Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası
AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

2023 Black Friday ve Cyber Monday için Umut Verici Tahminler
Bu yıl Kara Cuma yaklaştıkça heyecan ve beklenti, önceki yıllarda olduğu gibi yüksek. Geçen yıl reklam kampanyalarımızı başarılı bir şekilde yönetmemiz, bu yılki beklentilerimizi de aynı seviyeye taşıdı.Geçen Yıldan Etkileyici SonuçlarGeçen yıl, gelirde %208’lik olağanüstü bir artış ve satışlarda %40’lık önemli bir yükseliş elde ettik. Bu verileri, beş farklı e-ticaret platformundaki Kara Cuma kampanyalarımızın performansını analiz ederek topladık. Bu başarılar, zorluklara rağmen uyum sağlama ve büyüme yeteneğimizin kanıtıdır.Fırsatlardaki Değişimleri ÖngörmekBu yıla baktığımızda, geçen Kasım’a kıyasla daha cazip fırsatların ortaya çıkabileceğini öngörüyoruz. Bazı markalar ve pazar yerleri Kara Cuma yatırımlarını azaltabilir; bu da rekabetin dengelenmesine ve bizim için beklentilerin yükselmesine yol açabilir.Başarı İçin Kritik HazırlıklarDijital pazarlamada başarı; titiz planlama ve kusursuz yürütme ile gelir. Kampanya kurulumundan Kasım lansmanına kadar sorunsuz ilerlemek için eksiksiz hazırlık şarttır. Ölçümler, kampanya ayarları, medya rezervasyonları ve içerik düzenlemelerinin büyük günden aylar önce tamamlanmış olması; işleri kolaylaştırır ve asıl Kasım dönemine odaklanmamıza olanak tanır.Gelecek İçin Olumlu Bir GörünümBu hazırlıklarla bu yıl için beklentiler oldukça parlak. Satışlarımızın iki katına, gelirimizin ise dört ila beş katına çıkması mümkün görünüyor. Bu tahminler iyimserdir ve gerçek sonuçlar çok daha yüksek olabilir. Ürün çeşitliliğimiz, stok derinliğimiz ve marka görünürlüğümüz nihai performansı belirleyecek faktörler arasında yer alıyor. Bu öngörüler genel bir çerçeve sunar; pratikte elde edilecek sonuçlar çok daha güçlü olabilir.

Enhanced Conversion Tracking Nedir?
Performans pazarlama için en önemli konulardan birisi kampanyaları ölçümleyebilmektir. Doğru ölçümlenen kampanyalar size daha doğru teklif verme ve daha doğru hedefleme şansı sunmaktadır. Bununla beraber verileriniz her zaman doğru ölçümlenememektedir. Bu da kampanyalarınızın performanslarını ve tüm çalışmalarınızı olumsuz yönde etkileyebilecek sebeplerden biridir. Burada ihtiyacınız olan, verilerinizi doğruya en yakın olacak şekilde izleyebileceğiniz bir özelliğin olmasıdır. Şu bir gerçektir ki Google Ads üzerinde yaptığınız çalışmalar ve bu çalışmaların analizlerini aldığınız platformlardaki veriler hiçbir zaman tam manasıyla eşleşmemektedir. Google Ads tarafında çalışırken verilerinizin doğruluğunu iyileştirmek ve sonraki adımlarda yapacağınız optimizasyonları daha doğru adımlarla atmak istiyorsanız yapacağınız ilk şey Google Ads Gelişmiş Dönüşümler özelliğini aktif hale getirmek olacaktır.Google Ads Gelişmiş Dönüşümler Özelliği Nedir?Gelişmiş dönüşümler, Google Ads içerisinde verilerinizin doğruluğunu arttırmak için tasarlanmıştır. Burada amaç, müşterilerin web sitenize bırakmış oldukları birinci taraf müşteri verilerini alarak, tek yönlü karma algoritma kullanarak Google’a göndermesi ve bunun ardından mevcut dönüşüm izleme ölçümlerini iyileştirmesi için kullanılmaktadır. Tüm bu süreçte müşteri verilerindeki gizlilik korunmakta ve kullanıcı verileri anonim tutulmaya devam edilmektedir. Burada birinci taraf müşteri verileri Google’a gönderilmeden önce karma haline getirilir ve daha sonrasında kampanya dönüşümü olarak takip ettiğiniz metriklerin sonuçlarını iyileştirmek için oturum açmış Google hesapları ile eşleştirilir.Google Ads Gelişmiş Dönüşümlerden Nasıl Yararlanırsınız?Google Ads gelişmiş dönüşümlerin en büyük avantajlarından birisi: hangi işlemlerin ne miktarda etkili olduğu ve sonuç getirdiği konusunda daha az belirsizlik olurken aynı zamanda daha somut verilerle ilerlemenize yardımcı olmasıdır. Bu durumda Google kampanyalarınızın optimizasyon süreçlerinin iyileşmesine olanak tanımaktadır. Peki, bu durumun size yararları nelerdir?1. Mevcut ve potansiyel müşterilerinizin yolculuklarını daha iyi analiz etmenizi sağlamaktadır.2. Gelişmiş dönüşüm verileriniz ile tek tek kampanya odaklı optimizasyonlarınızı daha doğru şekilde ilerletmenizi sağlamaktadır.3. Kampanyalarda yapacağınız hedeflemelerde daha doğru verilerle ilerlemenize olanak sağlamaktadır.Gelişmiş Dönüşümler Süreci Nasıl İşler?Sürecin nasıl işlediğini daha somut bir örnekten ele alarak devam edelim. Web sitenizde ayakkabı satışı gerçekleştirdiğinizi düşünelim. Ziyaretçi öncelikle iş bilgisayarı ile reklamınıza tıklıyor fakat sitenizden satın alım yapmıyor. Daha sonrasında kişisel e-posta adresinin açık olduğu telefonundan tekrar sitenize giriş yaparak satın alım işlemi yapıyor. Bu senaryoda ziyaretçiden toplanan veriler (e-posta, telefon numarası vb.) birinci taraf verilerdir ve Google ile paylaşılmaktadır. Ziyaretçi, reklamınıza tıkladığında iş e-postasını kullanmaktaydı. E-posta hesaplarının kimliğini doğrulamak için kullanılan yöntemlerden birisi cep telefonu ile doğrulamadır. Telefondaki kimlik doğrulayıcı, Google’da gerçekleşen satın alma işleminde kullanılan telefon numarası ile iş e-postasını eşleştirmesine yardımcı olmaktadır. Gelişmiş dönüşümler sayesinde ise bu kullanıcı birinci taraf verilerin eşleşmesi ile tek kullanıcı olarak dosyalanmaktadır. Fakat gelişmiş dönüşümler olmazsa bu ziyaretçinin farklı hesaplardan yaptığı işlemler eşleşemeyecek ve Google tarafından iki farklı kullanıcı olarak dosyalanacaktır. Kullanılan gelişmiş dönüşüm türüne göre, algoritmanın çalıştığı veriler, yapılan ölçümü iyileştirmek amaçlı farklı şekillerde kullanılacaktır. Bu durumu Google şu şekilde özetlemektedir;Kaynak: https://support.google.com/google-ads/answer/9888656?hl=en-GBGelişmiş Dönüşümleri Neden Kullanmalısınız?Gelişmiş dönüşümler birçok açıdan oldukça faydalıdır. Daha önce analitik verilerinizin ve Google Ads verilerinizin örtüşmemesiyle ilgili problemlerle uğraştıysanız bu verilerin doğruluğunun ne kadar kıymetli olduğunu da biliyorsunuzdur. Kullanıcı verilerinin gizliliği ile ilgili yapılan çalışmalar sıkılaştıkça bu verilere ulaşmakta oldukça zor bir hal almaktadır. Gelişmiş dönüşümler ile birlikte reklamverenlerin kullanıcı verilerini elde etme konusundaki şansları da artmaktadır.Daha Fazla Dönüşüm Verisi: Mevcut veri gizliliği yasaları ve üçüncü taraf çerezlerin kısıtlanması ile birlikte ölçülemeyen birçok veri bulunmaktadır. Gelişmiş dönüşümlerin karışık algoritması ile birlikte birçok veri izlenebilir hale gelmektedir.Daha Güvenilir Veri Analizi: Gelişmiş dönüşümlere dayalı kampanyalar daha güvenli bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Google Ads tarafında “veriye dayalı ilişkilendirme modeli” ve akıllı teklif stratejileri ile birlikte çok daha etkili optimizasyon kararları almak artık mümkün hale gelmiştir.Birinci Taraf Verileri: Veri gizliliği yasaları nedeni ile üçüncü taraf veriler oldukça kısıtlı hale gelmişlerdir. Dönüşümleri ölçmek için daha az güvenilir üçüncü taraf verilerle ilerlemek yerine birinci taraf verileri kullanmak daha güvenli bir yol olacaktır.Google Ads’de Gelişmiş Dönüşümleri AyarlamaGelişmiş dönüşümleri uygulamadan önce yapılması gereken ilk adım Google Müşteri Verileri Politikaları'na uygunluğu sağlamaktır. Bu adımı sağladıktan sonra birkaç farklı yol ile gelişmiş dönüşümleri ayarlamak mümkündür.1.Google Etiket Yöneticisi ile KurulumÖncelikle Google Ads hesabınızdan Araçlar ve Ayarlar > Dönüşümler’e gidin.Sizin için en önemli birincil dönüşüm işlemi hangisi ise bunu bulup, tıklayın.Altta bulunan “Gelişmiş Dönüşümler” kısmının üzerine tıklayın ve “Gelişmiş Dönüşümleri Aç” seçeneğini işaretleyin. “Google Etiket Yöneticisi” seçeneğini işaretleyin.Bu adımdan sonra web sitenizde Google etiketi olup olmadığını kontrol etmek için “URL’yi Kontrol Et” seçeneğine tıklayın.Daha sonrasında Etiket Yöneticisi’ndeki kurulumu tamamlamak için buradaki talimatları izleyin.2. Kod Yardımı ile KurulumKod yardımı ile kurulum yapmak için iki seçeneğiniz bulunmaktadır. Bunlar;CSS Seçicileri: Dönüşümler için ayarlanan sayfalarda birinci taraf kullanıcı verileri olduğu sürece koda ihtiyacınız yoktur. Kurulum sürecinde kullanım kodu ayarlamamak için teşekkür sayfasında bu bilgilerin bulunması gerekmektedir. Böylece Google bilgileri tarayarak gelişmiş dönüşümleri işleyebilecektir.Yukarıda bağlantısı vermiş olduğumuz makalede CSS Seçiçileri kullanarak gelişmiş dönüşümleri nasıl kurabileceğinize dair tüm talimat ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.JavaScript: Müşteri verileri dönüşüm sayfalarında JavaScript yardımı ile tanımlandıysa eğer JavaScript değişkenleri kullanılarak gelişmiş dönüşümler uygulanabilmektedir. JavaScript ile gelişmiş dönüşümleri uygulamaya ilişkin talimatlar yukarıda bağlantısını verdiğimiz makalede ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.Son olarak, Google API’yi kullanarak birinci taraf müşteri verilerini dönüşüm ayarlamaları olarak göndererek gelişmiş dönüşümleri kullanmak mümkündür. Google API’yi kullanarak Google Ads’de gelişmiş dönüşümleri nasıl kullanacağınıza dair detaylı bilgiye bu makaleden erişebilirsiniz.Kurulumdan Sonra Karşılaşılabilecek Hatalar İçin Birkaç ÖneriGelişmiş dönüşümler ile ilgili kurulumlar tamamlandığında çalışmama gibi bir durum söz konusu olursa kurulumların doğruluğunu onaylamak gerekmektedir.1. Gelişmiş Dönüşümler Çalışıyor Mu?Gelişmiş dönüşümler kurulduktan sonra kaydedilmesi ve çalışmaya başlaması birkaç gün sürebilmektedir. Dönüşümlerin ne aşamada olduğunu “Durum” kısmından görmek mümkündür. Aynı zamanda, kurulan dönüşümün üstüne tıkladıktan sonra “Teşhis” kısmına gelerek de dönüşümün durumunu öğrenmek mümkündür.2. Global Site Etiketi KontrolüGlobal site etiketi ile gelişmiş dönüşümleri ayarlarken “Etiket Algılanamadı” hatası oluşabilmektedir. Bu durum girilen web sitesi URL’sinde bir hata olması ya da web sitesinde global site etiketinin uygulanmamasından kaynaklanabilmektedir. Gelişmiş dönüşüm izleme adımlarının GTM ya da gtag kullanılarak ayarlandığından emin olmak gerekmektedir. Gelişmiş Dönüşümlerle İlgili Birkaç Önemli Nokta- Gelişmiş dönüşümlerle elde edilen veriler tamamen anonim verilerdir. Veriler korunmaya devam ettiği için hangi kullanıcıların reklamlara dayalı belirli işlemler gerçekleştirdiğini bilemezsiniz. Gelişmiş dönüşümler bu tür kişisel bilgilere erişmenizi sağlamaz.-Gelişmiş dönüşümler, yalnızca kurmuş olduğunuz mevcut dönüşümlerde bulunan müşteri verileri için çalışmaktadır. -Reklamverenler açısından her zaman daha fazla ve doğru veri çok daha iyi olmaktadır. Fakat mevcut yasalar ve kısıtlamalar ile birlikte bu çok da mümkün olmamakla birlikte Google’ın sunmuş olduğu gelişmiş dönüşümler özelliği ile normalde elde edeceğinizden çok daha fazla ve doğru veriye ulaşmanızı sağlamaktadır. Müşterilerinizin yolculuğunda reklamlarınızın hangi dönüşüm olaylarını nasıl etkilediğini anlamanız size paha biçilemez bilgiler sağlayacaktır.-Gelişmiş dönüşümleri Google Ads paneliniz üzerinden kolayca ayarlamanız mümkündür ve her kampanya için değil her etkinlik için tek sefer hazırlamanız ölçümleme yapmaya başlamanız için yeterli olacaktır.

Hayatınızı Kolaylaştıracak 10 Google Sheets İpucu
Google’ın tamamen entegre bir ürünü olan Google Sheets (eski adıyla Spreadsheets), günümüzde birçok alanda ve birçok görev için kullanılmakta. Kullanımının bu kadar yaygın olması, bu aracın kullanıcılarına sunduğu kullanışlılığı, diğer araç ve programlarla olan uyumluluğu ve birçok fonksiyonu olmasından kaynaklanıyor. Bu yazımızda Google Sheets aracının nasıl daha etkili ve faydalı bir şekilde kullanılabileceği hakkında ipuçları verdik. Google Sheets Nedir? Google Sheets, iş hayatının özellikle Google araçlarını kullanan bir firmada veya sürekli dinamik verilerle ilgilendiğiniz bir sektörde çalışıyorsanız şüphesiz ki hayatımızı kolaylaştıran en önemli programlardan biridir. Aynı zamanda Microsoft Excel ile uyumlu olan Sheets, Google Docs bütününü oluşturan en önemli parçalardan biridir. Karmaşık verileri düzenleme, online tabanlı olması sayesinde ortak kullanım imkanı gibi sayısız hizmetiyle bir E-Tablo türüdür. Google Sheets Tarihi Google Sheets, Jonathan Rochelle ve Farzad "Fuzzy" Khosrowshahi tarafından kurulan 2Web Technologies tarafından geliştirilen web tabanlı bir elektronik tablo uygulaması olan XL2Web'den alınmıştır. XL2Web, 2006'da Google tarafından satın alındı ve Google Labs Elektronik Tablolarına dönüştürüldü. 6 Haziran 2006'da ilk gelen alır esasına göre sınırlı sayıda kullanıcı için bir test sürümü yayına alınmıştır. Sınırlı test daha sonra, resmi bir duyuru basın açıklamasının yayınlanmasıyla hemen hemen aynı zamanda, tüm Google Hesabı sahiplerinin kullanımına sunulan bir beta sürümüyle değiştirildi. Mart 2010'da Google, çevrimiçi belge işbirliği şirketi DocVerse'i satın aldı. DocVerse, Excel uyumlu belgelerin yanı sıra Microsoft Word ve Microsoft PowerPoint gibi diğer Microsoft Office biçimleri üzerinde çok kullanıcılı çevrimiçi işbirliğine izin verdi. DocVerse'e dayalı iyileştirmeler Nisan 2010'da duyuruldu ve dağıtıldı. Haziran 2012'de Google, mobil cihazlar için ücretsiz bir tescilli üretkenlik paketi olan Quickoffice'i satın aldı. Ekim 2012'de Google Spreadsheets, Google Sheets olarak yeniden adlandırıldı. Bu kadar genel kültür yeterliyse, gelelim ipuçlarına.. 10 Google Sheets İpucuBasitten karmaşığa birçok işlemi gerçekleştirmeye imkan sağlayan Google Sheets'in birçok farklı işlevi bulunmakta. Bu işlevlerin bazıları çok sık kullanılsa ve yaygın olarak bilinse de bazı çok faydalı işlevleri herkes tarafından bilinmiyor. Google Sheets'i işinize en iyi yarayacak şekilde kullanabilmeniz için bu ipuçları çok faydalı olacak.1. Dinamik Raporlar Şüphesiz ki Google Sheets’in en büyük kolaylığı ve tercih edilme sebebi, online tabanlı olması sayesinde aynı anda çoklu kullanım sağlaması ve internet bağlantılı data kaynaklarıyla dinamik raporlar, dashboardlar oluşturulabilmesi. Özellikle dijital pazarlama gibi sürekli olarak metriklerin, rakamların saatlik belki dakikalık takip edilmesi için büyük önem arz ediyorsa, Google Sheets tam size göre. Buraya kadar okuduklarınız aklınızda herhangi bir ampul yakmadıysa, gelin beraber düşünelim. Elinizde 3 farklı sürekli güncellenen data kaynağı olsun, eğer bu kaynakları anlık olarak takip edebilmek sizin için önemliyse ve sürekli olarak farklı formatlarda indirdiğiniz bu dosyaları bilgisayarınızda takip etmek zorunda kalıyorsanız, Google Sheets sayesinde bu kaynakları tek dosyada birleştirip, kaynaklarına doğru yöntemlerle(birazdan tek tek bu yöntemlere değineceğiz) bağlayıp, tek seferde, sonsuza kadar takip edebileceğiniz, kendi kendine güncellenen raporlar elde edebilirsiniz. 2. Add-on’lar Add-on’lar.. En basit haliyle Google Sheets, Dokümanlar, Slaytlar ve Formlar içinde çalışan ancak kullanıcılar tarafından oluşturulan komut dosyalarıdır. Bu mini komut dosyaları ile, ücretsiz API’lardan istediğiniz bazı dataları alabilir, manuel yaparken çok zorlandığınız bir çok işi tek tuşla kolayca yapabilir, kod bilgisi gerektirmeden developerlara taş çıkartacak otomasyonlar kurabilirsiniz. Add-on’lara ulaşabilmek için, üst menüdeki Extensions menüsüne ve sonrasında da Get add-ons kısmına tıklayabilir, ihtiyacınıza uygun add-on’u seçebilirsiniz. Dikkat: Güvenilir olmayan add-on’ları yüklemek verilerinizin güvenliği için tehlikeli olabilir. 3. importrange, importxml, importhtml Importrange, Importhtml, Importxml ve dahası.. İsimlerinden de anlaşılabileceği gibi, bu üç fonksiyon ve benzerleri ihtiyacımız olan bir çok datayı Sheet dosyalarına aktarabilmemize olanak sunuyor, borsa datası, alışveriş sitelerindeki fiyatlar, başka bir dosyadaki data ve aklınıza gelebilecek sayısız data. Bu yazıda bu fonksiyonların kullanımlarını anlatmayacağım ama eğer isterseniz aşağıdaki linklerden inceleyebilir ve ihtiyacınıza göre data içeri aktarma işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. ImportrangeImportxmlImporthtml 4. Apps Scriptler Apps scriptler biraz JS bilgisiyle bütün Google tabanlı programları birbiri ile konuşturabileceğiniz, sınırsız otomasyonlar kurabileceğiniz, kendi add-on’larınızı yaratabileceğiniz, fonksiyonlar yaratabileceğiniz bir servistir. Yine add-on’larla aynı kısımdan erişebileceğiniz Apps Scriptler saatlerce uğraştığımız işlerimizi belki de bi kaç saniyede halledebileceğimiz bir dünyayı ayaklarımıza seriyor.. Eğer ilginizi çektiyse hemen Google’ın dokümantasyonunu okuyarak mükemmel projeler geliştirmeye başlayabilirsiniz. Küçük bir ipucu: Google apps scriptlerin çalışma süresi 6 dakika ile sınırlıdır, ücretli hesaplarda 30 dakikaya çıkabilmektedir. Oluşturduğunuz projelerin çalışma süresine ve verimliliğine dikkat etmelisiniz. 5. Ortak Düzenleme Google Sheets’in belki de Microsoft Excel’den ayrıştığı en önemli özelliği ortak düzenleme diyebiliriz sanırım. Bir tablonun farklı sayfalarında farklı çalışanların sorumlu olduğu alanları, aynı anda düzenleyebilir, eklediğiniz yorumlarla ekip arkadaşlarınıza bilgi verebilir, hatta dosya içerisindeyken Google’ın sunduğu chat alanından anlık iletişim probleminizi çözebilirsiniz. Ek olarak, Document History kısmından paylaştığınız dosyayı, kimlerin ne sıklıkla incelediğini denetleyebilir, buna göre deadline sürelerini belirleyebilirsiniz. 6. Google Tools Google’ın iş hayatındaki en çok kullanılan programların neredeyse hepsini karşılayacak alternatifleri sağlamasının en büyük faydalarından biri de, bu uygulamaları birbirleri ile konuşturabilmek ve bir çok süreci kolayca otomatize edebilmek. Örnek vermek gerekirse, her hafta aynı tablolardan aynı sunumlara data güncellediğinizi varsayalım, Google Sheets ile Google Slide bağlantısı sayesinde, ihtiyacınız olan tabloları uygun Slide tablolarına bağlayarak sadece tabloyu güncellediğinizde otomatik olarak sunumunuzu da güncelleyebilir, ekstra iş yüklerinden kurtulabilirsiniz. Veya düzenli olarak mail attığınız veri tablolarını, Google Sheets - Gmail bağlantısı kurarak her gün tekrar tekrar uğraşmadan istediğiniz sıklıkta mail attırabilirsiniz. Kısacası, Google’ın tüm tool’larını birbiri ile konuşturabilir, oradan oraya uğraştığınız süreçleri kolaylaştırabilir, vaktinizi çok daha iyi kullanabilirsiniz. 7. Vlookup Vlookup, iki farklı veri tablosundaki farklı sıralardaki dataları birbiriyle eşleştirmemizi sağlayan belki de en önemli Google Sheets fonksiyonlarından birisidir. Örneğin, bir tabloda user_id datanız ve session metriği, diğer tabloda ise bu id’lere karşılık gelen label bilgisi var ve bunları eşleştirmek istiyorsunuz, binlerce satırlık bir dosya için bu işlemi manuel yapmak günler sürebilir! Vlookup ile 15-20 saniye sürecektir. =VLOOKUP(search_key, range, index, [is_sorted]) Daha detaylı bilgi için: Vlookup8. Query Gelelim yazının en can alıcı noktası ve benim açık ara favorim olan fonksiyona: Query. Bu fonksiyonla, data setlerinizi düzenlemek ve raporlamak için SQL diline benzer bir syntax ile, gerçekten çok karmaşık ve Sheets’in 4-5 fonskiyonunu & özelliğini kullanarak yapabileceğiniz işlemleri çok daha kolay şekilde yapabilirsiniz. Syntax=QUERY(data, query, [headers]) Görebileceğiniz gibi, sadece 2 tane zorunlu parametresi olan bu fonksiyonu nasıl kullanabileceğimize dair küçük bir örnek formül yazalım. Yapmak istediğimiz işlem şu olsun: “Data” sayfasındaki, A,B,C sütunlarını inceleyerek, A sütunundaki sayılardan 10’dan büyük olanları, aynı zamanda C sütunundaki şehirlerden de “Ankara” olanları seçmek isteyelim, ve bu sorgunun sonuçlarını da B sütununa göre büyükten küçüğe doğru sıralayalım. =QUERY(Data!A:C,"SELECT A,B,C WHERE A>10 AND C<>'Ankara' ORDER BY B DESC",1) 9. IFS If, sumif, countif, maxifs, minifs, dateif, iferror.. If kalıbından da anlaşılabileceği gibi, çoğu koşullu durumlarla ilgili işlemi yapabilmemizi if’li fonksiyonlar sağlıyor, aynı zamanda iyi bir Sheet kullanıcısı olabilmek için neye ihtiyacımız olduğunu bilmek ve kullanma pratiği çok önemli. Bu yüzden if’li fonksiyonların hem ne olduklarını hem de nasıl kullanıldıklarını bilmemiz gerekmekte. Küçük bir if örneğine birlikte bakalım: Bir sınıftaki öğrencilerin aldığı notların baremlerine göre A,B,C,D gibi harf notlarını dağıtmak istiyoruz, o zaman basitçe: =IFS(A3>89.99,"A",A3>79.99,"B",A3>69.99,"C",A3>59.99,"D",A3>0,"F") Veya, A sütunundaki sourceların “google” olduğu yerde, B sütunundaki sessionları toplamak istiyorsak =SUMIF(A:A,"google",B:B) Daha detaylı bilgi için aşağıdaki linklerdeki içerikleri inceleyebilirsiniz. SumifIfCountifMaxifsMinifs 10. Macros Son olarak, özellikle her gün aynı manuel işlemleri tekrarlamaktan sıkılan kullanıcılar için can kurtaran olarak tanımlayabileceğimiz, Sheets’in en önemli özelliklerinden biri olan Macros.. Yine extensions kısmından ulaşılabilir olan Macros, kaydedeceğiniz UI işlemlerini, istediğiniz sıklıkta tekrar ettirebileceğiniz bir uygulama alanı ve Script tabanlı çalışmakta. Aslında basit olarak özetlemek gerekirse, her gün yaptığınız, copy-paste, insert row gibi işlemleri sizin belirlediğiniz formatta gerçekleştirmenizi sağlamakta olup, sayısız kullanım alanına sahiptir. Google’ın developer dökümanından, kullanım alanlarını inceleyebilir, kendi ihtiyacınıza göre macro’nuzu kaydedebilir, her gün saatlerinizi harcadığınız işlemleri bir kaç saniyede otomatize edebilirsiniz. Macros dökümanına buradan ulaşabilirsiniz. Ek olarak, Google fonksiyon listesi sayfasından, tüm fonksiyonları inceleyebilir, ihtiyacınız olanları bulabilir, kullanım alanlarını genişletebilirsiniz.

Performans Pazarlama Metrikleri Nelerdir? En Sık Kullanılan 15 Metrik
Açtığımız kampanyaları, oluşturduğumuz reklamları anlamlandırmada en önemli paya pazarlama metriklerinin kontrolü sahiptir. Elimizdeki veriyi anlamlandırıp bir sonuç çıkarmak ve buna göre aksiyon almak gerekir. Bu bağlamda bir kampanyanın metriklerini doğru analiz etmek ve bu süreçte en verimli olacak aksiyonları alabiliyor olmak kritiktir. Dolayısıyla performans başarısını eksik veya yanlış yorumlamak hem kısa hem uzun vadede kampanyamızın iyi gidip gitmediği konusunda bizi hataya düşürüp yanlış aksiyonlar almamıza sebep olabilir. Bu içerikte performans pazarlamada en sık takip edilen ve en önemli metrikleri nasıl doğru şekilde yorumlayabileceğimize dair ipuçlarını paylaşacağız.Performans Pazarlamada Metrik Ne Demek?Pazarlama ekipleri, tüm pazarlama kanallarındaki kampanyaların ve projelerin başarısını göstermek için ölçülebilir rakamlar olan pazarlama metriklerini kullanır. Conversion, CTR ve ROAS gibi birçok metrik bunlara örnektir.Conversion Nedir?Bir dijital pazarlama kampanyası oluştururken her markanın kendine özel, kullanıcıyı aksiyon almaya motive eden bir veya birkaç hedefi olur. Tüm marketing faaliyetleri aslında belirlenen hedefe ulaşmak için yapılır.Conversion, yani dönüşüm, bir web sitesi, sayfası veya mobil uygulama içerisinde belirlenen hedefin gerçekleşme sayısını veren metriktir. Bu metrik bir e-ticaret şirketi için satış sayısı olurken bir danışmanlık şirketi için lead sayısı (form doldurma) olabilir. Yüksek conversion oranı reklam kampanyanızın başarılı gittiğine, ilgi çekici bir Landing Page içeriğimiz olduğuna işaret eder.Eğer conversion sayınız az ise site içeriğinizi değiştirmek, yeni funnellar oluşturup dönüşüm sürecini basitleştirmek, offerlarınızı güncel tutmak kullanıcı için daha efektif bir deneyim oluşturacağı için conversion artışına yardımcı olabilir.Conversion Rate NedirConversion Rate, reklamlarınız sonucu elde ettiğiniz conversionların sıklığını ölçümlemek için kullanılan bir metriktir. Kullanıcıların reklamlarınızla olan etkileşimlerinin belirlediğiniz conversion hedefine dönüşme oranını conversion rate gösterir. Conversion rate sonucunda reklamlarınızda landing page, call to action, içerik ve tasarım optimizasyonları gibi değişiklikler yaparak sonucu gözlemleyebilir ve hedeflediğiniz kullanıcının karşılaştığı reklamın onun ilgisini ne kadar çektiğini yorumlayabiliriz. Conversion rate, bir reklamdan elde edilen conversion sayısının alınan toplam oturum sayısına bölünmesi ile bulunur. Örneğin bir reklamınız 300 oturum yaratmış ve 10 conversion almış ise conversion rate %3 olur.Conversion ValueConversion Value, kampanyalarınızdan aldığımız spesifik dönüşümlere atadığımız sayısal değeri veren ve bu dönüşümlerin işimiz için ne kadar etkili olup olmadığını ölçmek için incelenilen bir metriktir. Farklı conversionlara farklı dönüşüm değerleri atayarak bir kampanya içindeki değer ölçümlemesini daha anlamlı hale getirebilirsiniz. Session x CR x Sepet Ortalaması formülü ile conversion value değerimizi hesaplayabiliriz.Örneğin bir ayakkabı markası için 10.000 oturum gerçekleşmiş, conversion rate %1 olmuş ve ortalama sepet tutarı 1000 TL ise, conversion value 100000 TL olur.CPCCPC basitçe bir click getirmek için harcadığınız parayı gösteren metriktir. Tıklama başına para ödendiği için alakasız kullanıcıların da reklamlarınıza tıklaması sizin gereksiz para ödemenize sebep olur ve toplam maliyetiniz yükselir.CPC, bir kampanyanın iyi gidip gitmediğini kontrol ederken dikkat etmemiz gereken en önemli metriklerdendir. Reklamlarımızın alaka düzeyini artırmak, farklı bir bidding stratejisine geçmek, anahtar kelime analizi yapıp doğru kelimeleri hedeflemek bir CPC’yi düşürmek için optimizasyonlar alabileceğiniz aksiyonlardan bazıları olabilir.SessionBir kullanıcının bir web sitesinde belli bir zaman dilimi içerisindeki etkileşimini görmek için kullanılan metrik “session” yani “oturum”dur. Bir session tek bir etkileşim sonucu oluşmaz; sayfa görüntüleme, eventler vb. gibi kullanıcının aktif olduğu zaman aralığında gerçekleştirdiği aksiyonlar sessionı oluşturur. Session kullanıcının siteye girdiği ve sitenin tamamen yüklendiği anda başlar ve siteye kapatınca ya da 30dk hareketsiz kalmasında son bulur.Session süresini artırmak için kullanıcının site deneyimini iyileştirmek gerekir. Göz alıcı bir tasarım, yüksek okunabilirlik, kolay arayüz, güncel ve doğru içerik ile kullanıcının sitede geçirdiği zamanı artırabilir, hedeflediğiniz dönüşümleri tamamlamasını sağlayabilirsiniz.CPS (Cost per Session)Kampanyanızın efektifliğini harcanan para ve kullanıcıların getirdiği tek session bazında ölçümlemek için kullanılan metrik CPS yani Cost per Session metriğidir. Önceki “Session” tanımında da açıkladığımız gibi bir kullanıcının bir platform içerisinde belli bir zaman diliminde aldığı aksiyonlardır. Cost per Session ise bir sessionı reklam harcamalarınız bazında ne kadara mal ettiğimizi gösterirROASAçtığınız bir reklamın performansını reklamın maliyeti ve reklam geliri bazında sayısal değer olarak görmek için ROAS (Return on Ad Spend) metriği büyük önem teşkil eder. ROAS basitçe bir reklama harcadığınız her bir harcamanın getirdiği kardır. Tüm markalar ve şirketlerin nihai amacı yaptıkları yatırımın ve ortaya koydukları paranın onlara fazlasıyla dönmesi olduğu için ROAS takibi kampanya başarısını ölçmek adına güçlü insightlar verir.Örneğin bir reklamınız sitenize yüksek sayıda kaliteli kullanıcı ve yüksek bir gelir getiriyor olabilir ancak harcadığınız para elde ettiğiniz gelirden düşük ise bu çok da mantıklı bir harcama olmayacaktır. ROAS takibi böyle durumların önüne geçmenize yardımcı olur.CTR (Click-through Rate)Bir kullanıcının gördüğü reklama tıklama oranını görmek için CTR (Click-through Rate) metriği incelenir. Bu oran oluşturduğunuz reklamın hedeflediğiniz kitle için ne kadar ilgi çekici ve alakalı olup olmadığı ile alakalı bir içgörü verir. Yüksek CTR, PPC (Pay for Click) başarısını ölçmede oldukça önemlidir çünkü reklamın kalite skorunu ve dolaylı olarak bir tıklamaya ödediğiniz miktarı etkiler. Google Ads ve diğer marketing toolları yüksek kaliteli reklamları ödüllendirir ve bunların ödemesinde indirimler uygular.Örneğin sizinle aynı parayı ödeyen başka bir reklamverenin reklamının kalite skoru sizinkinden düşük ise siz daha az para ödeyerek daha üst pozisyonda gösterim alabilirsiniz. Search termümüzü headline ve descriptionda geçirmek, reklama path eklemek ve doğru keywordleri hedeflemek gibi aksiyonlar CTRı artırmamıza yardımcı olacaktır.Ayrıca, Display kampanyalarında ana odağımız görseller olduğu için kullandığımız kreatiflerin efektifliğine dair bir içgörüyü de CTR sayesinde alabiliriz.LeadPazarlamada oldukça sık kullanılan bir kavram olan lead, yaptığınız kampanyalar sonucu kaç tane “form doldurma” sayısı elde ettiğimizi gösteren bir metriktir. Alınan her lead bir potansiyel müşteri demektir. Ancak lead sayılarının yüksek olması her zaman kampanyanın iyi gittiğini göstermez. Önemli olan leadin sayısından çok alakalı olmasıdır. Bu sebeple en başta alıcı personamızı keşfetmeye vakit harcamak ve daha sonra hedeflememizi buna göre yapmak önemlidir.Bir sonraki aşamada doğru hedefleme ile bu leadi bir satışa dönüştürmek hedeflendiği için reklam etkileşiminden sonra içeriye aldığımız kullanıcıya özel içerikler oluşturup doğru iletişimi sağlamak, satış ekibi ile aktif bir iletişim ve işbirliği hedeflediğimiz satışı gerçekleştirmekte yardımcı olacaktır.CPL (Cost per Lead)Bir önceki maddede leadin basitçe form doldurma olduğunu açıklamıştık. Cost per Lead ise bir leadi ne kadara mal ettiğimizi gösteren metriktir. CPL, bütçemizi efektif şekilde aloke edip etmediğimizi gösterir; kanal bazlı karşılaştırma yaparak yüksek CPL ile az sayıda lead aldığınız kanalların bütçesini azaltarak daha faydalı kanallara ayırdığınız bütçeyi yükseltebilirsiniz.CPL, reklam maliyeti / gelen lead sayısı formülü ile bulunabilir.Search Impression ShareAldığımız impression sayısının alabileceğimiz impression sayısına oranı bize Search Impression Share’i verir. Reklamınızın alabileceği impression sayısı, hedef kitle, onaylı reklamlar, bidler ve kalite scoreu gibi faktörlere bağlıdır. Örneğin, impression shareiniz %50 ise bu, gösterilebileceğiniz tüm auctionların sadece yarısında gösterilip diğer yarısında gösterim alamadığınız anlamına gelir.Bir kullanıcının sitenize girip convert etmesi için önce sizin varlığınızdan haberdar olması gerekir, yani eğer impression shareiniz düşük ise potansiyel müşterilerinizi kaybediyorsunuz demektir. Bunun önüne geçmek için reklamlarınızın kalite scorelarının yüksek olması, bidlerinizin ve bütçelerinizin yeterli olması fazla impression almanızda önemli rol oynar.Top Impression ShareReklamınızın organik aramaların üstünde gözükme oranına Top Impression Share denir. Performans değişikliklerinin sonuçlarının reklamınızın lokasyonundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını bu metriğe bakarak anlayabilirsiniz. Örneğin tıklama oranlarınız düşmüş ise bu sayfanın üst kısmındaki pozisyonunuzu kaybetmiş olduğunuza işaret edebilir.Absolute Top Impression ShareReklamınızın aldığı total impressionların sayfanın en üstünde gözükme oranına Absolut Top Impression Share denir. Absolute top impression share, en üst konumda gördüğünüz gösterim sayısının orada görebildiğiniz tahmini gösterim sayısına bölünmesiyle hesaplanır.Bounce RateSitenize giriş yapmış bir kullanıcının başka bir sayfaya girmeden, herhangi bir aksiyon almadan hemen geri çıkma oranına “bounce rate” denir. Bounce Rateinizi takip etmek sitenizdeki deneyimin ne kadar efektif olup olmadığını anlamanıza yardımcı olabilir. Yüksek bounce rate oranı ortada bir sorun olduğuna işaret edebilir; sitedeki içeriğin hedeflenen kullanıcıya hitap etmemesi, sayfanın yüklenme hızı, mobil uyumluluk bunlardan birkaçıdır.Hedef kitleyi doğru belirlemek, sayfanın yüklenme hızını optimize etmek, kısa ve güçlü bir CTA (Call to Action) kullanmak gibi aksiyonlar bounce rateinizi düşürmede yardımcı olabilir.Bounce Ratei “(Tek sayfalık session sayısı / Toplam session sayısı) x 100” formülü ile hesaplarız.FrequencyBir kullanıcının reklamınızı kaç kere gördüğünü veren metrik Frequency’dir. Reklamınızı birden fazla kez görmesi kararsız kullanıcıların satın alma aksiyonu almasına yol açabilir. Tam tersi şekilde, kullanıcı reklamı birden fazla kez görmesine rağmen satın alım yapmayabilir. Bu gibi durumlarda kitlelerinizi gözden geçirmek ve farklı kitleler hedeflemek doğru bir strateji olabilir. Frequency’nin yüksek olması, harcadığınız paraya kıyasla hedeflediğiniz kitlenin dar olması sebebiyle de olabilir. Reklam frekansınız çok yüksek ise kullanıcılarınız reklamlarınızı görmekten sıkılıp, markanıza küsebilir. Yüksek frekans problemini çözebilmek adına hedef kitlenizi genişletebilir veya reklam bütçenizi kısabilirsiniz.Frequency’nin kaç olması gerektiği oldukça değişkendir. Özellikle New User ve Remarketing hedefli kampanyalarınız için değişkenlik gösterir. New User kampanyalarında bu oran daha düşükken Remarketing kampanyalarınızda ise kitlenizin daha dar olması sebebiyle frekansınızın Remarketing kampanyalarında daha yüksek olması olağandır. Hedef frekansınızı tespit edebilmek için geçmiş kampanyalarını haftalık kırılımda inceleyerek en düşük CPA’i yakaladığınız frekans aralığını hedeflemek doğru bir strateji olabilir.


Agile Proje Yönetimi ve Scrum Metodu Neden Önemlidir?
Agile proje yönetimi ve metodlarından birisi olan scrum metodunun neden önemli olduğunu anlayabilmek için ilk önce agile proje yönteminin ne olduğunu, tarihini ve buna bağlı olarak metodlarından birisi olan scrum metoduna duyulan ihtiyacı iyi analiz etmek, metodun gerekliliklerini ve nerede önem arz ettiğini anlamak gereklidir.Agile proje yönetimi ve scrum metodunun önemini uygulandığı yere ve zamana göre değerlendirmek en doğrusu olacaktır. Proje bazlı uygulanan bu yöntemler doğru anda ve doğru yerde uygulandığı zaman altın kıymetinde işler çıkmasına yarayacak ve kişilerin , kurumların gelişen dünyada güncel kalmasının önünü açacaktır. Bu da sadece yapılan projelerin kalitesini arttırmayacak aynı zamanda o projelerde çalışan kişi ve kurumları ciddi anlamda geliştirecektir.Agile Proje Yönetimi Nedir ? Agile proje yönetimi, proje yaşam döngüsünün ilk adımdan en son adıma kadar iterasyonu baz alıp tüm yaşam döngüsünü küçük parçalara bölerek ve bu adımların her birinde yeniden planlama ve kontrol yapılarak uygulanan bir proje yönetimi yaklaşımıdır. Birbirine bağlı ve iterasyonlu bu yaşam döngüleri yapılan projelerde hız ve verimliliği arttırmayı esas alır. Özellikle yazılım geliştirme projelerinde sıklıkla kullanılan agile proje yönetimi tarihsel proje yönetimlerinden farklı olarak doğrusal bir yol izlemez ve her proje adımında size değişiklik ve düzenleme yetkisi verir. Hataları ve zaman kayıplarını önleyen bu yöntemin temelinde karşılıklı güven, işbirliği isteği, yetkilendirme becerilerinin gelişmiş olması ve esnek olabilme, esnek kalabilme becerileri yatar. Alttaki görseldeki gibi sırasıyla planlama, uygulama, kontrol etme, geri bildirim alma, gözden geçirme ve devreye alma adımları uygulanan agile proje yönetimi, klasik proje yönetim uygulamalarından birbirine bağlı yaşam döngüleri olan ve iterasyonu baz alan sistemiyle ayrışır. Devreye alınan projenin yaşam döngüsü devreye alındığı gibi bitmez, yaşam döngüsü sıradaki projeye bağlanarak eski proje ile aynı adımları izler.Blogumuzun ileriki kısımlarında bu yöntemin ne kadar işe yaradığından bahsedeceğiz. Ama en azından agile proje yönetiminde sürekli bir kontrol mekanizması olmasından ve projelerin yaşam döngülerinin birbirine bağlanmasından , hataların daha az olduğunu veya yapılan hataların sonuçlarının yaşam döngüsü adımlarında kolayca geri döndürülebileceğini bu yöntemin işleyişinden söylemek mümkün.Scrum Metodolojisi Nedir? Peki agile proje yönetimi metodlarından birisi olan scrum metodolojisi nedir? Hemen cevaplayalım. Dünyanın sık ve hızla gelişmesiyle birlikte özellikle büyük ve hantal yapıdaki firmaların yeni düzene ayak uydurması zorlaşmış, müşteri beklentileri artmış, projelerin kapsamları ve amaçları genişlemişti. Buna bağlı olarak proje yönetimi zorlaşmış ve projelerde başarısızlıklar meydana gelmişti. Sonra birkaç kahraman ortaya çıktı. Ken Schwaber ve Jeff Sutherland tarafından 1990’ların başında geliştirilen scrum metodolojisi verimliliği tartışılmaya başlanan proje yönetimine yeni bir soluk getirmiştir. Elde edilen verilerden de fark edilebileceği gibi projelerdeki başarı oranı agile proje yönetimi ve scrum metodunun geliştirilmesinden sonra ciddi ivmelenerek artışa geçmiştir. 3 temel felsefe üzerine inşaa edilen scrum metodolojisinde bu felsefeler:Şeffaflık, projelerin düzgün ilerlemesi adına herkes tarafından hataların ve doğruların açıkça görülmesi anlamına gelmektedir. Gözlemleme, düzenli kontrol etmek ve Uyarlama ise yapılan değişikliklerin uyumlu olmasını sağlamak anlamına gelir. Scrum metodolojisinin ilk uygulandığı zamanlara kısa bir yolculuk yapmak istersek, bu metodoloji daha çok bilişim sistemlerindeki takımların proje bazlı işlerini optimize etmek için kullanılmıştır. Aşağıda dünyada kullanılan en klasik proje yönetim tekniği olan waterfall ile karşılaştırıldığında scrum metodolojisinin ne kadar önemli olduğu görülebiliyor. Bu farkın en büyük sebebi dünyadaki proje tanımlarının artık daha karmaşıklaşmış olmasıdır. Çünkü scrum metodolojisi kendi doğası gereği karmaşık ve belirsiz gereksinimlerin olduğu projeler için daha anlamlıdır. Ayrıca piyasa koşulları nedeni ile şirketlerin karlılığının arttırılmasında scrum metodolojisinin sağladığı faydalar ve değişen teknolojilere ayak uydurmaktaki esneklikler, scrum metodunu waterfall metodlara karşı üstün kılar. Üstteki grafikte görülebileceği gibi 2013 - 2017 yılları arasında büyük, orta ve küçük ölçekli projelerin waterfall ve agile scrum sistemlerindeki başarıya ulaşma oranları arasında ciddi farklar vardır. Özellikle proje boyutu büyüdükçe ve proje karmaşıklaştıkça scrum metodolojisinde yaşanan başarı scrum metodolojisinin karmaşık yapılarda ne kadar başarılı çalıştığının göstergesidir.Agile Proje Yönetimi Scrum Metodolojisi Nasıl İşler ve Nasıl Başarılı Olur?Agile proje yönetimi scrum metodolojisinin başarıya ulaşması için product owner olarak tanımlanan müşteri, konusuna hakim olmalı ve geliştirme ekibi yani scrum metodolojisini uygulayacak ekipler ile işbirlikçi bir tutum sergilemelidir. Takım üyeleri arasında hiyerarşik bir yapı olmadan herkesin fikirlerinin ve düşüncelerinin eşit şartlarda söylenebildiği ve eşit terazilerde tartıldığı ortamlar oluşturulmalıdır. Tüm rollerde kişiler sorumluluk sahibi olmalıdır ve fikirleri ile birlikte fark yaratmak istemelidir. Toplantıları düzenli olarak yapılmalıdır. Hızlı ve sürekli olacak şekilde müşterilerin önüne fikirler ve projenin geldiği nokta iletilmelidir. Bu şekilde projenin her adımında feedback alarak projenin gerçek amacına hizmet etmek kolaylaştırılmalıdır. Adımları genelde aşağıdaki gibi tanımlanır. Fakat tabi ki burada da scrum metodolojisinin kendi doğası gereği sürekli değişme ve gelişme olmuştur.Scrum metodolojisinde product owner görevi gereği ürün kapsamının - ki product backlog diye belirtilen ilk kısım- yönetiminden sorumludur. Product owner bir grup değil, bir kişidir. Scrum metodolojisinin ilk aşaması olan product backlog'taki maddeler projenin sağlıklı ilerlemesi için product owner tarafından net şekilde ifade edilmelidir. Scrum metodolojisinde bu maddeler için öncelik sırası belirlenmeli ve bu öncelik sırasına göre ekiplere gerekli briefler iletilmelidir. Sonraki aşamalarda çalışacak olan geliştirme ekibindeki kişiler product owner’ın yönlendirmesi ile hareket eder. Bu sebeple her ne olursa olsun sorumluluk product ownerdadır. Çünkü günün sonunda product owner scrum metodolojisinde projenin çıktılarını onaylayan kişi olarak konumlanır. Scrum metodolojisinin aşamalarından olan sprint backlog'taki görevi ise görevin kimin sorumluluğunda olduğunu ve o görevi tamamlamak için ekibin / ekiplerin ne kadar efor harcaması gerektiğini belirlemektir. Agile scrum metodolojisinde karşınızdakine katkınızın maksimumda olması beklenirken verimliliğiniz ise gitgide yükselmesi gerekmektedir. Agile proje yönetim sisteminin alt dalı olan scruma göre daha esnek olduğu söylenebilir. Başarıya ulaşmak için liderlik ekipleri desteklenir. Scrum metodu ise tüm işlevler arası takımları harekete geçirerek tüm takımlardan maksimum verim ve başarıyı almak ister. Tabi ki bu sistem başarılı ve kurallarına uygun bir şekilde işletilmelidir. Yoksa sistem çöker ve bu sistemin çökmesi şirketler adına kaos ile sonuçlanabilir. Bu nedenle scrum metodunu uygulayan kişilerin görevleri aynı zamanda bu sistemi doğru kavrayamayan şirketlere yol göstermektir. Çünkü yukarıda da gördüğümüz gibi scrum metodunu, işlevlerini, nasıl işlediğini kavrayarak geliştirebileceğiniz projeler eski temel proje yönetim sistemleri ile geliştirebileceklerinizden kat kat daha iyi olacaktır. Ayrıca süreye bağlı bir çalışma metodu olduğundan, çalışanların zamanları en efektif ve doğru şekilde planlanacak hem müşteri hem çalışan mutluluğu yükselecektir. Sonuç olarak scrum metodolojisi, müşteri ihtiyaçlarının değişiklik gösterdiği ya da gösterme ihtimali olduğu, ekiplerin yetkinlik anlamında kendi kendilerini organize edebildiği proje takımlarıyla, projenin kapsamı ele alınarak parçalara bölünmesi ve her parçanın ilmik ilmik işlenmesi ile hatasız sonuçlar ortaya çıkarabilme sanatıdır. Bu metodun bence en güzel tarafı ise geçmiş ile ilgilenmeyip mevcut koşullarda ve değişen dünya dinamiklerinde ne yapılması gerekiyorsa ekipçe planlanıp yapılmasıdır. Sonuçta kim son model telefon varken, 1990 model telefonu kullanmak ya da satın almak ister ki? Agile Proje Yönetimi ve Scrum Metodu Neden Önemlidir? konusunda yayınladığımız blog içeriğimizi faydalı bulduysanız, diğer insanlarında erişebilmesi için sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz.