iki seçeneğin birbirinden farkı ise "Domain" yazan kısma eklenen alan adının bütün bileşenleri için Google Search Console kaydı yapılırken, URL prefix yani Türkçesiyle URL ön eki yazan kısımdan eklenen doğrulama yönteminin belli bir URL olmasıdır. Burada çoğunlukla domain üzerinden yapılan eklemelerde bazı siteler için hem https:// hem de http:// versiyonların sanki iki farklı siteymiş gibi eklenmesi gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle tercihe bağlı olarak URL prefix kısmından ekleme yapılmasını tavsiye edebiliriz. Google Search Console Site Doğrulama YöntemleriSearch Console’a eklenen sitelerin doğrulama işlemlerini gerçekleştirmek için farklı yöntemler mevcuttur. Bu yöntemlerin her biri temelde sitenin sahipliğinin gerçekten Search Console’a erişim isteği yapan kişiye mi ait olup olmadığının tespit edilmesidir. Bu yöntemlerin ortak özelliği siteye ancak ve ancak sitenin dosya ve kod yönetimini elinde bulunduran kişi tarafından yapılabilecek bazı şeyleri istemesidir. HTML Dosyası ile Doğrulama Yukarıda belirttiğimiz ekrana doğrulanması istenen internet sitesinin adresi girildikten sonra bu adresin sahipliğinin doğrulanabileceği farklı yöntemler vardır. Bu yöntemlerin ilki Google tarafından sağlanan bir html dosyası kullanılarak doğrulama işleminin gerçekleştirilmesidir.Yukarıda belirttiğimiz kısma sahibi olduğunuz ve Search Console verilerine erişmek istediğiniz adresi girdikten sonra karşınıza yukarıdaki ekran gelecektir. Google’ın sitenin sahipliğini doğrulayabilmesi için site sahibine özel olarak hazırlamış olduğu ve sadece doğrulama işleminin gerçekleştirileceği html dosyası indirildikten sonra sitenin barındırıldığı sunucudaki dosya yöneticiye erişilmeli ve bu dosya, dosya yöneticisinin ana dizinine - ki bu dizin sitenin tüm html dosyalarının yer aldığı public_html klasörüdür - eklenmelidir. Belirtilen dosya public_html klasörüne yüklendikten sonra “Doğrula” butonuna basılmalıdır. Ardından doğrulama yapılmış olacak ve aşağıdaki gibi bir ekranla karşılaşılacaktır. Eğer doğrulama dosyası sitenin dosyaları arasından kaldırılırsa site doğrulaması sona erecek ve Search Console verilerine erişim son bulacaktır. HTML Meta Etiketi ile DoğrulamaGoogle Search Console site ekleme yöntemlerinin ikincisi de Google tarafından sağlanan bir html meta etiketinin sitenin ana sayfasındaki bölümüne eklenmesidir.Google, her site için benzersiz bir doğrulama kodu oluşturur. Bu kod, doğrulanmak istenen sitenin head alanına yapıştırılarak Doğrula butonu tıklanırsa site sahiplik doğrulaması anında yapılmış olur ve yukarıdaki “Sahiplik Doğrulandı” ekranı ile karşılaşılır. Bunlar dışında 3 farklı ek doğrulama yöntemi daha mevcuttur. Ancak bu 2 yöntem hem en pratik doğrulama yöntemleridir hem de diğer yöntemlere göre doğrulama işlemi daha sağlam gerçekleştirilmiş olur. Bununla birlikte yine de diğer 3 doğrulama yönteminden de ismen bahsedelim: Google Analytics: Doğrulama için Google Analytics hesabı kullanılarak bazı işlemler yapılır. Google Tag Manager: Doğrulama için Google Tag Manager üzerinden birtakım işlemler gerçekleştirilir. Alan Adı Sağlayıcı: Alan adınızın yer aldığı alan adı sağlayıcı firmasındaki alan adı dosyası içerisine yine Google tarafından verilen bir doğrulama kodu kopyalanarak sahiplik doğrulaması gerçekleştirilir. Google Search Console’a doğru alan adını eklemeYukarıda bahsettiğimiz iki farklı alan adı ekleme seçeneğine bağlı olarak Google Search Console’a site ekleme noktasında pratikte sık yaşanan sorunlardan birine de ayrıca değinmek istiyoruz. Zira gerek Search Console’un verilere doğru erişebilmesi gerekse de SEO açısından doğru veri edinilebilmesi için bu durum önemli bir yer teşkil etmektedir. Bunu daha iyi anlamak için şöyle bir örnek verebiliriz: https://analyticahouse.com/ ile https://www.analyticahouse.com/ adresleri aynı adresler midir? Bu iki adres aynı adresler gibi görünse de ve tarayıcıya girildiğinde ikisi de aynı sayfayı işaret etseler de teknik olarak iki adres aynı değillerdir. Burada her ne kadar adres kaynağı aynı yere gitse de teknik olarak analyticahouse.com’un www olan versiyonu canonical olarak belirlenmiştir. Google Search Console’a site eklerken yukarıdaki gibi iki farklı mülkün hesapta ayrı ayrı bulunmaması için site eklemesini alan adı kısmından yapmak, yukarıdaki gibi aynı alan adının iki farklı mülk olarak Search Console’a eklenmesinin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Search Console TerminolojisiSearch Console kullanımını daha iyi anlayabilmek için Search Console’da kullanılan bazı terimlerin ne anlama geldiğinden bahsetmek faydalı olacaktır.Google Search Console sorgusu nedir?Google’da yapılan her bir sorgu için sitenizin performansının gösterildiği alan Search Console sorgu alanıdır. Sitenizin hangi Google sorgularında ne şekilde performans gösterdiği bu alandan kontrol edilir. Gösterim sayısı nedir?Bir link URL’inin gözüktüğü her bir arama sonucu bir gösterim sayısı olarak Search Console verilerine eklenir. Arama sorgusu yapıldıktan sonra ilgili URL arama sonuçlarında gözüküyorsa bir gösterim almış sayılır ve gösteri sayısı bir artar. Bu sayının artması için kullanıcının o veriyi görmesine de gerek yoktur. Örneğin yapılan sorgu sonucunda ilgili URL ilk sayfada 10’ncu sırada çıksa ve kullanıcı da o kısma inmeden ilk sayfaya tıklasa dahi ilgili URL’in gösterim sayısına 1 eklenir.Tıklama sayısı nedir?Kullanıcının Google arama sayfasında çıkan bir arama sonucuna tıklayarak o sayfaya girmesi bir tıklama sayılır. Kullanıcının bir linke tıklayarak sonrasında geri butonuna basması ve tekrar o arama sonucundaki linke tıklaması tıklama sayısını arttırmaz. Böyle bir durumda tıklama sayısı yine 1 sayılır. Ancak kullanıcı ilk olarak URL’e tıklayıp sonrasında geri gelip farklı bir URL’e tıkladıktan sonra tekrar ilk URL’e tıklarsa bu durumda tıklama sayısındaki artış 2 olacaktır. Search Console verilerinde gösterilen tıklama sayılarına ücretli arama sonuçlarına yapılan tıklamalar dahil değildir. Ortalama konum nedir?Bu terim site sayfalarının sorgu veya sorgulardaki ortalama sıralamasını ifade etmektedir. Örneğin; Geçmişten Günümüze Önemli Google Algoritma Güncellemeleri içeriğimizin “Google Algoritması” kelimesinde 7’nci sırada ve “Google Algoritma Güncellemeleri” kelimesinde de 5’nci sırada yer aldığı bir durumda ilgili içeriğin ortalama konumu Search Console’da 6 olarak gösterilecektir. Eğer sitemiz sadece bu içerikten oluşuyor olsaydı tüm sitenin ortalama konumu da 6 olarak görülecekti. Yani ortalama konum Google arama sonuçlarında sıralanan sitenin tüm içeriklerinin ortalama konumlarını ifade etmekte ve sitenin arama performansı açısından genel bir kanaat edinilmesini sağlamaktadır.TO nedir?TO, ya da tıklama oranı, tıklama sayılarının gösterim sayılarına bölümü sonucu ortaya çıkan sonucun yüzdelik olarak gösterimidir. Sitede yayınlanan bir gönderi 100 kere gösterilmiş ve 50 tıklama almışsa bu içerik için tıklama oranı %50 olarak ifade edilir.Google Search Console Temel FiltreleriSearch Console, sunduğu verileri daha anlamlı hale getirmek ve çözümlemek için pek çok kullanışlı filtreye sahiptir. Bunların en temellerinden şu şekilde bahsedebiliriz. Arama TürüGoogle’da temel olarak 4 farklı arama türü bulunmaktadır. Bunlar; web, görsel, video ve haberler aramalarıdır. Arama sonuçlarında bu her bir arama türü için ayrı sonuçlar listelenmektedir. Bu filtre hangi arama türündeki veriler görülmek isteniyorsa ona uygulanır. Yine aynı filtrede yer alan “Karşılaştır” sekmesinden de iki farklı arama türünün sonuçları aynı ekranda gösterilerek karşılaştırması yapılabilir. Bu sayede hangi arama türünde daha iyi sonuçlar gösterildiği tespit edilerek SEO stratejisi bu verilere göre şekillendirilebilir. Yukarıda “Karşılaştır” sekmesi kullanılarak bir web sitesinin web ve görsel aramalarının karşılaştırıldığı bir ekrana yer verilmiştir. Bu örnek için ilgili web sitesinin web aramalarının görsel aramalarından çok daha iyi olduğu sonucuna ulaşılabilir.Tarih aralığıSearch Console verilerinin tarih aralıklarına göre gösterilmesini sağlayan filtredir. Tarih aralığı filtresi aşağıdaki tarih aralıklarındaki verilerin gösterilmesini sağlamaktadır. Sitenin ilk kurulduğu günden bugüne kadar tüm verilerin gösterimi sağlanabileceği gibi farklı tarih aralıklarındaki verilerin ekrana getirilmesi tarih aralığı filtresi kullanılarak sağlanabilmektedir.Sorgu, sayfa, ülke, cihaz filtreleriBu filtrelere ulaşmak için yukarıdaki kısımda yer alan “Yeni” butonuna tıklayın. Bu kısımda karşınıza sorgu, sayfa, ülke ve cihazlarla ilgili gelişmiş filtrelere gelecektir. Sorgu filtresinde özel olarak verilerinin görülmesi istenen sorgulara bakılabilmektedir. Sayfa filtresi kullanılarak belli URL’lerin arama performansları görülebilir. Ülke filtresinden arama verilerinin ülke performansları detaylı olarak incelenebilirken cihaz filtresinden masaüstü, mobil ya da tabletteki arama performanslarına göz atılabilmektedir.Dizin Kapsam RaporuDizin kapsam raporu Google’ın sitede dizine eklemek istediği her bir sayfanın durumunu göstermektedir. Bu raporda yer alan veriler kullanılarak web sitesine ilişkin dizine eklenme sorunları teşhis edilebilir.Bu raporun görünümü yukarıdaki gibidir. Görüldüğü üzere raporda 4 farklı durum yer almaktadır. Hata: Bu kısımda yer alan sayfalar Google tarafından dizine alamaz yani arama sonuçlarında kendilerine yer bulamazlar. Uyarılarla Geçerli: Sayfa dizinde ancak sayfa ile ilgili sorunlar mevcut. Hariç Bırakıldı: Sayfanın birebir aynısı bulundu ve bu birebir aynı olan sayfada canonical etiketi mevcut. Bu nedenle canonical etiketi olan sayfa dizine alındı ve bu sayfanın birebir aynısı olan diğer sayfalar dizine alınmayarak hariç bırakıldı. Geçerli: Bu kısımda yer alan sayfalar için herhangi bir dizine eklenme sorununun olmadığı anlaşılmalıdır. Gönderilen Site HaritalarıBu kısımda Google’a gönderilen site haritaları ve güncel durumlarına dair detaylı bilgiler görülebilmektedir. Örneğin yukarıdaki örnekte Google’a farklı tarihlerde 5 adet site haritasının gönderildiği görülmekle birlikte bunların 4’ünün çeşitli nedenlerden ötürü Google tarafından okunamadığı “Durum” kısmında bildirilmiştir. Bu site haritalarından sadece /sitemap.xml URL’ine sahip site haritası “Başarılı” olarak görülmüştür. Google Search Console Hangi Verileri Görmek için Nasıl Kullanılır?Şimdi genel bir bakış attığımız Google Search Console’un bir web sitesinin SEO performansını ölçümleyebilmek için en sık kullanıldığı durumlardan bahsedelim. Google Search Console’un en sık kullanıldığı ölçümleme durumlarını şu şekilde belirtmek mümkündür:Bir web sitesinin en çok organik trafik alan sayfalarını tespit etmeEn yüksek TO sahibi olan sorguları tespit etmeZaman içerisindeki TO durumlarını izlemeZaman içerisindeki gösterimleri izlemeEn yüksek sıralama alan sayfaları tespit etmeEn düşük sıralama alan sayfaları tespit etmeSıralama yükselmesi ve düşüşlerini tespit etmeEn çok trafik getiren sorguları tespit etmeWeb sitesinin arama performansını masaüstü, tablet ve mobil cihazlara göre karşılaştırmaWeb sitesinin kaç sayfasının arama sonuçlarında sıralandığını, kaç sayfasının dizine eklenme sorunlarının olduğunu tespit etmeMobil kullanım sorunlarının tespit edilmesiWeb sitesinin toplam backlink sayısını öğrenmeHangi URL’lerin en çok backlink’inin olduğunu öğrenmeGoogle’ın bir URL’i nasıl gördüğünü tespit etmeŞimdi bütün bu işlemlerin nasıl yapıldıklarına detaylı bir şekilde sırayla bakalım.Bir web sitesinin en çok organik trafik alan sayfalarını tespit etmeBu işlemi gerçekleştirmek için önce sol taraftaki menüden “Performans” butonuna tıklanarak site performans metriklerinin yer aldığı sayfaya giriş yapılmalıdır. Ardından sırasıyla şu adımlar izlenmelidir: Sorgular sekmesinin yanında yer alan Sayfa Sayısı sekmesi tıklanır. Tarih aralığı filtresinden hangi dönemlerin performansına bakılacaksa o dönem seçilmelidir. Bizim önerimiz son 12 ayın seçilmesidir. Sadece toplam tıklama sayısı ölçüsünün seçili olması gerekmektedir. Dolayısıyla toplam gösterim sayısı metriğinde yer alan tik kaldırılmalıdır. Sayfa linkinin yanında yer alan “Tıklamalar” seçeneğinin üstündeki küçük ok aşağıya bakacak şekilde ayarlanırsa en yüksek tık alan sayfadan en düşük tık alan sayfaya doğru bir sıralama gerçekleşecektir. Bu şekilde sitenin belli bir zaman aralığındaki en çok organik trafik alan sayfası ya da sayfaları kolayca belirlenmiş olacaktır. En yüksek TO sahibi olan sorguları tespit etmeBu tespit de yine “Performans” kısmından yapılmaktadır. Performans sayfasına geldikten sonra sırasıyla aşağıdaki adımlar takip edilmelidir: Sorgular sekmesine tıklanır. Zaman aralığı istenen şekilde ayarlanır. Sadece ortalama TO ölçüsünün tikli olması gerekmektedir. Sayfadaki tikli olan diğer metriklerin tikleri kaldırılır. En yüksek TO sahibi olan sorgunun görülmesi için alt tarafta bulunan TO seçeneğinin hemen yanındaki küçük ok aşağıya bakacak şekilde ayarlanır. Zaman içerisindeki TO durumlarını izlemeSearch Console verileri kontrol edilirken yapılan her kontrolde genel TO’ya göz atılması tavsiye edilmektedir. Genel TO’da bir düşüş yaşanmasına rağmen gösterim sayıları artıyorsa muhtemelen incelemesi yapılan web sitesi daha fazla anahtar kelimede sıralanmaya başlamış; ancak tıklanmalarında ciddi bir artış gözlenmiyor demektir. Bu da ortalama TO’yu muhakkak düşürecektir. Yukarıda bu duruma örnek olacak bir veri aralığına yer verilmiştir. 8 Haziran Çarşamba günü verilerinde TO azalırken gösterimler artmaktadır.Tam tersi şekilde TO artıyor ancak gösterimler düşüyorsa sitenin sıralandığı anahtar kelimelerde kayıplar yaşanmaya başlamıştır. Yine aynı veri setindeki 17 Haziran Çarşamba verisi bu tip bir durumu göstermektedir.Hem TO hem de gösterim sayısında yükselme mevcutsa bu durum en çok istenen durumdur. Böyle bir durum da 6 Haziran Pazartesi verilerinde görülmektedir. Bu durumda sitenin hem sıralandığı anahtar kelimeler hem de bu kelimelerin pozisyonlarındaki artıştan kaynaklanan tıklamalarda artış yaşanıyor anlamına gelmektedir.Zaman içerisindeki gösterimleri izlemeSite içerisinde daha fazla içerik oluşturdukça ve mevcut sayfalarda optimizasyonlar yaptıkça bu sayının yükselmesi beklenir. Yukarıda böyle bir duruma örnek olacak bir veri seti gösterilmiştir. Bu veri setinde son 6 ayda site gösterimlerinin düşmesi siteye gereken içerik optimizasyonlarının son 6 ay içerisinde sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmediğini ortaya koymaktadır. (Elbette her zaman olduğu gibi bu durumun da istisnaları mevcuttur.)En yüksek sıralama alan sayfaları tespit etmeEn yüksek sıralama alan sayfaları tespit etmek için de Performans sayfası kullanılmaktadır.Bunun için sırasıyla şu adımlar takip edilmelidir: Sayfa Sayısı sekmesine tıklanır. Zaman aralığı filtresi son 28 gün olarak ayarlanmalıdır. Zira güncel duruma yönelik bir veri kontrolü hedeflenmektedir. Gösterim metriklerinden “Ortalama konum” ölçümünün seçili olması gerekmektedir. Pozisyon seçeneğinin yanındaki küçük ok yukarı doğru olacak şekilde ayarlanmalıdır. Zira burada incelenen metrik sıralama pozisyonudur ve bu pozisyon ne kadar yüksekse ilgili sayfanın arama sonuçlarındaki durumu o kadar iyidir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bir sayfanın başarısı için sadece bu metriğe bakılarak yapılan değerlendirmenin çok doğru sonuçlar getirmeyeceğidir. Zira sıralama konumları anlık olarak değişmekte ve çok farklı parametrelerle birlikte ortaya konulmaktadır. En düşük sıralama alan sayfaları tespit etmeYukarıdaki ile aynı süreç takip edilir. Burada değişen tek şey, yukarıda pozisyon seçeneğinin yanındaki küçük okun yukarı doğru yönelmiş haliyle sıralama yaparken en düşük sıralama alan sayfaların tespitinde ilgili küçük okun aşağı yönde görünen haliyle değerlendirme yapılmalıdır. Yukarıda bu tespitin yapıldığı ekrana dair bir görüntüye yer verilmiştir. Sıralama yükselmesi ve düşüşlerini tespit etmePerformans sayfası kullanılarak yapılabilecek bir diğer işlem de sıralama yükselmesi ve düşüşlerinin tespit edilmesidir. Bunun için şu adımları izlenmelidir: Sorgular sekmesine tıklanır. Tarih aralığı filtresinde “Karşılaştır” seçeneği seçilir. Bu bölümden karşılaştırma yapılacak dönem aralıkları seçilir. Bu adımdan sonra sağ altta yer alan “Uygula” butonuna tıklanması halinde ilgili veriler karşılaştırmalı bir şekilde sunulmuş olacaktır. Bu işlem yapıldıktan sonra karşılaştırılacak metriğe göre yukarıdaki gibi bir tablo oluşturulacaktır. Buradan seçilen zaman aralıklarındaki veriler karşılaştırmalı olarak gösterilmekte ve arama durumu daha iyi ya da daha kötü olan tarihler kolayca belirlenebilmektedir. En çok trafik getiren sorguları tespit etmePerformans sayfası kullanılarak siteye en çok trafik getiren sorguları bulmak için sırasıyla şu adımlar takip edilmelidir: Sorgular sekmesi tıklanır. Sonuçları görülmek istenen tarih aralığı belirlenir. Toplam tıklama metriği tikli olmalıdır. Tıklamalar kısmının yanında yer alan küçük ok aşağı bakacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu şekilde siteye en çok trafik getiren sorgudan en az trafik getiren sorguya doğru bütün sorgular gösterilecektir. İlgili düzenleme yapıldığında göreceğimiz ekran yukarıdaki gibi olacaktır.Bu sorguların bilinmesi siteye en çok organik trafik getiren sorgulara dair içeriklerin takip edilmesini ve belli aralıklarla güncellenerek sürekli zirvede kalmasının sağlanmasına yardımcı olacaktır. Web sitesinin arama performansını masaüstü, tablet ve mobil cihazlara göre karşılaştırmaSite performansında yer alan verilerden bir diğeri de sitenin arama performansının cihaz türüne göre tespitidir. Bunun yapılması için sırasıyla şu adımlar takip edilir: Cihazlar sekmesi tıklanır. Yukarıda grafik halinde gösterilen tüm metrikler tikli olmalıdır. Bunlar; toplam tıklama sayısı, toplam gösterim sayısı, ortalama TO ve ortalama konum metrikleridir.Alt kısımda her bir metrik için sitenin masaüstü, tablet ve mobildeki performansına dair veriler yer alacaktır.Web sitesinin kaç sayfasının arama sonuçlarında sıralandığını, kaç sayfasının dizine eklenme sorunlarının olduğunu tespit etmeBu veriye ulaşabilmek için incelenecek sayfa sol menüde yer alan Ön İzleme sayfasıdır. Ön izleme sayfasına geldikten sonra sırasıyla şu adımlar takip edilmelidir: Yukarıdaki “Kapsam” raporunun yer aldığı kısma gelinir. Geçerli sayfaların yer aldığı yeşil kısım sitenin dizine eklenen sayfa sayısını göstermektedir. Örnek sitemizde 38 sayfa Google arama sonuçlarında yer almış yani dizine eklenmiştir. Kırmızı kısımda yer alan sayfa sayısı dizine eklenmesinde sorun yaşanan sayfaları göstermektedir. Örnek sitemizde 0 sayfada hata vardır. Yani sitenin tüm sayfaları sorunsuz bir şekilde Google arama sonuçlarında kendine yer bulmuştur.Mobil kullanım sorunlarının tespit edilmesiSitenin mobil arama sonuçlarında bir sorun yaşayıp yaşamadığının tespiti için sol menüde yer alan “Mobil Kullanılabilirlik” sayfası kullanılmaktadır. Bu sayfaya girdikten sonra sırasıyla şu adımlar takip edilmelidir: Hata yazılı kısmın tikli olduğundan emin olunmalıdır. Bu kısımda Google’ın mobil taramalarında sorunla karşılaştığı sayfalar ve sorunları gösterilmektedir. Hangi sayfada hangi tarihte ne gibi sorunlar olduğu bu raporda detaylı olarak belirtilmektedir.Web sitesinin toplam backlink sayısını öğrenmeGoogle Search Console ile tespit edilebilecek verilerden bir diğeri de Search Console’da incelenen sitenin backlink sayısıdır. Bunun için bakılacak kısım “Bağlantılar” sayfasıdır. Sol menüden bağlantılar sayfası seçildikten sonra sırasıyla şu adımlar takip edilmelidir: “En Çok Bağlantı Veren Siteler” kısmında sağ altta yer alan “Diğer” butonuna tıklanır. Gelen sayfada sol üstte belirtilen “Toplam harici bağlantı sayısı” kutucuğunun altında siteye verilmiş tüm backlinkler adet olarak yer almaktadır.Hangi URL’lerin en çok backlink’inin olduğunu öğrenmeYine Bağlantılar sayfasından bakılabilecek bir diğer veri sitenin hangi URL’ine en çok backlink verildiği verisidir. Bunu öğrenmek için yine bağlantılar sayfasından veri kontrolü sırasıyla şu şekilde yapılır: Dış bağlantılar kısmında “En çok bağlantı verilen siteler” raporunda sağ altta yer alan “Diğer” butonuna tıklanır. Gelen raporda sağ tarafta yer alan “Gelen Bağlantılar” kısmındaki ok aşağı bakacak şekilde düzenlenir. Bu şekilde ilgili sitenin en çok backlink verilen sayfaları URL olarak görülecektir. Google’ın bir URL’i nasıl gördüğünü tespit etmeGoogle Search Console’da en çok kullanılan özelliklerden biri de Google botlarının sitedeki bir URL’i nasıl gördüğünün tespitidir. Bunun için aracın en üst kısmında yer alan ve arama kısmı gibi görünen bölüm kullanılmaktadır. Bir URL’in Google arama sonuçlarında nasıl göründüğünün ya da yer alıp almadığının tespiti için aranmak istenen URL bu arama kısmına kopyalanır. Ardından enter’a basıldıktan sonra bu URL’i Google’ın nasıl gördüğü ile karşılaşılacaktır. Sorunsuz URL’ler için yukarıdaki gibi bir sayfa sonucu ile karşılaşılacaktır. Eğer URL Google’da mevcut değilse ya da URL’e dair farklı sorunlar bulunuyorsa bu sayfada detaylarıyla belirtilmektedir.SonuçGoogle Search Console, SEO süreçleri için son derece faydalı bir araçtır. Bir web sitesinin Google ile etkileşimindeki en önemli süreçlerin bir çoğunda aktif bir şekilde rol oynamaktadır. Elbette Search Console üzerinden kontrol edilebilecek veriler burada saydıklarımızla sınırlı değildir. Biz Search Console’un en çok kullanıldığı veri denetim alanlarına yer vermeye çalıştık. Google’ın bu aracını her geçen gün geliştirdiği ve web sitelerin SEO süreçlerindeki önemini arttırdığı gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda Google Search Console’u dijital ve web ile ilgilenen herkesin iyi derecede bilmesi gün geçtikçe bir zorunluluk halini almaktadır.