Pazarlama İpuçları, Gündem ve Daha Fazlası
AnalyticaHouse’un güçlü iş ortaklıklarından beslenen deneyimi ile güncel trendler, stratejik içgörüler ve sektörel derinlik içeren blog yazılarımızı keşfedin.

Ürün Puanlama Algoritması
Ürünlerinizin performansını merak ediyorsunuz. Ayrıca, gelir artırmak için ürün portföyünüzü nasıl yöneteceğinizi merak ediyorsunuz. Tüm sorularınızın yanıtları burada: blogumuzu inceleyin ve Ürün Puanlama Algoritmamız hakkında bilgi edinin.Ürün yönetiminde sıkça karşılaşılan problemlerProfesyoneller, şirketlerinin performansını değerlendirirken zihinlerinde birçok soru taşır. Bu sorulardan bazıları, web sitelerinde, uygulamalarda ve pazarlama kanallarında satılan ürünlerin verimliliğini artıracak önemli aksiyonları düşünürken çok faydalıdır.Hangi e-ticaret metriklerine odaklanmalıyız? Hangi ürünler daha değerli? Aynı ürün portföyüyle gelirimizi nasıl artırabiliriz? Ürünlerimizin pazarlama kampanyalarını optimize etmek için kilit metriklerimiz neler olmalı? Web sitemizde veya uygulamamızda ürün listelemeyi nasıl belirlemeliyiz?Evet, doğru tahmin ettiniz! AnalyticaHouse Veri Bilimi & İçgörüler Ekibi bu gizemli soruların tamamı ve daha fazlası için sihirli bir algoritmaya sahip: Ürün Puanlama Algoritması. Bu yazıda algoritmanın yapısını ve dijital pazarlama alanındaki uygulamalarını inceleyeceğiz.Algoritma nasıl inşa ediliyor?Her web sitesi ve uygulamada, renkler, bedenler, ürün tipleri, sezon, hedef cinsiyet, yaş grupları vb. boyutlara göre çok sayıda ürün ve varyant grubu bulunur. Sahip olduğumuz verilere bağlı olarak Ürün Puanlama Algoritması sayesinde ürünlerin tüm detaylarını analiz edebiliriz.Bu analiz için minimum veri gereksinimi, ürünlerin işlem verileri ve mevcut envanter bilgileridir. İşlem verilerini incelerken odaklandığımız metrikler şunlardır: satin alma sayısı, toplam miktar, gelir, ortalama fiyat vb. Elbette, kullanıcı/oturum bazlı veriler olduğunda daha da ilginç hale gelir: ürün detay görüntülemeleri, sepete ekleme, alışveriş yapan kullanıcı sayısı, ürüne bakan kullanıcı sayısı, gelir/ürün detay görüntüleme, işlem/ürün detay görüntüleme vb.Bu metrikleri şu iki gruba ayırabiliriz: Gelir destekleyici metrikler: satın alma sayısı, toplam miktar, gelir, ortalama fiyat, gelir/ürün detay görüntüleme, işlem/ürün detay görüntüleme Müşteri ilgisini gösteren metrikler: ürün detay görüntüleme, sepete ekleme, alışveriş yapan kullanıcı sayısı, ürüne bakan kullanıcı sayısı, gelir/ürün detay görüntülemeMetrik tanımları Satın alma sayısı: İşlem (transaction) sayısı Toplam miktar: Satın alınan ürün adedi Gelir: Toplam gelir tutarı Ortalama fiyat: Ürünlerin ortalama fiyatı gelir/ürün detay görüntüleme: Her ürün için detay görüntüleme başına gelir işlem/ürün detay görüntüleme: Dönüşüm oranı (ürün detay görüntülemeye göre) sepete ekleme: Sepete eklenen ürün adedi alışveriş yapan kullanıcı sayısı: İlgili ürünü satın alan müşteri sayısı ürüne bakan kullanıcı sayısı: İlgili ürünü görüntüleyen kullanıcı sayısı Modelin uygulamasıAlgoritma, her ürün seviyesinde uygulanabilir ve hem büyük resmi hem de ayrıntıları analiz etmemize yardımcı olur. Aşağıdaki örnek, bir e-ticaret şirketi için kategori/ürün düzeyini göstermektedir: Seviye 1: Ayakkabı/Çanta Seviye 2: Ayakkabı Seviye 3: Spor Ayakkabı Seviye 4: X Markası Spor Ayakkabı Seviye 5: X Markası Beyaz Spor Ayakkabı Seviye 6: X Markası Beyaz Spor Ayakkabı (Size: 38) Ürün puanı nasıl hesaplanır?Ürün Puanlama Algoritması temel olarak iki kısımdan oluşur. İlk kısım, daha alt seviyedeki bir ürünün (örneğin Seviye 6’daki “X Markası Beyaz Spor Ayakkabı (Size: 38)”) daha üst seviyedeki ürün (Seviye 5: “X Markası Beyaz Spor Ayakkabı”) toplamı içindeki oranını, önceki metrikler kullanarak hesaplar. İkinci kısım ise, ürünün mevcut envanter bilgisini göz önünde bulundurur ki kısa ve uzun vadede envanter yönetimi için hayati önemdedir. Yukarıdaki örnekte, sepete ekleme ve satılan miktar metriklerinin yanı sıra envanter skoru (stokta varsa 1, yoksa 0) kullanılarak Seviye 6 ürününün puanı hesaplanmış: Her satır (Seviye 6’daki her varyant) puanlandıktan sonra, Seviye 5’in puanını bulmak için tüm Seviye 6 puanları toplanır. Örneğin “X Markası Beyaz Spor Ayakkabı” için toplam puan: 0,0747 + 0,0245 + 0,0036 + 0,0028 + 0,0251 + 0,0000 = 0,131 Bu örnekte “X Markası Siyah Spor Ayakkabı” en yüksek skora (0,193), “X Markası Kırmızı Spor Ayakkabı” en düşük skora (0,071) sahiptir.Sonuçları nerede kullanabiliriz?Bu analiz, alt seviyeden üst seviyeye kadar tüm düzeylerde uygulanabilir ve önceki metriklere ek olarak daha fazla metrikle detaylandırılabilir. Ayrıca, metriklerin önemini Değişken Önem Analizi kullanarak ayarlayabiliriz. Son olarak, analiz sonuçları otomatik olarak ürün beslemelerini güncellemek için pazarlama kampanyalarında da kullanılabilir.

Kasım Döneminde Medya Satın Almak İçin 6 Neden
Ömründe internetten hiç alışveriş yapmamış tüketicilerin bile varlığından fazlasıyla haberdar olduğu Kasım indirimlerinin, e-ticaret markaları ve tüketiciler için ayrı bir öneme sahip olduğunu herkes bilir. Yıllar önce ABD’de başlayan ve çok geçmeden ülkemizde de geniş yer edinen Black Friday fenomeni, Kasım’ın son cuma günü olan asıl tarihine sığmamış; bu dönemdeki potansiyeli gören markaların “parlak” fikirleri ile bu tarihin öncesine ve sonrasına farklı özel günlerle (11.11, Cyber Monday vb.) taşmış; geldiğimiz noktada da tüm Kasım ayını e-ticarette bir fırsat - indirim ayına dönüştürmüştür. Bir iki yıl içerisinde, “Black Fridday” söylemi “Black November”’a evrilmiştir.Bilindiği üzere, ana performans pazarlama kanallarının (Google, Meta vb.) haricinde kalan dijital medya mecraları (Onedio, Ekşi sözlük, Kızlar soruyor, Admatic, Medyanet, Sahibinden.com vb.) yeniden hedefleme (retargeting) mantığıyla çalışmadığı için kullanıcı hunisinde (user - funnel) genellikle yeni kullanıcı kazanımına yönelik olarak konumlandırılmaktadır.E-Ticaret sitelerinde yeni kullanıcıların ortalama 7-8. ziyaretlerinde satın alma adımına geçtikleri göz önüne alındığında, performans kanalları haricindeki bu mecralardan ilk kez gelen kullanıcıların ilk oturumda (session) ürün satın almasını (last click non-direct transaction) beklemek pek mantıklı olmamaktadır. Bu yazımızda, dijital pazarlama faaliyetlerine bir bütün olarak baktığımızda, sadece ROAS gibi net metriklere ve bunu meydana getiren birincil girdilere (search, retargeting, affiliate kampanyaları vb.) fazla odaklanılıp, marka görünürlüğü ve farkındalığı gibi net ölçümlenemeyen girdilerin ikinci plana atılmasıyla kaçan fırsatları ele almak istedik.1. Performans Reklamlarında Yaşanan Hacim ProblemiKasım ayı, küçük-büyük her ölçekteki e-ticaret markasını, dikkat çeken indirimler yapmaları konusunda teşvik etmektedir. Özellikle pazar yeri mantığı ile çalışan (Trendyol, Hepsiburada vb) e-ticaret markaları sundukları indirim kampanyalarını daha fazla insana ulaştırmak veya mevcut kullanıcılarını alışverişe yönlendirebilmek için hem marka hem de performans pazarlama bütçelerini arttırmaktadırlar. Bu dönemde dijital medya mecralarındaki reklam alanları, e-ticaret devlerinin devasa bütçeleri nedeniyle yoğun talep görmektedir.Diğer taraftan, bahsedilen mecralar satışını gerçekleştirdikleri reklam alanları için önceliği birebir (ordinolu) satış yapabilecekleri markalara ayırırlar; ancak birebir satamadıkları alanları Google ve programmatic satın alma platformlarına Real Time Bidding (RTB - Gerçek zamanlı tekliflendirme) sistemine açarlar. Dolayısıyla, yoğun kampanya dönemlerinde sadece Google veya programmatic satın alma yoluyla display reklamcılık yapan markalar, ordinolu satıl(a)mayan dolayısıyla etkisi daha düşük reklam alanlarına sıkışıp kalırlar. Bu alanlarda da talep yüksek olduğu için, Real Time Bidding (RTB) sisteminin bir sonucu olarak rekabette geriye düşmemek için daha yüksek gösterim veya tıklama ücreti öderler.Özetle, reklam alanlarının öncelikli olarak ordinolu satıldığı veya RTB ile yüksek birim fiyatlarla satıldığı bu ayda, reach (erişim), impression (gösterim) ve click (tıklanma) sıkıntısı çekilmektedir. Markalar bu dönemde performans dışı mecralarda medya satın alma yaparak gerekli erişime ulaşabilirler.2. Ekstra Erişime Duyulan İhtiyaç ve Sürümden Kazanım BeklentisiGeleneksel ticarette olduğu gibi e-ticarette de yapılan indirim kampanyalarında, hiçbir zaman ilk olarak mevcut müşteriyi veya sadık müşteriyi hedeflemek mantıklı olmayacaktır. İndirim konsepti, kâr marjının düşürülerek müşteri sayısının arttırıldığı, ancak total karın maksimize edildiği durumda mantıklı bir zemine oturmaktadır. Dolayısıyla, bir indirim kampanyası planlandığında mutlaka yeni müşteriye dijital dünyada da yeni kullanıcıya ulaşmak gerekmektedir.Bu doğrultuda performans pazarlama uzmanlarının ilk önceliği Google, Meta ve diğer RTB platformlarında reach ve new user odaklı display reklamları açmak olacaktır. Bu ilk ve gerekli bir kampanya olmakla birlikte, yazımızın genelinde bahsedilen nedenlerden ötürü Kasım ayında etkisi düşük ve yetersiz kalacaktır.3. Performans Reklamlarındaki Görünürlük Kaybı ve Reklam KörlüğüMadde 1’de belirtildiği üzere, dijitaldeki reklam mecralarındaki en etkili ve en yüksek görünürlüğe sahip display alanları ordinolu satıldığı için, RTB odaklı platformlara görece daha düşük görünürlüğe sahip alanlar kalmaktadır. Diğer taraftan, performans odaklı açılan reklam kampanyaları da genellikle tıklanma veya dönüşüm odaklı optimize edildiği için bannerın görünürlüğü ikinci planda kalarak, dönüşümü dolaylı yoldan destekleyecek awareness hedefleri de ikinci plana atılmaktadır. Örneğin, desktop sitede tıklama getiren 300x250 ebatındaki küçük bir banner alanı, markanın kampanya bilinirliğine bir fayda sağlamayacaktır. Özellikle de Kasım ayında ordinolu satılan masthead, pageskin gibi en görünür alanlar ve bu dönemde özellikle tercih edilen rich media çalışmaları nedeniyle geri kalan performans odaklı bannerlar gerçek anlamda görünmeyecek, görünse de, kullanıcının dikkatini çekme noktasında yetersiz kalacaktır.4. Birim Maliyetlerin Artması ile Alternatif Kanallara Olan İhtiyaç Performans dışı bazı dijital reklam platformları tıklama bazlı ücretlendirme (CPC) ile çalışmaktadır. Dolayısıyla aynı performans pazarlama kanallarında olduğu gibi, tıklamaya para ödeyerek bu mecraları bir performans kanalı olarak konumlandırmak mümkündür.Elbette normal alışveriş dönemlerinde Google ve diğer performans kanalları, CPC maliyetleri nedeniyle söz konusu dijital mecralara göre daha ekonomiktir, ancak Kasım ayı gibi talebin yüksek olduğu dönemlerde RTB prensibi doğrultusunda maliyet avantajını kaybetmektedir. Dolayısıyla, performans dışı reklam platformları bu dönemde performans pazarlamanın içinde konumlandırılmalıdır. Engageya, Medyanet, Ciner gibi mecralar ve medya grupları CPC bazlı modellere sahiptir. 5. Artan Müşteri Talebinin ve Tüketim Motivasyonunun Fırsata ÇevrilmesiGünümüz tüketicileri ve özellikle e-ticaret müşterileri alışverişlerini Kasım ve benzeri özel kampanya dönemlerine erteleme eğiliminde oldukları gibi; aktif ürün/hizmet arayışı içerisinde olmayan potansiyel müşteriler de, maruz kaldıkları geleneksel ve dijital reklamların etkisi ile bu dönemde alışveriş yapmaya yatkındırlar.Kümülatif olarak yaratılan fırsat algısı, sadece reklam yapan büyük markalar için değil, diğer küçük ölçekteki markalar ve farklı sektörlerdeki şirketler için de potansiyel taşımaktadır. Black Friday konseptinin çıkışıyla alakası olmayan yatırım - finans sektöründe bile, Kasım ayında özel kampanyalar yapıldığı görülmektedir.Diğer taraftan alışveriş yapmayacak kullanıcıların bile, bu yoğun reklam dönemde markalara karşı farkındalığı ve algısı güçlenmektedir. Dolayısıyla Kasım ayı, ek ciro beklentisi olmayan markalar için bile marka yatırımı noktasında bir fırsat dönemi olarak düşünülmelidir. 6. Kampanya ve Marka Bilinirliğinin Artmasının Performansa Dolaylı KatkılarıPerformans pazarlaması ve buna bağlı reklam kampanyaları, kısa vadeli dönüşüm hedefi doğrultusunda, markayı bilen hatta online satış kanalını ziyaret etmiş; dolayısıyla satın almaya veya hedeflenen diğer dönüşümlere (başvuru toplama, üye kazanımı, app download vb.) en yakın olan kullanıcılara öncelik verir. Performans pazarlaması bu noktada en temel olarak potansiyeli yüksek olan yeni kullanıcılara ihtiyaç duyar, yapılan medya çalışmaları bu ihtiyacı en basit şekilde karşılayan yöntem olmaktadır. Bu noktada, özellikle Kasım öncesinde yeni kullanıcı kazanımı odaklı medya satın alma faaliyetleri faydalı olacaktır. Ayrıca, medya satın alma faaliyetlerinin marka farkındalığı ve bilinirliği noktasındaki katkısı, online satış kanalının organik trafik kanadını doğrudan güçlendirmektedir.Bilindiği üzere Google organik arama sonuçlarından gelen kullanıcı, bir e-ticaret sitesi için en değerli ve en ekonomik kullanıcı türüdür. Düzenli medya satın alımı yapan markaların Google’daki arama hacimlerinin radikal olarak arttığı sıkça gözlemlenmektedir. Sonraki aşamada, siteye kazandırılan bu yeni kullanıcıların dönüşüm kazandırması için online kanala tekrar tekrar gelmeleri hedeflenir; her bir ziyaret bir performans reklamıyla bir maliyet yarattığından bunun orta ve uzun vadede minimize edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, Google’ın RTB sistemi, reklamına daha çok tıklanan markalardan “sürümden kazanma” mantığı ile daha düşük CPC ücreti alır; dolayısıyla tanınan ve güvenilen markaların reklamlarına tıklanma oranı daha yüksek olur. Google bunu tespit eder ve yüksek tıklanma oranını daha düşük CPC maliyeti ile ödüllendirir. Markalar, tüketicinin marka ve alışveriş algısının yüksek olduğu bu dönemlerde medya satın alma faaliyetlerini bir marka yatırımı olarak da konumlandırdıklarında, orta ve uzun vadede reklamlarının tıklanma oranı (CTR) artar, böylece CPC maliyetlerinde önemli ve kalıcı düşüşler elde edilir.Kısacası, marka pazarlaması ve medya satın alma faaliyetleri Kasım döneminde, diğer aylarda olduğundan daha gerekli ve etkili bir noktaya gelmektedir. Bu doğrultuda, tüm dijital markalara, medya satın alma kararlarını verirken, dijital pazarlamayı sadece performans pazarlaması ile sınırlandırmayarak, pazarlamayı bir bütün olarak ele almalarını; performans odaklı metriklere ek, potansiyel müşterilerinin zihinlerinde kazandıkları farkındalığı ve konumu da geliştirmelerini tavsiye ediyoruz.


Client-Side Rendering (CSR) ve Server-Side Rendering (SSR) Nedir?
Arama motoru botlarının Javascript ile yazılmış siteleri daha iyi anlamlandırıp taraması ve indeksine eklemesi için yapılan çalışmaların tümüne Javascript SEO denmektedir. Metin, görsel ve video içeriklerinin eksiksiz taranabilirliğinin analizi SEO uzmanlarının en öncelikli konularındandır. Javascript ile yazılan web sitelerinin artması ile Javascript SEO çalışmaları da başlamıştır. Modern front-end kütüphaneleri (React JS, Vue JS, Angular JS vb.) burada yeni bir çalışmanın önünü açmıştır.Çok daha temelden gidecek olursak bildiğimiz gibi web sayfaları 3 ana parçadan oluşmaktadır.1. HTML – İnternet sitenizin iskeleti ve içerik alanı olarak düşünebiliriz. Tamamı Html’den oluşan bir sayfa size bilgi verebilir ancak ilgi çekecek bir tasarım sunmaz. 2. CSS – HTML’e görsellik ve tasarım katan alan CSS dosyalarıdır. CSS sayesinde aşina olduğumuz web sayfası tasarımına erişebiliriz.3. Javascript – Bir internet sitesindeki hareketli veya değişebilir alanların olmasını sağlayan programlama dilidir. Bir alanın üzerine geldiğinizde renginin değişmesi, ya da sayfayı kaydırdığınızda altta yeni içeriklerin yüklenmesi javascript sayesinde olmaktadır. Kullanıcının hareketine göre arkada Javascript dosyaları çalışır ve kullanıcıya gösterilmek istenen son yapı sunulur.Yazılım tarafında gerçekleşen gelişmelerle web siteleri son zamanlarda sadece JS ile kodlanmaya başlamıştır. Kod satırları HTML’de tek tek sunulmamakta direkt JS dosyaları üzerinden verilmektedir. Peki Google bu gelişmelere ne kadar uyum sağlayabilidi?Google & Javascript İlişkisiGoogle Javascript siteleri son yıllarda çok daha iyi itarayıp anlamlandırmaya başladı. Ancak direkt JS ile yazılmış siteleri taramak Google için oldukça maliyetli. Normal bir siteye göre tararken hem daha çok zaman harcıyor hem de sunucularını ekstra olarak yoruyor. Peki Google bu masrafi optimize etmek için ne yapıyor?Google Javascript ile yazılmış sayfaları taramak için 2 aşamalı tarama adında bir yöntem kullanıyor. İlk aşamada Googlebot sitenize girer HTML ve CSS’leri tarar, indeksine ekler. Buradaki Javascript dosyalarını da görür ancak onları tarayıp anlama işini 2. gelişine bırakır. Bu arada kullanıcıya ilk aşamada gördüğü kadarıyla sonuçları göstermeye de başlar. 2. dalga tarama için sitenizi kendi içerisinde bir sıraya sokar. Bu saatler veya günler de sürebilir. Sitenizin değeri ve otoritesine göre kendi öncelik sırasına göre değerlendirir. 2. dalga için geldiğinde ise Javascript dosyalarını da tarar ve indeksine ekler. Böylece kullanıcıya aslında sizin planladığınız son halini göstermeye başlar. Google İçin Javascript’in Diğer Dillerden Farkı Nedir?Kullandığımız tarayıcılar render motorları aracılığıyla HTML, CSS ve JS’i ayrıştırarak sunmaktadır. Bu yüzden mutlaka önce render edilmesi gerekmektedir. PHP, Pyhton gibi diller sunucu tarafında render edilen diller olarak öne çıkmaktadır. JS ile kodlanan dillerden Angular, React gibi alternatifler ise hem Server Side Rendering (SSR) hem de Client Side Rendering (CSR) yöntemi ile render edilebilirler. GoogleBot Javascript Siteleri Nasıl Tarar?Javascript ile yazılmış sitelerin arama motoru botları tarafından doğru taranması ve indekslenmesi için 2 farklı yöntem bulunmaktadır. Client Side Rendering (CSR) (Dynamic Rendering Dahil)Server Side Rendering (SSR)Client-Side Rendering (CSR)Kullanıcı veya arama motorunun tarayıcısı adresinize istek yapar.Sunucu isteği kabul eder ve yanıt döner.Tarayıcı, içeriği ve beraberindeki JS dosyalarını indirir.Tarayıcı içeriği görebilmek için JS dosyalarını çalıştırır.İçerik kullanıcılar ve botlar tarafından etkileşime girebilir hale gelir.CSR'nin Artıları ve Eksileri(+) İlk sayfa yüklendikten sonra daha hızlı işlenir(+) Sunucuya daha az yük bindirir(+) Zengin site etkileşimi sağlar(+) Web sitesinde hızlı gezinme sağlar (her sayfa yüklemesi için yeniden indirilmesi gerekmediğinden, sunucuya daha az HTTP isteği yapılır.)(-) İlk sayfanın daha yavaş yüklenmesi (birden çok sayfa için gereken varlıkların yüklenmesi nedeniyle)(-) Düşük işlemciye sahip cihazlarda daha geç yüklenme.(-) İnternetin zayıf olduğu durumlarda geç yüklenme.(-) Düzgün uygulanmadığı takdirde SEO'yu olumsuz etkiler. (Sayfa açılışında Javascript kodları çalıştırılıp içerik oluşturulana kadar sayfa boş gözükecektir.)(-) Harici kütüphanelere çok sık ihtiyaç duyulur.CSR SEO RiskleriEn modern teknolojileri kullanarak hazırladığınız sayfanız Google için boş bir sayfa olarak gözüküyor olabilir. Modern Javascript kütüphaneleriyle yazılmış bir siteniz varsa Google Search Console üzerinden URL Denetimi aracındaki “Taranan Sayfayı Göster” butonu üzerinden Google’ın sitenizi nasıl anladığını sık sık kontrol edin. Eğer sayfanız hâlâ Google indeksinde değilse canlı URL üzerinden de test edebilirsiniz.Dinamik Oluşturma (Dynamic Rendering)Dinamik Rendering CSR şekilde oluşturulan web sitelerinin SEO uyumlu olması için kullanılan bir yöntemdir. Temel fark GoogleBot’a ve kullanıcılara farklı render biçimleri sunmak üzerine kuruludur. Sunucu isteği yapıldığında sunucu tarafında isteğin GoogleBot üzerinden mi yoksa kullanıcı tarafından mı yapıldığı anlaşılır. Eğer GoogleBot tarafından yapılıyorsa sunucuda render edilecek bir HTML yanıtı döner. Kullanıcılar ise sitenizi yine CSR olarak görüntülemeye devam ederler. Server-Side Rendering (SSR)Kullanıcı veya arama motorunun tarayıcısı adresinize istek yapar.Sunucu isteği kabul eder, HTML’in tamamını oluşturarak yanıtı döner.Tarayıcı oluşturulan HTML’i ve JS dosyalarını indirir.İçerik kullanıcılar ve botlar tarafından etkileşime girebilir hale gelir.SSR'nin Artıları ve Eksileri(+) Sayfaların daha hızlı yüklenmesini sağlayarak kullanıcı deneyimini geliştirir.(+) SEO açısından avantajlıdır.(+) Statik içerik sunan siteler için çok daha ideal bir yapıdır.(+) Daha az JS bağımlılığı mevcuttur.(+) Kullanıcının internet bağlantısı yavaş olduğunda da idealdir.(-) Sunucunun çok sayıda ziyaretçisi olduğunda veya site büyük olduğunda, sayfa oluşturulurken önemli yavaşlamalara neden olabilir. (TTFB süresi etkilenebilir)(-) Her gezinmede tüm sayfayı yeniden yüklemek zorunda kalır.(-) Daha yüksek performans sağlamak için sunucu maliyetleri yüksek olacaktır.

10 Adımda Google İndeks (Dizin) Kontrolü Nasıl Yapılır?
İndeksleme; arama motoru botlarının taradıkları web sitelerinin ve web sayfalarının içeriğini analiz ederek dizine eklemesi sürecidir. Dizin işleminin bir sonraki adım olan sıralama (ranking) sürecinde, indekslenen bağlantının ilişkili olduğu sorguda listelenmesini sağlayan en önemli faktördür. Trafik hedefimiz bulunan web sayfalarımızın, daha yüksek sıralarda listelenerek trafik kazanabilmesi adına indekslenme sürecinin en verimli şekilde sonuçlanıyor olması en kritik adımlardandır. Dolayısıyla, indekslenme sorunları, doğruca ortalama konum ve trafik verilerinin kayıp yaşamasına sebep olabilir. Bu içerikte Google indeks (dizin) kontrolünün nasıl yapılacağına dair 10 ipucu paylaşacağız. 1. Google Search Console İle Tarama Durumu Takibi Search Console aracı ile erişebileceğiniz, Google mülkünüzün Tarama İstatistikleri Raporu sayesinde web sitenize gelen tarama isteklerini görüntüleyebilirsiniz. Bu rapor sayesinde tarama sürecinde arama motoru botları tarafından indirilen kaynakların (HTML, CSS & resim baytları) yoğunluğunu ve tarama isteğine sunucu taraflı dönülen ortalama yanıt süresini görüntüleyebilirsiniz. Böylece, herhangi bir tarama hatasının varlığını tespit edebilir ve indeks kontrolünün ilk adımını gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca, indeks kontrolleri kapsamında “On-Page Kaynakları Azaltıp, Yükleme Sürelerini Artırmak” maddesi için de bir önizleme sağlamış olursunuz. 2. Tarama HatalarıÇoğunlukla teknik gerekçeler nedeniyle web sitesinde bir tarama hatası durumu yaşanıyorsa bunu tespit ederek önlem almalısınız. Yaygın tarama hataları aşağıdaki nedenlerle yaşanabilir. Server (sunucu) & DNS hataları404 hatalarıİndeks Kontrolünde Server (sunucu) Hatalarıİletilen isteğe yönelik web sitesi sunucusunun;timeout, connection refused/failed/timeout,no response hatalarını iletmesi durumudur. Sunucu hataları çoğunlukla geçici hatalardır fakat tarama istatistikleri raporunda belirgin bir sunucu sorunu göze çarpıyorsa ve özellikle trafik talep edilen sayfalarda bu sorun yaşanıyorsa gerekli önlemlerin alınması gerekir. İndeks Kontrolünde 404 HatalarıBir web sitesinde 404 hatalı sayfaların yoğunlukta olması web sitesinde tarama sorununa sebebiyet vererek indeks performansının zarar görmesine neden olabilir. 404 hatalarının web sitesinde yoğunluk göstermesi, arama motoru botlarının bulunmayan sayfalara erişerek tarama bütçesinin sekteye uğramasına neden olur. Bu sebep, dolaylı olarak da web sitesinin genel indekslenme performansına zarar verebilir. 3. Mobil Dostu Sayfa KontrolüGoogle, mobil cihazların yaygın olarak kullanılmasının ardından 2017 yılında duyurduğu Mobile First Indexing’i 2019 yılında canlıya aldı. MFI güncellemesinin hayatımıza dahil olmasıyla web sitelerinin indeksleme elde edebilmeleri adına, mobil uyumluluk şart oldu. Mobil uyumluluk;Responsive bir yapı,İçeriğe viewpoint meta etiketinin dahil edilmesi,CSS, JS gibi on-pahe kaynakların küçültülmesi,Görsellerin çözünürlüğe zarar vermeden sıkıştırılması,AMP önbelleği kullanılmasıgerekliliklerini getirdi. İndeskleme kontrolleri sağlayabilmek adına öncelikle Google tarafından sunulan Mobil Uyumluluk Test Aracı ile web sitenizin mobil uyumlu olduğundan emin olmalısınız. 4. Düzenli İçerik Paylaşımı & İçeriği Düzenli Olarak GüncellemekWeb sitesinde belli bir düzen içerisinde içerik paylaşımı sağlayarak ve var olan içeriklerinizi düzenli olarak güncelleyerek arama motoru botlarının sitenizi daha verimli indekslemesini sağlayabilirsiniz. Arama motoru botları çalışma mantığı tam olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını pratik bir yöntem ile karşılamak ve sorgu niyetlerine yönelik en uygun sonucun listelenmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, düzenli olarak içerik paylaşmak web sitenizin arama motoru botlarına sürekli olarak geliştiği sinyalini iletirken, var olan içeriklerinizi düzenli olarak güncellemek ise Google’ın kullanıcılarına sunacağı aktif bilginin web sitenizde var olduğunu sinyaller. Bu sebeple, web sitenizin indeks kontrolünü gerçekleştirirken web sitenizin düzenli içerik paylaşımı ve içerik güncellemesi olmasını dikkate almalısınız. 5. Arama Motorlarına Güncel ve Dinamik Site Haritası GöndermekSite haritaları; arama motoru botlarına site yapısını anlatmak ve trafik talebimiz olan sayfaları sinyallemek konusunda, robots.txt dosyasından sonraki en önemli dosya türüdür. Google protokolüne uygun şekilde .xml formatında oluşturduğunuz site haritası sayesinde arama motoru botlarına web sitenizdeki taranma ve indekslenme talebiniz bulunan URL’leri sinyalleyebilirsiniz. İndeks kontrolleri çerçevesinde site haritalarınızın dinamik yapıda ve yalnızca 200 durum kodlu / indekslenebilir URL’lerinizin yer aldığından emin olmalısınız. 6. Site İçi Link İnşası OptimizasyonuEtkin bir site içi link inşası oluşturmak arama motoru botları tarafından sayfalarınızın keşfedilerek taranma performansınızın gelişmesine katkı sağlar. Site içerisinde, yeni oluşturduğunuz ve indekslenme talep ettiğiniz sayfaları ilgili olacakları en etkin alanlardan linklediğinizden emin olmasınız. Yeni oluşturduğunuz ve indekslenme talebimiz olan sayfaların crawl derinliğini azaltıp başlangıç URL’sine yaklaştırarak ilgili sayfaların taramada erken tespit edilip indekslenme performansına da verim katabilirsiniz. İndeks kontrolleri kapsamında, sayfalarınızın site içerisinde etkin ve manipülatif olmayacak şekilde linklendiğinden emin olmasınız.7. Backlink KazanımıWeb sitenizde yukarıdaki adımları sağlamış olmanıza rağmen URL’lerinizin taranmasına engel olan teknik bir hata söz konusuysa, indekslenme talebiniz olan bu sayfaya dış bağlantı (backlink) kazanabilirsiniz. Backlink kazanımı sayesinde, dış bağlantının (backlink’in) sahip olduğu DR otoritesi ve link juice backlink kazandığımız iç sayfamıza aktarılır. Böylece, sayfamız ile web dünyasında karşılaşan arama motoru botları, taramak için ilgili web sitesine ve sayfaya yönlenecektir. Son olarak, backlink kazandığınız bu sayfanın sahip olacağı link otoritesi sayesinde ilgili sayfanın daha hızlı bir şekilde taranmasını ve ardından indekslenmesini sağlayabilirsiniz.8. On-Page Kaynakları Azaltıp, Yükleme Sürelerini ArtırmakArama motoru botları, site tarama işlemine web sitesine HTML tarama isteği göndermesi ve elde edilen yanıt koduna göre sayfa kaynaklarının indirilip taranması ile başlar. Bu sebeple, tarama işleminin henüz başındayken arama motoru botlarını küçültülmemiş CSS dosyaları ve sıkıştırılmamış görseller ile karşılaştırmak tarama bütçesinin tükenmesine ve sitenin indeks performansına zarar verecektir. Web siteniz için indeks kontrolleri yaparken önbellekleme politikanızın olduğundan ve sayfa kaynaklarının (HTML, CSS & resim baytları) azaltılıp yükleme sürelerinin artırıldığından emin olmalısınız. 9. Taranmasını İstemediğiniz Sayfaları Taramaya KapatmakWeb sitenizdeki çeşitli varyasyonlar ile oluşabilecek parametre sayfaları ve yalnızca tek bir işlem gerçekleştirmenize sebep olan trafik talebiniz bulunmayan sayfaları taramaya kapattığınızdan emin olmalısınız.Bu durumda, tarama bütçesi optimizasyonu sağlayabilir ve arama motoru botlarının daha önemli sayfalarınızda daha uzun zaman geçirmesini sağlayarak verimli bir indeks performansına erişebilirsiniz.İndeksleme kontrolleri çerçevesinde trafik talebiniz bulunmayan sayfalarınızı taramaya kapatmak için; Noindex meta etiketi,Canonicalised,Robots.txt dosyası,gibi yardımcıları kullanabilirsiniz. 10. Duplicate İçerikleri ElemekArama motoru botlarını taklit eden SEO araçları sayesinde web sitenizde duplicate içeriğe sahip olan sayfaları tespit edebilirsiniz. Aynı içeriği farklı URL’ler ile sunduğunuz bu sayfalar, tarama bütçesi optimizasyonuna zarar vererek arama motoru botlarının sitenizde verimsiz zaman geçirmesine sebep olacaktır.Web sitenizde indeks kontrolleri yaparken, duplicate içeriğe sahip olan sayfalarınızı özgünleştirmenin yollarını bulmalısınız. Özgünleştiremeyeceğiniz duplicate içerikleri ise indekse kapattığınızdan emin olmalısınız. Böylece arama motoru botlarının sitenizde geçireceği zamanı etkin kılıp daha verimli bir indeks performansına ulaşabilirsiniz. Web sitenizde index kontrolleri sağlamaya ek olarak bu süreci verimli kılmak adına tarama bütçesi optimizasyonu ve Google index içeriklerimizi de göz atmanızı tavsiye ediyoruz!

Dijital Medya Planlamada Persona ve Funnel Oluşturmak
Dijital pazarlamada ve özellikle e-ticarette potansiyel müşterileri tanımlamak ve onların doğru zamanda, doğru yerde karşılarına çıkmak esastır.Geleneksel pazarlamada hedef müşterileri belirlerken personalar oluşturmak ve her biri için ayrı stratejiler geliştirmek yapılması gereken ilk hamledir. Ancak bu rakiplerinizin önüne geçmeniz için yeterli değildir. Dijital pazarlamanın araçları, pazarlama dünyasına daha önce görmediği detayda ve miktarda datayı ve müşteri içgörüsünü sunmuştur.Bu ucu bucağı olmayan pazarlama datası, daha fazla alt kırılımları olan personalar oluşturma ve bu alt kırılımlara yönelik daha mikro seviyede stratejiler geliştirme mecburiyetini getirmiştir. Şüphesiz ki, günümüz pazarlama dünyasında sadece, bu veriyi en iyi şekilde okuyabilen ve öğrenimlerini güçlü stratejilerle hayata geçirebilen markalar lider konumda yer almaktadır.Veriyi okuyabilmenin ve strateji oluşturmanın yolu, verinin kaynağını, yani datasına eriştiğimiz kullanıcıyı tanımlamaktan geçer. Farklı müşteri gruplarını aynı metriklerle kıyaslamaya çalışmak yapılan ilk ve en kritik hata olacaktır.Sondan başlayarak; strateji oluşturmak yaratıcılık gerektirirken, veriyi okumak sayısal ve analitik düşünme becerisi gerektirir. Müşteriyi tanımlamak ise çoğunlukla psikoloji, felsefe ve sosyoloji gibi sosyal bilimlerden beslenen pazarlama disiplinin konusudur. 1. Müşteriyi tanımlamak için ilk adım: Persona OluşturmaMevcutta farklı yaklaşımlar olsa da, pazarlama disiplininde genel kabul edilen persona oluşturma yaklaşımı tüketim motivasyonudur. Persona denildiğinde ilk akla gelen yaş, cinsiyet gibi demografik bilgiler olduğundan, persona oluşturulurken ilk bakılacak unsurların bunlar olduğu düşünülür. Ancak bu bir hatadır.Potansiyel müşteriler öncelikli olarak onları satın almaya itecek motivasyona göre ayrıştırılmalı; sonrasında, elde edilen personaların hangi demografik unsurlara sahip olduğu araştırılmalıdır. Diğer bir deyişle, demografi sebep değil, sonuç olmalıdır.Önemli İpucu: Oluşturulan personalar birbirleri ile çakışabilir veya birbirleri arasında geçişken olabilirler. Örneğin; kırtasiye ürünleri satan bir e-ticaret platformunu yönettiğiniz senaryoda 30 yaşında, beyaz yaka çalışan, üniversite mezunu bir erkek müşteriniz, web sitenizden çalıştığı şirket için kurumsal bir satın alma yapabileceği gibi, akşam eve döndüğünde çocuğunun okulda kullanabilmesi için bir boya kalemi satın alabilir veya sadece resim çizmeyi sevdiği için hobi amaçlı bir satın alma yapabilir. Bu üç farklı satın alma motivasyonu, üç farklı stratejiyi gerektirir. Dolayısıyla, tanımlanan bir demografik grup farklı personaları içinde barındırdığı (çakışma) gibi, aynı kullanıcı aynı anda farklı personalara da ait olabilir (geçişkenlik).2. Müşteriyi tanımlamanın ikinci adımı: Huni OluşturmaPersona tanımı, hedeflediğiniz müşterinizin genel sabit bir profilini çizer. Ancak markanız ve müşteriniz arasında, atacağınız adımlar ve makro değişkenler nedeniyle sürekli değişen ve gelişen bir iletişim söz konusudur. Aynı persona içinde sizi hiç tanımayan potansiyel tüketiciler olacağı gibi, sizin sadık müşterilerinizin de olması muhtemeldir.Farklı iletişim (marka farkındalığı) seviyelerinde olan tüketicilere aynı reklamla (mesajla) veya aynı reklam kanalıyla ulaşmaya çalışmak, ilgili personadan alacağınız verimin düşmesine neden olacaktır. Bu sebeple müşterileriniz ile olan iletişim seviyelerini persona bazlı olarak belirlemeniz ve bir huni (user-funnel) yapısına oturtmanız gerekmektedir.Pazarlama çevrelerinde her ne kadar standart bir huni yapısı çizilmiş olsa da; dijitaldeki personalarınıza ait user-funnel, awareness, consideration, engagement gibi temel adımlardan daha karmaşıktır.Her şeyden önce funnel adımlarını belirlerken, potansiyel müşterilerinizi içinde bulunduğu marka iletişim sürecine göre ayırmaktansa, anlık olarak bulundukları noktaya (milestone) göre adlandırmak, daha işlevsel bir yöntem olacaktır. Hangi personada olursa olsun, hedef bir müşteriniz aşağıdaki aşamalardan (gruplardan) birinde yer alacaktır.2.1. Yeni Kullanıcı Kazanımı (New User Acquisition)Not: Belirtilen funnel adımında yer alan kullanıcıların, sonraki adımlara ulaşmış kullanıcıları kapsamadığına dikkat ediniz.Markanızı ve logonuzu, faaliyet gösterdiğiniz sektörle bilen kullanıcılar.Sattığınız ürün, sunduğunuz hizmetle ilgili sizi rakiplerinizden ayırdığını vaadettiğiniz özellikleri bilen ve bunlara ikna olmuş kullanıcılar.Aktif olarak ürün / hizmet arayışı içinde olmayan ancak, iletişime geçtiğinizde aktif ürün arayışı içine girebilecek kullanıcılar.Aktif ürün / hizmet arayışı içine girmiş kullanıcılar.Aktif ürün / hizmet arayışı doğrultusunda dijital satış kanalınızı en az 1 defa ziyaret etmiş kullanıcılar. (Retargeting faaliyetleri bu ve sonraki adımlarda yer alan kitleler için gerçekleştirilir)Satış kanalınızda ortalamanın üzerinde bir seviyede etkileşime geçmiş (üyelik, favori listesi vs.) kullanıcılar.Dijital satış kanalınızdan 1 defa satın alma yapmış kullanıcılar (yeni müşteri).2.2. Yeniden Pazarlama Adımları (Remarketing)Son alışverişinden memnun kalan eski müşteriler.Geçmişteki olumlu deneyimi hatırlatılan eski müşteriler.Aktif olarak ürün / hizmet arayışı içinde olmayan ancak, iletişime geçildiğinde (siz veya rakipleriniz tarafından) aktif ürün arayışı içine girebilecek eski müşteriler.Aktif olarak ürün / hizmet arayışı içinde olmayan ancak, iletişime geçildiğinde (siz veya rakipleriniz tarafından) sizden ürün arayışı içine girebilecek eski müşteriler.Geçmişte sizden alışveriş yapmış ve şu anki aktif ürün / hizmet arayışı doğrultusunda dijital satış kanalınızı en az 1 defa ziyaret etmiş eski müşteriler.Yeniden satın alma yapmış müşteriler (sadık müşteri).2.3. Tutundurma (Engagement)Tutundurma terimi genelde henüz sizden ürün veya hizmet satın almamış kullanıcılara yönelik etkileşimi ve karşılıklı iletişimi güçlendirmeye faaliyetleri olarak tanımlansa da, esasında bununla birlikte, mevcut sadık müşterilerden de elde edilecek yaşam boyu müşteri değerinin de maksimize edilmesini konu alır.Not: Yeniden pazarlama ve tutundurma faaliyetlerinin aynı müşteriye (ilk alışverişini tamamlamış tüm kullanıcılara) yönelik olarak eş zamanlı ve paralel yürütüldüğüne dikkat ediniz. Tutundurmanın esas amacı yeniden satın aldırma değil, farklı müşteri değerleri elde etmektir.Son alışverişinden memnun kalan eski müşteriler.Olumlu alışveriş deneyimini dijital veya sosyal ortamında dışa vurmuş müşteriler.Sizden başka hiç bir markayı tercih etmeyeceğine karar vermiş müşteriler (lovemark).Buradan sonrası pazarlama ekibinizin marka vizyonuna bağlı olarak şekillenecektir.Medya planlama aşamasında yukarıda belirtilen yaklaşımı %100 oranda gerçekleştirmek, reklam platformlarının kullandığı altyapı veya sahip oldukları içerik - reklam modellerine bağlı olarak mümkün olmayacaktır. Bu sebeple, çalışmayı düşündüğünüz reklam platformlarının hedefleme, data vb. yetkinliklerini göz önüne alarak, hazırladığını funnel adımlarının neresinde konumlandıracağınıza karar vermek en sağlıklı yöntem olacaktır.